Balyoz Davası....

Day 1,768, 04:44 Published in USA Serbia by Mamado

Darbe planı olduğu iddia edilen "Balyoz", ilk olarak Taraf gazetesinin 20 Ocak 2010 tarihli haberinde açıkladığı 2003 tarihli "Balyoz Harekât Planı" başlıklı belgelerle gündeme geldi.
İddialara göre plan, dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın liderliğinde, darbe zeminini hazırlama amaçlı "Çarşaf", "Sakal", "Suga" ve "Oraj" kod adlı eylem planlarından oluşuyordu.
5 bin sayfalık belgelerde Fatih ve Beyazıt camilerinde bomba patlatılarak hükümetin sıkıyönetim ilan etmeye zorlanması, Yunanistan hava sahası üzerinde bir Türk jetinin düşürülerek halkın galeyana getirilmesi ve darbe sonrası önceden ismi belirlenen kişilerin tutuklanması gibi planların olduğu ileri sürüldü.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Taraf'taki haberin ertesi günü yaptığı basın açıklamasında, 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında gerçekleştirilen Plan Seminerinde "giderek tırmanan bir gerginlik dönemini kapsayan bir senaryo" konu edildiğini doğruladı, ancak bu seminer ile ilgili darbe iddialarını reddetti. Bu tarihlerde icra edilen Plan Seminerinin ismi “Egemen Planı”. Bu planda bahsedilen cami bombalama ve uçak düşürme gibi eylemler yok. Seminere çeşitli kuvvetlerden görevi gereği katılması gereken 162 kişi katılıyor. Seminere katılan 162 kişiden 52 tanesi Balyoz Davasında sanık.
Taraf gazetesinin yazarı Mehmet Baransu, 30 Ocak 2010'da elindeki belgeleri bir bavul içerisinde o dönem Beşiktaş'ta bulunan İstanbul Adliyesi'ne teslim etti. Bavulda 2229 sayfa dokuman, 10 tane teyp kaseti, 19 tane CD vardı. Belgelerde "Balyoz Harekât Güvenlik Planı"nın yanı sıra 1. Ordu Harekât Başkanı Kurmay Albay Süha Tanyeri'nin darbe hazırlıklarının konuşulduğu toplantıda aldığı öne sürülen özel notlar, altında dönemin Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral İbrahim Fırtına'nın isminin olduğu "Oraj Harekât Planı", altında dönemin Donanma Komutanı Oramiral Özden Örnek'in isminin bulunduğu "Suga Harekât Planı" ve fişleme listeleri vardı. Suç unsuru içeren tüm belgeler 3 CD içinde yer alıyor: 11, 16 ve 17 numaralı CD’ler. 11 numaralı CD Balyoz Cd’si olarak biliniyor. Bu CD’de Eylem planları (Oraj, Suga, Çarşaf, Sakal), kapatılacak dernekler listesi, çeşitli kurumlarda çalışanlarla ilgili fişlemeler, tutuklanacak gazeteciler, el konulacak araçlar, hastaneler, ilaç depoları, görevlendirme listeleri, hedef alınan kişi ve sivil toplum örgütleri (Testere, Tırpan, Orak, Yumruk, vs.); kısaca Balyoz iddialarına dayanak oluşturan tüm belgeler kayıtlı. Bu CD tüm bilirkişi raporlarına göre tek oturumda oluşturulmuş. Yani, CD bir kere oluşturulduktan sonra içine hiçbir ekleme-çıkarma yapılmamış. 5 Mart 2003.

İddianameye göre, "Balyoz" beş aşamada gerçekleştirilecekti:
1. İstihbarat faaliyetlerinin yer aldığı ve tamamlanmış olan aşama.
2. Askeri müdahale için zemin hazırlama süreci. (Kargaşa yaratmak, Yunanistan'la ilişkilerinin gerilmesi, İstanbul ve çevre illerde sıkıyönetim ilan edilmesi...)
3. Askeri müdahalenin fiilen ilan edilecek.
4. Yürütme görevi "Milli Mutabakat Hükümeti"nce devralınacak.
5. Yürütmenin tekrar sivil yönetime devredilmesi için seçime gidilecek.

İlk duruşma 16 Aralık 2010'da başladı. 29 Mart 2012'de savcı 920 sayfalık esas hakkında mütalaayı sundu. Davada 250'si tutuklu 365 sanık var.

