Savaş esirleri hakkında

Day 3,501, 00:11 Published in Turkey Turkey by Adi Herif

onumuz belli olduğuna göre haklarımızı bilelim arkadaşlar.
Okumaya başlamadan evvel buyrun bi şarabımı da için.


Kedi kardeşlerimiz için buyrun mama.


HARP ESİRLERİNE YAPILACAK MUAMELE İLE İLGİLİ

CENEVRE SÖZLEŞMESİ*



(Cenevre, 12 Ağustos 1949)



27 TEMMUZ 1929′da akdolunan ve harp esirlerine yapılacak muameleye mütedair olan Sözleşmeyi yeniden gözden geçirmek üzere 21 NİSAN’dan 14 AĞUSTOS 1949′a kadar Cenevre’de toplanan siyasi konferansta temsil edilen hükümlerin aşağıdaki imzaları bulunan murahhasları, âtideki hususları kararlaştırmışlardır.

BAP-I



UMUMİ HÜKÜMLER

Sözleşmeye Sadakat



Madde 1

Yüksek Akid Taraflar, işbu Sözleşmeye bilcümle hallerde riayet etmeyi ve ettirmeyi taahhüt ederler.

Sözleşmenin Tatbikatı

Madde – 2

Sulh zamanından itibaren meriyete girmesi icabeden hükümlerden maada, işbu Sözleşme, iki veya daha zîyade Yüksek Âkid Taraflar arasında, harp hali bunlardan biri tarafından kabul edilmese dahi, ilân edilmiş harp veya sair herhangi bir silahlı ihtilaf zuhuru halinde tatbik olunacaktır.

Sözleşme, Yüksek bir Âkid Taraf topraklarının bütünü veya bir kısmı işgal edildiği bilumum hallerde, bu işgal hiç bir askeri mukavemetle karşılaşmasa dahi tatbik olunacaktır.

İhtilâf halinde bulunan devletlerden biri işbu Sözleşmeye taraf olarak dahil değilse, Sözleşmeye taraf olarak dahil bulunan devletler karşılıklı münasebetlerinde yine Sözleşme ile bağlı olacaklardır. Bundan maada, bir devlet Sözleşmesinin hükümlerini kabul ve tatbik ederse, bu devlete karşı Sözleşme hükümleriyle bağlı olacaklardır.

Milletlerarası Mahiyette Olmıyan İhtilaflar

Madde – 3

Beynelmilel bir mahiyet arzetmiyen ve Yüksek Âkid Taraflardan birinin ülkesinde zuhur eden silahlı bir ihtilâf halinde, ihtilâfa karışan tarafların her biri en az aşağıdaki hükümleri tatbik ile mükellef olacaktır:

l. Silahlarını terkeden silahlı kuvvetler mensuplarıyle hastalık, yaralanma mevkufiyet dolayısıyle, veya sair herhangi bir sebeple harp dışı edilmiş bulunan şahıslar da dahil olmak üzere muhasamata doğrudan doğruya iştirak etmiyen şahıslara, ırk, renk, din ve akideye, cinsiyet, nesep veya servete, veya bunlara mümasil herhangi diğer bir kıstasa dayanan aleyhte bir tefrik gözetilmeksizin bilumum hallerde insanca muamele edilecektir.

Bu maksatla, yukarda zikredilen şahıslara karşı her zaman ve her yerde:

a. Cana veya vücut bütünlüğüne halel getiren taaddiler, ezcümle bütün şekilleriyle katil, sakatlamalar, zalimane muameleler, işkence ve tazipler;

b. Rehineler alınması,

c. Şahısların vakarına taaddiler ezcümle haysiyet kırıcı ve tezlil edici muameleler,

d. Usulü dairesinde teşkil edilmiş ve medeni milletlerce elzem olarak kabul edilmiş bulunan adli teminatı haiz bir mahkemece evvel emirde hüküm ısdar edilmeden mahkumiyet kararları verilmesi ve bunların icra ve infazı, memnudur ve memnu kalacaktır.

2. Yaralılar ve hastalar toplanacak ve tedavi altına alınacaktır.

Beynelmilel Kızılhaç Komitesi gibi beynelmilel insani bir teşekkül, ihtilâfa dahil taraflara hizmetlerini arz ve teklif edebilecektir.

Diğer cihetten ihtilafa dahil taraflar işbu Sözleşmedeki diğer hükümlerin tamamını veya bir kısmını hususî anlaşmalar yoluyla meriyet mevkiine koymaya gayret edeceklerdir.

Yukarıdaki hükümlerin tatbiki keyfiyeti, ihtilafa dahil tarafların hukuki hallerine tesir etmiyecektir.

Harp Esirleri

Madde – 4

A) İşbu Sözleşme medlülüne göre, aşağıdaki zümrelerden birine dahil olup düşman hükmüne düşen şahıslar harp esiridirler:

1. İhtilafa dahil bir tarafın silahlı kuvvetleri mensuplarıyle, bu silahlı kuvvetlere dahil milislerin ve gönüllü birliklerinin mensupları,

2. Teşkilâtlı mukavemet hareketlerine iştirak edenler de dahil olmak üzere, ihtilafa dahil bir tarafa mensup olup, kendi ülkeleri işgal altında olsa dahi o ülkenin dışında veya içinde faaliyette bulunan diğer milis mensuplarıyla gönüllü birlikler mensupları; şu kadar ki, mezkur teşkilâtlı mukavemet de dahil olmak üzere bu milislerin veya gönüllü birliklerinin aşağıdaki şartları haiz bulunmaları lazımdır:

a. Başlarında, madunlarından mesul bir şahıs bulunması,

b. Sabit ve uzaktan seçilebilir bir alâmetleri bulunması,

c. Açıkça silah taşımaları,

d. Hareketlerinde, harp kanunlarıyla adetlerine riayet etmeleri.

3. Kendilerinin hükmünde tutan devletçe tanınmamış bir hükümet veya idareye tabiiyet iddiasında bulunan silahlı kuvvetler mensupları,

4. Refakat ettikleri silahlı kuvvetlerin müsaadesini almış bulunmak ve bu maksatla bu kuvvetler kendilerine merbut numunesine uygun bir hüviyet kartı vermekle mükellef olmak şartıyla, askerî uçakların sivil mürettebatı, harp muhabirleri, müteahhitler, askerin esbabı istirahatını temine memur çalışma birlik veya hizmetlerinin mensupları gibi, silahlı kuvvetlere doğrudan doğruya dahil olmamakla beraber bu kuvvetleri takip eden şahıslar,

5. Kumandanlar, pilotlar ve namzetler dahil olmak üzere, ihtilafa dahil tarafların devletler hukukunun sair hükümlerine göre müsaadekâr bir muameleden istifade etmiyen ticaret filoları mürettebatiyle sivil havacılık mürettebatı ,

6. Açıkça silah taşımak ve harp kanunlarıyle adetlerine riayet etmek kaydıyle, düşmanın yaklaşması üzerine muntazam silahlı kuvvetler halinde teşekküle vakit bulamadan istilâ kuvvetleriyle mücadele etmek üzere kendiliklerinden silaha sarılan işgal edilmemiş bir ülkenin ahalisi ,

😎 Aşağıdaki yazılı olanlarda, işbu Sözleşme ile harp esirlerine bahsolunan muameleden istifade edeceklerdir:

1. İşgal altındaki memleketin silahlı kuvvetlerine mensup bulunmaları hasabiyle şagil Devlet onları bu mensubiyetlerinden dolayı işgal ettiği ülkenin dışında muhasemat devam ederken bidayeten serbest bırakılmış olsa dahi, bilfarz bu şahısların mensup bulundukları ve muharebeye katılmış olan silahlı kuvvetlere iltihat maksadıyle bir teşebbüse geçip bu teşebbüslerin akim kalması üzerine veya enterne edilmeleri gayesiyle yapılan bu ihtara riayet etmemeleri halinde onları entere etmeye lüzum görürse, işgal altındaki memleketin silahlı kuvvetlerine mensup olan veya evvelce mensup bulunmuş olan şahıslar.

