Türk Sözcüğünün Kökeni ve Anlamı

Day 2,636, 13:38 Published in Turkey Turkey by Depegen

Merhabalar

İlk olarak kendimi tanıttığım yazımı henüz okumadıysanız onu okumanız için sizi bu makaleme yönlendiriyorum

http://www.erepublik.com/tr/article/-imdi-mandalina-zaman--2489943/1/20

Herhangi bir görevim olmaksızın bu makaleyi oluşturmaya çalıştım tek amacım hep birlikte yararlı bilgiler edinmemizi sağlamak. Pek çok bilgiyi ben de makalemi oluştururken yeni öğrendim. Eğer yanlışlar mevcutsa yine hep birlikte bunları düzeltelim, yapıcı eleştirilerinize sonuna kadar açığım. Aşağıda okuyacağınız yazılar bir kaç siteden yapılan alıntılardır.

Makalemizi okurken arzu ederseniz şunu dinleyebilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=HyChuxExPwQ

Türk Sözcüğünün Kökeni ve Anlamı



Türkler hakkındaki en eski kayıtları Çin kaynaklarında bulmak mümkündür. Asırlar boyunca Türklerle gerek savaş gerekse ticari faaliyetlerle irtibatını sürdüren Çinliler, Türkleri çeşitli yönleri ile incelemiş, Türk tarihini Türklerden önce tesbit etmişlerdir.
Çin tarihlerinde “Türk” sözünden ilk defa şu şekilde bahsedilmektedir:
“VI. asırda Kin-Şan Dağları çevresinde Juan-Juanlara tâbi iken sonra istiklalini kazanan bir Türk kavmi vardır ki kendilerine Türk adını verirler”
Yani Göktürkler’den bahsediyorlar. Ancak yapılan araştırmalar şunu açık şekilde ortaya koyuyor ki Türk adı bizlere Çinlilerin verdiği ya da VI. asırda ortaya çıkmış bir ad değildir. Bu konuyla ilgili Prof. Dr. Afet İnan’ın sözlerine baktıktan sonra “Türk” adının kökeni hakkındaki değişik görüşlere yer verelim:
“Herhalde Türklere “Türk” ünvanı Çinlilerin “Tukyü” dedikleri Türk Devletinin teşekkülüyle verilmiş değildir. Mesela Etrüsklerin İtalya’ya giden kısmına M.Ö. VIII. asırda “Türski” denildiğini kaynaklarda görebilirz. Halbuki “Tukyü” devleti M.S. VI. asırdadır. Herhalde Türklerin isim babası Çinliler olamazdı. Türklerin isim almak için hiçbir millet tarafından vaftiz edilmeye ihtiyacı yoktur.”
Çin tarihlerinde iki şekilde telaffuz edilen bu söz bugün “Tu-kiüe” diye telaffuz edilmektedir. Yani Türk sözünün ilk hali iki hecelidir. Zaten Orhun Abidelerinde de bu söz:
KÜ – R – Ü – T (ORKUN ALFABESİNDE SÖZCÜKLER SAĞDAN SOLA OKUNUR)
şeklinde yazılmaktadır. Yani bu devirlerde bu söz “Türk” değil “Türük” diye yazılmış ve okunmuştur.
Bundan daha öncesinde Çin kaynaklarında ilk defa M.Ö. 1328 tarihinde; “Jong” ve “Tik” adını taşıyan bir kavmin ciddi siyasi faaliyetlerinden söz edilir. Bu kavim değişik tarihlerde 2 defa Çin’in kuzey bölgelerinden Moğolistan’a kadar olan bölgeleri hakimiyeti altına almıştır. Yani tam göçebe Türklere göre bir durum Önce hakimiyet altına alıp sonra oralardan çekilip başka yerlere gitmek. Heredot’dan Zeki Velîdi Togan’a, Thomsen’a kadar birçok bilim adamı bu “Tik”lerin aslında Türkler olduğu tezini ortaya koymaktadırlar.



