[God Of Media] Beyin Yakalım Serisi Bölüm 1 [S1/2]

Day 3,353, 03:19 Published in Turkey Turkey by OkanOzcelik


Merhaba değerli işsizler,

Bu serimizin amacı işsiz tayfaya boş boş gezinmek yerine ufkunu genişletmek adına beyin yakan bilgiler sunmaktır. Çeşitli kişi ve kurumlardan alıntılarla hazırlanıcak olan bu makalelerimizin 1 kişi bile olsa düşünmesini sağlaması dileğiyle.


Stanley Kubrick, Zihin Kontrolü ve Illuminati

*
Selam kaynatasızlar.

Açık konuşayım Kubrick'in şu ana kadar hiçbi filmini beğenmedim. Kıytırık bi mesaj verecem, sikindirik bi gönderme yapacam diye uzatır da uzatır konuyu anasını satayım. Öyle ana karakterin yarım saat tek kelime etmeden uzaklara baktığı filmlere kıl olurum zaten, Nuri Bilge Ceylan'ı da sevmem, ayıyım ve düz adamım evet. Ama ne yalan söyleyeyim Kubrick son filminde gönlümü aldı lan, adam öyle manidar ve öyle cesur detaylar sıkıştırmış ki filme, seyredince saygı duruşuna geçtim, dağ başını duman almış gümüş dere durmaz akar diye bağırıp evi Türk bayraklarıyla donattım. Zira Eyes Wide Shut (Gözleri Tamamen Kapalı), Illuminati deşifresinin bokunu çıkarmış bir film ve bu filmin tarihi 1999. Onun öncesinde böyle bir deşifre henüz ne sinemada, ne medyada yapılmadı. Kubrick abimiz birnevi düşmana ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin olmuş bu konuda yani. Filmi detaylı bi şekilde anlatacaz zaten, ama önce sevgili sığırlara birtakım laflar hazırladım. Ekşici, gel buraya evladım yine senden şikayet var.

Acaba bu daly*raklar neler demişler film hakkında diye merak ettiğimden öncelikle ekşiye baktım, 2-3 entry dışında hepsi bu film için "üstad, kadın erkek ilişkilerini çok zekice ve ustaca diyaloglarla işlemiş, ilişkiler hakkındaki klişelere ağır bir tokat indirmiş ve entel filmlerinin vazgeçilmez yönetmeni İsmail Türüttino'ya selam çakmış swh swh 😁))" gibi dangalakça yorumlarda bulunmuşlar. Biliyorum ki bu filmi seyredenlerin %90'ı da arkadaş ortamında aynı sikimsonik lafları ettiler bu filmle ilgili. Lan kasıntı dalyaraklar, gelin 2 şey okuyun da belki Selin'e artistlik yaparsınız bu öğrendiklerinizle. Kadın-erkek ilişkisiymiş, amına kodumun malları sizi.

Bu film için kadın erkek ilişkilerini anlatan bir film demek, Fight Club için "dövüşlü mövüşlü aksiyon filmi, Brad Pitt adama yumruk felan atıyo" demekle aynı şey. Yemin ederim abartmıyorum bak, bir porno filmin amacı ne kadar kadın erkek ilişkilerini anlatmaksa, bu filmin amacı da ancak o kadar kadın erkek ilişkilerini anlatmak olabilir. Ama bu beğenilme kaygılı götverenler sırf "Kubrick" filmi olduğu için, hiçbir sikim anlamamış da olsalar o filmi anlamış rolü yaparlar, seyrederken sıkıntıdan patlasalar da çok beğendim ayağına yatarlar.

Neden? Çünkü bu bir Kubrick filmi. Çünkü Selin'in amına giden yol Kubrick'ten geçer. Çünkü çok elit, cool, zeki ve entelektüel olan bir insan Kubrick filmini sevmek zorundadır. Hıyarağaları sizi... La şu Eyes Wide Shut'ı Kudret Sabancı çekmiş olsaydı acaba yine filmden hiçbir s*kim anlamamış halinizle "üstad döktürmüş yeeaa" der miydiniz? Nah derdiniz, etiketçi g*toşlar sizi. Siz tıpatıp aynı 2 pantolonun etiketinde fiyatı daha yüksek olanını alan embesillersiniz, çünkü siz kendi beğenilerinize ve kendi görüşlerinize göre değil, toplumun değer yargılarına göre yaşayan sığır sürülerisiniz. Kendinize ait hiçbir boku dile getirmeye cesaretiniz olmadığı gibi, bunu yapabilen insanları da oturduğunuz yerden eleştirir, şu hayatta hiçbir sike derman olmazsınız. Lan olum, akıllı olun bak patır patır sıçarım sizin suratınıza.

Neyse ufaktan konuya girizgahı yapalım artık.

Şu filmi seyrettiğimden beri yemin ederim gece yatıyorum Kubrick, sabah uyanıyorum Kubrick, bi sigara yakıyorum Kubrick, tuvalette sıçarken deterjan ambalajı yazılarını okuyorum yine Kubrick... Sıçtın ağzıma be Kubrick. Böyle film mi yapılır lan şerefsiz? Şimdi Eyes Wide Shut'a geçmeden önce kameralarımızı İstanbul gecelerine çevirecez. Şaka lan şaka, Clockwork Orange'ın afişlerine bakacaz.





Clockwork Orange'ın yayınlanma tarihi 1971. Bu sembolleri kullanması ışığında Kubrick'in Illuminati bağlantısı olduğunu, 48 IQ'ya sahip bir sincap bile rahatlıkla anlayabilir. Tek gözler hadi neyse tesadüf eseri olabilir derdim ama filmin afişi alenen piramit ve Horus'un her şeyi gören gözü olunca diğerlerinin de maksadının ne olduğu netleşiyor. Kaldı ki mevzu bahis Kubrick ise zaten o gördüğün şey tesadüf değildir hacı.

