Hükümet| Bulgaristan Barışı, Vizyon Üzerine

Day 1,368, 03:17 Published in Turkey Turkey by keshme


Değerli eTürkiye Halkı,
Kıymetli Dostlar,


Bildiğiniz üzere ONE İttifakı Komutanı ve eİspanya eski başkanı angeldav, yaptığı söyleşide oyunda bulunan Türkleri hilecilikle suçlamış, Eden ittifakında bulunan eYunanistan’ı övmek için eTürkiye’yi aşağılama cüretini görevinin verdiği sorumlulukları bir kenara iterek alenen göstermiştir.

Bu söyleşinin yayınlanmasının hemen ardından hükümetimiz başta angeldav olmak üzere konu ile alakalı kimselerle, yapılan bu küstahlığın derhal giderilmesi için gerekli görüşmelere başlamıştır.

Konu One ittifakının Genel Sekreterliğini yürüten gid1’e de iletilmiş, halkımızın konuya olan duyarlılığı en net şekilde kendisine iletilmiştir.

Sorunun giderilmesi için bir özür makalesi yeterli iken, başta gid1 olmak üzere görüşülen One yetkilileri konuyu Arjantin Türkiye ilişkilerine çekmiş, sorunun merkezinden olayı saptırmak için büyük gayret göstermişlerdir.

En nihayetinde, temsil ettikleri insanların düşüncelerine değer vermeden, konuyu aceleyle yayınladıkları resmi bir makale ile “Türkiye ile olan ilişilerini belli bir süre sonlandırmatehditiyle kapatmaya çalışan ONE HQ’ın olaya bakışı her Türk vatandaşını derinden yaralamıştır.

Ardından ONE ülkelerinin liderleriyle yapılan görüşmelerde, Sırbistan harici sarfettikleri pekte samimi gelmeyen geçiştirme sözleriyle aslında eTürkiye’ye verdikleri değeri ortaya koymuşlardır.

Aylardır bizi pro-one adı altında bir bekleme salonunda tutan, birliğe dahil etmemek için kabul edemeyeceğiz teklifleri bizim önümüze koyan, en nihayetinde resmi olarak eİspanya için, bizimle görüşmeleri dondurduğunu açıklayan ONE’ın hala dizinin dibinde durmak mıdır ŞEREF, HAYSİYET, ONUR? Son Bulgar barışı maddelerinin altına bu kelimelerden bahseden insanlara sormak lazımdır.

One ittifakının, RL’deki Avrupa Birliği’nin tutumundan bir farkı yoktur

Bu süreçte hükümet olarak 2 senaryo öngörülmüştür;

Senaryo 1

Bulgara tazminatı diretiriz (5 gün boyunca yaptık bunu), bulgarlar anlaşmaya yanaşmaz. Bulgarla savaşa devam ederiz. Hergün bir isyan bastırmak zorunda kalırız. Eden desteği geldiğinde isyanı tutamayız. Ardından günde 1 isyan ve 1 NE savaşı yaparak son 2 ayda yaptıklarımızı kısır bir döngüde devam ettiririz. ONE Bugaristan’ı Türkiye, Yunanistan’ı da Makedonya’nın kucağına bırakıp bonus fantazilerine devam eder. Biz pro-one bekleme salonunda oturmaya devam ederiz. Eden desteği yoğunlaştığında yalvar yakar One’dan yardım isteriz. Oyuncularımız yüzlerce gold yakar. Devlet günde 4k tank dağıtır, hazine boşalmaya başlar. Ramazan bittiğinde vuruş gücümüz %25’e yakın azalır. (bkz egov istatistikleri) Bulgaristan işgalle babyboom akışını hızlandırır, eylülle birlikte influence’ni arttırarak bizi sıkıntıya sokar. Kısa vadede halkın gözünde Bulgarı silen hükümet oluruz, takdir toplarız ama orta ve uzun vadede Türkiye kaybeder.

Senaryo 2

ONE’ın Türkiyeye olan samimiyetsiz yaklaşımı lehimize çevirilir. ONE içerisinde daha önceden dostluğumuz olan ülkelerle diplomasi yapılır. Rahatsızlıkların su üstüne çıkarılması sağlanır. Yakın ülkelerle yeni bir ittifakın zemini oluşturulmaya çalışılır. Bonusları daha az maliyetle sağlayacağımız bölgeler belirlenir. İttifakın ülkeyi sömürdüğü Bulgar savaşında bir an önce anlaşma yapılır. Tazminat konusunda diretilmez. Zira orta vade de bu anlaşmanın Türkiye’ye getireceği imkan ve fırsatlar yanında 400-500 goldun lafı bile olmaz. Anlaşmaya geçmişte bu konuda kötü bir alışkanlığa sahip Bulgarın anlaşma bozma ihtimaline karşı tazminat maddesi konulur. Tek taraflı yapılırki diplomatik dilde savaşın galibinin kim olduğu inatçı rakibine söylettirilir. Burgas sona bırakılarak, anlaşma süresinde gerektiğinde dolaylı müdahale yapılabilir.

