Ene sevri ah yaniyyali!
sakin jr
Filistin’e Giden Türkiyeli Devrimciler
1960 sonrası Türkiye’den Filistin’e ilk kez Gaziantepli Abdülkadir Yaşargün ile Mustafa Çelik isimli gençler, 1 Ekim 1968 tarihinde gitti. Mustafa Çelik, 8 Haziran 1969 tarihinde Filistin’deki bir çatışmada öldü.
Türkiyeli Sosyalistler ve Filistin demişken asla es geçilmemesi gereken üç isim vardır. Elbette orada düşen her insan veya savaşan her insan aynı değerdedir fakat bu üç isim daha ön plana çıkmıştır. Bunlardan birisi bu konuda bıraktığı eserler sayesinde döneme ışık tutması ve İsrail zindanlarında geçen 7 yıllarıyla ismini duyuran Faik Bulut, ikincisi Türkiye sol figürünün en popüler ismi olan Deniz Gezmiş, üçüncüsü ise günümüz sol kesimi tarafından sıcak cepheden geldikten sonra Türkiye’de aynı mücadeleyi sürdürmediği için eleştiren Yusuf Küpeli’dir.
Faik Bulut :
Faik Bulut hakkında kendi yazdığı daha çok anı türü olan kaynaklarına başvurmak en doğru seçim olacaktır. Filistin’e gidişindeki zorluğunu, orada yaşadığı zorlukları kendisinin büyük bir samimiyetle yazdığı Filistin Rüyası adlı kitabında bulabiliriz. Faik Bulut, Cafer isimli örgüt yöneticisinin telkinleriyle kaçakçı görünümü altında Filistin’e ulaşmıştır. Bir kaçakçı vasıtasıyla önce Suriye’de Halep’e oradan görevine geri dönüş yapan bir askerle birlikte Şam’a geçmiştir. Suriye’de Filistin direniş örgütlerine katılma süresi ise çok sancılı geçmiş, devamlı olumsuz yanıtlar almıştır. Fakat sırasıyla El-Fetih’in beyni, bir çok gerilla eylemine imzasını atan, bugün bile sırrı çözülemeyen Kara Eylül örgütünün kurucusu olarak suçlanan, İsrail istihbarat örgütü MOSAD’a köstebek sokan nihayet İntifada’yı yönlendiren bu nedenle de Tunus’taki bürosunda İsrail ajanları tarafından katledilen Abu Cihad kod adlı El Vezir ve Filistin Direniş Hareketi’nin dünyada en tanınmış isimlerinden Yaser Arafat ile tanışma şansı bulmuştur. Direniş hareketine katıldıktan sonra uğradığı bir İsrail baskınında silahlı çatışmada tutsak düşmüş ve 7 yıl iki ay tutsak düşmüştür.
Deniz Gezmiş :
Deniz Gezmiş, sol figür arasında en çok tanınan isim olmasına Filistin’de çarpışması da etkilidir. O dönem FKF başkanı da olan Mahir Çayan’a en yakın isimlerden Yusuf Küpeli’ninde içinde bulunduğu bir grup olarak Suriye üzerinden Filistin’e ulaşmaya çalışmışlardı. Tutsak düşüp, sorgulandıktan sonra kamplara katılabilmiştir. Filistin direniş hareketi içerisinde bulunan etkili isimlerle görüş alışverişi de yapma imkanı bulmuştur. Sadece teorik değil silah ve savaş konusunda donanımını arttırıp 2 ay sonra Türkiye’ye dönmüştür. Deniz Gezmiş’in Filistin’e gidip gelmesi kendi hareketinden insanları da etkilemiştir. Suriye üzerinden Ürdün-Amman’a geçen 13 kişi, El-Fetih liderlerinden Ebu Cihad ile görüşür. Hüseyin İnan ve arkadaşları, El-Fetih’in eğitim kamplarında askeri eğitimin yanı sıra Türkiye’den götürdükleri bazı kitapları okuyup tartışarak teorik eğitim de yaparlar. 13 kişilik gruptan eğitim sonrası ve esnasında ayrılanlar, geri dönüp kadro getirmeye çalışanlar ve temelli dönenler olmuştur. Hüseyin İnan ve 15 kişilik grubu Türkiye’ye döndükten sonra bazıları kurtulup, bazıları tutuklanıp bazıları ise sorgulandıktan sonra serbest bırakılmıştır.
Yusuf Küpeli :
Yusuf Küpeli, Türkiye sol siyasetinde bir dönemler zirveye oynayan isimken Filistin’den dönüşten sonra silahsızlanma yolunu seçerek aynı sıcaklığı taşıyamadığı için hep sol cenah tarafından eleştirilmiştir. Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği’nden Meryem Özsöğütle yaptığım röportajda kendisi de bu konu hakkında konuştuğu ve yaptığının birbirini tutmayan ve cesaret eksikliği noktalarına değinmiştir. Yusuf Küpeli bir dönemler Mahir Çayan gibi isimlerinde bulunduğu SBF FKF çizgisinin başkanlığını yapmış biridir ve şuan İsveç’te siyasi mülteci olarak yaşamını sürdürmektedir.
Filistin günlerinin başlangıcıyla ilgili olarak ‘’Filistin’e gidiş işini bana Deniz açmıştı. Ben zaten gidecektim. Benim Filistin’e gidişimle onların gidişleri böylece çakışmış oldu. Ben, onların yanında bir arkadaştım.’’ Diyerek anlatmıştır.
Ölenler :
1972 yılından bugüne kadar, İsrail’e karşı savaş sürecinde hayatını kaybeden, Türkiyeli (Türk-Kürt ve Arap asıllı) devrimcilerden ulaşabildiklerimin isimleri ve ölüm tarihleri.