2. İşbu maddede sayılı zümrelerden birine mensup olup, bitaraf veya gayrimuharip devletlerin kendi ülkelerine kabul etmiş bulundukları ve bu devletlerin kendilerine bahşetmeyi muvafık görecekleri her türlü daha müsaadekar muameleler mahfuz kalmak ve 8 nci, 10 ncu, 15 nci maddeler ile 30 ncu maddenin beşinci bendi ile 58 ila 67 (dahil) ve 92 ve 126 ncı maddeler hükümleri müstesna olmak kaydiyle, ihtilafa dahil taraf ile bitaraf veya gayrimuharip Devlet arasında siyasi münasebetler mevcut bulunması halinde, Devletler Hukukuna, istinaden enterne etmekte mükellef oldukları şahıslar; bu türlü siyasî münasebetler mevcut bulunması halinde de, ihtilâfa dahil olup bu şahısların mensup oldukları taraflar gerek teamül, gerek siyasî ve konsolosluk muahedeleri mucibince normal olarak bu Tarafların ifa edecekleri vazifelere halel gelmeksizin, işbu Sözleşme ile hâmi devletlere terettüp eden vazifeleri bu şahıslar hakkınde ifaya mezun olacaklardır.

C) İşbu madde, bu Sözleşmenin 33 ncü maddesinde derpiş olunduğu veçhile tıbbi ve dini memurların vaziyetini mahfuz tutar.

Tatbikatın Başlangıcı ve Sonu

Madde – 5

İşbu Sözleşme 4 ncü maddede yazılı şahıslar hakkında bunların hemen düşman hükmüne düşmelerinden itibaren kati surette serbest bırakılıp yurtlarına iade olunmalarına kadar tatbik olunacaktır.

Şayet bir muhariplik fiili işleyip, düşman hükmüne düşen şahısların 4 ncü maddede sayılan zümrelerden birine mensubiyetleri hakkında şüphe olursa, bu şahıslar, vaziyetleri selâhiyetli bir mahkemece tayin olununcaya kadar işbu Sözleşmenin himayesine mazhar olurlar.

Özel Anlaşmalar

Madde – 6

Yüksek Akid Taraflar, 10, 23, 28, 33, 60, 65, 66, 67, 72, 73, 75, 109, 110, 118, 119, 122 ve 132 nci maddelerde sarahaten derpiş olunan anlaşmalar dışında bilhassa tanzimini münasip görecekleri sair bilcümle meseleler hakkında diğer hususî anlaşmalar akdedilebileceklerdir. Hiçbir hususî anlaşma, esirlerin işbu Sözleşme ile tanzim olunan vaziyetlerine halel getiremeyeceği gibi, Sözleşmenin kendilerine bahşettiği hakları da tahdit edemez.

Harp esirleri, Sözleşmenin haklarında cari bulunduğu müddetçe ve gerek yukarıda yazılı anlaşmalarda, gerek daha muahhar anlaşmalarda hilâfına sarahaten dercedilmiş hükümler olmadıkça ve keza ihtilafa dahil bir tarafça haklarında daha müsaadekâr tedbirler alınmadıkça, bu anlaşmalardan istifadeye devam edeceklerdir.

Haklarında Feragat Etmeme

Madde – 7

Harp esirleri, işbu sözleşmenin ve icabı halinde bundan evvelki maddede yazılı hususi anlaşmaların kendilerine temin ettiği haklardan hiç bir halde kısmen veya tamamen feragat edemiyeceklerdir.

Koruyucu Devlet

Madde – 8

İşbu sözleşme, ihtilafa dahil tarafların menfaatlerini korumakla muvazzaf bulunan hami devletlerin işbirliğiyle ve murakabesi altında tatbik olunacaktır. Bu maksatla hami devletler, siyasi ve konsolosluk memurlarından başka kendi tebaaları veya sair bitaraf devletlerin tebaaları arasından murahhaslar tayin edebileceklerdir. Bu murahhaslar, nezdinde vazife görecekleri devletin tasvibine arzolunacaklardır.

İhtilafa dahil taraflar, hami devletler mümessil veya murahhaslarının vazifesini en geniş ölçüde kolaylaştıracaklardır.

Hami devlet mümessil veya murahhasları işbu sözleşme ile taayyün eden vazifelerinin hududuna hiçbir veçhile tecüvüz edemiyeceklerdir; bunlar, ezcümle nezdinde vazifelerini ifa ettikleri devletin mübrem emniyet icaplarına riayet edeceklerdir.

Milletlerarası Kızılhaç Komitesinin Faaliyeti

Madde – 9

İşbu sözleşme hükümleri gerek Beynelmilel Kızılhaç Komitesinin, gerek sair herhangi bitaraf insaniyetperver bir teşekkülün, ihtilafa dahil alakalı tarafların muvafakatı lahik olmak şartiyle harp esirlerinin himayesi için ve bunlara yapılacak yardım zımnında girişecekleri faaliyetlere mani değildir.

Koruyucu Devlete Vekalet

Madde – 10

Yüksek Akid Taraflar, hami devletlere işbu Sözleşme mucibince terettüp eden vazifelerin bitaraflık ve müessir faaliyet bakımından her türlü teminatı arzeden bir teşekküle tevdii hususunda her zaman anlaşabileceklerdir.

Şayet bazı harp esirleri, hâmi bir devletin veya birinci fıkra mucibince tayin edilmiş ve teşekkülün faaliyetinden herhangi bir sebeple istifade edemezler, veya artık istifade edemez olurlarsa, bunları hükmünde tutan Devlet ya bitaraf bir devletten veyahut bu gibi bir teşekkülden, ihtilâfa dahil devletlerce gösterilen hami devletlere işbu Sözleşme mucibince terettüp eden vazifeleri deruhde etmelerini isteyecektir.

Bu suretle bir himaye temin edilemiyecek olursa, harp esirlerini elinde tutan Devlet, Beynelmilel Kızılhaç Komitesi gibi insaniyetperver bir teşekkülden işbu Sözleşme ile hâmi devletlere teveccüh eden insani vazifeleri deruhde etmesini istemekte veyahut işbu madde hükümleri mahfuz kalmak kaydıyle, bu gibi bir teşekkülce arzedilecek hizmetleri kabul etmekle mükellef olacaktır.

Bu maksatla alâkalı Devlet tarafından davet olunan veya hizmetlerini teklif eden her bitaraf Devlet veya teşekkül, faaliyetleri sırasında, ihtilafa dahil olup işbu Sözleşmenin himaye ettiği şahısların tabi bulundukları tarafa karşı mesuliyetini müdrik olarak kalmakla ve mevzuubahis vazifeleri deruhde ve bitaraflık dairesinde ifa etmek hususunda kâfi teminatı vermekle mükellef olacaktır.

Askerî hadiseler dolayısıyle ve ezcümle ülkesinin tamamı veya mühim bir kısmı işgal edilmiş bulunması halinde diğer devletlere veya müttefiklerine karşı, birisinin müzakere serbestisi velevki muvakkat olarak mahdut bulunan Devletler arasında hususî anlaşma yolu ile yukarıdaki hükümlerden inhiraf edilemiyecektir.

İşbu Sözleşmede hami devlet bahsi geçtikçe, bu tabirden işbu maddeye göre o devletin yerine kaim olan teşekkül de kasdolunur.

Uzlaşma Usulü

Madde – 11

Himaye edilen şahısların menfaati bakımından fayda mülâhaza ettikleri bütün hallerde ve ezcümle işbu Sözleşme hükümlerinin tatbik veya tefsiri hususunda ihtilâfa dahil devletlerin anlaşmaması halinde, ihtilâfın halli gayesiyle hâmi devletler tavassut ve delâlet edeceklerdir.

Bu maksatla hâmi devletlerden her biri, taraflardan birinin daveti üzerine, veyahut kendi teşebbüsü ile, ihtilâfa dahil taraflara, mümessillerinin ve bilhassa harp esirlerinin mukadderatından mesul makamların ledelicap münasip görülecek bitaraf bir ülkede toplanmalarını teklif edebilecektir. İhtilâfa dahil taraflar, bu maksatla kendilerine vaki olacak teklitleri terviç etmekle mükellef olacaktır. İcabı halinde hami devletler ihtilâfa dahil taraflara, bu toplantıya davet edilmek üzere bitaraf bir Devlete mensup bir şahsiyeti veyahut Beynelmilel Kızılhaç Komitesince gösterilecek bir şahsiyeti, ihtilâfa dahil tarafların tasvibine arzedebileceklerdir.

BAP II



HARP ESİRLERİNİN UMUMİ HİMAYESİ

Harp Esirlerine Muameleden Sorumluluk

Madde – 12

Harp esirleri düşman devletin hükmünde olup, fakat kendilerini esir eden fertlerin veya askerî birliklerin hükmünde değildirler. Bunları elinde tutan Devlet, mevcudiyeti melhuz ferdi mesuliyetlere bakılmaksızın, haklarında tatbik olunan muameleden mesuldürler.