EFSANELERE GÖRE TÜRK ADININ ASLI
Doğu Mitolojisinde Nuh Tufanı’nın kökeni Sümerlere kadar dayanır. Değişik şekillerde günümüze kadar gelen bu hikayeden Tevrat’ta ve Kur’an-ı Ker’im’de de bahsedilir. Tevrat’a göre kavimler Hz. Nuh (Aleyhisselam.)’un üç oğlu olan Ham, Sam ve Yafes’ten meydana gelmişlerdir. Ham’dan Hâmiler (Afrika yerlileri), Sâm’dan Sâmiler(Araplar, İbraniler ve Aramiler), Yafes’ten de Türkler ve Ari ırklar türemiştir. Buna göre Türk Yafes’in oğludur, Türk Milleti buradan türemiştir. Bu konudan değişik kaynaklarda da bahsedilmektedir. Divanü Lügat’it Türk’te “Türk” sözcüğünün karşısında şunlar yazmaktadır:
Tanrı yarlığayası Nuh’un oğlunun adıdır. Bu, Tanrı’nın, Nuh oğlu Türk’ün oğullarına verdiği bir addır.
Ebûl Gazi Bahadır Han’ın Şecere-i Türk adlı eserinde de bu efsaneden bahsedilmektedir.
Yafes’in; Türk, Hazer, Seklab, Rus, Menşek, Çin, Kemari, Belüç, Halih, Sedsan ve Gaz adlarında 11 oğlu vardı. Bunların en cesur ve en bilgilisi Türk’tü. Yafes’in yerine o geçti. Keçeden çadır ve otağ yapmayı, hayvan derisinden giysi yapmayı o icad etti ve diğer kardeşlerine öğretti.
Yafes ve nesline Hz. Nuh (Aleyküm Selam.) tarafından Asya havalisi verildi. Yafes’in oğulları zamanla çoğaldılar. Doğuya ve kuzeye doğru yayıldılar. Bunlardan Çin doğu taraflarına giderken, Türk Asya topraklarının ortasında dağlarla çevrili, verimli bir bölge’de kaldı.
TÜRK SÖZÜNÜN ANLAMINA VE KÖKÜNE DAİR
Bir kısım dilbilimci ilk olarak “Türük” biçiminde kullanılan “Türk” sözünün anlamı hakkında şu tezi ileri sürerler. “Törük = Türük” sözü, yörük kelimesinin yörümek fiilinden türemesi gibi “törümek” yani türemek mastarından gelmektedir. Bu görüşe göre “Türk” sözünün anlamı; türemiş varlık yani insan olarak açıklanmıştır.
Bununla birlikte bazı araştırmacılar Türkçe’de güçlü anlamına gelen Türük sözüyle bu sözcüğü bağdaştırarak Türk sözünün anlamını “güçlü, kuvvetli” olarak açıklamaktadırlar.
Türük sözünün “türe”ye uyan, itaat eden, disiplinli millet manasına geldiği teziyle birlikte bu iki görüş Türk sözünün anlamı hakkında öne çıkarlar. Türk tarihçileri genellikle Türk sözcüğünün manasının “kuvvetli” olduğunu kabul ederler.
“Türkler bir ırk ve millet olmak haysiyetiyle yeryüzünün en şerefli insanlarıdır. Karakterleri pek asil ve yücedir. Asaletleri alınlarında ve amellerinde yazılıdır. Onların yurdu efendiler diyarıdır, kahramanlar, şehitler ülkesidir. Öyle zannediyorum ki Türklerin düşmanı olmak tüm insanlığın düşmanı olmak demektir. Tanrı beni böyle bir davranıştan uzak tutsun.”
Alphonse de Lamartine, Fransız düşünür

Türk Kimdir?



Türk, Tarihi başlatan Kültürün sahibidir
Türk, evrende İLK’leri vermiş kişidir
Türk Uygarlığı , ÖGÜL-UQUS denen – kafataslarının ölçüsü değil içinin değeri olan – ileri seviyede düşünce sahibi Ön-Türk kişilerinin tarihi başlattıkları ilk uygarlıktır.

