e-Vefat - Kozadan Çıkış

Day 3,459, 11:06 Published in Turkey Turkey by BraweHeart


Beyler nolsun biliyonuz mu ?
Kızın birine aşık olun da, o da size gizlice aşık olsun xd
Ya da,
Biri sana aşıkmış desinler de, o hayallerinizdeki kız olsun xd

Bu şarkı güzel hayaller söyletti bana xd
Hani olmaz ya derseniz, ne biliyonuz olm xd
Umut eydir, herkes u'mutsuz xd

Ha evliyseniz, öhöm yani xd
Hatta öhhö öhhööÖÖĞĞ xdxd

"xd" de nokta gibi arkadaş, elime yapıştı xd


e-Vefat'a gelirsek:

Bu bir yandan da kozadan çıkış oldu. Günün doğmaya en yakın anı, gecenin en karanlık anıdır derler. İşte onu yaşadım 5 ay önce. Sıfırı mı tüketirsin, bozdurup harcar mısın, ne istersen, dilediğince...

Aslında bu bir anda düşüp, bir anda kalkmak değil, yıllar yılı. Yavaş yavaş ve acı, ızdırap, kabuslar yaşatarak.

Bundan 1, 1.5 sene öncesi: Saçlar uzun omuzlara kadar, banyo yapılmıyor aylardır(ama terleyecek iş yapmadığım için gereksizdi xd), her gece uzun uzun düşünceler, hep aynı cahil insanlar, havasızlık, duygusuzluk, can sıkıntısı, keder, dert, hasret, ümitsizlik,kavga-dövüş, anlaşmazlık, anlaşılamazlık...

Her birine ve dahasına onlarca anı çıkar. Nefesim daraldı hatırlamaya çalışırken. İşte bu daralmanın katmerlisi, her gün... Ve ertesi gün, ve ertesi gün, ve ertesi gün...

Hepsinin sebebi beni yetiştiren ortam beyler, hem her gün sizden şikayet ediyor, hem de size hiçbir şey katmadığı gibi her zaman cehaletiyle üste çıkıyor.
Bir süre sonra eğdim başımı ve hep sustum onlara karşı.


Ailemin kültürünü daha iyi tanıtmam için, babamdan bir anekdot.

Aramız hep limoni değildi onunla, şimdilerde çok iyi xd
Ama o zamanlar muhabbet benim geleceğime gelince... Neyse, 12 Eylül Darbesi'ne gidiyoruz:

Yer Erzurum, İlçelerden birinin bir köyü.

Askerler köye gelmiş, bir teğmen meydanda ve bütün köy orda.
Babam da olayları izleyenler arasında, o zaman orta yaşlı.
Şu anda yanımda, ondan detayları soruyorum xdxdxd

Muhtar çağırılıyor ortaya.
Teğmen muhtara diyor: Herkes silahını teslim edecek!
Muhtar diyor: Peki silahı olmayanlar napacak?

Ulan soruya bak xdxdxdxdxd
Bence silahı olmayan gitsin hemen bi sapan yapsın xdxdxd
Sonra ne oluyor ?

Teğmen herkesin içinde muhtarın dişlerini kırıyor!
Diyor ki; silah herhangi bir nokta noktanızın, nokta noktasında olsa dahi çıkarıp vereceksiniz!

İşte köy, işte muhtarı.
Anlayın artık.


Peki ne bitirdi internetle dahi bağlantıyı kesmemi ?
Beyler işte o zamanlarda moral bozukluğu sürekliliğinden ötürü önce sizin psikolojinizi bozuyor. Ondan sonra fizyolojik etkileri başlıyor. Bedeniniz mahvolduğu için tekrar moraliniz bozuluyor ve psikolojiniz iyice harap oluyor.
Bunu bi psikoloji kitabında şema şeklinde okumuştum.
Yani eğer zihinsel bi derdiniz varsa hemen onu yok edin, yoksa işler sarpa sarıyor.
Zihin ne düşünürse beden o yönde tepki veriyor.
Ölüleri düşünürken üzülürsünüz, vücudunuz soğur ölü gibi; ama güneşi, çocukları, turkuaz suları, engin denizleri, sıcak kumları, karşı cinsi, sevdiklerinizi düşününce mutlu hissebilirsiniz.
Hissedebilirsiniz dedim, eğer çok dipteyseniz, o zamanlar bana bunlar bile etki etmiyordu sanki, hatta huzur aklıma bile gelmiyordu, sahi neydi bu kelimenin anlamı ?

İşte ben bunu o zamanlar bilmiyordum beyler, bedenimdeki fizyolojik değişimler hayatı salmışlığımdan ötürü ağzımda farketmediğim ve hızla ilerleyen bir değişime neden oldu.

Dişlerim yamuluyordu ve arka dişlerim çürümeye başlamıştı.
Dedim ya saça-başa bakmıyordum, dişleri mi düşünecektim ?
Çay, kahve, gazlı içecekler gırla, yemekten çok içmeyi seviyordum xd
Yamulma benim moralimi daha da bozdu, hem de nasıl, altlı üstlü, ne acayip bişeydi lan.
Diş dipleri ayrıca zayıflamaya başlamıştı, bi tanesi sallanıyodu da.
Beyler yine ümitsizliğimle, buna da aldırmadım, çok kötü ettim.
Hep bir mucize bekliyordum.
Bişey olacak da uzak ülkelere gidecem gibi xd
Ya da bi dağ başında sakin, sessiz...

