Join the new world

eTR'yi ülke yönetiminden kaynaklı sürtüşmeler, siyasi tartışmalar, oyun içi küfürleşmeler, reel olgular üzerinden çıkan anlaşmazlıklar gibi birçok sebeple terkeden kişi ve gruplar oldu. Bu kişi ve gruplardan eTRye karşı vuruş yapmak isteyen hemen hemen herkesin yolu bir şekilde lazokrasi adlı MUda kesişti. Ülkeden ayrılmasına rağmen her fırsatta yine ülkesine yardım eden oyuncuların olduğunu da hepimiz biliyoruz. Bunların en çarpıcı örneği şüphesiz Lilyana'dır. Belki tanıyanlarınız vardır , kendisi bulgaristanda yaşayan özü sözü TÜRK bir bacımızdır.

Bu bacımız eTR ne zaman ihtiyaç hissetse cepheye en önde koşanlardan birisi. Onu bile küstürmüşüz zamanında ama onun içindeki eVatan sevdasını kimse bitirememiş. Oyunda bile bunu gösterebilmeyi başarmış. Bu oyun yeaa diyip sırpla bulgurla işbirliği yapıp yoldaşım dediği kişilere karşı TEK BIR KURŞUN SIKMAMIŞ.

Öte yanda bu vatanın ekmeğini yiyen, öğretmenlik - öğrencilik yapan, mühendis - esnaf olan , herşeyi geçtim bu ülkede muvazzaf askerlik görevi üstlenen, sözüm ona milliyetçiliğin kitabını yazmış birkaç kişi... bu vatanın havasını soluyan suyunu içen ekmeğini yiyen insanlar, sırpla polakla bulgurla aynı yatağa girip eTRye karşı her türlü nankörlüğü yapabildiler. Bu nankörlerin ''bu oyun yeaaa , bize küfrettiler yeaaa'' dediğini duyar gibiyim, desinler.

eTR ülkeden ayrılan her gruba kapısını hep açık tutmuştur. Bu gruba da çok defa yurda dönün çağrısı gerek ülke başkanları gerek oyuncular tarafından yapıldı. Sonunda çağrıya kulak verdiler, döndüler. Bu ülke onları eskiden oldukları gibi çağırdı ama onlar yine sırp polak kocalarıyla beraber döndüler. Bir dizi hatalar silsilesinin içinde olan eTR yönetimi gerekli direnci gösteremedi, en büyük hatayı da bu nankör gruba ''yok bu kadarını da yapmazlar'' diyerek hüsnü zan göstermesiyle yaptı.

Jübile yapıyoruz dediler... Biz millet olarak gideni uğurlarız. Eski defterleri kapatıp helalleşmesini biliriz. Onlar giderken de bize küfredin, anamızı bacımızı kucaklarda gezdirin, duvarlara yaslayın, hop oturtun hop kaldırın dediler... Olmaz, bize yakışmaz dedik! inciden örnek gösterdik. INCI ki ana bacı kutsal kavramını yitirmiş bir gruptur, onlar bile giderken son kurşunlarını düşmana sıkıp gittiler. Gelin siz de oyuna başladığınız günkü kadar saf ve temiz duygularla bir op yapın, biz de katılalım, güzel bir anı bırakalım dedik. Tınlamadılar. Sırp ve polak kocalarının kucaklarında karadenize inmek istediler. 2 sene öncesinin acısı vardı çünkü. Eyvallah dedik, madem bu oyundan ayrılıyorlar içlerinde kalmasın, yine iyi niyet gösterdik. Yetinmediler. Kocalarından aldıkları akıl ile bu sefer eTRye dikta deneyeceklerini ima ettiler. Hala bazı iyi niyetli eTRli vatandaşlar çıkıp dedi ki yok canım o kadar da yapmazlar!

Sevgili eTRliler, keşke bu kadarıyla kesip siktirolup gitselerdi... Yine arkalarından sövenler olurdu ama o küfür gramajı bu muhteremlere yeterli gelmezdi. Çünkü kaşarlanmışlar bir kere. Sövdükçe fazlasını istiyorlar. Peki fazlası için ne yaptılar; HIRSIZLIK! eTRye ait olan bir miktar gold ve ccyi kendi zimmetlerine geçiren yasalar sundular. Yetinemeyip eTRnin bütün vergilerini tavan yaptılar. Bu da yetmedi, müttefiklerimize ticari ambargo yasaları uyguladılar. Anlayacağınız o dikta paneliyle ne kadar yavşaklık yapılabiliyorsa sınırları zorlayarak yaptılar, yapıyorlar.

Bu makale aracılığıyla eTRye gönül veren herkese çağrımdır. Silahlanın! Çok yakında önce vatanımızı kansızlardan geri alacağız! Sonra güney afrikayı vatan topraklarına katacağız! Bu oyunda tek bir lazokrat kalmayana dek, her gün birini veya birkaçını (orgye izin var) terk-i diyar eylemeye zorlayarak oyunu bu virüslerden arındıracağız. Ancak ve ancak, dizlerinin üzerinde gelip yüce bayrağımızı alınlarına sürerler, bu zamana kadar sebep oldukları zararları karşılayıp milletin huzurunda eTR'ye biad ederler; işte o zaman ölümlerini acısız yapmayı düşünebiliriz.

eTarih kazananları yazar, kazanmaya hazır olun!