NEYİ ELEŞTİRİYORUZ

Day 2,098, 10:34 Published in Turkey Greece by trmay


Merhaba Anonim okurları;
Son günlerdeki eleştirel makaleleri incelediğimde ve birkaç nokta dışında okumanın bana zaman kaybettirdiğini fark ettiğimde , gözüme çarpan bir konuda açıklama yapmam gerekti. Aslında böyle makaleleri görmeye alışkınız 🙂


Aşağıdaki hikayenin yeterince açıklayıcı olacağına inanıyorum:


Hindistan’da çok ünlü bir ressam varmış. Eserleri halk tarafından beğenilmiş bu da kendisine ün getirmiş bir ressam... Ranga Guru adındaki bu ressama “Renklerin Ustası” denilmeye başlanmış.

Onun öğrencisi olan Raçici eğitimini tamamlayarak son resmini de öğretmenine teslim etmiş.
Ranga Guru öğrencisine;
- Sen artık ressam sayılırsın Raçici, artık senin resmini halk değerlendirecek
diyerek resmi şehrin kalabalık bir meydanında dikkat çeken bir yere koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem alarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını isteyen bir yazı bırakmasını istemiş.


Raçiçi denileni yapmış.
Birkaç gün sonra resmi görmeye gittiğinde tüm resmin çarpılarla dolu olduğunu görmüş.
Resmi Ranga Guru’ya götürüp üzgün olduğunu belirtmiş.
Ranga Guru, resme devam etmesini istemiş. Raçici resmi yeniden yapmış ve Ranga Guru’ya götürmüş. Bu kez Ranga Guru'nun talebi ise resmi aynı yere bırakıp yanına boyalar, fırçalar ve beğenmedikleri yeri düzeltmeleri istenen bir not bırakmasıymış.
Raçici denileni yapmış. Bir kaç gün sonra gittiğinde ise resme ve fırçalara hiç dokunulmadığını farketmiş.

Resme dokunulmamasında iki sebep vardı.
- İnsanlara eleştirme fırsatı verdiğinde insanlar acımasızca eleştirdiler. Resimden anlamayan insan bile eleştirir. 🙂 Ama bu eleştiriler yapıcı olma kaygısı taşımıyordu.
- İnsanlar yapıcı bir eleştiride bulunma zahmetine girmek istemedi veya yapıcı eleştirilerde bulunacak donanıma sahip değillerdi.

Özet: Amaç eleştirmekse kimse sizin elinize su dökemez 🙂
Amaç farkındalık oluşturmaksa yapıcı eleştiriler görmek istiyoruz 🙂


Bir kusurumuz olduysa affola.
Saygılarımla...