Gidenlere...

Day 1,557, 10:03 Published in Turkey Turkey by tiryakihasanpasha

(devam)
...

Oyundan ayrılmak zordur. Ayrılma aşaması da zordur, ayrıldıktan sonraki aşama da zordur.

Nasıl kolay olabilirdi ki? Verilen onca emekler, zahmetler belki de paralar... Hadi bunları geçin, yaşanan onca sevinçler, kutlamalar, paniklemeler, üzülmeler, küfretmeler, tebrik etmeler ve daha arkadaşlılar, serüvenler, hikayeler ve insanın kendisini içine kattığı kimlikler... Ya bunlar ne olacak? Bir tutunamama bahanesiyle, bir gurur maskesiyle ve bir tükürdüğünü yalamama gazıyla kendi elleriyle terk mi edilecekler? Bir cool edasıyla umursamama yalanıyla hasret çekilerek kayıp mı edilecekler?

Giden bir tek kendine o da içinden şöyle sorar;

"Böyle mi olacaktı?"

Halbuki bir zamanlar iştah tamken ya da küskünlük yokken ya da yenilmeyi kabullenmemişken herşey ne kadar da güzeldi.

Ne olduysa bu zor zamanların birinde oyuncu kendine oyun içinde son ve denemesi benzersiz bir tat buldu. Bu tat "ayrılmak" tı.

Ordu mensubu olmaktan öte, strength sahibi olmaktan öte, fabrika zengini olmaktan öte bir deneyim olacaktı bu. Tek bir deneme hakkı olan bir deneyim; ayrılmak.

Buna bir kılıf bulmak kolaydı. "Gidiyorum ama umursamıyorum!" Yalandan kim ölmüş?

Çünkü herkes bilir ki kaybı umursamayana, kayba üzülmeyene "kaybeden" demezler. O zaman geriye notunu yazıp, son sözünü ilan edip yarattığı boşluğun büyüklüğünü tatmak ve bu tadı almak kalır.

Şimdiden başlar bile; "Hesabının içini bana devret hocu" şeklinde yabancıların mesajları. "Aman yapma, etme!" gibi dost drenajları.

Ama artık pilavdan dönülmez. Dönülürse kazanılmış en önemli eksperiment kaybdelicektir yoksa; saygınlık.

Zaten sırf eğlence amacıyla bile bu işe başlandığında bile kendini zamanla sevdirivermedi mi bu duygu?

Birileri bu kaybedeni mutlaka sayacaktır. Son makaleyi mutlaka okuyacak ve hayranık duyacaktır. Belki böyle olunca yüz level a bedel olunacaktır. Her şey ne kadar da anlamlı gözüküyordu di mi?

Ama yo, bu senin kendi kendine ettiğin insafsız bir ilüzyon, var olma duygusunu iliklerine kadar hissetmenden kaynaklanan bir zayıflıktan doğan bir hata olması kuvvetle muhtemelken, kaybettiğinde senin için tek üzülenin yine sen olması, buraya kadar olan hikayen içinde kayda değer tek kayıp olacaktır. Herşeyin kaybı olacaktır. Buna dayanabilecek misin?

Erepubklikle alakanı kestiğin halde neden hala bilgisayar başına oturduğunda web-adress barına "ere.." yazar ve sonradan kendini silkeleyip silersin o harfleri? Neden hala "acaba şu eleman verdiklerimle bir yere gelmiş midir?" diye düşünürsün bazı bazı? Neden hala "o makale o ibnelere kapak olmuş mudur?" diye hayıflanırsın? Sırada oturup dersini dinlesene. Evdekiler ne diyor bi duysana. İşine kendini konsantre etsene. Artık düşünmesene.

Erepubliki bıraktın ve her Allah'ın günü ortalama toplamda otuz saniye erepublikteki eski hayatını düşünmek, kendine sahteden benimsettiğin o onurlu çıkışına yakışıyor mu?

Yakışmıyor. Yakışmaması seni daha bir rahatsız ediyor. Seni sıkıştırıyor. Yaşamak sende neden böyle bir merak uyandırıyor? Bırak artık. Bitir. Tamamen çık.Git.

Yoluna yürü. Loser mısın sen?

Ne? Başka bir adla ikinci bir hesap mı? Dur, yapma. Son sahip olduklarını ezip geçme. Kendine son saygın olsun en azından. Değmez, değmeyecek, dur yapma.

Ahanda yine girdin. Hiç hoş gelmedin.


Yine görüşeceğiz.