CERKEZ ETHEM

Day 4,197, 08:22 Published in Turkey South Africa by cirujanoo

🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴



Çerkez Ethem (1885 - 194😎

[video]https://youtu.be/FoQ5zuNMNV0[/video]

Kurtuluş Savaşı'nda Kuvayı Milliye döneminin çetecilerinden.1885 yılında Bandırma'da doğdu. Bandırma'nın Emre köyüne yerleşmiş Sapşığ Çerkez oymağından, Ali Bey'in beş oğlunun en küçüğüydü. Ağabeyleri, İlyas ve Nuri beyler, Rum eşkiyalarıyla çarpışırken ölmüşler, Reşet ve Tevfik beyler de 1901 ve 1902 yıllarında Harbiye'yi bitirerek subay çıkmışlardı. Reşit Bey çeşitli cephelerde çarpıştı. 1919'da Meclisi Mebusan'a Saruhan Milletvekili olarak katıldı. Oradan Birinci TBMM'ye geçti.

Çerkez Ethem, evinden kaçarak Bakırköy Süvari Küçük Zabit Mektebi'ne girdi. Balkan Savaşı'nda Bulgar cephesinde yaralandı. Kıdem zammı ve madalya aldı. I. Dünya Savaşı'nda Eşref Kuşçubaşı'nın yönettiği Pan Turanist Teşkilatı Mahsusa ile birlikte İran, Afganistan ve Irak'a yapılan akınlara katıldı. Yaralanarak savaş sonunda köyüne çekildi. 1919-1920 tarihleri arasında bir yıldan uzun bir süre Anadolu'da tek önemli vurucu güç olan Kuvayı Seyyare'yi kurdu ve yönetti.

Düzenli ordunun kuruluşu döneminde, kayıt altına girmek istemeyerek hükümete başkaldırdıktan sonra, 1921 Ocak ayı ortalarında Yunanlılara sığındı. İzmir'e, oradan da Atina'ya gönderildi. Ankara İstiklâl Mahkemesi'nin, ağabeyleri ve yakın adamlarıyla birlikte, Ethem Bey'in de gıyabında verdiği 9 Mayıs 1921 tarihli ve 573 sayılı karar ile "Müsellahan takibi hükümet cürmünü irtikap ederek", düşman tarafına firarından dolayı idama mahkum oldu. Türkiye'den ayrıldıktan sonra, önce Berlin'e gitti. Daha sonra, bir süre Kahire'de yaşadı ve son yıllarını Ürdün ve Lübnan'da geçirdi. 1948 yılında öldü.

🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴

YEŞİL ORDU CEMİYETİ


Yeşil Ordu Cemiyeti’nin Kuruluşu
Milli Mücadele yıllarında içinde bulunulan dönem içinde ortaya çıkan siyasi ortam, bazı oluşumları da beraberinde getirmiştir. Bunlar içinde vatanın kurtuluşuyla ilgili kafa yoran farklı görüşlere sahip bir takım siyasi gruplar da bu ortamda fikirlerini açıklama imkanı bulmuşlardır.
Milli Mücadelenin siyasi ortamında “Yeşil Ordu Cemiyeti” nin kuruluşu, amaçları, ilkeleri ve çalışmalarıyla faaliyette bulunduğu dönem içinde önemli bir yere sahip olmuştur.
Yeşil Ordu’nun Ankara’da düzenli ordu birliklerine geçilmediği dönemde 1920 yılı içinde kurulduğu bilinmektedir. Milli Mücadele döneminde Çerkez Ethem emrinde bir cemiyet olarak kendini göstermiştir.
Milli Mücadelenin en buhranlı günlerinde sözü çok edilen Yeşil Ordu adı, Ankara’da henüz düzenli ordu kurulmadan önce (1920 ilkbaharında) oluşturulan bir teşkilat olmakla birlikte özellikle İttihatçı çevrelerce bir propaganda aracı olarak kullanılmaktaydı.

🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴
ÇERKEZ ETHEM VE BOLŞEVİK TABURU


Çerkez Ethem'in ordusunun önemli bir özelliği, Kuvva-i Seyyare'nin mali kaynaklarını, bölgedeki zenginlerden 'zorunlu yardım' toplayarak sağlıyor olmasıydı. Bu da, haliyle, ulusal kurtuluş savaşını kendi kurtuluş savaşları olarak gören zenginleri rahatsız ediyor, Ethem'e ancak istemeden katlanılmasını sağlıyordu.41 Öte yandan, Ethem ve ailesi, büyük toprak sahibi sınıfa mensuplardı ve çeteciliği bir meslek olarak görüyorlardı. Ethem, haraca bağladığı zenginlerden elde ettiği kaynakla ve el koyduğu mallarla öncelikle kendi örgütünü güçlendirecekti.42 Bununla birlikte, Kuvva-i Seyyare tabanında, Ekim Devrimi'nin etkileri görülmekteydi. Kuvva-i Seyyare içerisinde, Eskişehir'den gelmiş 700 kişilik Bolşevik Taburu isminde bir birlik vardı. Bu taburun komutanı, Anadolu'ya çalışma yapmak için Mustafa Suphi tarafından gönderilmişti ve savaşmaktan çok karşıdaki orduya savaş karşıtı propaganda yapmakla ilgiliydi. Tabura bu isim, komutanından dolayı verilmişti.43 Genel olarak hareketin tabanı Bolşevizme ilgili duyuyordu, dahası Eskişehir'de Hüseyin Hilmi'nin Türkiye Sosyalist Fırkası'nın, haliyle İstanbul'daki merkezden bir hayli kopuk bir şubesi vardı. Bu arkaplan, Çerkez Ethem'i sol siyasete yaklaştıracak, Ethem, Bolşevizmle ilgili şöyle diyecekti:

