Tell-Tale Heart By komodor64

Day 2,688, 17:06 Published in Turkey Cyprus by Komodor64

Nabıyonuz beyler bir başka entrika yüklü hikayemle karşınızdayım yine. Bu sefer makale yazıyorum çünkü ortalık karışık önemli postlar atılıyor yok yere kargaşa yaratmamak lazım.

Mevzuya gelecek olursak postta göreceğiniz hikayenin devamına buradan devam edecem.

Heh postu da okuduğunuza göre devam edebilirim. O yaz böyle sürüncemede geçiyor, ergenliğin en derin dehlizlerinde kayboluyor, o dönem okuldaki trajediyi atlatmaya çalışıyor, kah gülüyor kah şey yapıyorum. Dediğim gibi ergeniz kıza açılamıyorum çünkü mahalle buna uygun değil. Hepsi “oooooooo qanqaaaaaaa şşşşşşşşşşş anlayalım yani” tiplerden bir laf etsem ölene kadar tepeme kakarlar. Bundan sebeple ben bu aşkı kalbime gömdüm. O kıza olan duygularımı yok etmeye çalışıyordum. Bir gün bizim bu tayfadan en iyi anlaştığım, en yakın arkadaşım, benimle birlikte bu grubun reyizlerinden bir qanqeytam geldi bana ya komodor ben KUMRAL’dan hoşlanıyorum. Hatta çirkine (benim yan apartmanda oturan) söyledim gidip konuşacak. Ay ben şok😮 başımdan aşağı kaynar sular döküldü ama renk vermedim ooo kanky tabi lan yap yakışır dedim. Tabi lan olmaz mı bakmaz mı bana filan diyor bu bizim dana, iyice yaramı deşiyor qahpe ama ben yine renk vermiyorum. Ama neyse ki bizim bu soğuk, ters KUMRAL bunu reddetmiş zaaaaaaa xdxd

Ama gel gör ki yaz bitti ben bu kızı bir daha nerede görecem Kız başka yerde oturuyor yazları anneannesinde kalmaya geliyor. Neyse yaz bitti okul başladı bizim mahalleye yakın bir lise var oradan biniyorum ben servise lan bir de ne göreyim bizim bu KUMRAL o liseye giriyor. Ay ben şoooook x2 kız orada okuyormuş meğerse.

Part II

Hemen heyecanlanmayın lan kızı gördüm diye kızı gördüm iyi de ben gördüğümde okul başlayalı 2 ay kızla konuşmayalı 3 ay olmuştu pat diye kızın karşısına çıkmak olmazdı. Peki ben ne yaptım?
Her zamanki gibi çakal taktiği izledim 😉 Kızı uzaktan kestim hep, bayağı bayağı aylarca kıza uzaktan baktım taki okulun son sınavları bitip yaza gelinceye dek. Tabi o ara öss sınavları filan da var. Aşka pek vakit ayıracak durumda değilim xdxd