Dijital belgelerdeki bazı çelişkiler

Kardak'a çıkmış SAT komandosu Albay Ali Türkşen, belgeyi kaydettiği öne sürülen gün ve saatte TRT'de canlı yayındaydı. Türkşen mahkemede, "İspatı burada. Beni bilgisayarda belge kaydetmekle suçladığınız saatte, ben denizin altında dalıştayım, TRT çekmiş. Denizin altında, hangi belgeyi kaydedebilirim?" dedi.
2003'te TCG Alanya gemisine bir görevlendirme yapıldığı söyleniyor. O tarihte gemi henüz inşa edilmemiş. İnşa tarihi 2005.
Jandarma planlarının içinde belirtilen bazı sokak adları, 2003'te o isimleri taşımıyor. O isimler, 2004, 2005 ve 2006'da sokaklara verildi.
Belgelerin içinde, jandarma personelinin kriptolu cep telefonu kullandığı belirtiliyor. Oysa o telefonların jandarmada kullanılmaya başlama tarihi 2008.
"Balyoz Planı"nda, "dost bir unsur" olarak Türkiye Gençlik Birliği'nden (TG😎 söz ediliyor. TGB'nin kuruluş tarihi 19 Mayıs 2006 olduğunu görüyorsunuz.
Balyoz semineri olarak isimlendirilen seminere toplam katılan kişi sayısı 162 iken neden bu kişilerden sadece 52 tanesi yargılanmıştır. İcra edilen seminer darbe semineri ise geriye kalan 110 kişinin neden hepsinin ifadeleri alınmadı, mahkemede sanık olmasada tanık olarak dinlenilmedi.
Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen hard diskte bir makbuz var. Makbuzun bilgisayara taranma tarihi 2003 olarak görünüyor. Ancak makbuz, 2008'e ait bireysel emeklilik ödeme dekontu.
Mehmet Baransu’ya Genelkurmay karargahının çevresinde belgeleri verdiği iddia edilen kişi bulunamadı.
Balyoz davasına adını veren Balyoz Harekat Planı isimli Word belgesi dahil, Cami bombalama planları (Sakal ve Çarşaf), çeşitli kişi ve sivil toplum örgütlerini hedef alan planlar (Testere, Tırpan, Orak, Yumruk, vs.), tutuklanacak ve yararlanılacak medya mensupları listeleri, tutuklanacak AKP üyeleri listesi ve diğer Balyoz belgelerinin, ilk defa Microsoft Office 2007 ile kullanılmaya başlanan Calibri ve Cambria yazı karakterlerine ve de XML şemalarına referans taşıdığı, adli bilişim uzmanlarınca (Arsenal Consulting, Yıldız Teknik Üniversitesi) tespit edildi.

Belgelerin altında o dönem çalışan (kimisi Ağustos 2003’de emekli olmuş) subayların isimleri, yine o dönemki rütbeleri ile yer alıyor.

İstanbul’daki ilaç depoları belgesinde sadece 2003’de mevcut olan ilaç depoları listelenmiş. belgede 33ncu sırada yer alan Yeni Recordati İlaç ve Hammaddeleri San. Ve Tic. A.Ş., 2003 yılında yok. 2003 yılında mevcut olan firmanın adi Yeni İlaç. Bu firma Ekim 2008’de İtalyan Recordati firması tarafından satın alınıyor ve firmanın adı Temmuz 2009’deki genel kurul kararı ile Yeni Recordati İlaç olarak değişiyor. 2003 Ağustos’unda emekli olan Kubilay Aktaş’ın 2003’de bunu öngörüp 2003 tarihli belgeye böyle yazmasına, belgenin son kaydının 4 Şubat 2003′de yapılmış olmasına imkan yok.

İstanbul’daki özel hastaneler belgesinde, 58nci sırada yer alan Medical Park Sultangazi Hastanesi, 2003 yılında yok. 2003 yılında mevcut olan hastanenin adi Sultan Hastanesi (hastane Sultangazi mahallesinde bulunuyor). Bu hastane 2008’de Medical Park Grubu tarafından satın alınıyor ve adı Medical Park Sultangazi olarak değişiyor.