Kubrick bu sembolojiyi Dr Strangelove'da da çok fazla kullanmış, o baya baya eski bi film. Kendisinin Illuminati ile bir ilişkisinin olduğu aşikâr, yüksek mertebeden (30 veya üstü) mason olduğu söyleniyor ki doğru olma ihtimali de mevcut. Kubrick gibi bi adam çırak mertebesinde mi mason olacaktı zaten anasını satayım? Fakat son filmi Eyes Wide Shut'ta "yeter artık ulan Allah mısınız ipneler" diye celallenen bir Polat Alemdar, bir Michael Jackson gördüm ben.

Şimdi baştan anlaşalım, bu yazı blog'daki diğer yazılardan biraz farklı olacak. Zira bu sefer bir film analizi yapacam, hem de bir Kubrick filmi. Yani bu da demek oluyor ki yoruma açık bir konu olduğundan, kesinlikle şahsi yorumlamalarım için "%100 doğrudur" iddiasında bulunamam. Gerçi ben hiçbir yazım için böyle bi iddiada bulunmuyorum ama yazdığım siyasi içerikli yazılarda sizlere bilgi sunduğum için o bilgilerin doğruluğunun garantisini verebilirim, zaten mümkün mertebe kaynak sunuyorum bilgi verdiğimde. Fakat bu sefer bir film yorumlayacağım için aynı netlikte konuşamam, sonuçta bu bir sanat eseri ve herkes değişik şekillerde yorumlayabilir. He bu demek değildir ki bu yazıda ben her şeyi g*tümden sallayacam, tabi ki yine mantık ve tutarlılık içerisinde yapacam bu s*kimsonik saptamalarımı. Ayrıca Kubrick'in, en azından bu filmini de iyi analiz ettiğimi düşünüyorum hakkımı yemiyim, ama siz yine de ona göre geçirin süzgecinizden tamam mı canolar, yerim sizi ehehe.

Şimdi biraz ön bilgilendirme yapacaz taşaksızlar.

Filmin senaryosu Traumnovelle (Dream Story) adlı romandan uyarlanma. Roman ile film çok örtüşüyor fakat birebir aynı değiller. Romanda olup filmde olmayan pek fazla şey yok, fakat filmde olup romanda olmayan birçok detay var. Kubrick bu romana kendi farkını katmış, roman ile film arasındaki farkı belirleyen en önemli şey ise konunun işlenişi ve odak noktası. Roman tamamen kadın-erkek ilişkileri üzerine kurulu Kavak Yelleri dizisi tadındayken, Kubrick filmin odak noktasını gizli topluluklara yönlendiriyor. O kült sembolizme anasının *mı kadar ağırlık veriyor filmde (iddia ediyorum hayatınızda daha önce "okült sembolizm" ve "anasının amı" kelimelerini hiç aynı cümle içinde duymamıştınız ehehe). Romanla filmin en önemli farklarından biri de neredeyse tüm karakterlerin isimlerinin değişmiş olması. Bu değişiklikleri yapan adam Kubrick olunca "alt tarafı isimleri değiştirmiş yea" diyemiyoruz tabi, görecez sebeplerini yazının ilerleyen kısımlarında..

Filmin ortalarında, yaklaşık 15 dakika süren bir ayin sahnesi var.



Filmdeki her şey bu sahne ile ilgili. Ayin sahnesinden önceki sahneler de (şerefsiz Kubrick çok iyi bağlıyo bunları), sonraki sahneler de hep bunun etrafında dönen olaylardan ibaret. Bu film açık seçik bir Illuminati deşifresi, bunu bilin de sonra bu sahneye gelene kadar gösterdiğim şeyler için "ne alaka yeeaa, nerden anladın" demeyin. Kubrick bu, boru değil, adam 3 senede çekmiş bu filmi, çekimleri 400 gün sürmüş. Detay manyağı psikopatın teki zaten Kubrick, siz daha iyi bilirsiniz ekşici entel kardeşlerim. Hatta Eyes Wide Shut, Guinness Rekorlar Kitabı'na da girmiştir çekimlerinin bu kadar uzun sürmesinden dolayı. Anlayacağınız bu filmin her sahnesi, her detayı büyük bir titizlikle çekildi. Hiçbir sahne, hatta hiçbir obje boşu boşuna yer almadı bu filmde.

Kubrick filmin çekimlerini 3 Mart 1999'da tamamlayıp Warner Bros'a teslim ediyor. 4 gün sonra, 7 Mart 1999'da "kalp krizi"nden vefat ediyor. Bak sen şu işe. Filmin bizlere ulaşmış şeklinin biraz kesilip biçilmiş olma ihtimalini de oldukça güçlendiriyor bu 2 tarih arasındaki yakınlık.

Evet ön bilgilendirmeyi yaptığımı düşünüyorum. Artık filme geçebiliriz sevgili kaynatasızlar, siz keyfinize bakın ben üstüme rahat bi şeyler alıp geliyorum.



Filmin afişinde tek göz olması da tesadüfi değil, birazdan göstereceğim onlarca şeyi üst üste koyduğunuzda "anaaaa" diyeceksiniz zaten.

Filmin ilk sahnesi de aha şu, böyle başlıyor film;



Nicole Kidman 2 kolonun arasında. Peki what the fuck is 2 kolon?



