Sosyalizmin Alfabesi(Sermaye Birikimi)

Day 2,469, 21:24 Published in Turkey Cyprus by Ethem Nejat
3. SERMAYE BİRİKİMİ

ı>Kapitalist, işe, para ile baslar. Üretim araçlarını ve işgücünü satın alır. işçi, işgücünü, üretim araçları üzerinde kullanarak, metalar üretir. Kapitalist, bu rnetaları ve bunları para karşılığında satar. Bu sürecin sonunda elde ettiği para miktarının, başlangıçtaki para miktarından fazla olması gerekir. Bu fark, onun kârıdır. Eğer üretim süreci sonunda, para miktarı, başlangıçtaki para miktarından fazla değilse, kâr yok demektir ve kapitalist, üretimi durdurur. Kapitalist üretim, halkın gereksinmeleriyle başlayıp bitmez. Para ile baslar, para ile biter.

Para, olduğu yerde durarak, iddihar edilerek daha fazla para haline gelemez. Para, ancak sermaye olarak kullanılmakla, yani üretim araçları ve işgücü satın alarak ve böylece yılın her gününün her saatinde işçilerin yarattığı yeni zenginlikten bir hisse almakla büyür. Bu, gerçek bir atlı karıncadır. Kapitalist, daha fazla sermaye (üretim araçları ve işgücü) biriktirebilsin diye gittikçe daha çok kâr etmeye, daha çok kâr edebilsin diye daha da çok sermaye biriktirmeye, daha çok sermaye biriktirsin diye daha da çok kâr etmeye, vb., vb., çalışır.

Şimdi kârları artırmanın yolu, işçilere, gittikçe daha fazla metaı, gittikçe artan bir hızla, gittikçe azalan bir maliyetle ürettirmektir. İyi bir fikir, ama bunu nasıl yapmalı? Makineler ve bilimsel yönetim – yanıt buydu ve budur. Daha büyük bir işbölümü. Yığın üretimi, [îsi] hızlandırma. Fabrikada daha büyük etkinlik. Daha çok makine. Bir işçiye, daha önce, beş işçinin, on işçinin, onsekiz işçinin, yirmiyedi işçinin yaptığı kadar bir üretme gücü veren, motorlu makineler...

Makineler tarafından "gereksizleştirilen" işçiler, ya yavaş yavaş açlıktan kırılan, ya da kendi varlığı ile bir iş bulabilmiş olanların ücretlerinin düşmesine yardımcı olan bir "yedek sanayi ordusu" haline gelirler. Ve makineler, yalnızca fazla bir isçi nüfusu yaratmakla kalmazlar, aynı zamanda, emeğin niteliğini de değiştirirler. Hünersiz düşük ücretli emek, daha önceleri hüner ve yüksek ücret gerektiren emeğin yaptığı işi yapabilir. Fabrikalarda, çocuklar büyüklerin, kadınlar erkeklerin yerini alabilirler.

Rekabet, her kapitalisti, diğer kapitalistten daha ucuza meta üretmenin yollarım aramaya zorlar. "Birim emek maliyeti" ne kadar düşük olursa, rakiplerinden o kadar ucuzasatması ve gene de kâr etmesi mümkün olur. Makine kullanımmın yaygınlaşması ile, kapitalist, işçilerine, gittikçe daha çok malı, gittikçe daha hızlı ve daha ucuza ürettirebilecektir. Ne var ki, bunu başarabilen yeni ve geliştirilmiş makine, çok büyük paralara mal olur. Bu, öncekinden daha büyük ölçekli üretim, gitgide büyüyen fabrikalar demektir. Başka bir deyişle, gitgide daha fazla sermayenin birikmesi demektir.

Kapitalist için başka bir seçenek yoktur. Kârın en büyük kısmı, en ileri ve en etkin teknik yöntemleri kullanan kapitaliste gider. Bundan dolayı, bütün kapitalistler, iyileştirmeler için uğraşır dururlar. Ama bu iyileştirmeler giderek daha fazla sermayeyi gerektirir, îş alanında kalabilmek, ötekilerin rekabetlerine dayanabilmek ve elindekini koruyabilmek için, kapitalist, sermayesini durmadan genişletmek zorundadır. Kapitalist, daha çok kâr etmeyi daha çok biriktirmek ve böylece daha da çok kâr etmek için istemekle kalmaz, sistemin de kendisini böyle davranmaya zorladığım görür.