Harp esirleri, kendilerini elinde tutan devletçe ancak Sözleşmeye dahil bir tarafa ve onları elinde tutan devlet mevzubahis devletin Sözleşmeyi tatbik etmek arzu ve iktidarında bulunduğuna kanaat getirdikten sonra teslim olunabilirler. Esirlerin böylece teslim olunmaları halinde, Sözleşmenin tatbiki mesuliyeti kendisine mevdu bulundukları müddet içinde onları kabul eden devlete terettüp edecektir.

Bununla beraber, şayet bu Devlet mühim bir noktada işbu Sözleşme hükümlerinin icrası hususundaki vecibelerini ifa eylemez ise, esirleri teslim eden Devlet, hâmi devletin bir tebliği üzerinde, vaziyetin ıslahı zımnında müessir tedbirler almakla veya harp esirlerinin kendisine iadesini istemekle mükellef olacaktır. Bu talebin is’afı mecburidir.

Esirlere İnsani Muamele

Madde – 13

Harp esirlerine her zaman insanca muamele edilmesi şarttır. Bunları elinde tutan devletin, hükmünde bulunan harp esirlerinin ölümüne müncer olacak veya sıhhatini vahim surette tehlikeye düşürecek her fiil veya ihmali memnudur ve işbu Sözleşmenin ağır bir ihlâli mahiyetinde sayılacaktır. Bilhassa hiçbir harp esiri, alâkalı esirin tedavisi bakımından lüzumlu ve menfaati muktazası olmayan bir vücut sakatlanmasına veya ne neviden olursa olsun bir tıbbi tecrübeye tabi tutulamıyacaktır.

Keza harp esirleri her zaman ve ezcümle her türlü şiddet veya sindirme hareketlerine ve umumun hakaret veya tecessüsüne karşı korunacaklardır.

Bunlara karşı misilleme (reprisal) hareketleri memnudur.

Esirlerin Şahıslarına Saygı

Madde – 14

Bilumum hallerde şahıslarına ve şereflerine saygı gösterilmesi harp esirlerinin hakları cümlesindedir.

Kadınlara, kadınlığa gösterilmesi icabeden bütün saygı ile muamele edilecek ve bunlar her halde en az erkeklere bahşolunan müsaadekâr muameleden istifade edeceklerdir.

Harp esirleri, esir alındıkları anda mevcut bulunan medenî ehliyetlerini tam olarak muhafaza edeceklerdir. Onları elinde tutan Devlet, bu ehliyetin kullanılması kendi ülkesinin içinde veya dışında ancak esaretin istilzam ettiği derecede takyit edebilecektir.

Esirlerin Bakımı

Madde – 15

Harp esirlerini elinde tutan Devlet işbu sözleşmenin rütbeye ve cinsiyete mütallik hükümleri gözönünde tutulmak ve sıhhi hallerinin istilzam ettiği şekilde onları meccanen tedavi ettirmekle mükellef olacaktır.

Eşit Muamele

Madde – 16

İşbu Sözleşmenin rütbe ve cinsiyete mütaallik hükümleri gözönünde tutulmak ve sıhhi vaziyetleri, yaşları veya meslekî vasıfları dolayısıyle harp esirlerine bahşolunması melhuz her türlü imtiyazlı muameleler mahfuz kalmak şartıyle esirleri elinde tutan Devlet tarafından ırk, milliyet, din, siyasî ve sair içtihatlara ve mümasil kıstaslara dayanan aleyhte bir tefrik gözetilmeksizin bunlara müsavat dairesinde

BAP III

ESARET

KISIM I

ESARETİN BAŞLANGICI

Esirlerin Sorgusu



Madde – 17

Her harp esiri, bu hususta sorgusu yapıldığında, ancak soyadını, adını, doğum tarihini, ve sicil numarasını veya olmadığı takdirde, muadil bir bilgi vermekle mükellef olacaktır.

Harp esiri kendi arzusu ile bu kaideyi ihlal ederse, kendi rütbe veya vaziyetindeki esirlere bahşolunan müsadelerin takyidi muhatarasına maruz kalabilecektir.

İhtilâfa dahil her taraf, kazası dairesinde bulunup harp esiri olması mümkün ve melhuz olan şahsa soyadını, adını, rütbesini, sicil numarasını veya muadil malûmatı ve doğum tarihini ihtiva eden bir hüviyet kartı vermekle mükellef olacaktır. Bu hüviyet kartı ayrıca sahibinin imzasını veya parmak izini, veya her ikisini ve ihtilâfa dahil tarafların kendi silahlı kuvvetlerine mensup şahıslara dair ilâvesini isteyebilecekleri sair her türlü malûmatı ihtiva edebilecektir. Hüviyet kartı, imkân elverdiği nisbette 6,5X10 santimetre ebadında olacak ve iki nüsha tanzim olunacaktır. Harp esiri bu kartı her talep vukuunda ibraz ile mükellef olacak, fakat hiçbir halde kart kendisinden alınmayacaktır.

Harp esirlerine, kendilerinden ne türlü olursa olsun malûmat istihsali için hiçbir maddî veya manevî işkence ve hiçbir tazyik yapılmıyacaktır. Cevap vermekten imtina edecek esirler tehdit ve tahkir edilemeyecekleri gibi herhangi tatsız veya gayrimüsait bir muameleye maruz bırakılmayacaktır.

Bedeni veya zihni durumları sebebiyle hüviyetlerini bildirmekten aciz bulunan harp esirleri sıhhiye idaresine tevdi olunacaklardır. Esirlerin hüviyeti, bundan evvelki bent hükümleri mahfuz kalmak kaydiyle, mümkün olan her yoldan tesbit olunacaktır.

Harp esirlerinin sorgusu anladıkları bir dil ile yapılacaktır.

Esirlerin Malları

Madde – 18

Silahlar, atlar, askerî teçhizat ve askeri vesikalar hariç olmak üzere bilûmum zati eşya ve levazım ile madeni miğferler, gaz maskeleri ve şahıslarını korumak maksadıyle kendilerine verilmiş olan sair eşya kâmilen harp esirlerinin yanında kalacaktır. Keza, yiyecek ve giyecek eşya ve levazımları, resmî askerî teçhizatları cümlesinden bulunsa dahi, yanlarında kalacaktır.

Harp esirleri hiçbir zaman hüviyet vesikasız bulunamıyacaklardır. Kendilerini elinde tutan Devlet, hüviyet vesikaları olmıyanlara bir hüviyet vesikası verecektir.

Rütbe ve Tâbiiyet alâmetleri, nişanlar ve daha çok şahsi veya hissi kıymetli bulunan eşya harp esirlerinden alınamıyacaktır.

Harp esirlerinin üzerlerinde olan paralar, ancak bir subayın emriyle ve bu paraların tutarı ile sahibinin hüviyeti ve eşkâli hususi bir deftere geçirildikten ve para sahibine makbuzu veren şahsın okunaklı adı, rütbesi ve mensup olduğu birlik yazılı mufassal bir makbuz verildikten sonra kendilerinden alınabilecektir. Esirleri elinde tutan devletin parasıyle olan, veyahut esirin talebi üzerine bu paraya tahvil edilen meblağlar, 64 ncü madde mucibince esirin hesabına alacak kaydolunacaktır.

Esirleri elinde tutan Devlet harp esirlerinin kıymetli eşyalarını ancak emniyet sebepleriyle kendilerinden alabilecektir. Bu takdirde tatbik olunacak muamele usulü, paralar hakkındaki usulün aynı olacaktır.

Gerek bu eşya, gerek harp esirlerini elinde tutan devletten gayri bir devletin parasiyle olup sahibi tarafından tahvili istenilmemiş olan ve esirlerden alınan meblağlar, esirleri elinde tutan Devlet tarafından muhafaza ve esaretten sonra esire ilk şekilleriyle iade olunacaktır.

Esirlerin Tahliyesi

Madde – 19

Harp esirleri, esir alındıklarından sonra mümkün olan en kısa zamanda tehlikeden azade olacak kadar muharebe bölgesinden uzak kamplara tahliye olunacaklardır.

Ancak yaraları veya hastalıkları dolayısıyle tahliyeleri orada kalmalarından daha muhataralı bulunan harp esirleri muvakkaten tehlikeli bir bölgede bırakılabileceklerdir.

Harp esirleri, bir muharebe bölgesinden tahliyelerine kadar lüzumsuz yere tehlikeye maruz bırakılamıyacaklardır.



