Seçme Dizeler ( Görevler Bitti )

Day 2,632, 10:54 Published in Turkey Republic of China (Taiwan) by Viola Catchu

Görev makalesiydi dizeleri okuyan olur diye bıraktım bunu hepsini birleştirdim burada .


sevdiğim kim kurtarır zincir-i zülfünden beni
görmemek yeğdir görüb dîvâne olmakdan seni...
fuzuli
"sen tutar kendini incecik sevdirirdin
bir umuttun bir misillemeydin yalnızlığa..."
cemal süreya
dünya yıldıramazsın beni ne yapsan;
ölümden de korkmam, er geç ölür insan.
ölmemek elimizde değil ki bizim,
iyi yaşamamak beni korkutan.
ömer hayyam (ö. 1131)
yalnizligim yalnizliginla kafiyeliydi.
alt alta yazsak siir,
yan yana yazsak öykü olurdu.
hic yazmadik aşk oldu.
cemal süreya
gözlerimden öptü,
ellerimden öptü, ellerimden.
avuç içlerimden öptü.
unutabilir misin şimdi?
ben, ölsem unutamam.
sabahattin ali
benim sevgim senin için her şeyi göze alacak kadar büyük
ama senin yanında ezilecek kadar küçük

benim sevgim sen olmadan belki ürkek ve korkak
ama senin için darağacına asılacak kadar cesur

benim sevgim senin yanında yerlere düşecek kadar gurursuz
ama senin olmadığın yerde bir o kadar da asil

benim sevgim hayalinle konuşacak kadar deli
ama seni incitmeyecek kadar masum ve temiz

benim sevgim senin için ateşe girecek kadar yürekli
ama sana ulaşamayacak kadar umutsuz

benim sevgim sensiz yaşayacak kadar karşılıksız
ama sana bir köle gibi esir

benim sevgim hiç unutulmayacak kadar güzel
ve sadece seninle yaşanacak kadar özeldir


belki de konuşuyordur
gözlerin,
ama ben gözce bilmiyorum ki;
sessizce biliyorum,
usulca biliyorum,
masumca biliyorum.
cemal süreya
salondaki büyük saati sattım
saatin ölçebileceği
herhangi bir zaman parçası yok
gittiği yeri bilmeyen böcekler gibiyim
bir oyuğa, oyulmuş bir yaşama
ne gereği var ki saatin
balkona çıkıyorum sürekli
yollar yollar yollar katediyorum sanki böylece
bir semtin ilk rengini alıyorum
örneğin ümraniye'de bir çay bahçesindeyim
bazan
anılardan anılara bir yol
ve
anılardan anılara sallanan bahçe
hangi yaprağı koparsam son anı avucumda kalıyor
iyi.
edip cansever
ne sen beni sev.
ne de ben senden vazgeçeyim.
aynı yolda duralım.
hiç konuşmayalım.
sen hep böyle buz kesil bana.
ben hep çocuk kalayım sana.
ramazan kısrık
aşk bir nakkâşdur kim sûret-i uşşâkda
za'ferân ile gelür şekl-i ecel tasvîr eder
zatî
ateşin külünü say da gel, denizin kumunu say da gel.


ne ben sezarım ne de sen brütüssün,
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün.
artık seninle biz, düşman bile değiliz.
ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
birden ayrımsadık ki ayrılık orada başlıyor
tam da susuşların birbirine eklendiği yerde
ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
rüyamda gördüm seni
gerçek sandım hayalini
ey bedevi
hayaller gerçek eder mi seni.
hayatın en hüzünlü anı,
mevsimine kapıldığın kişinin
bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını
anladığın andır...

bırak, gitsin...
bırak, git...
söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.
fuzuli
ben her bahar aşık olmam ama
her bahar gitmek isterim.
gittiğim olmadı hiç,
ama olsun
istemek de güzel.
can yücel
bekle dedi gitti
ben beklemedim,
o da gelmedi...
ölüm gibi bir şey oldu.
ama kimse ölmedi.
özdemir asaf
gökler dolusu sustum,
ve gök gürültüleriyle doldum.
necip fazıl kısakürek.
aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib
kılma derman kim helakim zehri dermanındadır.
fuzuli
ey kör! bu yer ,bu yıldızlar boştur boş
bırak onu bunuda gönlünü hoş tut hoş
şu durmadan kurulup dağılan evrende
bir nefes alacağın, o da boştur boş

bir elde kadeh bir elde kur'an
bir helaldir işimiz, bir haram
şu yarım yamalak dünyada
ne tam kafiriz, ne tam müsluman..
Ömer Hayyam
haddeden geçmiş nezaket yal ü bal olmuş sana,
mey süzülmüş şişeden ruhsar-ı al olmuş sana.
nedim
ya rab...! sen aşk'ı elif gibi dimdik tutarsın da, ben vav gibi eğilmem mi yollarına...!