Bulgaristan barışı ve one ile restleşme durumundan istifade edilerek, karşı ittifakların mevcut durumda istifade etme çabaları kullanılır. Bulgarın savaş sonrası dengeleri değiştirebilecek bir ülke olduğu sürekli alttan beyinlerine kazınır. Türklere olabilecek dolaylı vurus minumuma indirilmeye çalışılır.

Yunanla barış anlaşması uzatılır. Dost ülkelerle masaya oturulur. Beraber gelecek ile ilgii planlar yapılır. Rusya direk saldırı bölgesi ilan edilmek istenmez. Zira Bulgaristan’la barış yeni imzalanmışken dolaylı olarak savaşın devam etmesi planlara uymaz. Rusya diplomatik bir dille savaş hususunda korkutulur. 100 gold gibi komik bir rakama, hem bonus olarak hem köprü olarak çok çok önemli bir bölge savaşmadan alınır. İleride bir çok rw ile ve ne savaşıyla uğraşmak zorunda kalınmaz.

Sırplarla ukraynanın paylaşımı çözülür. 2 bölge harici işimize yarayacak tüm bonuslar belli bir bedel ödemeden bizde kalır. Bu sayede belli bir dönem sadece 1 isyanla uğraşılır. O sırada bize destek olan ülkelere yardım edilir. Tam destek verilir. İlişkiler yeni bir boyutta ele alınır. Gerçek dostluk, insanlarının gözüne soka soka, propaganda ile belirtilir. One ittifakının şekil değiştirmesi süreci hızlandırılır. Kopmalar başladığında yeni bir ittifakın temelleri atılmış olur. Türkiye bunun merkezinde olan ülkelerden biri haline gelir.

Türk Hükümeti, meclisinin de onayını alarak bu anlaşmaya imza atmıştır. Anlaşmayı sadece maddeler bazında irdelemek gafletine düşmenin, olayı populizm malzemesi yapmanın gereği yoktur. Seçimin ardından meclis toplantılarına katılmayan, anlaşma maddelerinden 1 gün önce haberleri olmasına rağmen tek cümle bile sarfetmezlerken, kamuoyu ile paylaşıldığında ortaya düşüp, çığırtkanlık yapanların art niyetlerinden şüphemiz yoktur. Aklı başında oyuncuların onlara prim vermeyeceğini ümit ediyoruz.

Kendisine, birliğine girmesine dahi izin verilmeyen ülkeler tarafından Eden ittifakının en güçlü 2. ülkesini tutma görevi verilen Türkiye’nin, 2 aydır yaşadıklarından bir ders çıkarmasının zamanı gelmemiş midir? Dost ülkelere yardım edeceğim diye 2 aydır yerinde sayan eTR’nin iyi niyeti daha ne kadar suistimal edilebilir ? Yardımcı olmaya çalıştığı ülkeler dünya haritasında bonus fantazileri yaparken, 3-4 bölge arasına sıkışmış bir savaşa bütün kaynaklarını ayırmanın bir savunması olabilir mi?

Uluslararası camiada ONE’ın kapısında bekleyen bekçi köpeği benzetmelerine maruz kalmayı , kendini bilmez bir ONE komutanının bütün bir milleti aşağılamasını, dost bildiğimiz ülkelerin buna sessiz kalmasını ŞANLI BİR TARİHİ OLAN BU MİLLET SANALDA DAHİ KABUL EDEMEZ.

Bu anlaşma biz “Bulgaristan’ı sildik o zaman tazminat almalıydık” teziyle karşı çıkılamayacak derecede önem teşkil eden bir anlaşmadır. Hükümet olarak halkımızın bu feryadını anlıyoruz, 15 gündür saatlerimizi harcadığımız bu konuda en azından bir tazminat veya bölge kazanımıyla anlaşmanın bitirilmesi için uğraşılmadığını zannetmek büyük bir gaflettir. Fakat devletin çıkarları duygusallıktan öte değerlendirilmelidir. eTürkiye’nin geleceği Bulgarla uğraşmakta değildir.

Geçen ay Bulgar’ı sildiğimiz tarihlere bir bakalım.

