25FarkliKisidenYorumGorevi

Day 3,068, 05:12 Published in Turkey South Africa by cirujanoo


Çömez gazeteci ( 25 farklı kişiden yorum alacağın) 1 makale kaleme alma görevi


Çomez Gazeteci
Artık bir gazetem var ve bunu kitlelere ulaşmak için kullanıyorum.
Arkadaşlarım için ilgi çekici kısa kısa yazılardan oluşan bir makale kaleme alıyorum


Hepimizin belli siyasi görüşü var, hangi görüşte olursak olalım,
bizler bir diğerimizin özgürlüğünü kısıtlayacak kadar özgür olmaya hakkımız yok!

Gazetelerimiz var, arkadaşlarımızla ve diğer oyuncularla, bazen çeşitli konuları konuşup paylaşmak için veya bazen hoşça vakit paylaşmak için, bazen de komik konulara birlikte gülmek için ve bazen de görüp tepki duyacağımız yanlış bulduklarımız durumları paylaşmak için gazetelerimizde makaleler yazarız.




Ben de çeşitli konulardan oluşan güncel ya da benim için önemli kısa yazıları bu makalemde ele alıyorum




Partimiz Ozgurlukcu Birlik Partisi

Amacı birarada oyunu zevkle oynamak isteyen herkese kapılarını açtı

Oyunu

Özgürlükcü Birlik Partisi (OBP), eVatanımızın birliğinin, dirliğinin ve yarınlardaki aydınlık günlerin teminatı olmaya geliyor!

Her ne fikirde olursa olsun, önyargısı özgürlük olan herkese kapımız açık





İSTİKLAL HER MİLLETİN HAKKIDIR

İnsan olan insanın her koşulda

HÜR İRADESİYLE İSTİKLALİ İÇİN SAVAŞIR,
HÜR İRADESİYLE İSTİKLALİNİ KORUR
KURDUĞU İSTİKLALİNDE HÜR İRADE AYAKLAR ALTINDAYSA HÜR İRADESİYLE MÜCADELE EDER

a) işgalden kendi mücadelemizle kurtulduk ve özgür yeni devletimizi kuruyoruz.
b) işgalden kurtulamadık ve umutla bir gün toparlanıp düşmanı kovup yeni ufuklara yelken açmaya hazırlanıyoruz.
c) işgalden kurtulmak için mücadeleye giriştik ve düşman işgalin yanlış olduğunu anladı ve işgalden kurtulmamız için göz yumdular ve işgal edilen ülkemiz topraklarındaki 5 düşman ordusundan 4ü savaşmadı ve göstermelik olarak beşinci düşmanla savaştık ve beşinci düşman diğerlerinden destek alamayacağını görünce ülkesine geri kaçtı.

işgalden kurtulamadıysak ve umutla bir gün toparlanıp düşmanı kovup yeni ufuklara yelken açmaya hazırlanıyorsak, bari özgür bir ülkeyi kurma umutlarımız hala vardır, ve bu umutlar bizi çağdaş ve adaletli bir ülkeyi oluşturmamıza sebep olacaktır.


İNSANLIĞIN ÖZGÜRLÜK VE YENİDEN DİRİLİŞ TUTKUSU : MAĞARALAR

Mağara motifi, Türk kültür tarihinde imlediği değerler dizgesi ile öznel
bir yere sahiptir. İlkel dönemlerden günümüze dek, insanlık için sığınma,
korunma, barınma nitelikleri ile bütünlenen mağara, bir mit mekânı olarak
dikkati çeker. Mağara, fiziksel boyutu dışında kutsal yönü ile de insanları
koruyan, onlara barınak olan, taşıdığı bilinmezliklerle/gizlerle yeni bir yaşama
kapı açan nitelikleriyle kültürel bir taşıyıcıdır.
Mağarayı barınak olarak kullanan insanların, mağara duvarlarına resimler
yaparak, aslında pek de farkında olmadan sanatın ilk adımlarının
atılmasına sebep olmaları, mağaranın önemini daha fazla artırmıştır. Bu ilk
anlamlarla beraber, zaman içerisinde de insanlık, mağaraya farklı anlamlar
yükleyerek, onu sembolik bir mekâna dönüştürmüştür.
Sembolik mânâda mağara, bireyin kendisini tanıma ve tanıtma sürecinde
ona ev sahipliği yapan, insandan topluma uzanan çizgide boyut değiştirmeyi
sağlayan bir mekândır. İnsanın kendisini yeniden gerçekleştirdiği,
kendi ben’ini bulduğu, dönüşüm geçirerek hayata yeniden başladığı mağara,
aslında bir doğum noktasıdır. Mağara özdür, çekirdektir. Bireyin bu
merkeze, çekirdeğe yaklaşması, kendini tam anlamıyla bulmasını sağlar.
Mağaranın içine girebilmek ve orada kalabilmek, mağara içinde yeni keşifler
yapabilmek, bireye verilmiş bir şanstır. Birey, bu şansı doğru kullanırsa
olgunlaşma yolunda doğru adım atmış olur.

