Onuncu Yıl Nutku - Bilinmeyenleri

Day 4,153, 13:28 Published in Turkey Turkey by The Wolf Ozdag


Onuncu Yıl Nutku'ndaki üstteki fotoğrafı hepimiz görmüşüzdür.
Yıllar geçse de hep aynı fotoğraf sunulur önümüze.

Bu şunu akla getirir.
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nde Onuncu Yıl Nutku'nu kaydeden tek kamera mı vardı?
Neden başka bir görüntü ve başka bir açıdan fotoğraf yok?

İşte onun hikayesi biraz karışık...

Türkiye Cumhuriyeti 10. yaşını kutlayacak.
Bu kutlamaya bütün Dünya davetli.
Kutlama Ankara'da hipodromda düzenleniyor.

İki Rus bakan da kutlamalara özel davetli olarak katılıyor.
Odessa'dan bu iki bakan ve bir kameraman trenle Ankara'ya geliyor.
Bu kameraman Sergey Yurtgeviç.

Ankara'ya 1 gün önceden ulaşıyor ve teknik hazırlıklara başlıyor.
Kutlamaya bütün Dünya davetli olduğundan yaklaşık 45-50 kameraman çoktan gelmiş bile.
Fransızı,Almanı,Fini,Belçikalısı,İtalyanı...

Peki bu kadar kameraman ve kamera var ise neden tek bir görüntü sunuluyor?

Teknik hazırlıklara kaldığı yerden devam ediyor.
Sergey'den önce gelen kameramanlar Atatürk'ün konuşma yapacağı kürsüyle kamera arasına kablo çekmişler.
Sergey Yurtgeviç de kablo çekmek için kablosunu çıkarıyor.

Sergey kablosunu çıkartıyor.
Bilek kalınlığında bir kablo.
Diğerlerininkine bakıyor, serçe parmağı kalınlığında.

Diğer kameramanlar Sergey'i alaya alıyorlar:
"Sergey sana bir kazma bulalım, toprağı kazıyarak bu kabloyu göm."
Sergey de haliyle utanıyor fakat; kablosunu çekiyor.

Ertesi gün oluyor.
Tribünler tıklım tıklım dolu.
Bando hazırlıklara başlamış, marşlar çalıyor.

Ve nihayet Atatürk hipodroma arabasıyla giriyor.
Bütün kameramanlar kayıtta.
Peki neden hep aynı görüntü?

Sergey'in gözü vizörde.
Etrafından sesler geliyor: "Eyvah,mahvolduk."
Diğer kameramanlar işlerini bırakmış koşturuyor.

Sergey görüntünün kaymaması için yerinden kıpırdamıyor.
Gözü vizörde.
Sabit, tek bir noktadan görüntü almalı.

Tribünde Atatürk tebrikleri kabul ediyor.
Sergey de ardından Atatürk'ü kamerasıyla takip ediyor.
Atatürk'ün sabit kalmasını ve sabitleme vidasıyla kamerasını sabitlemeyi bekliyor Sergey Yurtgeviç.

Derken Atatürk kürsüye geliyor.
Okuyacağı kağıtları çıkartıyor.
Bu sırada Sergey kamerasının vidasını sıkıyor ve sabitliyor.

Gözünü vizörden ayırıp etrafına bakıyor.
Ve gördüğü manzara şu :
Atatürk'ü hipodroma getiren araba bütün kabloların üstünden geçmiş, hepsini koparmış.

Ortada duran tek bir kablo var.
Sergey'in bilek kalınlığındaki kablosu.
İşte Cumhuriyetimiz'in 10.yılına ait tek görüntünün hikayesi.



Kaynak😒unay Akın