Masonlukta Hz Süleyman'ın Tapınağı'ndan alındığına inanılan bu 2 kolon, mistisizme girişi sembolize eder. Yani dış aleme ait olan bu kolonlar, onların gizli alemlerine açılan bir kapının sembolüdür. Filme 2 kolon arasında giriyor olmamız ise tabi ki koca bir tesadüf. Kubrick ne bilsin iki kolonu, masonluğu, sembolizmi... Kadırga Anadolu Meslek Lisesi torna tesviye bölümünden mezun bi herif lan Kubrick, bilmiyo musunuz ehehe. Ayrıca 11 Eylül İkiz Kule ritüelinin de bu 2 sütun mevzusu ile ilişkili olduğunu düşünüyorum. O olay zaten bir terör saldırısı değil ayindi, bunları konuşmuştuk p*çirikler. Şimdi filmin ilk 1 saati açıkçası tırışka muhabbetlerden ibaret. Tamam güzel diyaloglar felan var, filmin ilerisinde bağlıyor Kubrick bunları konuya ama benim pek ilgimi çekmedi buralar. Size filmin ilk 1 saatini özet geçeyim,


Nicole Kidman'ın g.tü.

Evet filmin ilk 1 saati Nicole Kidman'ın g*tü ve memesi etrafında dönüyor, başka da pek bi olay yok. O yüzden buraları hızlı geçmeye çalışacam. Birazdan göstereceğim sahneler "bu ne amına koyim yea" dedirtebilir size, ben de filmi seyrederken ilk 1 saat çok sıkılmıştım, fakat sonra en tırt detayın bile bir anlama geldiğini ve konuların nasıl bağlandığını görünce Kubrick'in sakalını yalayasım geldi şerefsizim. Neyse hadi başlıyoruz, altyazıları da okuyun t*şağını yediklerim önemli zira.



Bill (Tom Cruise) ve Alice (Nicole Kidman), arkadaşları Victor'un Noel balosuna gidiyorlar, film böyle başlıyor. Soldaki sekizgen yıldız ve güneş sembolojisi, birazdan da göreceğiniz üzere malikânenin heryerine serpiştirilmiş durumda. Sekizgen yıldız, Sümerler'deki gök tanrısı Anu'nun sembolüdür. (buraya gelirken de damalı zeminden geçiyorlar, Alice'in arkasındaki koridorıun zeminine bakın). Bu malikânenin, arkadaşları Victor'un mekanı olduğunu da tekrar edeyim.


Malikanenin heryerinde var bu sembolden.


Ve Kubrick ısrarla çoğu sahnede kadraja alıyor bu sembolleri.


Bu piyanist şantör de bizim Bill'in arkadaşı.


Bill o elemanla muhabbet etmeye gidiyo ve karısı boşta kalıyo. Karı boşta kalınca hemen biri yazıyo karıya. Yazan eleman Sandor Szaost adında bir Macar'dır. Kendisi ismini, Church of Satan (Satan Kilisesi)'nin kurucusu Anton "Szandor" LeVey'den alır. Ayrıca bu Sandor da, tıpkı Anton LeVey gibi Macar'dır. Kubrick, adamın Macar olduğunu özellikle belirtiyor ki, Anton LeVey'e yaptığı gönderme daha iyi anlaşılsın. Sahnede de arka plandaki pentagramlar bunu pekiştiren bir başka detaydır.


Bu sırada Bill de başka 2 karıyla karşılıklı yazışıyo. Aileye bak anasını satayım, Karaköy keranesi gibi. Karılardan tekinin ismini birkaç kez tekrarlattırıyor Kubrick. İsmi Nuala Windsor; Windsor bugünki İngiliz kraliyet ailesinin soyadıdır biliyosunuz. Windsorlar aslen İrlandalıdır, Nuala da bir İrlandalı ismidir zaten.


Reisin ismi geçmezse olmaz tabi ehehe. Dur ekşici lisanıyla konuşayım da tüm karılar bana hasta olsun, "üstad burada Illuminati'nin yetkin ailelerinden Rockefeller'a selam çakmış swh swh". Ve bu blog'da sık sık bahsettiğim 2 elit ailenin ismini peşpeşe zikrettirdi Kubrick dikkat ederseniz. İngiliz Kraliyet Ailesi ve Rockefeller ailesi. Bonus olarak satanist Anton LeVey'i de ekleyin.


Karıların kafa 2 milyon, Bill "nereye gidiyoruz hanımlar ehe mehe" dediğinde, karı "gökkuşağının bittiği yere" diyor. Bu lafı unutmayın, sonradan dönecem bu konuya. Rainbow (gökkuşağı), Oz Büyücüsü ve Alice Harikalar Diyarı'nda da işlenen bir temadır ve bir zihin kontrolü (mind control) yöntemidir, delillerim ile gelecem fakat henüz yeri değil, ileride bağlayacam bu konuyu. Ve dikkat, Kubrick bu filmde bazı kelimeleri peşpeşe, defalarca tekrar ettiriyor. Bu ısrarla tekrarlanan kelimelerde hiç boş geçmemiş abimiz, ısrarla gözümüze soktuğu kelime ya da cümlelerin hepsi manidar anlamlara sahip. Bakın "gökkuşağının bittiği yer" tamlaması kaç kere tekrarlanıyor 3 yaşında bir çocuğa laf anlatıyormuşcasına.




Sırf "gökkuşağının bittiği yer" tamlamasının birkaç defa söylenmesi, vurgulanmasıi için uydurulmuş zoraki diyaloglar bunlar. Dediğim gibi gökkuşağı mevzuna sonra gelecez, filme devam edelim şimdilik. Bu esnada bizim Bill'i, yukarıdan arkadaşı Victor çağırtır.


Sevgili dostumuz Victor mala vurmuş ama fazla yüklenmiş heralde karıya, karı baygın vaziyette yatıyor. Bizim Bill de doktor olduğu için onu yanına çağırıyor hemen, yoksa işi düşmese aramaz pezevenk ehehe.


Bill, Victor'a kadının ismini sorduğunda pompacı dostumuz biraz duraksayarak "eeöö Mandy" diyor, abazanlar memeye odaklanmayın laf anlatıyoruz şurda s*kerim tahtanızı.


