Baltacı Deli Reyiz Sofya'da

Day 3,686, 07:35 Published in Turkey USA by H3LL b0Y

Serinin ilk makalesini kaçıranlar önce BURADAN başlasın.


Yıllar yılları kovaladı, zaman su gibi akıp geçiyordu. Baltacı Deli Reyiz Kolanya zaferinden sonra savaş meydanından ordularına verdiği mesaj herkesin akıllarındaydı " Plovdiv mi lan orası ? "

Nasıl unutulabilirdi ? Bu milleti var eden o koca demir bonuslu topraklardan nasıl vazgeçilebilirdi ? Büyük dedesi Ulubatlı Dr. Erol'ün gaza gelip Plovdiv'e girmesi, Boz baykuş depici'nin Bulgur'un tepesine bindiği o savaş nasıl unutulurdu ? Hatırlamak isteyenlere.

Herkesin sessizliğe gömüldüğü o anda Baltacı Deli Reyiz atını ileri koşar ve bir milleti adeta küllerinden doğduracak o sözler dile gelir.


" Çakalların hükmü Kurt ayağa kalkana kadardır "

Evet Baltacı Deli Reyiz Kolanya zaferleriyle birlikte artık halkını ayağa kaldırmış, vatanı çakallardan temizlemek için herkesi seferber etmişti.

Bu sırada Türklerin Anadoluya indiği haberini alan Bulgur Prensi İlyas Güliyem 1. Ordu Muhafız alay komutanı Mormenekşeyus 'u divan-ı harp toplantısı için yanına çağırtmıştı.


Mormenekşeyus bu habere çok sinirlenmişti, gözü aslında kralın koltuğundaydı. Halk onu desteklemediği için biraz kindar yaklaşıyordu kralına karşı. Ama bu dünyadaki en büyük düşmanı, Anadolunun böğründen kopup gelmiş, kediciklerin efendisi napan jr ile tekrardan karşılaşacağı için de heycanlıydı.


Mormenekşeyus zaferden o kadar emindiki, daha savaş başlamadan napan jr'ye hakaret dolu, alaycı mektuplar yazıp gönderiyordu.


Bu arada Bulgur meclisi toplanmış savaşın detayları hararetli bir şekilde tartışılıyordu.


Meclisten savaş kararı çıkmış, üstüne acımasızca Türkleri silmekten bahsetmişlerdi.

Baltacı Deli Reyiz'in ajanları Bulgur meclisinde cirit atıyor, tüm konuşmalardan haberdar oluyordu. Baltacı Deli Reyiz aslında çok ılımlı bir adamdı, kan dökmeyi pek sevmez ama gerektiği zamanda mangal da kül bırakmaz bir yapısı vardı. Gereksiz yere kan dökülmesin, sulh içerisinde bu mesele hallolsun diye bir takım adımlar da atmıştı.


Görüldüğü üzere Bulgur Prensi İlyas Güliyem silme işini çok yanlış anlamıştı. Savaş kaçınılmazdı ve bu savaşın bir kazananı olacaktı!

Baltacı Deli Reyiz müttefik ilişkileri sıkı tutmak için sürekli görüşme halindeydi. Fakat bu önemli savaş öncesinde beklenmedik bir haber geldi. Emperyalist Amerikan Prensesi Melissa Bacı, Deli Reyiz'e müttefiklik teklifi yollamış fakat bunu yürürlüğe koymamıştır, üstüne bir de dalga geçer gibi " Yanlışlıkla yollamışım " tarzında bir ifade kullanmıştır. Olayın iç yüzü başkaydı ;


Baltacı bu olayın üzerine hiç durmadı bile çünkü Bulgur savaşı kapıdaydı ve buna kafa yoracak vakti hiç yoktu. Ama bu mesele göz ardı edilecek bir konu değildi, Türk milleti ile kimse dalga geçer gibi oyun oynayamazdı, daha sonra halletmek üzere bu meseleyi şimdilik kapatmıştı.

Hemen Kubbe altı köşkünde komutanlarını topladı;


Bu toplantıdan çok kısa bir süre sonra, 15 Aralık sabahı Marmara'dan Bulgur güçleri atağa geçti. Gece savaşlarında daha deneyimli olan Türk kuvvetleri bu gündüz saldırısını atlatıp ve karşı taarruza geçmek için avantaj sağlama peşindeydiler.

Nitekim öylede oldu, verilen emirleri her bir Ordu mensubu eksiksiz yerine getirmiş. Savaş adeta tereyağından kıl çeker gibi Türklerin lehine gelişmişti.

