Bir İlim Olarak Hadis:Sıhhat derecesine göre hadis çeşitleri (İhtiyaca Binaen)
![Turkey](http://www.erepublik.net/images/flags_png/S/Turkey.png)
Abdulhamid Sani
Sıhhat derecesine göre hadisler üçe ayrılır:
1. Sahih hadis
2. Hasen hadis
3. Zayıf hadis
Bir hadisin sahih olabilmesi için beş şart gerekir:
1. Ravi adil olmalıdır. Yani itikadı sağlam olup takva sahibi olmalıdır.
2. Ravi zabt sahibi olmalıdır. Yani ravi ezberlediği bir hadisi başkasına rivayet edinceye kadar hiç değiştirmeden hafızasında tutabilmelidir.
3. Hadisin isnadı muttasıl olmalıdır. Yani senedinde yer alan ilk raviden son raviye varıncaya kadar senet kesintisiz olmalıdır.
4. Hadis şaz olmamalıdır. Şaz, rivayet yönünden tek kalmış hadis demektir. Ravi rivayet ettiği hadisle, aynı hadisi rivayet eden diğer ravilere aykırı düşer ve yalnız kalırsa diğer rivayetler tercih edilir. Bu durumda hadisin sahih olma özelliği kaybolur.
5. Hadis muallel olmamalıdır. Hadisin muallel olması, zayıflığına sebep olan gizli bir kusurun bulunmasıdır. Bazen bir kusur hadiste gizli kalır ve her hadisçi tarafından kolayca fark edilmez. Bir süre sahih olarak rivayet edilen bu hadis, bir hadis imamının bu illeti bulup çıkarmasından sonra muallel olarak bilinir.
Zikrettiğimiz bu beş madde sahih hadisin özellikleri ve aynı zamanda şartlarıdır. Eğer bu özelliklerden biri olmazsa hadis sahih olma özelliğini kaybeder.
İkinci hadis çeşidimiz hasen hadistir:
Hasen hadis: Ravisi adil olmakla birlikte, zabt yönündeki kusurundan dolayı sahih derecesine ulaşamayan hadistir. Hasen hadis, sahih hadisle zayıf hadis arasında yer alan fakat sahihe daha yakın olan hadis türüdür. Hasen hadisin sahih hadisten tek farkı ravinin zabt açısından kusurlu olmasıdır.
Hem sahih hadisin hem de hasen hadisin kendi içinde kısımları vardır. Bizler sizleri usul bilgisinde boğmamak için bunlara girmiyoruz.
Bizim üzerinde en çok durmak istediğimiz hadis çeşidi zayıf hadistir. Çünkü bir çok kişi zayıf hadis ile mevzu hadisi birbiriyle karıştırmakta, zayıfı mevzu zannetmektedir. Hâlbuki zayıf hadis farklıdır, mevzu hadis farklıdır. Haddizatında mevzu hadis hadis de değildir.
Mevzu hadis uydurma hadistir. Zayıf hadis ise hadis-i şeriftir. Zayıf hadis, hasen hadise yakın ama mevzu hadise uzaktır. Aralarındaki fark yerle gök arası kadardır. Sahih hadis 24 ayar altın olsa, hasen hadis 22 ya da 18 ayar altın olur. Zayıf hadis de 14 ayar altın olur. Mevzu hadis ise altın değildir, demirdir. Dolayısıyla zayıf hadis ile mevzu hadis arasında hiçbir yakınlık yoktur.
Muhaddisler zayıf hadis hakkında şöyle derler:
— Bu hadis senedi itibarıyla sahihlerin mertebesinde değildir. Ama çoğu zaman ifade ettiği manasıyla ve sahih hadislerin manasına uygun olan ifadesiyle hadis aynen hadistir.
Hâl böyle iken, bazı hadis inkârcıları bir hadis hakkında, “Bu hadis zayıftır.” der ve bununla uydurma olduğu hissini uyandırır. Hâlbuki zayıf hadis uydurma söz değildir. Zayıf hadis aynı sahih hadis gibi, hasen hadis gibi hadis-i şeriftir. Zayıf olmasının sebebi, sahih veya hasen hadisin taşıdığı şartların birini veya birkaçını taşımamasıdır. Ya hadisin senedinde bir kopukluk vardır ya da ravinin adalet ve zabt gibi hâllerinde bir kusur vardır. Bu sebeple hadis sahih derecesine çıkamamıştır. Ancak bu hâller onu hadis-i şerif olmaktan çıkarmaz. Sadece sıhhat derecesini düşürür. Hatta bazen bir zayıf hadisin metni sahih bir hadis ile birebir aynıdır. Diğer hadisin senedi sağlam olduğundan o hadise “sahih” denilmiş; bu hadisin senedi sağlam olmadığından bu hadise “zayıf” denilmiştir. Mana aynı iken, senedin farklı olması sebebiyle biri sahih, diğeri zayıf kabul edilmiştir.