Tahliyenin Şartları

Madde – 20

Harp esirlerinin tahliyesi daima insani bir surette ve kendilerini elinde tutan Devlet kıtalarının bir yerden diğerine nakillerindeki şartlara musavi şartlar dairesinde yapılacaktır.

Harp esirlerini elinde tutan Devlet, tahliye olunan esirlere kâfi miktarda içecek su, yiyecek, giyecek ve sıhhi bakımlarını temin edecektir; mezkûr Devlet, bunların tahliye sırasında emniyetlerini temin için lüzumlu bilcümle tedbirleri alacak ve tahliye edilen esirlerin bir an evvel listesini tanzim edecektir.

Şayet tahliyeleri sırasında harp esirlerinin transit kamplarından geçmeleri icabediyorsa, bu kamplardaki ikâmetleri mümkün olduğu kadar kısa olacaktır.

KISIM II

HARP ESİRLERİNİN ENTERNE EDİLMELERİ

FASIL I

UMUMİ HÜKÜMLER

Hareket Serbestisinin Sınırlandırılması

Madde – 21

Harp esirlerini elinde tutan Devlet bunları enternömana tabi tutabilecektir. Mezkûr Devlet esirlere enterne bulundukları kamptan muayyen bir hadden öteye uzaklaşmamak ve eğer bu kamp çitlenmiş ise sınırlarını geçmemek mecburiyeti yükleyebilir. İşbu Sözleşmenin ceza ve inzibat müeyyideleri hakkındaki hükümleri mahfuz kalmak kaydiyle, bu esirler sıhhatlerinin korunması için böyle bir tedbirin lüzumu sabit olmadıkça kapatılamıyacak ve hapsolunamıyacaklardır; her halde bu gibi bir vaziyet onu lüzumlu kılan ahvalin müddetinden fazla süremiyecektir.

Harp esirleri tabi oldukları devletin konuları müsait olduğu takdirde, söz veya taahhüt üzerine kısmen veya tamamen serbest bırakılabileceklerdir. Bu tedbir, ezcümle harp esirlerinin sıhhatlerini islaha medar olduğu takdirde alınacaktır. Hiçbir harp esiri söz veya taahhüt üzerine hürriyeti kabul etmeye mecbur tutulamıyacaktır.

Muhasamatın başlangıcından itibaren, ihtilafa dahil her taraf, kendi tebasına söz veya taahhüt üzerine hürriyeti kabul etmeye müsaade eden, veya bunu meneden kanun ve nizamnameleri mukabil tarafa tebliğ edecektir. Bu suretle tebliğ olunan kanun ve nizamnameler mucibince söz veya taahhüt üzerine serbest bırakılan esirler, gerek tabi oldukları Devlete, gerek kendilerini esir etmiş olan Devlete karşı girişmiş oldukları taahhütleri şerefleri üzerine titizce ifaya mecbur olacaklardır. Bu gibi hallerde esirlerin tabi oldukları Devlet, onlardan verdikleri söze veya taahhüte aykırı hiçbir hizmet istememek veya kabul etmemekle mükellef olacaktır.



Enternöman’ın Şartları ve Yeri

Madde – 22

Harp esirleri ancak karada kaim ve sağlık ve hijyen bakımından her türlü teminatı arzeden müesseselerde enterne edilebileceklerdir; esirler, kendi menfaatlerinin muhik göstereceği hususî haller dışında, ceza müesseselerinde enterne edilemeyeceklerdir.

Gayrisıhhi veya iklimi kendilerine muzır bölgelerde enterne edilen harp esirleri, imkân hasıl olur olmaz iklimi daha müsait bir yere nakledileceklerdir.

Esirleri elinde tutan devlet, onları esir edildikleri sırasında hizmet etmekte oldukları silahlı kuvvetlere mensup harp esirlerinden kendi muvafakatları olmadan ayırmamak kaydıyle tabiiyetlerini, dillerini ve adetlerini gözönünde tutarak kamplarda veya kamp kısımlarında toplıyacaktır.

Esirlerin Güvenliği

Madde – 23

Hiçbir harp esiri hiçbir zaman muharebe sahasının (combat zone) ateşine maruz kalabileceği bir bölgeye gönderilemiyeceği ve orada alıkonulamıyacağı gibi, bazı nokta veya bölgeleri askerî harekâttan masun tutmak için onun mevcudiyetinden istifade olunamıyacaktır.

Harp esirlerinin aynen mahallî sivil ahali derecesinde hava bombardımanlarına ve sair harp tehlikelerine karşı sığınakları bulunacaktır; içlerinden karargâhlarının bu tehlikelere karşı korunmasına iştirak edecek olanlardan gayrisi tehlike işareti verilir verilmez, mümkün olan süratle sığınaklarına gidebileceklerdir. Ahali lehine sair bilumum korunma tedbirleri onlar hakkında da tatbik olunacaktır.

Esirleri elinde tutan devletler, harp esiri kamplarının coğrafi mevkiileri hakkında lüzumlu her türlü malûmatı hami devletler delâletiyle birbirlerine vereceklerdir.

Askerî mülahazalar buna imkân verildikçe, harp esiri kampları gündüz vakti havadan açıkça seçilebilecek şekilde yerleştirilmiş PG veya PW harfleriyle işaret edilecektir; şu kadarki alakalı devletler arasında başka bir işaret usulü de kararlaştırılabilecektir. Ancak harp esiri kampları bu şekilde işaret olunabilecektir.

Daimi Transit Kampları

Madde – 24

İşbu kısımda yazılı olanlara mümasil şartlar dahilinde daimi mahiyette transit veya ayırma kampları teşkil olunacak ve harp esirleri buralarda diğer kamplardaki cari olan muameleden istifade edeceklerdir.

FASIL II

HARP ESİRLERİNİN, İSKÂN İAŞE VE İLBASI

İskân

Madde – 25

Harp esirlerinin iskân şartları, onları elinde tutan devletin aynı bölgeye yerleştirilmiş askerinin iskân şartları derecesinde müsait olacaktır. Bu şartlar cümlesinden olarak esirlerin örf ve adetleri gözetilecek ve hiçbir halde bu şartlar esirlerin sıhhatine zararlı olmayacaktır.

Bu cümleden olarak yukarıki hükümler gerek satıh mesahası mecmuu ve asgarî hava mikabı, gerek tesisat ve yatak takımları ve bu arada üste örtülecek levazım bakımından, harp esirlerinin yatakhaneleri hakkında cari olacaktır.

Harp esirleri tarafından münferiden veya toplu olarak kullanılmak üzere tahsis olunan binalar rutubetten tamamiyle âri ve bilhassa akşam karanlığının basmasıyle ışıkların söndürülmesi zamanları arasında kâfi derecede sıcak ve aydınlık olacaktır. Yangın tehlikelerine karşı bütün tedbirler alınacaktır.

Erkek harp esirlerinin kadın harp esirleriyle birlikte yerleştirilmiş olduğu kamplarda bunlara ayrı ayrı yatakhaneler tahsis olunacaktır.

İaşe

Madde – 26

Gündelik esas yiyecek tayını, miktar, evsak ve tenevvü bakımlarından harp esirlerini sıhhatli bir halde bulundurmaya, vücut ağırlığı kaybını ve gıda noksanı teşevvüşlerini önlemeye kâfi olmalıdır. Esirlerin alışık oldukları gıda tarzı da nazarı itibara alınacaktır.

Esirleri elinde tutan devlet, çalıştırılan esirlere kullanıldıkları işin yapılması için muktazi ilâve yiyecekleri verecektir.

Harp esirlerine kâfi miktarda içecek su temin edilecektir. Tütün içilmesine müsaade edilecektir.

Harp esirleri, yemeklerinin hazırlanmasına mümkün olduğu nisbette iştirak ettirilecektir; bu maksatla mutfaklarda kullanılabileceklerdir. Kendilerine, yanlarında mevcut bulunan erzakı hazırlamak imkânları da verilecektir.

Yemekhane olarak münasip yerler ayrılacaktır.

İaşeye taâllûk eden her türlü toplu inzibat tedbirleri memnudur.

İlbas (Giyim)

Madde – 27

Esirleri elinde tutan devlet tarafından esirlerin bulunduğu bölgenin iklimi nazarı itibara alınarak bunlara kâfi miktarda giyecek, çamaşır ve ayakkabı temin edilecektir. Düşman ordularına ait olup esirleri Elde tutan devlet tarafından zaptolunan üniformalar memleketin iklimine uygun geldiği takdirde harp esirlerinin ilbasında kullanılacaktır.

