Filistin Özgürlük Savaşçısı Leila Khaled (Alıntı)

Day 3,172, 05:00 Published in Turkey Turkey by Melih eonbil
Devrimci Bir Kadının Portresi: Leyla Halid

Batı dünyasının Filistinlilere dair duymak istediklerini alt üst etmiş Leyla Halid’in mücadeleden ayrılamayacak hayatını dolayısıyla Filistin kurtuluş mücadelesinin tarihini de birinci ağızdan öğrenebileceğimiz bir kitap çıktı. Yeni kurulan İntifada Yayınları, ilk kitap olarak Sarah Irving’in yaptığı Leyla Halid söyleşileriyle hazırladığı biyografiyi yayınladı.



Tarihte “uçak kaçırmanın” sivillere zarar vermek amacıyla değil, bir davayı dünyaya duyurmak için yapıldığı yıllar vardı. Hani derler ya, “bugünkü gibi internet yok”, televizyon desen hala yaygın değil ve zaten en başından beri egemen güçlerin elinde dolayısıyla ezilenler seslerini duyuramıyorlar. Uçak kaçırmak, ana haberlere girmeyi ve sesini duyurmayı garantileyen bir strateji olarak kabul ediliyor. Bir davayı, ezilenlerin sesini duyurmak dünyanın ilgisizlik perdesini yırtmak için bu yola başvuran örgütler arasında Filistin örgütleri de vardı. Yaptıkları eylemlerin, deyim yerindeyse yıldızlaştırdığı ve kadın devrimcilere ilham veren bir kadın var. İngiliz medyası onu Audrey Hepburn’e benzetti, fakat o güzelliğinden daha fazlasını taşıdı. Başında puşi, yüzünde kocaman bir gülümse, elinde makineli tüfek, gencecik güzel yüzünde mücadelenin umudunu taşıyan Leyla Halid’in o en çok bilinen fotoğrafı hafızalarımızda. İlk kadın hava korsanı olarak biliniyor ama bu bilgi yanlış. 1966 yılında Falkland adalarının Arjantin’e dahil olması talebiyle uçak kaçıran ekipte bir kadın eylemci var ama Leyla Halid kronolojik olarak ilk kadın hava korsanı olmasa da kuşkusuz en ünlüsü. Fakat dünya çağında ünlü olması sadece tek bir eylemden dolayı değil, 1960lı yıllardan beri Filistin kurtuluş mücadelesinin aktif bir üyesi olarak, dünyanın dört bir yanındaki eylemcilere ve özgürlük savaşçılarına ilham veriyor. Mücadelenin en aydınlık yüzlerinden biri olan Halid, mücadelenin seküler, özgürlükçü ve eşitlikçi kanadını temsil ediyor. Ayrıca dünyadaki diğer mücadelelerle ilişkilerini aktif olarak sürdürüyor.



Böylesine efsaneleşmiş bir kadın hakkında sadece kısmi bilgilere sahiptik. Leyla Halid söyleşi vermekten hiçbir zaman kaçmasa da Filistin meselesinin tarihini bilmeyenler için Leyla Halid’e dair bu bilgiler her zaman parça parça kaldı, birleşemedi. Oysa bu kadının hayatında tek bir mesele vardı, o da Filistin halkının kurtuluşuydu. İşte, bütün devrimcilerin rüyalarını süslemiş, Batı dünyasının Filistinlilere dair duymak istediklerini alt üst etmiş Leyla Halid’in mücadeleden ayrılamayacak hayatını dolayısıyla Filistin kurtuluş mücadelesinin tarihini de birinci ağızdan öğrenebileceğimiz bir kitap çıktı. Yeni kurulan İntifada Yayınları, ilk kitap olarak Sarah Irving’in yaptığı Leyla Halid söyleşileriyle hazırladığı biyografiyi yayınladı. Her satırda Leyla Halid’in sesini duyabileceğiniz bu söyleşiler, Filistin kurtuluş mücadelesinin tarihini içerden okumamızı sağlıyor. Mücadeleye adanmış bir hayatın, egemenlerin zülmüne karşı onurlu direnişini, umutsuzluğa düştüğü durumları, umutla dolduğu anları okuma fırsatı buluyoruz. Tüm dünyadaki egemen güçlerin üzerine çullandığı Filistin’de mücadele etmenin ne kadar zor ve ne kadar onurlu olduğuna bir kez daha tanıklık ediyoruz. Leyla Halid, kendi hikayesini anlatıyor olsa da bu biyografi asla ben-merkezci değil, her zaman yoldaşlarla sevilenlerle çevirili bir hikaye bu; ortak mücadelenin ve ortak sorumlulukların hikayesi.



Leyla Halid Kimdir?

Leyla Halid’in bütün yaşamı Filistinle biçimlenmiş. 1944 yılında Hayfa’da doğan Halid, dört yaşındayken İsrail devleti Der Yasin katliamını yapar. Bunun üzerine aile mülteci durumuna düşer ve Lübnan’ın Sur şehrine mülteci olarak gider. Yıllar sonra, Leyla Halid ilk kez uçak kaçırdığında pilotu Hayfa’nın üzerinden uçmaya zorlayacak ve Hayfa’yı bir kez daha görmek isteyecektir. 2011 yılında, “Geri dönseniz ne yapardınız?” sorusuna karşılık, Hayfa’da portakal ağaçlarının altında üç gün uyumak isteyeceğini söyleyecektir. Yurt özlemiyle biçimlenen bir yaşamdır bu. Ailenin ekonomik durumu çok kötü değildir. Ağabey ve ablası, Beyrut Amerikan Üniversitesi’ne gider ve Arap Ulusal Hareketinin mücadelesine katılırlar, Filistin kurtuluş mücadelesi böylece Halid ailesinin evinin içine aktif olarak girer. Arap Ulusal Hareketi, 1967’deki altı gün savaşında Arap güçlerinin İsrail’e yenilgisinin ardından kurulmuştur. Leyla, eczacılık okumak için aynı okula girecektir ama gerilla olmak için okulu bırakacaktır.