Mağara, insanın doğuşunun yeniden gerçekleştiği yer, kuluçkaya yatıp,
yenilenmek üzere kapatıldığı bir oyuktur. Her kim bilinçdışına yani mağaraya
girerse, dönüşüm sürecinin de içine girmiş olur. Bundan sonra da
kendisinde olumlu ya da olumsuz değişikler olabilir. Bu dönüşüm, genel453
likle yaşam süresinin uzaması ya da ölümsüzlüğe adaylıktır (Jung, 2005:
66-67) Eflatun der.






HÜR İRADE

BİREYLERİN HÜRRİYETİ DİĞERLERİNİN HÜRRİYETİ SINIRINA KADARDIR.
KİMSENİN HÜRRİYETİ BİR DİĞERİNİN HÜRRİYETİNİ KISITLAYACAK KADAR SINIRSIZ OLAMAZ

Biz vatandaş olarak, hangi fikirden olursak olalım, her bireyin hür irade sahibi olması gerektiğine inanırız. Önceliğimiz sağcı solcu ayırmaksızın bütün hürriyetseverlerle insan gibi yaşamaktır.



Hem Devletin yıllardır ülkeyi adil yönetememesi
ve yanlış politikaları yüzünden
ve hem de emperyalizmin kontrolüne girmiş PKK Yönetiminin
ihanete dayalı politikaları yüzünden
ölen Askerlerimiz - Polislerimiz
ve Türklere karşı kışkırtılarak
ölen Kürt Gençleri BİRBİRLERİNE KIRDIRILMIŞ DEMEKTİR!



BİTSİN BU OYUN
BİTSİN BU ÖFKE


70li yıllarda ABD emperyalizmine karşı birlikte omuz omuza mücadele veren Kürt ve Türk gençlerinin kardeşleri arasında bu nefrete son verilsin.
Ne Türk Polisleri ve Askerleri Şehit edilsin
Ne de Kürt gençlerinin ölmüş ceset resimleri Facebook'ta "Türke ihanet edenin sonu budur, şimdi o itlerin leşlerini köpekler yiyor" gibisinden hadsizce ve insafsızca NEFRETLERİNİ BÖĞÜRSÜNLER.
Yıllardır birlikte yaşamış Türk ve Kürt halkları barış içinde ama ADALETLE mutlu umutlu nice güzel yarınlara birlikte yürüsünler.




Global Devlet Tehlikesi

Dünyadaki bir çok devletten daha güçlü şirketler ortaya çıkmış durumda. Özellikle donanımlı insanlar milliyetçiliğin üzerlerinde oluşturduğu psikolojik baskıdan bunalıp dünya vatandaşlığı kavramına sığınan eğitimli insanlar büyük şirketlerin sağlayacağı özel güvenlik ve yaşam alanı imkanlarına göç edecek.

Evet Uluslarüstü Global Şirketler'de çalışmak cazip olacaktır, ancak böyle şirketlerde çalışabilmek için çok seçkin düzeyde eğitimli olmak gerekecek.

Global güç sonra dünyada parça parça ve birbirinden uzak bölgelerindeki topraklarda kendi bayrağını asacak ve Global Devlet oluşumuna gidecek.

“Ulusötesi şirketler küresel pazarlarda istedikleri gibi hareket ediyorlar” desek, yanlış olmaz. Bu firmalar tüm etkinliklerini dünya çapında değerlendiriyor, pazarlama ve üretim stratejilerini küresel boyutta belirliyorlar.

Dünya toplam ticaretinin büyük bir bölümünü çok uluslu şirketler gerçekleştiriyor. Teknolojik gelişmeyi de denetliyorlar. Dünyanın hangi yöresinin gelişeceğini ve hangi yörelerinin yeni teknolojiye sahip olacağını da onlar belirliyor.


hiper-birikim ve hiper-sömürü rejimi, emeğin geçmişteki tüm sosyal kazanımlarını teker teker yok etti; sermayenin mantığına karşı çıkabilecek tüm sosyal, toplumsal ve kültürel direnç noktalarını, parçalayarak, küresel sermayenin tahakkümüne bağımlı kıldı.

Tüm ülkelerde gelir dağılımının emekçi sınıflar aleyhine bozulması, sosyal dışlanma ve çaresizlikle sonuçlandı. Yığınsal işsizler ordusu hızla toplumsal kutuplaşmaya, etnik, dinî ve benzer sosyo-kültürel boyutta şiddete varan ayrımlara itti.

Hiper birikim dünyası; bütün bu çelişkilerin bir sistem dışı çözüm arayışına yönelmemesi için, bir yandan da kontrolü altında tuttuğu medya aracılığıyla emekçi yığınlara borç batağına dayalı bir hiper-tüketim ve sahte cennetler dünyası vaat ediyor