Esirleri elinde tutan devlet bu eşyanın muntazam surette yenilenmesini ve tamirini temin edecektir. Bundan başka, çalışan harp esirlerine iş mahiyetinin zaruri kıldığı her yerde münasip bir kıyafet (clothing) verilecektir.

Kantinler

Madde – 28

Bilûmum kamplardan harp esirlerinin, fiyatları hiç bir halde mahallî piyasa rayiçlerini geçmemek üzere gıda maddeleri, her gün kullanılan eşya, sabun ve tütün tedarik edebilecekleri kantinler kurulacaktır.

Kantinlerden hasıl olacak kârlar harp esirleri menfaatine kullanılacaktır; bu maksatla hususî bir sandık ihdas olunacaktır. Mutemet olan kimse bu kantin ile sandığın idaresine iştirak etmek hakkına haiz olacaktır.

Bir kampın ilgası zamanında hususî sandıkta mevcut olan matlup bakiyesi, sandıktaki mevcudun tekevvününde iştiraki olan harp esirleriyle aynı tâbiyette bulunan harp esirleri menfaatine sarfedilmek üzere beynelmilel insaniyetperver bir teşekküle tevdi olunacaktır. Alelûmum herkesin yurduna iade edilmesi halinde bu kârlar, alâkalı devletler arasında hilâfına bir anlaşma olmadıkça, harp esirlerini elinde tutan devlet tarafından muhaza olunacaktır.

FASIL III

HIFZISIHHA VE TEDAVİ

Hıfzısıhha

Madde – 29

Harp esirlerini elinde tutan devlet, hastalık salgınlarını önlemek üzere kamplara temiz ve sıhhi bir halde tutmak için icabeden bütün tedbirleri almakla mükellef olacaktır.

Harp esirleri tarafından gece ve gündüz kullanılmak üzere hıfzısıhha kaidelerine uygun ve daimi surette temiz tutulacak tesisat bulunacaktır. Kadır harp esirlerinin ikamet ettikleri kamplarda bulunan vücut temizlikleri ve çamaşırlarının yıkanması için ayrı tesisat temir olunacaktır.

Bundan başka, kamplarda bulundurulacak olan banyo ve duşlara ilaveten harp esirlerine her günlük vücut temizliği ve çamaşırlarının yıkanması için kafi miktarda su ve sabun verilecektir; bu maksatla esirlere lüzumlu tesisat, kolaylıklar ve zaman bahşolunacaktır.

Tıbbi İhtimam

Madde – 30

Her kampta harp esirlerinin lüzumlu tedaviyi ve münasip bir gıda rejimini bulacakları bir revir olacaktır. İcabı halinde, sari veya akli marazlara musap olan hastalar için tecrit mahalleri ayrılacaktır.

Ağır bir hastalığa duçar olan veya vaziyetleri hususi bir tedavi tarzını, tıbbi müdahaleyi, veya hastaneye yatırılmalarını istilzam eden harp esirleri, yakın bir istikbalde memleketlerine iadeleri derpiş olunsa dahi, tedavi edilmelerine elverişli herhangi bir askeri veya sivil tıbbi birliğe kabul olunacaklardır. Malüllere ve bilhassa körlere, yurtlarına iadeleri zamanına kadar sıhhi bakım ve mümarese zımnında hususi kolaylıklar ibraz olunacaktır.

Harp esirleri, tabi bulundukları devlete ve mümkünse kendileriyle aynı millete mensup bir tıbbi personel tarafından tedavi olunacaklardır.

Harp esirleri, kendilerini muayene ettirmek üzere tıbbi makamlara çıkmaktan menolunamıyacaklardır. Onları elinde tutan makamlar, talep vukuunda, tedavi altına alınan her esire, yaralarının veya hastalığın nevine yapılan tedavinin mahiyet ve müddetini gösteren resmi bir beyanname vereceklerdir. Bu beyannamenin bir sureti, harp esirleri merkez ajansına gönderilecektir.

Harp esirlerini sıhhatli bir halde tutmak için lüzumlu her türlü cihazların ve bu arada diş protezleriyle sair protezlerin ve gözlüklerin bedelleri dahil olmak üzere tedavi masrafları, esirlerin elinde tutan devlete ait olacaktır.

Tıbbi Teftiş

Madde – 31

Harp esirlerinin en az ayda bir defa tıbbi teftişleri yapılacaktır. Bu teftişler cümlesinden olarak her esirin vücut ağırlığı kontrol ve kaydolunacaktır. Teftişlerin gayesi bilhassa umumî sıhhat ve besleme vaziyetiyle temizlik vaziyetinin murakabesi, sarî hastalıkların ve tahsisen veremin, sıtmanın ve zührevi hastalıkların aranılıp meydana çıkarılması olacaktır. Bu maksatla, el altında mevcut en tesirli metodlar ve meselâ veremi hemen başlangıcında meydana çıkarmak üzere mikrofilm üzerine zaman zaman seri halinde radyografi usulü kullanılacaktır.

Tıbbi Görevlerde Esirlerin Çalıştırılması

Madde – 32

Mensup oldukları silahlı kuvvetlerin sıhhiye hizmetlerine bağlı olmamakla beraber hekim, dişçi, erkek veya kadın hastabakıcı olan harp esirleri, kendilerini elinde tutan Devlet tarafından onlarla aynı Devlete tâbi harp esirleri menfaatine tabi vazifelerini ifaya davet olunabileceklerdir. Bu takdirde bunlar harp esiri olmakla devam edecekler, fakat kendilerini elinde tutan Devletçe ifraz olunan personel ile aynı muameleyi göreceklerdir. Bunlar, 49 ncu madde mucibince kendilerine tahmil edebilecek olan sair her türlü işlerden muaf tutulacaklardır.

FASIL IV

HARP ESİRLERİNE YARDIM İÇİN ALIKONULAN

TIBBİ VE DİNİ PERSONEL

Alıkonulan Şahısların Hakları ve Muafiyetleri

Madde – 33

Harp esirlerine yardımda bulunmak maksadiyle esirleri elinde tutan devletçe alıkonulan sıhhi ve dini personel mensupları harp esiri sayılmıyacaklardır. Şu kadar ki, bunlar, en az işbu Sözleşmenin bahsettiği bütün menfaatlerden ve harp esirlerini tedavi ve bunlara dini yardımda bulunmaları için icabeden bütün kolaylıklardan istifade edeceklerdir.

Mezkûr personel mensupları, esirleri elinde tutan devletin askerî kanun ve nizamnameleri çerçevesinde, salâhiyetli servislerin idaresi altında ve mesleklerinin adabına uyarak, tercihan tabi, oldukları silahlı kuvvetlere mensup harp esirleri lehine tıbbi ve ruhani vazifelerinin ifası zımnında aşağıdaki kolaylıklardan istifade edeceklerdir:

a. İş müfrezelerinde veya kamp dışındaki hastanelerde bulunan harp esirlerini zaman zaman ziyaret etmelerine müsaade olunacaktır. Onları elinde tutan devlet bu maksatla emirlerine lüzumlu nakil vasıtalarını tahsis edecektir.

b. Her kampta, en yüksek rütbede en kıdemli olan askerî hekim, alıkonulan sıhhi personelin faaliyetleri hususunda kampın askerî makamlarına karşı mesul olacaktır. Bu maksatla, ihtilâfa dahil Taraflar, muhasamatın hemen baçlangıcından itibaren, seferdeki silahlı kuvvetlere mensup yaralılarla hastaların vaziyetini ıslaha matuf 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesinin 26 ncı maddesinde yazılı cemiyetlerin personeli de dahil olmak üzere sıhhi personellerinin rütbeler muadeleti hakkında anlaşacaklardır. Vazifelerine taallûk eden bütün meselelerde mezkûr hekim ve keza askerî rahipler, kampın salâhiyetli makamlariyle doğrudan doğruya temas etmek hakkını haiz olacaklardır. Bu makamlar, bu meselelere taallûk eden muhaberat hususunda onlara her türlü kolaylıkları göstereceklerdir.

c. Alıkonulan personel, bulunduğu kampın askeri zapturaptına tabi olmakla beraber, tıbbi veya dini vazifeleri dışında hiç bir iş görmeye mecbur edilemiyecektir.

Muhasamatın devamı sırasında, ihtilâfa dahil Taraflar, alıkonulan personelin icabında nöbet değiştirmesi hususunda anlaşacaklardır.

Yukarıki hükümlerden hiçbiri, esirleri elinde tutan devleti, sıhhi ve ruhani bakımlardan harp esirlerine karşı kendisine terettüp eden vecibelerden vâreste kılamaz.

