Join the new world

Ülkemizde herkes mutlaka hemen her konuda fikir sahibidir. Biz Türkiye toplumu olarak "bilmiyorum" kelimesini kullanmayı sevmeyen bir toplumuz. Bize bir soru sorulduğunda bu sorunun cevabını bilmesek bile asla cevap olarak bilmiyorum kelimesini kullanmıyoruz. Her konuda uzman olduğumuzu sanırız ve bence bu durum cehaletin göstergesidir.

Yukarıda belirttiğim durumu daha iyi açıklayacak bir anımı anlatmak istiyorum. OKB ve esansiyel tremor hastası olduğumu daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Bu hastalıkların fiziksel yansımaları olur olmaz birçok yerde kendini belli ediyor. Örneğin esansiyel tremorun belirtisi olan titremeleri oldukça belirgin bir şekilde farkeden kişilerin başında berberim gelmektedir. Başımda ve vücudumun belli kısımlarında zaman zaman ortaya çıkan titremeleri işi gereği benimle yakından ilgilendiği için berberim hemen farkediyor ve hemen "ağabey sen titriyorsun" diyerek oldukça moral bozan bir tepki veriyor. Bu tepkinin akabinde OKB devreye giriyor ve bu titremeyi o anda takıntı haline getirip titremelerimi kısır döngüye sokuyor. Buraya kadar bence her şey normal. Normal diyorum çünkü bu durumla son yıllarda sık sık karşı karşıya kalıyorum. Bu rahatsızlıklarımdan kurtulmak için yıllarca doktor doktor dolaştım ve neredeyse kullanmadığım ilaç ve tedavi şekli kalmadı. Rahatsızlıklarıma kesin tedaviyi ise saç-sakal traşı olmak için gittiğim berberim buldu. Teşhisi ve tedavi önerisi aynen şöyleydi: Ağabey sen kendini çok kasıyorsun. Gevşe biraz, çık park-bahçe dolaş, göl kenarına git temiz hava al, bak nasıl düzeliyorsun.

Berberimin iyi niyetinden kesinlikle şüphem yok. Ama birçok uzman doktorun, ilacın ve farklı yöntemin düzeltemediğini, çözemediğini berberim birkaç dakika içinde çözmüştü. Onun bu sorun çözme yeteneği ise kendisine her konuda bir fikri olan, her konuda kendini uzman sanan Türkiye toplumundan kalan bir mirastır. Bence bu huyumuzdan derhal vazgeçmeliyiz çünkü artık antipatik olmaya başlıyoruz.

Saygılarımla...