Haroini fazla kaçırmış karı, ondan bu hale gelmiş. Bu arada bundan 2 önceki karede ucu gözüken tabloyu Kubrick burada tamamen arka plan yapıyor. Dikkat ederseniz tablodaki kadın ile bizim baygın Mandy'nin durumu ve uzanışı aynı. Kubrick bu resmi film için, daha doğrusu filmin bu sahnesi için özel olarak çizdirmiş, ahanda resmin orijinali: http://www.christianekubrick.com/paiMed/ck0305b.php. Resmin çizeri ise Kubrick'in eşi Christiane Kubrick. Ayrıca sadece bu tablo değil, aşağı yukarı filmdeki tüm tablolar film için özel hazırlanmış. Bunlar da Stanley Kubrick abimizin nasıl psikopatlık derecesinde detay delisi biri olduğunu size iyice gösteriyordur heralde.

Atiker sıralı otogaz sistemlerinin sunduğu Eyes Wide Shut reklamlardan sonra devam edecek.

Bu sahneler önemli diye anlattım, ileride işimize yarayacak bunlar. Diğer Kavak Yelleri tadında geçen sahneleri anlatmayacam zira konumuz o değil *mına koyim.

Neyse aynı gece Bill dışarı çıkıyor ve bi fahişe bizim Bill'e yatma teklif edip bunu eve atıyo, çünkü yılların en meşhur geyiğinin de dediği gibi "Amarika'da kızlar teklif ediyür olum".

Bunlar yiyişirken Bill'i karısı arıyor, Bill de vicdan yapıp çıkıyor fahişenin evinden, sevişmeden terkediyor mekanı. Fakat tam Bill'in telefonu çaldığı sırada önemli bir detay gözlere takılıyor (algıda seçicilik);


Duvarlarda pagan maskeleri ve güneş sembolü var. Bu birazdan oluşacak olaylara bir gönderme (entelcesi: foreshadowing). Yani olaylar buradan sonra bu çerçevede ilginçleşecek demek istiyor Kubrick.
Dönüş yolunda şu deminki piyanist arkadaşı vardı ya, aha işte bi mekanda onu görüp içeri giriyor Bill. Ve bu piyanist eleman bizi şu ana kadar izlenilen 1 saatten alıp bambaşka diyarlara götürecek olan bombayı patlatıyor.

Piyanist, bu gece değişik bir mekanda "gözleri bağlı bir şekilde" piyano çalacağını söylüyor. Bizim Bill de meraklanıyor tabi, ben de gelecem senle diyo. Piyanist eleman da Bill'in neden onla gelemeyeceğini şu şekilde açıklıyor;


Tatataaammmm.

Atiker sıralı otogaz sistemlerinin sunduğu Eyes Wide Shut esas şimdi başlıyo *mına koyim.

Bunun üstüne Bill gecenin o vaktinde kostümcüye gidiyo maske ve pelerin almak için. Kafaya koydu yani, gidecek oraya. Şimdi bir süre daha pek semboloji göstermeden filmi anlatacam, birazdan tespitlerim ile geliyorum az sabredin canlar.



Kostümcü de burası, "rainbow" yine çıktı karşımıza, iyi ki sembol göstermeyecez dedik amına koyim ehehe. Buradaki dükkan sahibi emmi biraz tuhaf, şöyle ki bizim Bill kostüm alacakken kızını dükkanda 2 japonla s*kişirken yakalıyo bu herif ve tepkisi şu oluyo:


"Gentlemen" (beyler) diye hitap ediyo la kızını s*kenlere. İnsanoğlunun gavatlıkta ulaşabileceği son nokta. Sonra bu herifleri dükkana kilitliyo ve diyo ki;

"Lütfen" ne ulan eşşoğlueşşek, kızını orgazmdan orgazma uçurmuşlar, threesome yapmışlar, facial cumshot attırmışlar, sen hala lütfen diyosun, e bi de promosyon olarak kendini de s*ktirseydin bari. Cingılbört müsün ulan Allahsız?

Ve işte, bu tek cümleyi kaçırırsan şu 10 dakikalık sahnenin tüm amacını da kaçırırsın. Kız hangi pelerinden alması gerektiğini söylüyor Bill'e. Bak sen şu zilliye, neler de biliyor... Sanki bu karı ve babası durumdan haberdarlar gibi he? Sanki az önceki basılma sahnesi de yapmacık bi mizansendi? Buraya çentik atıyoruz geri dönecez, filmle aynı seyirde devam edelim.


Bill kostüm kiralayıp gidiyo malikâneye, buranın adresini ve giriş için gerekli parolayı piyanist arkadaşından almıştı.



Bill'in geldiği köşkü dışarıdan bize de gösteriyor Kubrick. Neden biliyor musun, çünkü bu köşkün ismi gerçekte Mentmore Towers'tır ve Rothschild ailesine aittir... Hö? Nasıl yani? Rothschild kendi elleriyle mi çektirdi bu filmi? Danışıklı dövüş mü bu film? Buraya da çentik atıyorum, açıklayacam hepsini, biz filme devam edelim.



Ehehe aklın Rothschild olayında kaldıysa onu bi kenara bırak şimdilik, dönecez o konuya. Neyse Bill parolayı söylüyo ve içeri kabul ediliyo. Parola "fidelio" (sadakat) kelimesi. İçerde Bill'i maskeli elemanlar karşılıyo, Bill de takıyo maskesini, yalnız Bill'in şu sıfata bi bakar mısın ya sihirbaz Mandrake gibi olmuş Allahsız ehehe.


Son aşama, Bill 2 kolonun arasından geçiyor dikkat ederseniz. Çünkü birazdan başka bir "aleme" giriş yapacak.


Ahanda işte o alem. İçerde Trt halk oyunları ekibinin çayda çıra gösterisi varmış meğersem. Bizim Bill de partide tanıdığı tek arkadaşı tuvalete sıçmaya giden her sap gibi bi köşede tek başına sessiz sessiz bekliyo.