FASIL V

DİNİ, FİKRİ VE BEDENİ FAALİYETLFR

Dini Görevler

Madde – 34

Harp esirleri, askerî idarece tesbit olunan cari inzibat tedbirlerine riayet etmeleri şartiyle, mezheplerinin âyinlerinde bulunmaları da dahil olmak üzere dinlerinin icabatını ifa hususunda tamamiyle muhtar bırakılacaklardır.

Dini ayinler için münasip mahaller tahsis olunacaktır.

Askerî Rahiplerin Alıkonulması

Madde – 35

Düşman devletin eline düşmüş olup harp esirlerine yardımda bulunmak üzere kalan veya alıkonulan askerî rahiplerin esirlere ruhani yardımda bulunmalarına ve dini vicdanlarına uyarak dindaşları arasında bu yardımı serbestçe ifa etmelerine müsaade olunacaktır. Askerî rahipler, aynı silahlı kuvvetlere mensup olan, aynı dili konuşan, veya aynı dine mensup olan harp esirlerinin bulundukları muhtelif kamplarla iş müfrezeleri arasında taksim olunacaklardır. Bunlar, kampları dışındaki harp esirlerini ziyaret hususunda lâzım gelen kolaylıklardan ve bilhassa 33 ncü maddede yazılı nakil vasıtalarından istifade edeceklerdir. Askerî rahipler sansür kaydı mahfuz kalmak şartiyle, yeni vazifeleri cümlesinden bulunan işler hakkında gerek mevkuf oldukları memleketin kilise makamlariyle, gerek beynelmilel dini teşekküllerle muhabere serbestisinden istifade edeceklerdir. Bu maksatla gönderecekleri mektuplar ve kartlar, 71 nci maddede yazılı kontenjana inzimam edecektir.

Esirlere Ruhani Vazife Yapan Diğer Rahipler

Madde – 36

Kendi ordularında rahiplik etmemiş olmakla beraber bir mezhebin rahibi olan harp esirleri, mezhepleri ne olursa olsun dindaşları arasında ruhani vazifelerini serbestçe ifa etmek müsaadesini haiz olacaklardır. Bunlara, bu maksatla, esirleri elinde tutan Devlet tarafından alıkonulmuş askerî rahipler gibi muamele edilecektir. Başka hiçbir iş görmeye mecbûr edilemeyeceklerdir.

Esirlerin Rahipten Mahrum Olmaları

Madde – 37

Harp esirleri, alıkonulmuş bir askerî rahibin veya mezheplerine mensup harp esiri bir rahibin yardımından mahrum olmaları halinde ya onların mezhebine veya müşabih bir mezhebe mensup bir rahip veyahut bu da olmaz ise ve dini bakımdan mümkün olursa, dini sıfatı olmıyan ehliyetli bir kimse bu vazifeyi ifa etmek üzere alâkalı esirlerin talebi üzerine tayin olunacaktır. Esirleri elinde tutan devletin tasvibine bağlı olan bu tayin, alâkalı esirler cemaatinin mutabakatı ve icabeden hallerde, aynı mezhebe mensup mahallî dini makamın tasvibi ile olacaktır. Bu suretle tayin olunan kimse, esirleri elinde tutan devletin askerî zapturapt ve emniyeti sıyaneten koyduğu bilumum nizamlara riayet etmekle mükellef olacaktır.

Fikir, Terbiye, Eğlence ve Spor

Madde – 38

Esirleri elinde tutan devlet, her esirin ferdi temayüllerine riayet etmekle beraber, harp esirlerinin fikir, terbiye, eğlence ve spor faaliyetlerini teşvik edecektir; mezkûr devlet esirlere münasip mahaller ve lüzumlu teçhizatı tahsis ederek bu faaliyetlerin icrası için icabeden tedbirleri alacaktır.

Harp esirlerine, sporlar ve oyunlar da dahil olmak üzere, bedeni hareketlerde bulunmak ve açık havadan istifade etmek imkânı verilecektir. Bu maksatla bilumum kamplarda kâfi miktarda açık sahalar tahsis olunacaktır.

FASIL VI

DİSİPLİN (1)

İdre ve Murakabe

Madde – 39

Her harp esirleri kampı, esirleri elinde tutan devletin muntazam silahlı kuvvetlerine mensup mesul bir subayın doğrudan doğruya idaresi altına verilecektir. Nezdinde işbu Sözleşmenin metni bulunacak olan bu subay, Sözleşme hükümlerinin emri altındaki memurlarca bilinmesini temin edecek ve hükümetinin murakabesi altında Sözleşmenin tatbikatından mesul olacaktır.

Rütbe ve Nişanlar

Madde – 40

Rütbe ve tabiiyet işaretleriyle nişanların taşınmasına müsaade olunacaktır.

Sözleşmenin Esirlere Verilmesi, Esirler Hakkındaki Emirler ve Nizamlar

Madde – 41

Her kampta, işbu Sözleşme ile eklerinin metni ve 6 ncı maddede derpiş edilen bilcümle hususî anlaşmaların muhtevası, harp esirlerinin dilinde yazılı olarak bütün esirlerin okuyabilecekleri bir yere asılacaktır. Bunlar, asılan metinlere ittıla kesbedemiyecek vaziyette olan esirlerin talebi üzerine kendilerine verilecektir.

Harp esirlerinin hareket tarzlarına mütâallik her türlü nizamnameler, emirler, ihtarlar ve neşriyat, esirlere anladıkları bir dilde tebliğ olunacaktır; bu vesikalar, yukarıda derpiş olunan şartlar dahilinde asılmak suretiyle ilân olunacak ve suretleri mutemede verilecektir. Esirlere şahsen hitap eden bilumum emir ve kumandalar da anlayacakları bir dilde verilecektir.

Silah Kullanılması

Madde – 42

Harp esirlerine ve bilhassa bunlardan firar eden veya firar teşebbüsünde bulunanlara karşı silah istimali, ancak ve daima evvel emirde icabı hale göre ihtarlar yapılmasını müteakip en son olarak müracaat edilecek bir tedbir olacaktır.

FASIL VII

HARP ESİRLERİNİN RÜTBELERİ

Rütbelerin Bildirilmesi

Madde – 43

Muhasematın hemen başlamasından itibaren ihtilâfa dahil Taraflar, muadil bulunan esirler arasında muamele müsavatını temin etmek üzere işbu Sözleşmenin 4 ncü maddesinde zikri geçen bütün şahısların unvan ve rütbelerini karşılıklı olarak birbirlerine tebliğ edeceklerdir; şayet sonradan unvan ve rütbeler ihdas edilecek olursa, bunlar da aynı suretle tebliğ olunacaktır.

Esirleri elinde tutan devlet, harp esirlerinin mazhar olacakları ve tabi bulundukları devletçe kendisine usulen tebliğ edilecek olan rütbe terfilerini tanıyacaktır.

Subaylara Yapılacak Muamele

Madde – 44

Harp esiri olan subaylarla mümasillerine, rütbe ve yaşlarına göre gösterilmesi gereken hürmetle muamele edilecektir.

Subay kamplarının hizmetini temin etmek üzere, subaylarla mümasillerinin rütbeleri gözönünde tutularak buralara aynı silahlı kuvvetlere mensup ve mümkün olduğu nisbette aynı dili konuşan kâfi sayıda esir askerler ifraz olunacaktır; bunlar, başkaca hiçbir iş görmeye mecbur tutulmayacaklardır.

Subay yemeklerinin kendileri tarafından idare edilmesî hususunda her türlü kolaylık gösterilecektir.

Diğer Esirlere Yapılacak Muamele

Madde – 45

Subaylardan gayrı harp esirlerine, rütbelerine ve yaşlarına göre gösterilmesi gereken hürmetle muamele edilecektir.

Esir yemeklerinin kendileri tarafından idare edilmesi hususunda her türlü kolaylık gösterilecektir.

FASIL VIII

HARP ESİRLERİNİN BİR KAMPA VARMALARINI

MÜTEAKİP NAKİLLERİ

Şartlar

Madde – 46

Esirleri elinde tutan Devlet, harp esirlerinin nakline karar verirken bilhassa bunların memleketlerine iadelerine melhuz güçlükleri artırmamak üzere bizzat esirlerin menfaatlerini gözetlemekle mükellef olacaktır.

