Join the new world

Belma, erepublik-in çiçeği burnunda devlet başkanı olan kardeşi Serhat'a tepside çay ve bisküvi getirdi masanın üzerine koydu. Sonra ona seslendi;

"Bak soğutma çayını, koydum masanın üstüne. İçeri gel dedik gelmedin. İnsan biraz muhabbet eder. Ot gibi çocuk oldun çıktın. Oyundan başka bildiğin bir şey yok".

Serhat başını ekrandan ayırmadan ablasına cevap verdi.

"Öf tamam abla ya! İşim var görüyorsun".
"Aman aman ne iş. Dünyayı kurtaran oğlan!" diyerek kapıyı kapattı ve çıktı Belma odadan. Serhat e-Türkiyeyle başbaşa kalmıştı.

Yaklaşık yarım saattir online dı ama hala olayın gerçekliğine alışamamıştı Serhat. Zannediyordu ki birazdan birileri belki de eniştesi gelecek ve "şaka yaptık lan!" deyip ensesine şaplatacaklardı.

Çayından bir yudum aldı ve bir tank fabrikası daha bastı. Sonra birden koltuğunda doğruldu.

"Anaaam. Şimdi ırcde toplantı vardı. Hemen girmeliyim" diye hayıflanarak kanala girdi.

Kanalda adını daha önceden bildiği e-türkiye'nin devlet başkanı yardımcıları ve ilk defa gördüğü yabancı nikler vardı.

"Aha bunlarda iranlılar olsa gerek. E peki niye amerikan kanallarında iletişime geçiyoruz ki? Bir işler dönüyor ama? Amaaan, ne bilim anasını satim" gibi düşünceler içindeyken sanki Levent'miş gibi selam sabaha başladı milletle.

Sağdaki isim barında arkadaşının özel mesaj kutusu belirdi.

"Levent abi sen dememişmiydin kanalda Türkçe yazmayın adamlar kıllanıyolar diye? A bak şimdi sen yazıyon öyle?"

Serhat bir an duraksadı. Ama klavyeye davranması geç olmadı.

"Olsun. Siz benim dediğimi yapın, yaptığımı yapmayın".
"Ne adamsın Levent abi ya"
"Ok. E şimdi neyi bekliyoruz biz?"
"E Levent abi adamların reisini tabi. Aman abi gözünü seveyim. Herifler Amerikayla bize şantaj edecekler biliyosun. Dirayetli yaz. Hiiç gevşeme".
"Nasıl olacaktı bu şantaj dediğin?"
"??"

Serhat bu çift soru karşısında başkanlığının ilk şaşkınlığını hissetti. Parmaklarını kıpırdatarak beynini zorluyor ne yazacağını bulmaya çalışıyordu.

"Tamam ok. Ben başka diğerini şeyettim".
"Hangi diğeri abi?"
"Ok"
"Abi bir de serseri yunanlı var bir tane biliyosun. Namussuz hackermıdır nedir. Kapıdan kovuyoz bacadan giriyo. Muhattap almayalım. Bzimkilere de söyledim. Zaten girse bile bir dakikada düşüyor".
"Gelsin, geleceği varsa göreceği de var".
"??"
"..."
" Abi sarhoşsan kafa iyiyse, bu akşam biz hallederiz abi?"
"Ok"
"Abi ciddi diyorum. Abi rahatsızsan sen git yat istiraat et abi?"
"Ok. Problem yok"
"Tamam, hah adam da geldi".