Arkada bizim Bill'in arkadaşı piyano çalıyo, mekânda canlı müzik var. Ayrıca 50'lik + tekila shot 8 lira, perşembeleri halk günü.


Ayinde çalan ilahi ise şu: http://fizy.com/#s/12o3wb. Açın dinleyin hemen şimdi, iyi tribe sokuyo ehehe. Zaten öyle bi müzik ki bunun çaldığı ortamda 3 dakika dur "ben tanrıyım" dersin *mına koyim. Burada Kubrick bir Ortodoks ve bir Hindu ilahisini mix'lemiş. Ve Kubrick ayin sahnesinde bu ilahiyi bize TERSTEN dinletiyor, kelime sonlarındaki garip telaffuzdan farkedebilirsiniz siz de ilahinin tersten çaldığını. Bildiğiniz gibi satanist ayinlerde ritüeller tersten yapılır, Tanrı'ya ters gitmekle alakalı bi durum bu. Filmdeki müziği ters çevirip dinlediğinizde ise aslında müziğin düz ve sözleri anlamlı halini dinlemiş oluyorsunuz, buyrun burda çevrilmişi var: http://www.youtube.com/watch?v=-7fZ28GeQi8. Ve neden Hindu ilahisi kullanılıyor biliyor musunuz? Çünkü Kubrick olayı çözmüş abicim, uyduruk spiritüalit Hindu inanışlarının da, tanrılarının da temelinde satanizm olduğunu biliyor adam. Nazi svastikası bile spiritüalist bir Hindu inanışına aittir, kaynağı orasıdır. Valla zeki adam şu Kubrick, okur bu çocuk.


Filmi henüz seyretmemiş olanlar için biraz gösterecem bu ayin sahnelerini. Bu arada bizim pelerinliler soyunuyo.


*m mı lan o?


Valla *m.


Bizim Bill de Show Tv'deki Şans Kapıyı Çalınca yarışmasında aile reisi yarışırken arkada ayetel kürsi okuyan babaanne gibi içinden bildiği duaları okuyo, aklı çıktı la garibanın ehehe.


Reis sırayla kızları bir eş seçmeleri için görevlendiriyo. Illuminati'de kızlar teklif ediyomuş lan, biz de mi girsek ehehe.


Karı aklı işte, öyle tek başına cool takılıyo diye gitti Bill'i seçti. Yok lan yoki, onu seçmesinin bir sebebi var.


Karı bizimkinin yeni gelin gibi hareketlerinden anladı buraya yabancı olduğunu ve iyi niyetli de bi karı çıktı.


Karı uyarıyo bizimkini.


Buradan sonra Bill odaları geziyo ve Kubrick bize orgy sahnelerini gösteriyor, arka planda başka bir Hindu ilahisi çalıyor. Ve bu filmin yapım yılı 1999... Öncesinde sinema ya da televizyonda yok böyle bir elit ifşası.


Şimdi maskelerle sevişmenin manası nedir biliyor musunuz? Alevilere atılan pislik bir ifita vardır, "mum söndü gecesi" diye. Neymiş yok efendim ışıklar kapatılıp karanlıkta herkes tuttuğunu skermiş, bu bir ayinmiş. Peki Kubrick'in bize gösterdiği bu ayin de aynı mantıkla işlemiyor mu? Maskeler olduğu sürece kimin kim olduğu belli olmuyor ve insanlar karşısındakinin kim olduğunu bilmeden birbirleriyle cinsel ilişkiye giriyorlar. Şimdi bu mum söndü palavrasının nereden ve kimlerden geldiğini görüyor musunuz? Türkiye'de kimlerin bu ayinlerini Alevilere malettiğini görüyor musunuz? Yaa...


Eşcinsel ilişki de var tabi ayinlerde. İbneliğin lüzumu yok beyler.



Bizim karı tekrardan buluyo Bill'i, hala vaktin varken git, sana daha fazla yardımcı olursam ikimizi de s*kerler diyo.


Bu sırada bizim Bill'den işkillenmişler, bizim karı bile Bill'in saf hareketlerinden orada yabancı olduğunu çaktı zaten. Diğer abiler de eşek değiller ya, farkedip çağırıyorlar hemen Bill'i. (Adam Bill'i götürürken Frank Sinatra'nın "Strangers in the Night" (Gecedeki Yabancılar) şarkısı çalmaya başlar)


Bill'i sorguya çekerler.


Kaçarı yok, s*kecekler bizim Bill'i. Kırmızı pelerinli ayin liderinin oturduğu tahttaki çift başlı kartal sembolü var ya, işte o size girsin ehehe. Yok yok girmesin, bakın şimdi sizden 2 resim arasındaki 7 farkı bulmanızı isteyecem.


Bu da 33. dereceden mason sembolü, yani kırmızı pelerinli dayının tahtındaki sembolün aynısı. Hee neymiş, bu öylesine sıradan bir grup seks partisi değilmiş. Masonik bir ayinmiş. Ve o kırmızılı abimizin yerinde olanlar, reel hayatta benim bu blogda isimlerini defalarca zikrettiğim saygıdeğer ailelerimizin liderleri oluyorlar. Bu ayinlere size bu blogda tanıttığım kişiler katılıyor, Rockefeller, Rothschild ve elit çevreleri... Aklınız almıyo di mi? Hepsi takım elbiseli efendi iş adamları gibi görünüyo normalde di mi? He he.


Bizim karı fedai çıkıyor, "onun yerine beni alın" deyip kendini feda ediyor. Bir başka deyişle bu kadın kendi hayatıyla Bill'in kefaretini ödüyor ve Bill özgür kalıyor. Yani bırada amaç ritüelistik bir şekilde birini kurban etmek, Bill ya da başkası, sorun değil.