Beklemek yanlış beyler, siz adım atmadıkça bişey değişmiyor.
Ben o halde aylarca yaşadım, sonra dişçiye gittim. Dişçiden falan hiç korkum yok beyler, öyle düşünmeyin. Korkum insanlardı, anlaşılamamaktı, bunlar hiç mi değişmeyecek düşüncesiydi. Cahillerle yaşamak, inanın çok ama çok kötü bişey. Sakın ha cahillere merhamet etmeyin diye haykırasım var ama onlar da cahil bırakılmış gibiler.
Yav ama anlatınca da inat etmeseler, gam yemem.
Bana hak verdikten sonra tekrar aynı duruma, düşünceye dönmek nedir ?
Ben hep ümit ettim beyler, hep merhamet ettim onlara, dedim belki bir gün, belki bir gün değişirler, biz de diğer aileler gibi mutlu oluruz.
Annem, babam, kardeşlerim, akrabalarım 🙁

Neyse beyler ben hala ailemle yaşıyorum, ama hala her gün kaçmayı düşünüyorum.
Şimdi bu iyi durumumda onlarla iyi geçiniyorum gelmesini beklediğim bir güne kadar.
Ayrıldığım zaman da kırgın olduğumu belli etmeden, uzaklardan onları bayramları ararım diye planlıyorum.
Eğer gidecek yerim olsaydı bir an durmaz, İsa gibi kaçardım bunlardan.
Onun hikayesini okuyun, önceden geceleri düşündükçe sürekli içimde bir koşma isteği uyanıyordu.

Ulan diyordum, bu gece al ayakkabılarını, giy montunu, koş doğuya doğru, belki güneş doğar!



Eskiden shodes varıdı buralarda, diyodu kaç gel Ankara'ya xd
Beyler ne bir not, ne bir iz, kaçmayı düşündüm xd
Ama cesaret edemedim, yine ailem üzüntüden harap olur dedim, kahrolurlar dedim meraktan.
Shodes'e dertlerimi açıyodum, gelecem dövecem onları diyodu edfmldkgmnlkfdnglknd
O da dertlerini açıyodu, dertleşiyoduk geceleri.
Sonra yarın yine aynı günler geçiyodu.



Şimdi, yani şu an:

Dişlerim komple yapıldı, bir ay belki de daha fazla sürdü dişçiye git gel.
Bazı günler hem sabahın köründe, hem de akşam vakti gitmem icab etti.
Özel dişçiydi beyler, adam başka semtlerden doktor çağırdı durumum için. Diyorum ağız komple değişti, bütün dişler ufaltıldı ve komple takma dişler yapıştırıldı. Kaybettiğim onlarca galon kanı sonra itina ile anlatacam.
E tabi bu pahalıya patladı, adam da biraz indirim yaptı. Hiç unutmicam bu adamı.
Bana 3 doktorun eli değdi beyler, bir sürü iğne, bir çok diş çekildi.
Serum falan takılmadı ama.

Önce ve sonra fotoğrafı çektiydik beyler, fark anlatılmaz, yaşanır.

İşte bu anlattıklarım 2016 aralık ortasından,2017 Ocak'ının 15'ine kadar sürdü.
Antibiyotikler, ilaçlar, şişen diş etleri,gece ağrıyla yataktan çıkmalar, uykusuzluk...

Dişçideki anılarımı bir sonraki makalede uzun uzadıya anlatıcam nasip olursa.
Neler neler xd

Hepsi geride kaldı, önümde hayallerim far xd
Beni her gören eski saçım-sakalım karışmış halimden, şimdiki halime geçişimi görünce şaşırıyor, zaten az bi akrabam görmüştü o halimi.Benim sülale geniş bi de. Hep odaya kapandığım için ne misafir, ne başkasına göstermemiştim kendimi xd

Şimdi karizma akıyor beyler, ben karizmatik demelerini beklerken millet yakışıklı olmuşsun diyor, pöff xd
Ben gülümseyince yaş farketmeksizin herkes gülümsüyor, e tabi ben de kişisel bakım yapıyorum artık xd
Gelen sarılıyor, giden sarılıyor xd
Misafirliklerde karanlık zamanlarda biriktirdiğim felsefe power ile akıyorum beyler xd
Ben konuşunca millet dikkatli dikkatli beni dinliyor, ortam sessizleşiyor, hitabet de kastım xdxd
Recep sanıyor olmasınlar sakın beni ? xdxd
O zamanlarda bazen akşamdan geceye paso meraklı meraklı bişeyler okuyodum xd
Kasiyer gızlar değil sanki adamlar bile bakıyor, korkuyom xd
Adamların beni incelemesi ilginç ama o.O
Amma ve lakin daha fazla kilo almam lazım, çok kilo kaybettim o zamanlar. Kaslar da eridi, kasları geri kazanma davasına tendonları çatır çatır yırttığım anı da anlatıcam nasip olursa.

İşte bütün bunlar beni baya baya olgunlaştırdı, bence her insan biraz mağaraya çekilip kendini dinlemeli ama sağlıksızca ve ümitsizce değil. Bilinçli olarak yapılmalı. Ha bi de, yıllarca değil...

Şimdi derin bir oh zamanı xd

Hadi bağalım oh oh oh xdxd












e-Vefat - Kozadan Çıkış
erepublik.com/en/article/2640284

Pirinç: 75 dank
İkinç: 50 dank
Üçünç: 25 dank

Yorum sırasına göre 😎