3ncü Balyoz iddianamesinin sanıklarından 42, 53, 56, 105, 127 ve 135 numaralı sanıkları Derya Ön, Erhan Şensoy, Fahri Can Yıldırım, Nuri Üstüner, Şafak Yürekli ve Ümit Metin ile 1nci Balyoz iddianamesinin 133 ve 135 numaralı sanıkları Faruk Doğan ve Ergün Balaban 3 Ocak 2003’de Aksaz’da (Muğla) Suga planı ile ilgili toplantı yapmakla suçlanıyor. Yıldırım ve Şensoy TCG Gelibolu’nun birinci ve ikinci komutanı. Yürekli ve Ön ise TGG Giresun’un birinci ve ikinci komutanı. Bu iki gemi, komutanlarıyla birlikte 29 Aralık 2002-04 Ocak 2003 tarihleri arasında “Reliant Mermaid-V” arama ve kurtarma tatbikatı için denizde ve sözde toplantının yapıldığı tarih olan 3 Ocak 2003’te Hayfa/İsrail limanında bulunuyor. Adı TCG Gelibolu’nun ikinci komutanı olarak yazan Üstüner ise aslen TCG Gemlik’te görevli. Doğan ise ameliyat geçirdiği ameliyat nedenitle İzmir’de istirahatte.

2nci Balyoz iddianamesinin 19 numaralı sanığı Mehmet Eldem, Ankara’daki 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda Oraj planları ile ilgili kimi Word belgelerinin son kaydını yapmakla suçlanıyor. Mehmet Eldem Haziran 2003-Temmuz 2004 arasında kesintisiz olarak yurtdışında, çünkü geçici görevle İngiltere’de ileri düzey komuta ve kurmay kolejinde görevli.

1nci Balyoz iddianamesinin 106 ve 131 numaralı sanıkları Cem Aziz Çakmak ve Yaşar Barbaros Büyüksağnak, 2nci Balyoz iddianamesinin 3 numaralı sanığı Ahmet Sinan Ertuğrul ve 3ncü Balyoz iddianamesinin 1, 11, 31, 88 ve 106 numaralı sanıkları Ahmet Gökhan Rahtuvan, Ali Yasin Türker, Cahit Serdar Gökgöz ve Mehmet Cenk Dalkanat, Ankara’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda 13 Aralık 2002 ve 2 Ocak 2003’de Suga planları ile ilgili toplantı yapmakla suçlanıyorlar (ikinci toplantıya 3ncü Balyoz iddianamesinin 106 numaralı sanığı Nuri Selçuk Güneri’nin de katıldığı iddia ediliyor). Yaşar Barbaros Büyüksağnak 23 Ekim 2002’den itibaren 1 seneliğine EUROMARFOR Karargahı’nda Roma/İtalya) yurtdışı görevde. Bu süre içinde Türkiye’ye hiç giriş-çıkış yapmayan Büyüksağnak’ın bu toplantılara katılmış olması mümkün değil. Ali Yasin Türker ise sağlık sebebiyle toplantı tarihlerinde izinli. 2 Aralık 2002’de Türker için ameliyat kararı alınmasının akabinde hazırlık ve tahliller yapılıyor ve 18 Aralık’ta ameliyat gerçekleşiyor. Ameliyat sonrası 20 gün raporlu olan Türker, toplantı olduğu iddia edilen 2 Ocak 2003 tarihinde nekaat izninde. Suga toplantısına katıldığı iddia edilen Cem Aziz Çakmak gerçekte bizzat (sözde Suga planını tasarlayan) Özden Örnek tarafından Mart 2002’de ordudan ihraç istemi ile Askeri Mahkemeye sevk ediliyor (ihraç istemi ile yargılanan Çakmak, 2005’de beraat ediyor). 13 Aralık 2002’deki toplantıya Kurmay Kıdemli Binbaşı olarak katılmış gibi görünen Büyüksağnak’ın kıdemini bir ay sonraki toplantıda kaybettiğini görüyoruz. Öte yandan, Türker ve Dalkanat, 13 Aralık 2002’deki toplantıdan 2 Ocak 2003’deki toplantıya kadar geçen bir aylık sürede kıdem almış!

1nci Balyoz iddianamesinin 107 numaralı sanığı Muharrem Nuri Alacalı’nın, Suga harekat planı kapsamında Ankara bölgesindeki müzahir subay ve astsubay listesini hazırlayarak, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ıskat veya vazife görmekten men etmeye teşebbüs ettiği” iddia ediliyor. Nuri Alacalı Temmuz 2002 -Haziran 2003 tarihleri arasında ABD’de, US Naval War College’da (Newport- Rhodes Island) eğitim görüyor ve bu süre içinde Türkiye’ye giriş-çıkışı hiç yok. Alacalı’nın Ocak 2003’de Ankara’da bu belgeyi oluşturması mümkün değil. Alacalı, bunu daha soruşturma aşamasında hem pasaportu ile hem de Genelkurmay Başkanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın resmi yazıları ile belgeliyor.