1- AMET ÖZDEMİR (1973)
2- BORA GÖZEN (1973)
3- CAFER TOPÇU (1973)
4- GÜROL İLBAN (1973)
5- KERİM ÖZTÜRK (1973)
6- ŞÜKRÜ ÖKTÜ (1973)
7- YÜCEL ÖZBEK (1973
8- KEMAL ERGİN (1981)
9- HÜSEYİN GÖKDEMİR (1981)
10- MUSTAFA KESKİN (1982)
11- AHMET ÇOLAK (1982)
12- İMAM ATEŞ (1982)
13- MUSTAFA ÇETİNER (1982)
14- SÜLEYMAN TUĞCU (1982)
15- KEMAL ÇELİK (1982)
16- İSMET ÖZKAN (1982)
17- A. KADİR ÇUBUKÇU (1982)
18- MEHMET ATMACA (1982)
19- VELİ ÇAKMAK (1982)
20- ABDULLAH KUMRAL (1982)
21- SEMİH ÖZBAY (1982)
22- SÜLEYMAN KILIÇ (1983)
23- HANNA MAPTUNOĞLU (1984)
24- VEDAT ERDAL (1984)
25- SELAHATTİN KAYA (1984)
26- KUVVETTİN KÜLEKÇİ (1984)
27- CEVAT SAİM ÇELEN (1986)
"Ene sevri ah yaniyyali!"
"ben devrimciyim, ne mutlu bana!"
Comments
Yüreksiz şakirtler bıkbıkbık konuşsun. Hala devrimcilere aşşağılık itiraflarla saldırıp fatiz tezcan GİBİ şerefsizleri şakşaklasınlar. Nerede zulüm bu gençler oraya koştu, koşar.
HAIL PALESTINE
ISRAEL IS MURDERER
fatih tezcan oç'si tam anti şakirt amk
şakirt derken cemaatcileri kastetmiyorum panpa
Voted!
v
reported
bunlar var ya bunlar
bunlar solcu
bunlar komünist
bunlar ateist
hani mavi marmara şehitleri
biri beline silahı vurup kaçak olarak savaşmaya, ölmeye gidiyor.
Diğeri yasak ve daha önce uyarılmasına rağmen, ampül gibi (evet akp ampülü) kayıtlı bir yardım gemisine ne kadar sakallı orospu çocuğu varsa yollayıp, israil komandolarının kucağına atlıyor. ağızlarında allahu ekber.
Biri bi halkın kurtuluşu için savaşmaya gidiyor. Diğeri yersiz bi kibirle yarrak yemeye koşuyor.
bu dediklerin doğrufakat bunlar israil tarafından öldürülmüş türk vatandaşları oldukları gerçeğini değiştirmez
[removed]
V
voted
[removed]
V
Laaaaali lali lali
Merak edenler bu guzel marsi "nesid el tahrir" yazarak dinleyebilir.
Grup yorum da cok guzel soylemis xd
Rojêkî xoş
http://www.erepublik.com/en/main/law/Cyprus/145428
from guerilla with love!
english or go die
Voted
interesting
Bu sayılan isimler içinde en çok öne çıkan Deniz Gezmiş olmasına rağmen türk solu kavramını ilk kex ve sürekli kullanan sadece Mahir Çayan'dır.
ben bu adamların kafatasını siqeym afedersin beyinsizler iti olmuş gebermişler araplar için
devrimcilik enternasyonaldir.
sen ise gavat
türkiye devrimi için silah ve stratejik eğitim için gidiliyor filistine, el fetih fhkc hepsi kapılarını türk devrimcilerine açıyor. oraya gittiğinde filistin özgürlük mücadelesini benimseyip orda kalanlar da oluyor, savaşırken ölenlerde. olayın cihad anlayışıyla alakası yok. karşılıklı teori paylaşımı var. fhkc'nin bugün diğerlerinden daha "laik" bi mücadele yöntemi varsa bu türkiyeli devrimciler sayesinde olmuştur. eğer yanı başımızda filistin örneği değilde küba adası olsaydı, şimbi bu makalenin adı kübaya giden türkiyeli gençler olacaktı. arabına sokayım enternasyonele bişi olmasın.
tek kelimesini bile okumadım aq.
sol elle göt yıkayıp sağ elle pilave yiyen kalan ömrü boyuncada yatan insanlar için burayı bırakıp savaşmaya gidenler ölmeyi haketmişler aq. çok iyi olmuş ölülerinin üzerine de işemişlerdir umarım aq.
aslfkaşldghsi, umarım seni de işid rehin alır aq kamyoncusu seni. xd
xdxdxdxdxd
kankym yhaaaa az atarlısın bugün
Bu mucadelenin iki sebepten sahiplenildi. Tarihlere bakarsan da farki gorebilirsin.
Ilk sefer egitim ve mucadeleyi tanima amacliydi. Ayrica o donemdeki teorik karmasa, tib'in dagilisi da etkili oldu.
Ikinci seferde ise, dagitilan orgutler daglarda sikisan gerillalar icin bir siginma yeri oldu. Hatta o donem fhkc bir miktar harclik da veriyordu siginmacilara.
O mucadeleyi simdiki eksende dusunmek hata olur. Gerek sovyetlerin yikilmasi-fhkc sovyetlerden destek aliyordu- gerekse donemin liderlerin etkisinin azalmasi mucadeleyi de cizgisinden saptirdi.
Kıymetli bir yazı.
V
çok faydalı bir makale olmuş. teşekkür ederim