Neyse beyler, yaz geldi bu sınavlar bitti biz yine sokaklara döküldük, sokaklar karnaval alanına döndü, festival gibiydik herkes katılıyordu. Parklara çaydanlıklarıyla inen 6 katmanlı teyzeler, o teyzelerin sümükleri burnundan çubuk gibi akıp pipilerine değen fırlamaları, anlayacağınız herkes dışarda. Ve tahmin edebileceğiniz gibi benim KUMRAL da geldi. Ama 1 dakika bile durmadı lan yanımızda 😮
Ablasına anahtarı verdi ve gitti. Lan dedim ne oluyoruz niye böyle yaptı bu kız. Sonra fark ettim bizim ibnetor kıza benden önce yazan orada olduğu için kız gelmiyordu. Ee peki ne yapacaktım?
Kızın sadece ismini biliyordum bir şekilde ulaşmam lazımdı. Asrın icadı facebook yardımıma koştu tabi aq ne bekliyordunuz mucize mi 😑 Başkan ben buradan buldum bu kızı, affetmedim ekledim hemen.
Kızla nasıl muhabbet edeceksem amk? Keşke silmeseydim konuşmaları da daha net yazabilseydim nasıl başladığımızı. Ama kafanızda canlansın diye; kız içine kapanık, soğuk, baktı mı tersleyecekmiş gibi duran ama birazcık konuşunca o kadar cadı olmadığını anlayabileceğiniz tipik türk kızı.
Ben bir şekilde buna yürüdüm. Geceleri sabahlara kadar bununla konuşuyorum hem kendimi kıza tanıtmaya hem de kızı tanımaya çalışıyordum. Kızla konuştukça kıza daha daha tutuluyor, “yeea ne olacak sanki olursa olur, olmaz koy g*tüne” mantığından uzaklaşıyordum. Gel zaman git zaman kıza açıldım. Kız tabi şaşırmış ayağına yattı ama belli ediyordum. Ama o da bana karşı boş olmasa gerek, ne bileyim facebooka girmeyen kız akşamları benim için bekliyor, benimle konuşmak için bilgisayar başında saatlerce oturuyordu. Fakat sorun şu ki, kız istemedi  Ama ben yılmadım, çünkü kızdan çok etkilenmiştim, kızı tanıdıktan sonra fikirlerim tamamen değişti bu kız olmalı agaaaa diye dolaşıyordum. Hatta o ara işler güçler izliyordum sağda solda feride’yi söylüyordum. Mahalledekiler de halimi anladıktan sonra feride’yi KUMRAL’ın kodadı yaptılar. Ama hiçbiri kızın KUMRAL olduğunu bilmiyordu, bilselerdi belki de hem o ibnetorla hem de diğerleriyle aram bozulurdu.

Ben ne kadar uğraşsam kız o kadar geri çekiliyordu. Ama yine sabahlara kadar konuşuyorduk. Bir gün sabah 5te asla unutmadığım şu mesajı attı: “Senden hoşlandığımı bilmeni istemiyorum çünkü.” Bu mesaj nedense bir kızdan aldığım en unutamadığım 2-3 mesajdan birisidir :/

Kızı ayarlamıştım kankyler 😉 Tam o arada sonuçlar açıklandı: Ben İstanbul’a o Bursa’ya gidecekti 
Yakın dedik görüşürüz dedik, bırakmayacağız birbirimizi dedik her hafta görüşecez dedik. Ama gel gör ki kazın ayağı öyle değildi. İstanbul’a geldiğimde her şey değişti; ufkum genişledi, gözüm açıldı, olaylara daha farklı bakmaya başladım. Yeni arkadaş grubu edinmiştim. Gitgide KUMRAL’dan uzaklaşıyordum, onu daha az arar olmuştum. Yeni arkadaş grubumda herkesin hafiften yürüdüğü bir kız vardı: ESMER. Bu kızla 2 ay her yere gittim, yedik içtik ettik. Benim sevgilim olduğunu onlar da bilmiyordu ama 😉 😉 😉 Hazırlıkta yaşadığım yer öğrencilere yönelik 1+1 konseptli bir evdi. Kızla yakınlaştıkça benim eve gelmeye, beraber vakit harcamaya başladık. Bir gün saat o kadar geç olmuştu ki eve dönmeyi unutmuştu. O gece çaresiz bende kalacaktı.