Harp esirlerinin nakli daima insani bir şekilde ve esirleri elinde tutan Devlet askerlerinin istifade ettikleri şartlardan daha az müsait olmıyacak olan şartlar dahilinde yapılacaktır. Harp esirlerinin alışık oldukları iklim şartları daima hesaba katılacak ve nakil şartları hiçbir halde sıhhatlerine zararlı olmıyacaktır.

Esirleri elinde tutan Devlet nakil sırasında harp esirlerine gerek bunları sıhhatli bir halde tutmaya yetecek kadar içme suyu ve yiyecek, gerek lüzumlu elbiseyi, barınacak yeri ve müdavatı temin edecektir. Mezkûr Devlet, bilhassa denizden ve havadan seyahat halinde, nakil sırasında emniyetleri için lüzumlu her türlü tedbirleri alacak ve nakledilen esirlerin hareketten evvel tam listesini tanzim edecektir.





Başka Yere Nakil Şartları

Madde – 47

Hasta veya yaralı olan harp esirleri, iyileşmeleri seyahat yüzünden muhataraya düşmek ihtimali olduğu müddetçe ve emniyetleri bakımından mübrem bir zaruret olmadıkça başka yere nakledilemiyeceklerdir.

Şayet muharebe cephesi bir kampa yaklaşacak olursa, bu kamptaki harp esirleri ancak nakiller kâfi emniyet şartları dahilinde yapılabilirse veya nakillerine nazaran o yerde kalmaları kendileri için daha büyük bir muhatara teşkil ederse başka yere naklolunabileceklerdir.

Nakil Usulü

Madde – 48

Başka yere nakil halinde harp esirlerine hareket edecekleri ve yeni posta adresleri resmen tebliğ olunacaktır; bu tebliğ, ağırlıklarını hazırlamalarına ve ailelerine haber vermelerine imkân bırakacak kadar erken yapılacaktır.

Esirlerin şahsi eşyalarını, mektuplarını ve adreslerine gelmiş paketleri alıp götürmelerine müsaade olunacaktır; nakil şartları böyle bir tedbiri zararlı kıldığı takdirde bu eşyanın ağırlığı esirlerin taşıyabileceği makul bir miktar ile tahdit olunabilecek, fakat bu ağırlık hiçbir halde 25 kiloyu geçmiyecektir.

Esirlerin eski kampları adresine gönderilmiş bulunan mektuplar ve paketler kendilerine geciktirilmeden yollanacaktır. Kamp kumandanı, mutemed ile mutabık kalarak harp esirlerine ait müşterek malların ve işbu maddenin ikinci bendi hükmüne göre konulmuş tahdit nakli dolayısıyle esirlerin yanlarında götüremiyecekleri ağırlıkların nakli için lüzumlu tedbirleri alacaklar.

Nakil masrafları esirleri elinde tutan Devlete ait olacaktır.

KISIM III

HARP ESİRLERİNİN ÇALIŞTIRILMASI

Genel Müşahade

Madde – 49

Esirleri elinde tutan devlete sağlam harp esirlerini, yaş, cinsiyet, rütbe ve bedeni kabiliyetlerini nazarı itibare alarak ve bilhassa kendilerini bedenen ve ruhen sıhhat halinde tutmak maksadıyle çalıştırabilecektir.

Harp esiri olan erbaşlar, ancak nezaret işleriyle mükellef tutulabileceklerdir. Bu işlerle mükellef tutulmıyanlar, kendilerine uygun başka bir iş isteyebilecekler ve imkân elverdiği nisbette kendilerine bu iş temin olunacaktır.

Subaylar ve mümasilleri kendilerine uygun bir iş isterlerse, imkân nisbetinde onlara bu iş temin edilecektir. Bunlar hiçbir halde çalışmakla mükellef tutulamıyacaklardır.





Çalışma Mükellefiyeti

Madde – 50

Harp esirleri, kamplarının idaresi, tanzimi ve bakımı haricinde ancak aşağıdaki nevilerden işlerde çalışmakla mükellef tutulabileceklerdir.

a. Ziraat,

b. Maden, makine ve kimya sanayiinden, nafıa işlerinden, askerî mahiyette veya askerî maksatlara matuf olan inşaat işlerinden gayri istihsal, istihraç veya imâl sanayii,

e. Ev hizmetleri,

f. Askerî mahiyette veya askerî maksatlara matuf olmıyan amme hizmetleri.

Yukarıdaki hükümlerin ihlâli halinde harp esirleri, 78 nci madde mucibince şikâyet haklarını kullanmıya mezun olacaklardır.

Çalışma Şartları

Madde – 51

Harp esirleri, bilhassa barınacak yer, yiyecek, giyecek ve malzeme bakımlarından müsait çalışma şartlarından istifade edeceklerdir; bu şartlar, esirleri elinde tutan Devlet tebasından olup mümasil işlerde çalıştırılan kimselere bahşolunmuş şartlardan aşağı olmıyacaktır; iklim şartları da nazarı itibara alınacaktır.

Harp esirlerini elinde tutan ve bunları işte kullanan devlet, bu esirlerin çalıştıkları bölgelerde sâyin himayesine müteallik millî kanunların ve bilhassa işçi emniyeti hakkındaki nizamnamelerin tatbikini temin edecektir.

Harp esirleri, yapacakları işle mütenasip ve kendilerini elinde tutan devlet tebası için derpiş olunanlara mümasil bir talim ve terbiye ile ve korunma vasıtalarıyle teçhiz olunacaktır. 52 nci madde hükümleri mahfuz kalmak kaydıyle, harp esirleri sivil işçiler için melhuz bulunan normal muhataralara maruz bırakılabileceklerdir.

Çalışma şartları hiçbir halde inzibati tedbirlerle daha zahmetli bir hale ifrağ olunamıyacaktır.

Gayrisıhhi ve Tehlikeli İşlerde Çalıştırılma

Madde – 52

Hiçbir harp esiri gönüllü olmadıkça gayrisıhhi veya tehlikeli işlerde kullanılamıyacaktır.

Hiçbir harp esiri, esirleri elinde tutan devletin silahlı kuvvetleri mensuplarından biri için haysiyet kırıcı sayılabilecek olan bir işte kullanılamıyacaktır.

Mayınların veya bunlara mümasil sair cihazların kaldırılması tehlikeli iş sayılacaktır.





İş Müddeti

Madde – 53

Harp esirlerinin gidiş ve dönüş zamanı da dahil olmak üzere gündelik çalışma müddetleri haddinden aşırı olmıyacak ve hiçbir halde esirleri tutan devletin tebaasından olup o bölgede aynı işte kullanılan sivil işçiler hakkında kabul edilmiş müddeti geçemiyecektir.

Gündelik işin ortasında harp esirlerine en az bir saatlik istirahat verilmesi mecburi olacaktır; esirleri elinde tutan devletin işçilerine verilen istirahat müddeti daha uzun ise, esirlerin istirahat müddeti de o kadar olacaktır. Esirlere her hafta tercihan pazar günü, veyahut asıl memleketlerinde cari olan tatil gününde fasılasız yirmi dört saatlik bir istirahat de verilecektir. Bundan maade, bir sene çalışmış olan esir ard arda sekiz günlük bir istirahatten istifade edecek ve bu müddet zarfında kendisine iş ücreti ödenecektir.

Parça başına ücret gibi çalışma usuller tatbik edilmekte ise, çalışma müddeti bu sebeple aşırı derecede uzatılmıyacaktır.

İş Ücreti

Madde – 54

Harp esirlerine verilecek iş ücreti işbu Sözleşmenin 62 nci maddesi hükümlerine tevfikan tesbit edilecektir.

İş kazasına uğrayan, veyahut iş sırasında veya iş neticesinde bir hastalığa tutulan harp esirleri, vaziyetlerinin istilzam ettiği her türlü tedaviyi göreceklerdir. Bundan maada, esirleri elinde tutan Devlet bu gibilere tabi oldukları devlet nezdinde haklarını ihkaka medar olacak bir tıbbi tasdikname verecek ve bu tasdiknamenin ikinci bir nüshasını 123 ncü maddede yazılı Harp Esirleri Merkez Ajansına yollıyacaktır.

İş Kazaları ve Hastalıkları

Madde – 55

Harp esirlerinin çalışma kabiliyetleri en az ayda bir defa olmak üzere zaman zaman yapılacak tıbbi muayenelerle kontrol edilecektir. Bu muayenelerde bilhassa harp esirlerinden istenecek işin mahiyeti nazarı itibara alınacaktır.

Şayet bir harp esiri kendini çalışamıyacak bir halde telâkki ederse, bulunduğu kampın tıbbi makamlarına çıkmasına müsaade olunacaktır; hekimler, kanaatlerince çalışamıyacak halde bulunan esirlerin işten muaf tutulmasını tavsiye edebileceklerdir.