Leyla, Amman’da bir askeri kampta gerilla eğitimi alır. 1969 yılında Vedi Haddad’ın komuta ettiği uçak kaçırma eylemine katılır. İşte Hayfa’nın üzerindeki ünlü uçuşu bu seferde gerçekleştirir. Rehin alınan iki İsrailli pilota karşılık 31 Filistinli tutsakla birlikte kendileri de serbest kalır. Gazeteler, beyaz takımlı çok güzel bir genç kadından söz edeceklerdir. Annesi, “uçak kaçıran benim kızım Leyla olamaz, gazeteler hep çok güzel bir genç kadından söz ediyorlar” diyecektir; Leyla Halid bunu gülerek anlatır. Uçak ele geçirilince yolculara her şey bedava verilir, uçaktaki yolcular eylemcilerin kendilerine karşı çok nazik olduğunu anlatırlar. Filistinlilerin sesini duyurmak için yapılan bu eylemlerde Leyla Halid, uçak yolcusu yaşlı bir kadının “Hiçbir şey anlamıyorum. Filistinliler de kim?” dediğini aktarır. Halid, “Halkımızın ismi bile bilinmiyordu” der, “bu yüzden bu eylemler gerçekten sesimizi duyurdu”. Bu eylemin ardından, Leyla Halid bir süre ortadan kaybolur, tanınmamak için estetik ameliyat geçirir. 1970 yılında ikinci uçak kaçırma eyleminde, Sandinist hareketten Nikaragualı Patrick Arguel ile birliktedir. Amaç, yine dünyaya Filistin kurtuluş mücadelesini duyurmaktır. Kaçırılacak uçak, El Al Havayollarından yani İsrail havayollarından seçilir. Kokpite girecekken pilot pike yapar ve eylemcileri düşürür. Arguel vurularak ölür. Leyla Halid İngiltere polisi tarafından yakalanır. O dönemde İngiliz basını Halid’i bir magazin yıldızı gibi takip eder. Tüm İngiltere bu genç ve güzel kadını merak etmektedir. Başka bir uçağın kaçırılmasıyla yapılan pazarlıklarla Halid serbest bırakılır.



İsrail güçleri Halid’in peşine düşer. Filistin kurtuluş mücadelesi Halid’i gözü gibi korumaya başlar ve onu o dönemde Sovyetler Birliği’ne eğitime göndererek uzaklaştırmaya çalışır. Leyla Halid burada kendisi gibi Filistinli olan ikinci eşiyle tanışır. Sovyetler Birliğindeki eğitimi tamamlamaz, o mücadelenin içinde olmak istemektedir. Geri döner ama artık silahlı mücadelede değil, siyaset sahnesindedir. İsrailli güçler, Halid’in kızkardeşini o sanarak öldürür; Halid bunu hala büyük bir acıyla anar.



Ve Siyaset

Filistin Kurtuluş Örgütü’nden Lübnan mülteci kamplarına, Hamas’ın yükselmesinden, mücadeledeki erkek egemenliğine kadar her şeyi Halid’in ağzından duyuyoruz. İşgalin birinci madde olmasından dolayı mücadele içinde bazı mücadelelerin erkeklerin tarafından bastırılması, kadınların öz örgütlenmelerinin zaman aldığını da okuyoruz. Lübnan’da Filistin mülteci kamplarında yaptığı çalışmalarında halkını gerçekten tanıdığını söylüyor Halid. Filistin kurtuluş mücadelesinin uluslar arası toplantılarında en önemli temsilcilerinden biri olan Halid, Filistinin özgürlüğü için çalışan İsraillilerle ortak çalışma fikrinin ona ilk başta garip geldiğini itiraf ediyor ama sonra savaş karşıtı ve İsrail devletinin yaptıklarının karşısında duran bu yürekli insanları benimsediğini söylüyor. Birleşmiş Milletler toplantılarından birinde karşılaştığı ilk lezbiyen kadını garipsemiş çünkü o zamanki bilgileri böyle bir şeyin nasıl olabileceğini tahayyül bile edememesini sağlıyormuş. Fakat bu mücadele yolunun her zaman öğrenerek ilerlediğini söyleyen Halid, yıllar içinde çok şey öğrendiğini ve insanlardan öğrenmeye devam ettiğini söylüyor. Dünya Sosyal Forumlarında yer alan, genç kuşakla hiç bağını kopramayan Halid şu anda sadece Filistin kurtuluş mücadelesinin değil, dünyadaki tüm özgürlük mücadelelerinin ilham veren bir figürü; uzaktaki bir sembol değil, yaşayan öğrenen mücadele eden kanlı canlı bir örnek. Başka bir dünya mümkün diyen herkesin, bir kadının bedeninde cisimleşmiş mücadele ruhundan öğrenecek çok şeyi var. Unutmayın Leyla Halid de sizlerden çok şey öğreneceğini düşünüyor ve sizlerle emin olun bir büyüğünüz gibi değil, bir eşitiniz gibi konuşacaktır. Mücadelenin öğrettiği bu açıklık hepimiz için bir umut olmaya devam ediyor.

Göksun Yazıcı