Part III

Ama öyle beklediğiniz gibi bir gece olmadı. Ne hava-i fişekler patladı ne yatak gıcırdadı. Kız koltukta uyuya kaldı ben de geçtim yatağıma yattım. Sabah da erkenden kalkıp okula gittik. Evet öhhh mk sen de pek malmışsın diye düşüneceksiniz. Ama neden ceylanı ürküteyim ki baştan? Hem bunun ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruzdur herhalde? Kız benim evimde kalacak derecede rahat ve bana bir o kadar güveniyor. Ama kız aynı derecede tutucu; sabah kalkar kalkmaz “bundan kimseye bahsetmeyelim olur mu?” dedi. Oha aq sanki şaaaptık, koltukta uyudun mk kezbanı... Diyemedim tabi aq kaz gelecek yerden tavuk mu esirgerim ben xdxd Tabi tabi ne demek diye geçiştirdim. Bu ilerlemenin ardından kız daha sık gelip gitmeye başladı. Benimle yakın olmak gibi bir arzusu vardı sanki. Hatta bir gün yağmurlu bir gecede kahvelerimizi aldık balkonda yudumluyoruz, bu bana sırnaşmaya, yanaşmaya başladı. O gece yağmuru izleyerek uyukladık, yine bir şey olmadan yattık uyuduk. Artık sıkılmıştım bu işten. “Aga bu nedir yaa, her gün her gün bende bir bok olduğu da yok skecem artık bunun tutuculuğunu” diyerekten kızdan uzak durmaya arkadaş ortamında pek muhatap olmamaya başladım.
Kız tabi anladı bunu, o da kendini geri çekti bir süre. Bayağı bir süre fazla takılmadık; ta ki onun doğumgününe kadar. O gün herkes vardı ama gözü sadece benim üzerimdeydi sanki bir şey dememi bekliyordu. Benimle sohbet etmeye çalışmalar, yanıma gelmeler filan anlarsınız yaa 😉 😉 Tabi bu fırsatı tepmedim, akşam herkes dağılırken bana gel dedim bu gece. Kız tabi şaşırdı biraz ama kabul etti. O gece de film izlemek istedi bu aq filmkoliği. Ama ben darlanmıştım dedim “sen hayırdır” bu tavırlar ne dedim soğudun filan bir şeyler yapıyorsun kendi kendine tarzı bir konuşma yaptım. Ya işte ne bileyim, bir an öyle oldum gibi laflar geveledi. Ben üsteledikçe o saçma cevaplar veriyor, kovaladıkça kaçıyordu. “Yaa offf nasıl söyleyeyim sebebini, anlasana” dedi artık dayanamayıp. Ahanda yakalamıştım. Artık buradan yürümem lazımdı. Tabi hemen salağı oynadım. Neyi anlayacam ya, ne var, ne oldu gibi salvolar atıp beynini yakıyordum kızın. Ama o çizgiyi bir türlü geçemiyordum. Söyleyemem diyip duruyordu. “Yaz o zaman” dedim. Bu kızın kafasında şimşekler çakmasına sebep oldu ve kabul etti. Sonunda bir yerlere varmaya başlıyorduk. Kağıda yazdı bir şeyler, bu seferde kağıdı vermek istemiyordu. Lan işin yoksa bir de bunun için uğraş. Kağıdı böyle ölümüne saklıyor, ben de almak için hamleler yapıyorum. Tabi hepsi bahane, kızın orasını burasını mıncırıyorum hany şşşş 😉 😉
Abi artık o kadar çok didiştik ki kız duvarın köşesinde kapana kısıldı yere çömeldi ellerini karnına gömdü, benim eller de onun elleri tutuyor yere kapaklanmış vaziyetteyiz.Ne oluyor lan diyip titreyip kendime geldim, kızı kaldırdım 1-2 kur yapıp kızdan kadığı aldım. Kağıtta “beni hazırda tutuyormuşsun gibi hissetim.” Yazıyordu.

Lan bu ne demekti şimdi?! Biraz daha zorladım, kızın ağzındaki baklayı çıkardım. Mevzu şuymuş ben bununla istediğim zaman iyi olup, bununla ilgileniyormuş. İstediğim zaman bunu görmezden geliyormuşum. “Ankara’da başka bir kızla filan konuşuyormuşsun gibi geldi” gibi cümleler kurdu. Baktım böyle olmayacak ver o kağıdı dedim yazdım buna: “Etrafındaki erkeklere bana davrandığın gibi davranıyorsun, senin için hiçbir özelliğim olmadığını düşündüm, durumu abartıyormuşum gibi hissettim ne yapmamı bekliyordun?” Benim bu cevaptan sonra biz 2 ergen kağıda yazıp birbirimize veriyoruz kağıtları. Kız işte ya onlar sana ilgimi pek belli olmasın diyeydi falan filan. Kağıda “o zaman ne diye bu kadar işkence çekiyoruz, birlikte olsak ya” yazdım verdim. Kız okudu boynuma sarıldı, öptü beni. Ben de mutlu sonun verdiği rehavet ve saatlerdir oynanılan köşe-kapmacanın verdiği yorgunlukla uyku hissi bastırdı. Kıza dedim yatalım yarın erken kalkacaz, tamam dedi yine koltuğa kıvrıldı. Ya artık babaannenin kaynatasını sqeyim diye içimden sövüp, geçtim yatağıma ben de.