Şşşş indir o eli. Bizim Bill'i azad ediyorlar fakat "burada gördüklerinizi birilerine anlatırsanız kaynatanızı sikeriz sevgili kardeşim 🙂" uyarısında bulunuyorlar. Kubrick bunların yapma dedikleri şeyi yapmış olmuyor mu la?
Şimdi az mola hocam.

Kubrick neden bu sahneleri Rothschild'in kendi mülkünde çekti? Madem bu film yüzünden öldü ya da öldürüldü, öyleyse buna nasıl izin verdiler? Zaten bundan önceki esas soru şu, eğer Kubrick bu filmi iyi niyetle çektiyse (ki %99 öyle) neden Tom Cruise'u oynattı? Tom Cruise bildiğiniz gibi tarikatçinin, cemaatçinin önde bayrak flama taşıyanı. Scientology denen spiritüalist dine inanıyor ve bu oluşumun 2 numaralı adamı kendisi. Ayrıca eşi doğum yaptığında onun plasentasını yemişti, haberlere falan konu olmuştu bu "aa ne kadar ilginç ehehe 😁)" diye, fakat aslında o bir pagan ritüeliydi. Ayrıca Nicole Kidman da Eyes Wide Shut'ın çekimleri esnasında Tom Cruise ile evliydi ve scientology üyesiydi.


Bir Scientology toplantısında Tom Cruise.


Kanye West ve Tom Cruise.


Piramit dememe lüzum?
Kubrick'in önceki filmlerinde bu Illuminati piramidi ve sembolojisini kullandığını biliyoruz. Bu bilgiler ışığında diyebiliriz ki, Kubrick muhtemelen onlardan biriydi. Bu ayin sahneleri ancak orada bulunmuş ya da ciddi bilgiler sahibi olan biri tarafından bu kadar detayıyla ve onları rahatsız edebilecek bir şekilde canlandırılabilirdi.

Ama durun bakalım, bu film onların korku politikalarına hizmet eden bir film ise, Kubrick'in filmi teslim ettikten 4 gün sonra kalp krizi sebebiyle ölmesi nedir? Bu nasıl bir danışıklı dövüş ki sonunda Kubrick gibi birisinin hayatına mal olsun? Üstelik karısı Christiane Kubrick onun kalp krizi yüzünden öldüğü iddialarını hala kabul etmez...

Teşekkürler Fikret. şimdi kameralarımızı New York'tan bir dram manzarasına çeviriyoruz.

En son bizim Bill'i yakalayıp göndermişlerdi ayinden. Ayinden sonraki ilk sahnede, Bill kapıyı açıyor ve eve giriyor. Şimdi bu 10 saniyelik sahneyi seyrediyoruz. 5. ve 7. saniyeler arasında Bill'in sırtına iyi bakın, "her şeyi gören göz" belirecek. Bildiğin insan gözü beliriyor orada, ben tırstım lan bunu ilk gördüğümde.

-Video Uçmuş-
Farkettiniz umarım, youtube'a ekleyince video kalitesi y*rak gibi düşüyomuş onu öğrendim ama elinizde DVD'si varsa 1:26:42'ye odaklanın daha net farkedeceksiniz. Bu kesinlikle bir ışık, yansıma, göz yanılgısı vs değil, oraya doğru vuran bir ışık yok, fizik kurallarına aykırı *mına koyim.

Kubrick reyiz gözü Bill'in üzerine kasten yerleştirmiş, zira Bill artık "her şeyi gören göz"ün takibindedir ve onlar tarafından mimlenmiştir.

Valla göze geldi çocuk ehehe.

Ertesi sabah Bill kiraladığı kıyafetleri geri götürmek için tekrar Rainbow denen dükkana gider.


Gündüz vakti daha iyi görürüz ki Rainbow'un yanındaki bina bir mason locasıdır. Bu eklediğim resimde net görünmemekte fakat DVD Player'da zoom yaparak bunu daha net görebilirsiniz. Ayrıca bu binanın bir mason locası olduğu benim keşfim değil, internet'teki diğer kaynaklarda buldum ve bu mekânın yerlileri de böyle diyor.


Bill'in maskesi çıkmaz kiraladığı eşyalar arasından. Ve bizim *rospu karı belirir orda.


Gavat baba dün kızını s*ken herifleri uğurluyor, çıkışta ellerine kolonya dökmediği kaldı pezevengin. Bizim babanın, kızını sattığını söylememe gerek yok heralde artık ehehe.


Kız uzun süre boş boş bakıyor bizim Bill'e.


Bakın hala o boş bakışlar... Kız bir seks kölesi ve o ayinlere de katılıyor, hatırlayın bu söylemişti Bill'e hangi pelerinden alması gerektiğini. Yani muhtemelen dün geceki ayinde bu karı da vardı.


Hala hipnotize olmuş gibi bakıyor. Bu filmin yönetmeni Kubrick, bir sahneyi 90 kere çektiği olmuş bu filmde, Guinness Rekorlar kitabına girmiş. Her detayın bir anlamı var, bunu unutmayın.


Baba bizim Bill'e de satmak istiyor kızını. Kız hala çamaşır makinası seyreden otistik çocuklar gibi Bill'i seyrediyor lan.

Bakın şimdi anlatacaklarım asla teori değil, %100 eminim bunlardan, kafayı yedim artık onlarca yabancı sitede, blog'da, Kubrick fan sayfalarında fink atmaktan ve oralarda da birebir düşündüğüm şeyleri görünce defalarca hasssssiktir dedim. Aklın yolu bir zira.