El konulacak 4x4 araçlar listesinden. 1nci Ordu bölgesindeki (Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İstanbul) bu araçların tamamının Model seneleri 1953 ile 2002 arasında; 2003 yada sonrası model tek bir araç bile yok. Ancak, Bursa’da listelenen araçlardan 1998 Model ve 16 BEB 33 plakalı olanı 2003’de Bursa’da değil; o tarihte İzmir’de ve de başka plakayla kayıtlı. Bu araç, Nisan 2006’da İzmir’den Bursa’ya naklediliyor ve belgede geçen plakayı alıyor.

Aselsan’da 2007 senesinde işe başlayan kişilerin isimlerinin 2003’de hazırlandığı iddia edilen listelerde olduğu görülüyor.

Belgelerden biri en son 2003’de kaydedilmiş olmasına rağmen, 2005’de yapılan bir kanun değişikliğine, kanun değişiklik tarih ve sayısı ile birlikte atıfta bulunuyor!

Balyoz CD’lerinin adli bilişim incelemesine izin verecek adli imajı savunmaya ilk tutuklamalardan tam 22 ay sonra, Kasım 2011’de verildi.

Mahkeme Sanıkların tüm ısrarlarına rağmen, iddianamede darbeyi önleyen kişi olarak belirtilen Aytaç Yarman’ın tanık olarak dinlenmesini reddetti.

3ncü Balyoz iddianamesinin 25 numaralı sanığı Berker Emre Tok, Kasım 2002 ayı boyunca mesai sonraları Aksaz’daki (Muğla) Üs Komutanı Tuğamiral Ahmet Aksoy’u’ izleyip rapor etmekle suçlanıyor. Berker Emre Tok’un görevli olduğu TCG Trakya fırkateyni o tarihte Aksaz’da değil, Gölcük’te (Kocaeli) konuşlu. Yani Tok, mesai sonralarında izlediği iddia edilen Tugamiral’e 700 km mesafede. Ayrıca Emre Tok, Word belgesini kaydettiği iddia edilen tarihte (3 Aralık 2002’de) NATO’nun Active Endeavour harekatı kapsamında görevli olduğunu ve fırkateyni ile birlikte uluslararası sularda seyrettiğini belgeliyor.


Emniyetin ve Savcıların Kararttığı Deliller

Balyoz belgesinde geçen ve 2006’da kurulan Türkiye Gençlik Birliği’nin 2003’de mevcut olduğuna dair yanıltıcı rapor hazırlandı.

11, 16 ve 17 numaralı CD’ler diğer CD’lerin yazdırıldığı programın farklı versiyonu ile yazdırılmış olmasına rağmen (Çeşitli kurumlardan bilirkişi raporları ile tespit edildi), bilirkişi raporunda “aynı CD programı ile yazdırılmıştır” beyanında bulunuldu.

Sivil memurelerin ifadelerini aktarırken, 11, 16 ve 17 numaralı CD’leri hatırlamadıklarına dair ifadeleri tespit raporundan çıkarıldı.

Balyoz CD’si üzerindeki yazıları inceleyen Emniyet Kriminal, Tanyeri’nin not defterindeki yazı karakterleri ile birebir örtüşen yazı için ‘Tanyeri’nin elinden çıktığını gösterir nitelikte kaligrafik ve grafolojik bulgulara rastlanılmamıştır’ diye rapor hazırladı.

Savcıların çeşitli kurumlarla yaptıkları yazışmalar sonucunda belgelerin 2003’de hazırlanmadığını gösteren bir çok olgu ortaya çıktı. Örneğin, Aselsan’da 2003’de çalışıyor gibi listelenen kişilerden kimilerinin kurumda çalışmaya 2007 senesinde başladıkları savcılara bildirildi. Savcılar bu yazışmaları adli emanete sakladılar, ve de iddianamede, yaptıkları yazışmaların belgelerin 2003’de hazırlandığını teyit ettiğini beyan ettiler.

Soruşturmanın en başında (Şubat 2010) 1nci Ordu Askeri Savcılığı tarafından Beşiktaş Adliyesi’ne teslim edilen ve de soruşturma konusu belgelerin 1nci Ordu bilgisayarlarında izinin bulunmadığını tespit eden bilirkişi raporu buhar oldu, kayıplara karıştı. Bu raporun varlığı, duruşmalar başladıktan sonra bir sanık tarafından tesadüf eseri keşfedildi.

Balyoz savcıları hakkında yapılan suç duyurusu sonuçlanmadığı gibi, savcılardan iki tanesi Yargıtay’a üye olarak seçildi.


OKURSAN EKİM'E, OKUMAZSAN ...............


Okumaya üşenenler için yazının videosu:

http://www.youtube.com/watch?v=oFQvBybOgBg&feature=share