Bulgur güçleri kontrolsüz vuruşlarla adeta dağılmış, kendilerinden geçmişti


Türk Topçuları alt bölgelerde adeta show yapıyordu ;


Zafer çok çabuk gelmişti. Gün dönümüne kalmadan Türk güçleri Bulgur saldırısını püskürtmüş, bu zafer dünya basınında geniş yer bulmuş, haberler hızlıca yayılmış, sömürü altında bulunan ülkelere adeta birer ışık kaynağı olmuştu. Bazı usta kalemlerimiz Bulgur medyasını topa tutan gazeteler yayınlamaya başlamışlardı bile



Aynı vakitlerde eTürkiye baby sinden yetişkinine kadar tek vücut olmuş, emeği geçen herkese sevgi gösterilerinde bulunuyordu



Artık ipler Türklerin elindeydi, Bulgur savunmaya geçecek, Türkler avantajını kollamaya çalışacaktı. Gece yarısı sızmalarını iyi başaran Türk birlikleri sabah'ın erken saatlerine kadar gözlerini kırpmadan düşmanı yıpratarak yeni cepheler açmayı başarmıştı.

İlk başta vaadedilmiş bölge olan Plovdiv feth edildi. O çok arzu ettiğimiz Demir'e sonunda ulaşmıştık.


Bunu Burgas ,akabinde Ruse ve Varna, hemen sonrasında Vidin takip etti. Fetihler öyle seriye bağlanmıştı ki olası Bulgur isyanları hemen bastırılıyor, peşine yeni bir cephe açılıyordu.

Baltacı Deli Reyiz Propette de bulamadığı aşkı, bunca işinin gücünün, savaşın ortasında dahi kovalamaktan da geri kalmıyordu



Acaba gizlice çadıra getirilen bu güzel hatun hangi ülkenin prensesiydi ? O gece çadırda olanlar hakkında kimsenin bir fikri yoktu aslında.

Prenses demişken Bulgur savaşlarında en kritik cephelerde ortaya çıkmış bir teyzemizi unutmadan geçemicem. Filipinler Kraliçesi LilyanaJenoTyel Teyze, namı diğer Terlikli Teyze xD Aslen Türkiye göçmeni olduğu için gözünü kırpmadan cepheye atılmaktan da kendini alıkoyamadı. MattrimCauthon adında küçük bir Bulgur askerini saklandığı delikten çıkartırken kameralar kayıttaydı! Ufaklık kaçarken bir de küfür etmiş boyuna bakmadan.



Sofia bölgesine sıkışmış olan Bulgurda iç isyan patlak vermiş,Saray'ın önüne kadar halk gelmişse de Prens İlyas Güliyem makamını terketmek istememiştir.



Bu sırada Türk kuvvetleri Sofia önlerine kadar gelmiş, son darbeyi yapmak için hazırlıklıklarını tamamlamıştı.


Bulgur tüm güçleriyle birlikte karşı koymak istesede sonuç yine Balta Deli Reyiz'in istediği gibi gelişti ve Sofia sonunda Türk topraklarına katıldı. Bulgur halkı bu malubiyetten sonra Hindistan'a göç ettiler. Öğrendik ki Mormenekşeyus savaşa tövbe etmiş, kendini horoz dövüşlerine vermiş.

Küçük Mattrim de büyümüş, koca delikanlı olmuş, adını Mattrimilyus olarak değiştirmiş. O da horoz dövüşlerine merak sarmış. Yıllar geçse de içlerindeki ırkçı nefret, onları Türk düşmanlığından bir türlü alıkoyamadı.


Baltacı Deli Reyiz Sofia'ya harika bir giriş yaptı. Şanı yürüdü gitti. Taktir'i ilahimidir, fetih Cuma gününe denk geldi. Sofia Merkez Camiindeki Cumayı Baltacı Deli Reyiz kıldırdı, namazdan sonra helva ve bulgur pilavı dağıtıldı.


Herkes başkent'e dönmeyi beklerken, Baltacı Deli Reyiz'in kafasındaki planlar çok farklıydı.


Acaba Baltacı Deli Reyiz'in fetih serüvenleri devam edicek mi ? Yükseliş devrinden sonra bir duraklama yoksa direk çöküşe mi geçicez. Bunlar ilerkeyen hikayelerde bizlerle olacak. Tabi buna en büyük etki edecek olan yine sizlersiniz. Bu ay paket alarak ya da CC yardımı yaparak Baltacı Deli Reyiz'in hayat hikayesine yön verebilirsiniz.

Colin amca yine bizler için çok fazla CC harcadı. Son direniş savaşında milyonlarca CO açıldı. Gönlünüzden kopan ne varsa Colin Amca'ya bağış yapabilirsiniz. Açılan CO lardan en azından hepsi olmasada bir kısmını bağışlayın ki güzellikler devam etsin.