Parçaları birleştirecez t*şaksızlar, iyi dinleyin.
Kız bir seks kölesi.
Illuminati ile, daha doğrusu seks içerikli Illuminati ayinleri ile bağı var.
Boş ve donuk bakışları, hipnozdaymış gibi hareketleri var.
Ve dükkanın adı RAINBOW (Gökkuşağı).
Sonuç: Kubrick burada bas bas bağırmış, "zihin kontrolü var, MKULTRA diye bir yöntem var" diye. Ey sığır ekşici, teması kadın erkek ilişkisi değil bu filmin. Senaryonun esinlenildiği "Traumnovelle" adlı romanda tek bir masonik sembol, masonik ima yok, sadece elit kesimin yaptığı grup seks partisi var romanda. Kubrick kendisi ekledi bu filme masonik temayı. Adam filmin başında bile 50 kere bağırdı sana "gökkuşağının bittiği yer" diye, defalarca şu dükkanın girişindeki "rainbow" yazısını ve gökkuşağı resmini gösterdi o kıt kafana girsin diye, mesajı al diye. Ama sen hala "kadın-erkek ilişkilerindeki şehvetli tutkular ve rasyonel çıkarımlar swh swh" gibi s*kimsonik anlamlar peşindesin *mına kodumun fularlı çakma enteli. Boş beleş *rospu çocuğu seni.


Oz Büyücüsü
Gökkuşağı ve aynalar zihin kontrolünde kullanılan birer semboldür. Oz Büyücüsü ve Alice Harikalar Diyarı'nda adlı kitaplarda da bu gökkuşağı ve aynalar sık sık kullanılır. Bu çocuk kitapları, çocukları kitlesel biçimde programlamak için yapılmış birer zihin kontrolü projesidir ki çocuklar üzerinde ne kadar fazla oynadıklarını biliyorsunuz. Walt Disney dahi 33. dereceden masondur, sikip atıyorlar körpecik beyinleri bu adamlar. Çocuklar onlar için çok önemli, zira bir çocuğu etkilemek çok daha kolaydır. Çocukluğunda cinsel istismara maruz kalmış, aşırı düzeyde seksüel içerikli sübliminal mesajlar almış bir genci, erginlik çağında ve yetişkinliğinde oyun hamuru gibi şekillendirmek, uzaktan kumandalı oyuncak araba gibi yönetmek çok daha kolaydır.

Tabi ki gökkuşağı ve ayna görünce hipnoz olmayacak çocuklarınız, bunlar sadece birer sembol. Belki Pavlov'un köpeklerini harekete geçiren zil sesi gibi birer tetikleyici bunlar, belki de çok başka anlamları var... CIA'de görevli uzman değilim o kadarını bilemiyorum ve bilmek de istemiyorum, fakat gözlerim ve beynim var, şunu görüyorum: Wizard of Oz ve Alice in Wonderland birer zihin kontrolü programıdır, gökkuşağı ve aynalar bu sembolojinin birer parçasıdır. Hatta Wizard of Oz ile Aleister Crowley arasında bir esinlenme dahi vardır.

Bakın ben ekşicilere çok söverim o ayrı konu ama ekşi'yi ekşi yapan yazarlara saygım sonsuzdur. Zaten 2000'li yılların başında dial-up interneti olan biz ergenler için bir Pokeimam vardı, bir Ekşi Sözlük vardı, başka da bi sikim yoktu internette. Ekşi'nin birinci nesili ve İnci'nin birinci nesili iyi çocuklardır ayrıca, kaliteli adamlardır çoğu. Bakın Oz Büyücüsü hakkında ne demiş Ekşi'nin en eski yazarlarından Cyrano, MUHAKKAK okuyun;


Ben bu sözlük entry'sini bilimsel bir veri olarak önünüze sunmuyorum. Sadece az kafanızı çalıştırıp fikir sahibi olun diye gösteriyorum. Oz Büyücüsü'nün kitabını okumadıysanız, filmini seyretmediyseniz, çocuklar üzerinde yarattığı etkileri görün istiyorum. Sizlere olaya tarafsız bir insanın bakış açısını gösteriyorum.

Kubrick romandaki tüm karakterlerin isimlerini değiştirerek filme aktardı demiştik, Nicole Kidman'ın canlandırdığı karakterin isminin "Alice" olması da bir tesadüf mü sizce?

Şimdi birazcık filmde flashback yapacaz, şu ayin sahnelerinden önce Bill bi orospu karıya gitmişti hatırlarsanız. Bill'in telefonla konuştuğu sahnede bu kadının evindeki 2 kitap, isimleri gözükecek şekilde kadrajda kaldı yaklaşık 1 dakika boyunca.



Sanırım dünyanın en kültürlü orospusuyla karşı karşıyayız, kızın evinde Introducting Sociology (Sosyolojiye Giriş) kitabı var. Öbür kitabın adı ise Shadows of the Mirror (Aynanın Gölgeleri). Bendeki filmin kalitesi çok sikkoydu, DVD'niz varsa daha net görürsünüz.

Bu kızın evindeki pagan maskelerini hatırlayın, belki o da ayindeydi. Tıpkı Rainbow Shop'taki diğer kız gibi, fahişe ve elitlerin seks kölesi. Ve ne gariptir ki yine seks kölesi olan bir kadın ve yine onun olduğu mekânda bir zihin kontrolü göndermesi var; "ayna".

Size elitlere ve siyasetçilere pazarlanan bir seks kölesi ismi vereyim günümüzden, kabalistik öğreti ile yetiştirilmiş bir yahudi kızı; Natalie Portman. Şimdi kendisiyle ilgili apayrı dökümanlar sunacam size, bir tanesine bakıp "siktir lan bu ne" deme sıçarım suratına, göstereceklerimin hepsini üst üste koy ve azıcık analiz yetin varsa öyle bir değerlendir.

Devendra Banhart adlı okultist elemanın Carmensita klibine bir bakalım, o zamanlar beraber oldukları Natalie Portman da oynuyor klipte.


Lucifer abimizi anarak başlıyoruz.


Om işareti, a-ok işareti ya da nam-ı diğer 666 sembolü.


Natalie hanim kızımız.


Güneş sembolojisi


Birader alnında piramit çıkmış.






Gökkuşağı (hadi canım?)






Güneş sembolojisi.