Ama bir dakika lan ya öteki kız?

Part IV

Uzun bir aradan sonra kaldığımız yerden devam beyler. Kusura bakmayın reelde işler karışıktı da birkaç mesele halletmem gerekti. Neyse Hikayemize geri dönelim:

Moruk tüm bunlar olurken benim hali hazırda bekleyen bir sevgilim vardı zaten. Ama şöyle bir durum vardı; bütün yaz o kızla ergen aşkı yaşarken telefonda o kadar süre konuştuk ki 3 ay ard arda fatura +300 lira geldi. Tabi bütün aile şok haliyle. Babam biraz mesefali birisidir ciddi meseleleri, benimle konuşması gereken meseleleri hiçbir zaman konuşamaz. Hep kaçar, söylemek istediği bir şey varsa da üstü kapalı söylerdi utana sıkıla. O faturalardan sonra da babamdan hiçbir zaman unutmayacağım şu cümleyi duymuştum:
“ Oğlum bak telefondan bir şey yaptıysan söyle ödeyelim yoksa gidip dava açacam bu nasıl fatura böyle?!”
Ben de her zamanki rahat, boşvermiş halimle cevaplıyordum:
“Yok baba ne alakası var arkadaşlarımı aradım, sen demedin mi dakikası 5krş diye ben de aradım herkesi hiç çekinmeden.”
Babam ikna olmamışsa da el mecbur faturaları ödedi ve o hattı benden habersiz kapattırıp, eylül başında hattımı değiştirdi. Zamanlama gerçekten çok manidardı...
Ayıkmanız için söyleyeyim, zamanın manidar olmasının sebebi benim üniversite kayıtlarının başladığı günlere denk gelmesi. Öteki hat benden habersiz cortlayıp yeni hat gelince bendeki bütün numaralar silindi. Şimdi bir kaç sivri çıkıp “he amk he telefona kayıtlı değildi sanki numaralar ya da kızın numarasını kesin ezberlemişsindir” diyecektir. O zaman benim telefon bir b*ka yaramayan ortalama altı bir telefondu ve rehber hafızasına fazla kişi kaydedilemiyordu. Ayrıca ekleyeyim; yeni okul, yeni hayat, yeni insanlar diyip (sonradan, aslında hepsinin kendimi kandırmak için uydurduğum bahaneler olduğunu asıl sebebin nefret ettiğim lisemden kurtulmak olduğunu anlamıştım) ben o ara facebooku da sildim. Yani sildirme linkinin şeysine girip bir süre girmedim deaktif oldu anlayacağınız. Şimdi durumu gözümüze getirelim yeni telefon numarasıyla, facebooku olmadan kayda giden ben ve bana ulaşacak hiçbir kaynağı olmayan KUMRAL. Kayıttan 1 hafta sonra okul açılacağı için ve beni kendilerince oraya alıştırmak için ailem Ankara’ya geri dönmedi, 1 hafta beraber İstanbul’da kaldık. Kayıttan sonraki 1,5 ay Ankara’ya gitmedim ve KUMRAL’la olan irtibatım tamamıyla kopmuştu. İlk zamanlarımda hazırlığın öğrencilere verilmiş en büyük nimet olduğunu fark ettikten sonra hayatımda yeni bir dönem açılmıştı. İtin, uğursuzun, serserinin biri olup çıkmış; *m üstünde at koşturmuş, tekilamı bel gamzesinden içmiş, yetinmemiş ***


*** isteyene özelden anlatabileceğim kısım.


-to be continued