8 Temmuz Bulgaristan silindi
11 Temmuz Bulgaristan tekrar haritaya döndü.
15 Temmuz Bulgaristan silindi
18 Temmuz Bulgaristan haritaya döndü.
27 Temmuz Marmara işgali

Dolayısıyla Bulgaristan’ı 3 günden fazla silik vaziyette tutamıyoruz. Savaşın devamı durumunda EDEN’in yoğun desteğiyle gelecekte yaşayacağımız durumda budur. Sarfedilen kaynaklarda cabası. Kendimizi kandırmayalım. Zafer gözümüze bir perde indirmesin. Mantıklı hareket etmek durumundayız.

Zira bu anlaşmayla, günlük 200m influence gücü, bize hakaret edenlere, onlara çanak tutanlara, dost görünüp kendi çıkarları uğruna bizi kullanan ülkelerin kucağına bırakacaktır. Çoğu kullanıcı haklı olarak Bulgarların dolaylı olarak bizle savaşmaya devam edeceklerini düşünebilirler. Yalnız, şu unutulmamalıdır ki değişecek olan dünya düzeninde, bu vuruşların çoğunun ilk adresi Türkiye olmayacaktır. eTürkiye’ye hakaret edilirken sessiz kalan sözde dost ülkelerin feryatının nedeni budur.

eTürkiye artık mücadelesini kendi çıkarları için vermelidir, verecektir.

Unutulmamalıdır ki bu strateji değişikliği bir son değil, kardeşlerimizle bir arada olacağımız yakın bir geleceğin başlangıcıdır. Bu süreçte yanımızda olacak gerçek dost ülkelerle, en yakın zamanda aramızdaki samimi bağların bizleri tekrar biraraya getireceğinden hiç bir şüphemiz yoktur.

Kardeşliğimizin ittifiktan çok daha eskiye dayandığı ülkelerle ilişkilerimizin seyrini bundan sonraki tutumları belirleyecektir. eTürkiye geçmişte olduğu gibi bundan sonra da dostlarının zor zamanlarında yanlarında olacak, elinden gelen tüm desteği onlara vermekten çekinmeyecektir. One ittifakının onları yeterince desteklemediğini düşünen ülkelere yeni , adil ve samimi bir ittifak kurulması yönünde kapımız sonuna kadar açık olacaktır.

İlk adımımızı Rusya’dan bölgenin belkide en kritik yerini aylık 100 gold verip kiralayarak (bölgenin ekonomik olarak getirisi haftalık 400-500 Gold, stratejik değeri paha biçilemez, goldu gurkaan ve ben ödeyeceğiz) atıyoruz. Kimileri Rusya’yı silebilecek güçteyiz niye para veriyoruz diyebilir. Kimse merak etmesin eTürkiye’nin Rusya’yı silebilecek güçte olduğunun bizde farkındayız lakin fevri ve duygusal hareket edip Rusya’ya savaş açıp, bulgarların dolaylı vuruslarını göğüsleyip, işimize yarayan tek bölgesi olan Rusya için binlerce goldun, on binlerce tankın gereksiz yere harcanmasına gönlümüz razı gelmez.

Sonraki adımımız Ukrayna olacaktır. Sırbistan ile gerekli görüşmeler yapılıp bölge paylaşımı konusunda anlaşmaya varılmıştır. İspanya konusunda önümüzdeki günlerde sürpriz gelişmeler olacaktır, yapılan hakaretlerin bedeli ödettirilecektir. Kimse merak etmesin.

Bu noktada tüm halkımızı sağduyulu olmaya davet ediyoruz.

Hızlı gelişen bol stresli gündemde, istemeyerekte olsa kırdığımız insanlardan şahsım ve hükümetim adına özür diliyorum. Haklarını helal etsinler. Bizden taraf adına hakkımız herkese helal olsun.

Derdimiz ve derdiniz eTürkiye’nin menfaatidir, farkındayız.

Zaman;

eTürkiye için artık belli ittifakların piyonu olmaktan ziyade, değişecek dünya düzeninde rol belirleyen bir aktör olma vaktidir.

Hükümet olarak bu vizyon için artık taşın altına elimizi koyuyoruz.

Bunun için tüm vatantaşlarımızı, tüm gruplarımızı bu ülküde bir, tek vücud halinde hareket etmeye çağırıyoruz.

BUNU ANCAK BİRLİK VE BERABERLİK İÇERİSİNDE BAŞARABİLİRİZ.


HERŞEY DAHA GÜZEL BİR ETÜRKİYE İÇİN.

Ne mutlu Türküm Diyene!!!




Türk Hükümeti adına
keshme
Başkan Yardımcısı
Basın Sözcüsü