"Gökkuşağının bittiği yere gitmek istemez misin?"

Mısır konsepti olduğunu mu düşünüyorsunuz bu klibin? Lucifer? 666 sembolleri? Gökkuşağı? Zihin kontrolündeki seks kölesi Natalie Portman?

Görmeyeli amma değişmiş la bizim Mısır konsepti.


Bir ara beraberlerdi bu herifle.


Aha da bununla.
Seks kölesi Natalie Portman'ın eski tokmakçılarından biri kimdi dersiniz acaba...


Yanındaki adam kim biliyor musun?


Kendisi pek zengin, pek elit bir abimiz.


Nathaniel ROTHSCHILD

Nathaniel Rothschild ile Natalie Portman'ın ilişkileri vardı... Google diye bir şey var, kendiniz de bakabilirsiniz.

Rothshild ve Rockefeller ailelerinin her taşın altından çıkıyor olmaları ve bunun aksine medyada oldukça az haberlerinin veriliyor olması dikkatinizi çekmediyse zaten, ananız sizi doğurmamış sıçmıştır kusura bakmayın.

Natalie ablamızın siyasetçilerle de arası çok iyidir.


Hillary Clinton ve Natalie Portman.


Bill Clinton ve Natalie Portman.
Ve kendisi bir zamanlar Obama'nın da seçimlerdeki reklam yüzüydü...

Bakınız: Bu video. Ya da kendisinin ne alakası varsa 2008'deki "erken seçim" oylamasında insanları "evet" oyu kullanmaya teşvik ettiği bu video ya da bu video.


Fazla söze lüzum?
CIA'in geliştirdiği MK Ultra projesi ile, böyle pilli bebekler yaratıyorlar işte. Seks kölesi, reklam yüzü, propaganda aracı, çok fonksiyonlu Yahudi mutfak robotu Natalie Portman.

MK Ultra'nın sonuçlarından bahsetmiştim Lady Gaga başlıklı yazılarda. Röportajın ortasında gelen birilerini (?) görüp sağa sola bakarak "hello oh my god hellooo" diye hayali arkadaşlarına selam veren Britney Spears'ı, 7 aylık hamile haliyle kendinden geçmiş bir şekilde karnını gösterip "sanırım biraz gazım var" diyen, hamile olduğunun farkında olmayan ve 3 sene önce vefat eden Anna Nicole Smith'in %100 gerçek görüntü kayıtlarının olduğu video link'leri vermiştim.


Boş bir vaktinizde muhakkak seyredin bu video'yu: http://www.youtube.com/watch?v=0vSver59BsU (video uçmuş,araştırıp bulabilirsiniz)

Muse'un son albümünü de bir inceleyin, MK ULTRA adında bir şarkıları var tamamen bu konuyla ilgili. Yine Muse grubunun "Uprising" şarkısının da sözlerine bir bakın, "onlar bizi yönetemeyecekler, onlar bizi zorlayamayacaklar, galip gelen biz olacağız" diyerek Illuminati'ye nasıl meydan okuduklarını görün (umarım samimilerdir bu tavırlarında). He tabi ekşici entel kardeşlerimiz bu "uprising" şarkısında Illuminati'ye göndermeler olduğunu zerre anlamadan "aay çok güzeeaaal şarkıııaa" entry'leri giriyorlar o ayrı konu. Uprising başlığındaki 60 küsür entry'de tek bir "illuminati" kelimesi yok Ekşi Sözlük'te, hani en entelektüel, en zeki kesimimiz onlar ya, o yüzden oradan örnek veriyorum.

Bak tamamen ANTİ-SİYONİST mesajlar veren Uprising şarkısı için girilmiş bir ekşi entry'si,


Bizim üniversitelerimiz öküz yetiştiriyor.

Cehalet esas kendini "elit" sanan öküz kesimin arasında kol geziyor.

Bu sebeple bu dangalaklara karşı bildiklerinizi savunmaktan çekinmeyin. Ben bu blog'da bazı şahsıma ait tespitler dışında, zaten genel olarak bilinen şeyleri anlatıyorum, fakat sizi buraya çeken şey okudukça "aa evet lan şerefsizim aklıma gelmişti" diye içinizden geçiriyor olmanız, haksız mıyım? Size çok farklı şeyler anlatmıyorum, sadece amele toplum baskısı sebebiyle söylemeye cesaret edemediklerinizi sizin adınıza dile getiriyorum, tek esprim de orda. O yüzden beni aynştayn da yapmayın, kahraman da yapmayın, zaten bi sik olmaz benden. Kendi sikkofield'ınız olun, kendi gerçeklerinizi dile getirmekten çekinmeyin, tamam mı canlar ehehe. Dininizi, milletinizi ve görüşünüzü savunduğunuz için size faşist ya da şakirt gözüyle bakacak Selin'in ben ta *mına koyim. Bırak o Selin görünümlü Kezban'ın sidikli *mını sikecem diye şekilden şekle girme, kişiliğinden ve duruşundan ödün verme sen. Çok zorda kalırsan ben veririm sana, bi aloya bakar (s*ktir lan o kadar da değil ehehehe).

Eyes Wide Shut'a devam edelim biz, filmdeki zihin kontrolü göndermeleri bunlarla sınırlı değil, filmin seyri esnasında tekrardan dönecem zihin kontrolü göndermelerine.

Bill ayinden çıktıktan sonra "her şeyi gören göz"ün takibine alınmıştı hatırlarsanız, "bu konuyu araştırırsan ananı sikeriz" diye de uyarılmıştı.


Ama bizim Bill dayanamayıp o ayinin yapıldığı malikâneye geri dönüyor bir gündüz vakti. Sap sap kapıda bekliyo.


Fakat "big brother is watching you".


İçeriden bir emmi beliriyor, Bill'e bir zarf veriyor.

2.SAYFA İÇİN TIKLAYIN