Yüzüklerin Efendisi - Bölüm; 4-5-6

Day 2,635, 08:10 Published in Turkey Republic of China (Taiwan) by Viola Catchu

Bölüm-4

Gandalf ve Hobbitler Shire'dan yola çıkmışlardı. Hobbitler şimdiden Bree'nin ünlü meyhanesinde içecekleri köpüklü biraları hayal ederek pipolarını tüttürüyorlardı. Gandalf da her zaman takındığı sert mizacı bir kenara koymuş yolculuğun keyfini çıkarıyor gibiydi. Fakat onun aklında Bree değil Tom Bombadil vardı. Tom Bombadil, kuşkusuz Middle Earth'ün en gizemli ve bir o kadar da eğlenceli karakteri. Gandalf bu maceraya onu da dahil etmek istiyordu, çünkü Tom Bombadil ne kadar barışçıl görünse de istediği zaman çok yıkıcı olabiliyordu. Ve emin olun bu hikayede en çok bu özelliğe ihtiyaç duyulacak.

Bree yolundan saptıkları vakit Hobbitler hep bir ağızdan konuşarak Gandalf'a sorular yönelttiler. Tarlaların olduğu yola girmişlerdi Gandalf biraz duraksayıp konuştu. Eski bir dostuma konuk olacağız, emin olun onu çok seveceksiniz. Başka bir şey söylemedi, Hobbitlerde yanıt alamayacaklarını bildiklerinden başka soru sormadılar.

Tom Bombadil uzun zamandır Middle Earth'te ikamet ediyordu. Bu uzun zamanın ne kadar uzun olduğu konusunda benim de bir fikrim yok doğrusu. Karısı Altınyemiş ( Goldberry ) ile birlikte ormanlarla çevrili bir evde yaşıyor bu gizemli adam. Kötülük adına bir kırıntı bile yok etraflarında.

Gandalf at arabasını durdurdu. Hobbitler refleks olarak inip çevrelerine baktılar. Şiirsel güzellikte bir yerdelerdi. Çevresi beyaz çitlerle sarılmış olan mütevazi ve hoş görünümlü bir ev duruyordu önlerinde. Gandalf, işte geldik burayı seveceksiniz, dedi. Hobbitler ağır adımlarla Gandalf'ın arkasından girişe yöneldiler. Kapıyı Altınyemiş açtı, yapılabilecek en güzel misafir karşılamasıydı bu. Hobbitler taş kesilmişlerdi, Altınyemiş'in onları içeri davet etmesiyle büyülenmiş bir şekilde içeri girdiler. Gandalf kendi evi gibi rahattı Altınyemiş ile sohbet ediyordu. Hobbitler hala Altınyemiş'in güzelliğine bakıyorlardı, Tom Bombadil'in şarkı söylerek içeri girmesiyle irkilip doğrulabildiler sonunda. Evde gayet sıcak bir ortam oluşmuştu. Akşam yemeği tam bir ziyafetti. Yemek sonrası " ama eyi yedik haaa " muhabbeti de bitti mi Gandalf ciddileşti ve Tom Bombadil'e bildiklerini anlattı. Tom Bombadil kendinden istenileni anlayamadı. Gandalf, senin de bu macerada yanımızda olmanı istiyoruz dostum, dedi, uysal bir sesle devam etti, düşmanımızın büyük bir ork ordusu dışında ne gibi planları olduğunu bilmiyoruz, senin yanımızda olman elimizi kuvvetlendirecektir, dedi ve sustu. Bombadil pek umursamış gibi görünmüyordu, Altınyemiş onaylarsa sizinle gelirim, dedi.


Bölüm-5

Galadriel kararını vermişti. Düşündüğü kadar zor olmamıştı bu kararı vermek. Sonuçta Balrog ordusuna karşı savaşırlarsa kazanma adına hiç şansları yoktu. Lothlorien elflerine ve az miktarda olan askerlerine bu durumu anlatmak zor oldu. Kalsalar öleceklerini biliyorlardı ama yine de Lothlorien için ölmek gurur verici olurdu. Galadriel fazla uzatmadı en kısa zamanda Rivendell'a doğru hareket etmeleri gerektiğini söyledi.

Galadriel'in, pek belli etmesede, içinde fırtınalar kopuyordu. Kolay mıydı ilk çağda kendisinin kurduğu ve hala ikamet ettiği yeri yok edilmek üzere terk etmek?

Galadriel, ilk elf olan Finwe'nin oğlu Finarfin'in tek kızıdır. İlk çağdan beri Middle Earth'te sürgündedir, yine bahsettiğim dünya üzerindeki en kudretli elflerden olduğunu söylememize gerek yok.

Lothlorien halkının toparlanması uzun sürmemişti ve oyalanmadan yola koyuldular. Hüzünlü bir yolculuktu bu, söyleyecek tek kelimesi yoktu kimsenin. Orda kalıp ölmek hepsi için daha cazipti Galadriel de dahil.


Bölüm-6

Balrog ordusu önüne çıkan her şeyi yok ederek ilerlemeye devam ediyordu. Kendi aralarında konuşuyorlardı, ne hakkında olduğunu sorarsanız hiç bir fikrim yok, maalesef ben de Balrog Lisanı'nı bilmiyorum. Lothlorien sınırı sayılan nehri geçtiler, karşılarına savaşmak için çıkan kimse yoktu. Çimleri, ormanları yakmak o kadar da zevkli bir iş değildi. Lothlorien'e vardıklarında soluk, terk edildiğini hissetmiş gibi onları öylece bekleyen bir mekanla karşı karşıya kaldılar. İşleri fazla uzun sürmedi Lothlorien'i bir çırpıda yakıp yıkıp yollarına, Mordor'a devam ettiler.

Sauron elflerin kaçışını, Balroglar'ı zevkle izliyordu. Balroglar'ın Mordor'a gelip ork ordusuyla birleşmesiyle Middle Earth'ü güç kullanarak eline geçirebilecekti. Yüzük'ü nasıl bulacağına ilişkin bir fikri yoktu,önemi de yoktu. Yüzüksüz de bu işi pek güzel halledebileceğini biliyordu.