İş Müfrezeleri

Madde – 56

İş Müfrezelerinin teşkilât ve idaresi harp esirleri kamplarının teşkilât ve idaresine mümasil olacaktır.

Her iş müfrezesi bir harp esirleri kampının murakabesi altına verilerek idarece ona tabi olmakta devam edecektir. Askerî makamlarla mezkûr kampın kumandanı, hükümetlerinin murakabesi altında olmak üzere işbu sözleşme hükümlerine iş müfrezesinde riayet edilmesinden mesul olacaklardır.

Kamp kumandanı, kampına tabi iş müfrezelerinin günü gününe bir listesini tutacak ve bunu hâmi devletin, beynelmilel Kızılhaç komitesinin veya harp esirlerine yardımda bulunan sair teşekküllerin kampı ziyaret eden murahhaslarına bildirecektir.

Hususi Şahıslar Hesabına Çalıştırılan Harp Esirleri

Madde – 57

Hususi eşhas hesabına çalışan harp esirlerine yapılacak muamele, bu şahıslar esirlerin muhafaza ve himayesini kendi mesuliyetleri altında temin etseler dahi en az işbu maddede derpiş edilen muameleye müsavi olacaktır; esirleri elinde tutan Devlet, askerî makamlar ve bu esirlerin mensup bulundukları kamp kumandanı, bu esirlerin bakımı, tedavisi ve iş ücretlerinin ödenmesi mesuliyetini tamamen deruhte edeceklerdir.

Bu harp esirleri, bağlı bulundukları kampların mutemetleriyle temas halinde kalmak hakkına haiz olacaklardır.

KISIM IV

HARP ESİRLERİNİN MALİ KAYNAKLARI

Nakit Paraları

Madde – 58

Esirleri elinde tutan devlet, muhasamatın hemen başlamasından itibaren ve bu hususta hâmi devletle bir mutabakata varıncaya kadar, harp esirlerinin yanlarında nakit olarak veya mümasıl bir şekilde bulundurabilecekleri azami meblağı tesbit edebilecektir. Meşru olarak veya mümasıl bir şekilde bulundurabilecekleri azami meblağı tesbit edebilecektir. Meşru olarak tasarruflarında olup ellerinden alınan veya tevkif edilen her fazla meblağ ve kendileri tarafından tevdi olunan paralar hesaplarına geçirilecek ve onların rızası olmaksızın başka bir paraya tahvil olunamıyacaktır.

Harp esirleri, kamp dışında bedelini nakden ödemek suretiyle emtia ve hizmetler mubayaasına mezun kılındıkları takdirde, bu tediyeler ya bizzat esirler tarafından yapılacak, yahut kamp idaresince ifa olunarak alâkalı esirlerin hesapları zimmetine geçirilecektir. Esirleri elinde tutan devlet bu hususta icabeden hükümleri ısdar edecektir.

Esirden Alınan Nakit Paranın Muhafazası

Madde – 59

Harp esirlerinden, esir edildikleri sırada 18 nci madde mucibince alınan ve esirleri elinde tutan devletin parasıyle olan meblağlar, işbu kısım 64 ncü maddesi hükümlerine tevfikan esirlerden her birinin hesabı matlubuna geçirilecektir.

Harp esirlerinden aynı sırada alınan başka paraların esirleri elinde tutan Devletin parasına tahvilinden hasıl olan meblağlar da mezkûr hesabın matlubuna geçirilecektir.



Avans Ödeme

Madde – 60

Esirleri elinde tutan devlet bilumum harp esirlerine aşağıda yazılı meblağların mezkûr devlet parasına tahvili suretiyle tesbit olunacak miktarda aylık bir maaş avansı ödiyecektir:

Sınıf I – Çavuştan aşağı rütbede esirler: Sekiz İsviçre Frangı,

Sınıf II – Çavuşlarla sair erbaşlar veya muadil rütbedeki esirler: Oniki İsviçre frangı,

Sınıf III – Yüzbaşı rütbesine kadar subaylar veya muadil rütbelerdeki esirler: Elli İsviçre frangı,

Sınıf IV – Binbaşılar, yarbaylar, albaylar veya muadil rütbedeki esirler: Altmış İsviçre frangı,

Sınıf V – Generaller veya muadili rütbedeki esirler: Yetmişbeş İsviçre frangı.

Şu kadarki, ihtilafa dahil alakalı taraflar, yukarıda sayılan muhtelif sınıflara dahil harp esirlerine verilmesi icabeden avanslarını hususi anlaşmalarla tadil edebileceklerdir.

Bundan maada, yukarıdaki birinci bentte derpiş edilen meblağlar esirleri elinde tutan devletin silahlı kuvvetler mensuplarına verilen maaşa nazaran fazla yüksek olduğu takdirde, veyahut diğer herhangi bir sebeple bu meblağların ödenmesi o devleti ciddi bir sıkıntıya sokacak olursa, mezkûr devlet bu meblağların tadili zımnında harp esirlerinin mensup olduğu devletle hususi bir anlaşma akdolununcaya kadar:

a. Birinci bentte yazılı meblağları harp esirlerinin hesapları matlubuna geçirmekte devam edecek,

b. Maaş avanslarından ifraz edilerek harp esirleri tarafından kullanılmak üzere bunların emrine verilen meblağları muvakkaten makul bir miktar ile tahdit edebilecektir; ancak I nci sınıfa dahil harp esirleri için bu meblağlar hiç bir zaman esirleri elinde tutan devletin kendi silahlı kuvvetleri mensuplarına ödediği meblağlardan aşağı olmıyacaktır.

Bu yolda yapılacak olan bir tahdidin sebepleri vakit geçirilmeden hâmi devlete bildirilecektir.

İlâve Ödeme

Madde – 61

Esirleri elinde tutan devlet, esirlerin tabi oldukları devlet tarafından maaş ilâvesi olarak gönderilebilecek olan meblağları, bu meblağlar aynı sınıftan bulunan her esir için müsavi olmak ve o devlete mensup o sınıftan bütün esirlere seyyanen ödenmek ve 64 ncü madde hükümlerine tefvikan imkân hasıl olur olmaz esirlerin şahsi hesaplarına yatırılmak şartıyle kabul olunacaktır. Bu maaş ilâveleri, esirleri elinde tutan devleti işbu Sözleşme mucibince kendisine terettüp eden vecibelerin hiçbirinden vareste kılmıyacaktır.



Çalışma Ücreti

Madde – 62

Harp esirleri kendilerini elinde tutan makamlardan, miktarı mezkûr makamlarca tesbit edilecek ve fakat hiçbir zaman tam bir iş günü başına 1/4 İsviçre frangından aşağı olmıyacak âdilane bir çalışma ücretini doğrudan doğruya alacaklardır. Esirleri elinde tutan devlet gerek esirlere, gerek hâmi devlet vasıtasiyle esirlerin tabi oldukları devlete, tesbit etmiş olduğu gündelik çalışma ücretini bildirecektir.

Esirleri elinde tutan makamlar tarafından gerek kampların idaresine, dahili tertibatına veya bakımına taallûku bulunan vazifelere veya sanat işlerine devamlı olarak ayrılan esirlere, gerek arkadaşları hizmetinde ruhani veya tıbbi vazifeler ifasıyle mükellef tutulan esirlere dahi bir çalışma ücreti verilecektir.

Mutemedin, yardımcılarının ve icabı halinde müşavirlerinin çalışma ücretleri kantin kârları sandığından verilecektir. Bu ücretlerin mutemet tarafından tesbit ve kamp kumandanı tarafından tasvip edilecektir. Böyle bir sandık mevcut değilse, esirleri elinde tutan devlet bu gibi esirlere adilâne bir çalışma ücreti verecektir.

Dışarıya Para Gönderme

Madde – 63

Harp esirleri namlarına şahsen veya topluca olarak yollanacak paraları almaya mezun olacaklardır.

Her harp esiri, bundan sonraki maddede yazılı olduğu veçhile hesabındaki matlup bakiyesine esirleri elinde tutan devletin tesbit ettiği hadler dahilinde tasarruf edecek ve mezkûr devlet istenilen tediyeleri yapacaktır. Esirleri elinde tutan devletin zaruri göreceği mali veya nakdi takyidat mahfuz kalmak kaydiyle, harp esirleri yabancı memleketlere para yollamaya mezun olacaklardır. Bu takdirde, esirleri
Endorsers