ÖN-ATALARIMIZ, ÖN-TÜRK KİŞİLERİ,

· Orta Asya’da tarih öncesi, Orta Asya kişisinin ( henüz Ön-Türk değil ) kayalara yaptıkları yüz binlerce resimlerden esinlenerek
· DÜŞÜNCEYİ TAŞA URMAYI akıl edip YAZIYI icat etmişler,
· Evrende ilk kere OKULLAR açmışlar,
· İB-İS BOLIQ’ları, tarihte ilk ÜNİVERSİTELERİ kurmuşlar,
· Dilleri, imek/olmak fiiliyle , kökeni şimdiye kadar bulunamamış ve kuramsal seviyede kalmış olan HİNT-AVRUPA DİLLERİNİN BELKEMİĞİNİ oluşturarak onun terk edilmesi* gereğini ortaya yazılı belgelerle çıkarmış ve de

· İLK DİL olma şerefine sahip olmuş,
· ISIZ OYIBIZ QUL’lar,rahipler , BUĞUN TUR’ larda, rahipler meclislerinde,TANRI’dan geliş , O’na dönüş konuları ve
· Varlık-yokluk tartışmaları ile FELSEFE’nin Çekirdeğini oluşturmuşlar,
· ASTRO-FİZİĞİN yolunu açmışlar ve her şeyin üstünde
· TEK TANRI kavramını KURAMSALLAŞTIRMIŞLAR,
· GÖK KÜLTÜ – ATEŞ KÜLTÜ onlara
· ÖLÜMDEN SONRA VÜCUDUN ATEŞE VERİLMESİ ( Incinération )
· ÖLÜMDEN SONRA YAŞAM ( réincarnation ) kavram ve uygulamasını vermiş,
· Kişiler arasında RENK-CİNS ayırımını düşünmemişler , bu yolla
· SEÇİM – DEMOKRASİ kavramlarına sahip olmuşlar,
· Ateş Kültü gereği,
· TİYATRO ve MÜZİĞE ilk adımlarını atmışlar,
· KAYALARA , MAĞARALARA yaptıkları resimler ve yontu san’atının ilk örneklerini olan
· DİKİLİ TAŞLARLA evrensel sanat tarihine en büyük adımları atmışlar,
· Tarihte İLK kere ORDU teşkilatını kurmuşlar, komutanlar arasından
· İLK TARİHÇİLERİ vermişler,
· YERLEŞİK UYGARLIK sahibi olarak ,
· İlk KENTLERİ kurmuşlar, ilk coğrafi adları kullanmışlar,
· İleri seviyede düşünce sahibi olmanın verdiği imkanlarla
· daha, aşiret döneminde DEVLET OTORİTESİ seviyesine erişmişler(*😉
· Tarihteki İLK SİYASAL KURULUŞLARI gerçekleştirmişlerdir.
· Buzul dönemi, Su baskınları ve en son Kuraklık nedenleriyle,
· Beş kıt’aya yayılmışlar,
· Yazı sahibi GÖÇMENLER ( göçebe değil ) olarak
· Gittikleri yerlerin DİP KÜLTÜRÜNÜ teşkil etmişler onları,
· Yazılarının içerikleriyle IŞIKLANDIRMIŞLAR,
· EVRENSEL UYGARLIKLARIN KÖKENİNİ OLUŞTURMUŞLARDIR.

Yararlandığım başka bir kaynakta ise Türk sözcüğünün kökeni hakkında şunlar söylenmektedir:

TÜRK sözcüğü, kimi kaynaklara göre "türe-" eyleminden kimi kaynaklara göre de "töre" sözcüğünden gelmektedir. Ancak töre sözcüğünün de kökeninin "türe-" eylemi olduğu düşünülürse, iki savın da doğruluk payı olduğu düşünülebilir. Türk sözcüğü, Orhun Yazıtlarında "TÜRÜK" biçiminde geçer. Anlamı, "türemiş"tir. Türklerin ünlü söylencesi "Türeyiş Destanı" gibi destanları da Türklerin Tanrı ve kurt soyundan geldiğini söylemektedir. Tanrı'nın biçim değiştirerek kurt halinde yeryüzüne indiği ve bu şekilde Türk'ün türediği söylenir.


Hoşçakalın 🙂