Hadis imamları zayıf hadisi bir çok kısımlara bölmüşler. Kimisi 42 kısma ayırmış. Kimisi 49 kısma, kimisi 63 kısma, kimisi de 81 kısma ayırmış. Hatta bir kısım âlimler zayıf hadisi 129 kısma ayırmış ve her bir kısmın da tarifini yapmış.
Dolayısıyla bir hadise sadece zayıf demek de yeterli değildir. Zayıf içinde de onlarca kısım var. Bizler daha bu kısımları anlamaktan âcizken, nasıl oluyor da bir hadise zayıf deyip onu uydurma söz gibi kabul ediyoruz. Bu nasıl bir cesarettir, anlamakta zorlanıyorum!
Comments
Ebû Said el-Hudrî'den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: "Benden (Kur'an dışında bir şey) yazmayın. Kim, Kur'an'dan başka bir şey yazmış ise, onu imha etsin. Benden rivayet etmenizde bir sakınca yoktur. Kim benim adıma yalan söylerse, cehennemdeki yerine hazırlansın!
Sahih Hadis - Müslim rivayet etmiştir.
Bu hadis Sahih mi?
Alimlerimiz, hadislerin yazılmasını yasaklamayı ifade eden hadis rivayeti ile, hadislerin yazılmasına izin veren ve fiilen yazıldığını gösteren sahih hadis rivayetlerini bir arada değerlendirip sonucu birkaç ihtimale dayandırmışlardır:
Birincisi; yasak emri, Kur’an’ın nazil olduğu ilk döneme aittir. Yazmaya ruhsat ise, diğer zamanlar içindir.
İkincisi; yasak emri, Kur’an’la birebir aynı sahife ya da levha üzerine hiçbir şeyin yazılmamasını kastetmektedir. Çünkü satır aralarına veya kenarlara yazılacak kelime ve cümleler, insana Kur’ân-ı Kerîm’denmiş gibi bir hüküm verdirebilirdi. Ruhsat ise, Kur’an’la aynı sayfada yazılmama durumuyla ilgilidir.
Üçüncüsü; yasak, hadisleri ezberlemeden sadece yazıya dökenler içindir. O zaman hem yazı yazanlar az, hem doğru yazanlar nadir olduğu için, hadisleri ezberlemeden sadece yazıyla kaydedenlerin yanlış yazacakları endişesiyle yasak konmuştur. Ruhsat ise, ezber ile yazmayı birlikte yapanlara yöneliktir.
Kabul gören genel ifade, karışma tehlikesinin bulunduğu zaman genel olarak yasaklanmış, bu tehlike ortadan kalkınca da izin verilmiş olmasından ibarettir.
Hz. Peygamber’in hadislerin yazılmasını belirli sebeplerle yasakladığı, bu sebeplerin bulunmadığı durumlarda hadislerin yazılmasına izin verdiği hususunda ihtilâf yoktur. Bizzat Resûl-i Ekrem’in bazı hadisleri yazdırması ve onun hayatında hadis yazan sahâbîlerin bulunması yasağın Kur’an’la hadisin karıştırılmasını önlemeyi amaçladığı ve özellikle hadislerin Kur’an’la aynı sayfaya yazılmasına yönelik olduğu görüşü kuvvet kazanmaktadır.
Biraz saksıyı çalıştırınca Başka hadis rivayet etmeyin hadisi dolayısı ile hadislerin yazılmasına izin veren hadislerin var olmaması gerektiğini anlamak lazım.
Kaldı ki bu yüzen 200 Yıl sonra hadisler kitap haline getirildi. 200 yıl sonra ne demek hadislerin toplandığı kaynaklar Torununun torunu bile 200 yılı kolay kolay olamaz.
eskiden bir ötekileştirmek vardı seni ona benzettim sonun da benzer inşaallah.
Trol buda.