“Bolşevizm dünyayı zapt edecektir. Bunu gerekli şekilde kabul edip karşılayacak olursak millet her şekilde mutlu olacaktır. Bolşeviklik, geleceğimiz için çok yararlı ve verimli olacaktır. Buna emin olunuz, Bolşevizm şimdi yurdumuzu kurtarmakta, gelecekte de insanların hayat ve mutluluğunu koruyacaktır.”44

Bu genel durum, TBMM içerisindeki kimi muhalif veya muhalif gözüken unsurların da müdahalesini getirecekti. 1920'nin Mayıs ayında, daha örgütlü bir ifade bulmamış bu hissayat, TBMM'den, içlerinde en öne çıkan isimler Tokat milletvekili Nazım Resmor, Denizli milletvekili Hakkı Behiç, İzmir Milletvekili Yunus Nadi ve Bursa milletvekili Şeyh Servet olan ön dört milletvekilinin, Yeşil Ordu Teşkilatı'nı kurmasına yol açtı.
🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴
MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ RUS-TÜRK İLİŞKİLERİNDE YEŞİL ORDU – ÇERKEZ ETHEM -
MUSTAFA SUPHİ VE ARKADAŞLARI



1920 yılında Mustafa Suphi ve arkadaşları da Rusya da, Türkiye Komünist Fırkası’nı kurarak Anadolu’da Sovyet Rusya modeli bir yönetim için çalışmalara başlamıştır. Milli Mücadele döneminde kurulan Yeşil Ordu Cemiyeti söz konusu solcu faaliyetlerin bir kısmını oluşturur. Türkiye Komünist Teşkilatı’nın gelişimi, parti haline dönüşümü ve Türkiye’ye yönelik faaliyetlerinin tamamı Mustafa Suphi etrafında oluşturulur. Mustafa Suphi ve arkadaşlarının Türkiye’de Bolşevizm faaliyetleri, Ankara Hükümeti’nin sol fikirleri kontrol altında tutma yönünde bir politika izlemeye yönlendirir.

Yeşil Ordu Cemiyeti’nin kuruluşu ve sonrasında Yeşil Ordu Cemiyeti’nin
kapatılarak Türkiye Komünist Fırkası’nın kurulması, Mustafa Kemal Paşa ve o günkü Hükümet çevreleri, Çerkez Ethem, İttihatçılar ve Sovyet Rusya’nın Anadolu’ya gönderdiği kişilerle olan ilişkileri ve Sovyet Rusya heyetiyle Anadolu’ya gelen Mustafa Suphi ve arkadaşlarının Trabzon’da öldürülmeleriyle ilgili iddialar üzerine çalışılmıştır. Tüm bunların
aydınlatılarak doğru algılanmasının, öncelikle Milli Mücadele tarihimiz açısından öneminin yanısıra, o dönemdeki Türk- Rus ilişkilerinin anlaşılması açısından da önemi büyüktür.
🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴
MİLLİ MÜCADELE SONRASI SİYASİ OLAYLAR

Sovyetler Mustafa Kemal’i desteklerken, TKP veya Enver Paşa aracılığı ile Anadolu’da doğrudan hakimiyet ihtimalini de düşünmekte ve bu opsiyonu gelişmelere göre değerlendirmektedirler...

Enver Paşa, muhtemel rakip olarak gördüğü Mustafa Suphi ve TKP’lillerden nefret etmektedir. Anadolu’da Enverciler (Yahya Kahya), Ankara’nın da istememesi üzerine, Mustafa Suphi ve arkadaşlarına katliamı ve 120 bin altın gibi o günler için büyük bir parayı gasp etmeyi nispeten kolay bir şekilde gerçekleştirirler…

Mustafa Kemal ve Enverciler de, Mustafa Suphi ve TKP’lilerin Ankara’ya gelmesini istemezler… Ankara, Kazım Karabekir aracılığı ile onları Trabzon’dan Batum’a geri gönderir… Ancak belli ki katliamda Envercilerin rolü ve parmağı vardır… Enverci Yahya Kahya, TKP’lileri katlettirir… Enver’in yeni yayınlanan ‘Benim için öldürdüler’ mektubu bunu doğrulayan önemli bir belgedir…

Mustafa Suphi ve TKP’lilerin tasfiyesinden 7 ay sonra (1921 Temmuz-Ağustos) Enver Paşa Anadolu’ya geçmek için bu kez ciddi olarak uğraşır… Ancak Mustafa Kemal’in 22 gün 22 gece süren Sakarya savaşından zaferle çıkması Enver Paşa’nın dönüş hayallerini sona erdirir…

Enver Paşa, taraftarlarının Mustafa Suphi’yi katletmesinden 1 yıl 6 ay sonra Buhara’da Bolşevikler’le çatışırken can verecektir…

Mustafa Kemal, Sovyet desteği ile Anadolu’da hakimiyet kurma hesapları yapan iki gücü de tasfiye eder… Türkiye’de TBMM ile kurduğu milletin hakimiyetini kimseye kaptırmaz...
🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