ABD'nin Bilim ve Teknoloji Yönetim Sistemi

Day 2,559, 10:17 Published in Turkey Turkey by umutcanfbb

Amerikanın şu anki zirveye çıkmasında büyük bir rolü olan Bilim ve Teknoloji Yönetim Sistemi şöyledir.

ABD'de AR-GE faaliyetine Federal Bütçe'den büyük ölçüde destek sağlanır. Destekleme için ayrılan fonlar, Federal Hükümet'e bağlı organlar (Federal Ajanslar) eliyle yönetilir. AR-GE faaliyetinin önemli bir bölümü de yine Federal Ajanslar tarafından gerçekleştirilir.

ABD'de bilim ve teknoloji alanı ile ilgili üst düzeydeki yetki ve sorumluluklar tek bir bakanlık ya da kuruluş bünyesinde toplanmamıştır. Federal AR-GE faaliyetinin büyük bölümünün nispeten az sayıda kuruluş tarafından yürütülmesine ve AR-GE'ye finansman desteğinin büyük bölümü yine az sayıda kuruluş eliyle sağlanmasına rağmen, neredeyse bütün hükümet kuruluşlarının AR-GE sürecinde belli bir rolü vardır. Ama şüphesiz, Savunma Bakanlığı (DOD), Sağlık ve Beşeri Hizmetler Bakanlığı (DHHS), Enerji Bakanlığı (DOE), Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi (National Aeronautics and Space Administration; NASA), Ulusal Bilim Vakfı (National Science Foundation; NSF), Tarım Bakanlığı (USDA), Ticaret Bakanlığı (DOC), İç İşleri Bakanlığı (DOI), Ulaştırma Bakanlığı (DOT), Çevre Koruma Ajansı (Environmental Protection Agency; EPA), Ulusal Okyanus ve Atmosfer Çalışmaları İdaresi (National Oceanic and Atmospheric Administration; NOAA), AR-GE programlarının genişliği açısından, en başta gelen Federal Ajanslar'dır.

Bu Federal Ajanslar'ın başta gelen altısı (DOD, DOE, DHHS, USDA, NSF ve NASA) Federal Bütçe'den karşılanan AR-GE fonlarının % 95'inden sorumludurlar. Federal AR-GE fonları, Federal Laboratuvarlar, özel sektör sanayi kuruluşları, üniversite ve kolejler, üniversiteler tarafından yönetilen ama finansmanı Federal Bütçe'den karşılanan AR-GE merkezleri ve kar amacı gütmeyen kuruluşlarca yürütülen AR-GE faaliyetleri için kullanılmaktadır.

Ülkemizde Teknoloji

Türkiye'de bilim ve teknoloji alanında belirli bir politika izleme arayışı ve ilk politika formülasyonları 1963 yılında Planlı Dönem'le birlikte başlamıştır. Bilim ve teknoloji faaliyetinin yönlendirilmesinde rol alacak ilk kurum da TÜBİTAK yine aynı dönemin ürünüdür (Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı).

1980'li yılların başında, dönemin ilgili Devlet Bakanı'nın eşgüdümünde, 300 kadar bilim adamı ve uzmanın katılımıyla hazırlanan Türk Bilim Politikası: 1983-2003 dokümanıyla, ilk kez, ayrıntılı bir bilim ve teknoloji politikası ortaya konmaya çalışılmıştır. Aynı dönemde BTYK kurulmuştur. Türk Bilim Politikası: 1983-2003 ne yazık ki hayata geçirilememiştir.

Türkiye'de hiçbir zaman uzun vadeli ve tutarlı bir milli teknoloji politikası uygulanmamıştır. Her hükümet zamanında politika değiştirilmiş ve öncekine nazaran farklı konulara ağırlık verilmiştir. Çeşitli bilim adamlarının ve uzmanların görüşlerinin alındığı konferanslar, bilim ve teknoloji şuraları tertiplenmiştir ama uygulamada pek birşey değişmemiştir. Çünki hala Türkiye’de teknoloji konusu bütün kurumlarıyla özümsenmiş değildir.

İkinci Dünya Savaşı'nda Almanlar'ın, hesap cetvelleri, logaritma tabloları gibi "ilkel" hesaplama yöntemleri kullanarak tasarımını yapıp İngiltere'ye karşı ürettiği, yaklaşık 350 km menzilli ve 1 ton harp başlığı taşıyan V-2 füzeleri, elektronik teknolojisi olmadığı için imalatı çok zor gerçekleştirilebilen mekanik ve elektrikli güdüm üniteleri kullanıyordu. 1. Dünya Savaşı sonrası küçük bir gemi bile yapması yasaklanmış bulunan Almanya, birçok fabrikalarını ve araştırma merkezlerini yeraltında inşa etmişti. Günümüzde ise Türkiye'nin elinde, 2. Dünya savaşı Almanya'sına kıyasla milyarlarca kat hızlı ve kapasiteli hesap yapabilen bilgisayarları ve güdüm için kullanabileceği elektronik kontrol teknolojisi olmasına rağmen, yerli olarak tasarlanmış ve seri imalatı yapılan tek bir güdümlü füze modeline dahi sahip bulunmaması, hala bu tip silahları büyük paralarla ithal ediyor olmamız, Türkiye'deki teknolojik organize eksikliğinin önemli bir göstergesidir.