Bölüm 10: Medeniyete Dönüş

Day 2,017, 00:44 Published in Turkey Spain by onurd34

Gece yatarken, sürekli malum sesleri duydum. Artık sesin nerden geldiğini de biliyordum. Fareler girip çıkıyorlardı kafalarına göre lojmana. Bu beni tiksindiriyor, yatağın üstünde gezme ihtimalleri ise delirtiyordu…

Tüm gece sinirden dişlerimi sıkmaktan, sabah baş ağrısıyla uyandım. Önceki günden pek farkı olmayan bir gün geçirdik okulda. Çocuklarla dışarıda oyunlar oynadık, okul kurallarından bahsettik. Bir dahaki hafta tüm öğrencilerin önlükle gelmesini istedik ve ilk haftayı bitirmiş olduk.



M isimli veli, hocam Sarıkamış’tan çimento getir kapatalım delikleri, dedi. Bu benim için çok sevindirici bir teklifti. Zaten bir haftalık köy macerasından sonra, tekrar dışarı çıkmak da çok iyi gelecekti. Hele farelerin olmadığı bir yerde uyuma fikri, başlı başına bir ödüldü. Akşam minibüs şoförünü aradım, ertesi gün beni alıp alamayacağını sordum. Sabah altı buçukta kalkmış ol hocam, dedi.

Altıda kalkıp, telefonu camdaki yerine astım. On-on beş dakika sonra, hocam hazırlan diye telefon etti. Lojmanın yanına kadar geldi sağ olsun. Bindik minibüse, tuttuk ilçenin yolunu… Diğer köyden aldı yolcularını aslında, bizim oraya sadece beni almaya gelmişti. Diğer köyün öğretmeni ile tanıştık, orada beşinci yılını filan geçiriyordu. Yolda biraz muhabbet ettik, eş durumundan gitmeye çalışıyordu. Ama onun için de branş değişikliği yapması gerekliydi. İstemeye istemeye yapacaktı bunu, eşine kavuşmak için.

Gidince öğretmenevini bulmaya çalıştım. Sağ olsunlar birkaç yanlış tarif verdiler, epey aradım. İlçenin dışında, MEM’in olduğu tepenin daha da ilerisindeymiş meğerse… Buldum, ama öğretmenler yeni yeni geldiği için yer yokmuş; kaldık açıkta. Bir otel vardı hemen yakınında, orası da; hocam biz kız yurduna çevirdik burayı dedi. Oradan da çıktık mecburen, dedim bari tabelayı değiştirin… Tekrar yokuşu indim, çıkarken gördüğüm otele girdim. Yer var mı, dedim öncelikle. Malum sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer. Geceliği 55 TL’yi kabul ettik mecburen. Sarıkamış için pahalı değil mi biraz, dedim. Hocam odaya girince değdiğini anlayacaksınız. Ayrıca şu an 55, kışın 100’e bile bulamazsınız dediler… Sarıkamış ve kış turizmi gerçeği…

İlk gün valizlerle tırmandığım yokuş


Odaya çıkınca, gerçekten değdiğini anladım. İlçenin en lüks oteline girmişim, daha sonra zaten bunu öğrenecektim. İnternetsiz geçen günlerde neler olup bittiğine baktım, eş-dostla konuştum. Bu arada; o aralar sıkça yaşayacağım bir şeyi de yaşamaya başladım. En ufak bir harekette, fare diye kafayı çeviriyordum. Örneğin odadaki diğer yatağın üstüne koyduğum şeylerden biri düşüyor, anında istemsiz bir şekilde kafayı oraya çeviriyordum fare diye…

İnternetteki işlerimi hallettikten sonra ilçede şöyle bir gezindim; zaten gezilecek çok bir yer de yoktu. Her yerde çay evleri vardı. Önce yemek yedim, sonra da bunlardan birine girdim. Masaların çoğu dışarıdaydı, sigara içilmediği için içeriye geçtim. Masadaki şekerliklerin içinde yine kıtlama şekerler vardı. Çay geldi, ama bardağın yanında kaşık gelmemişti. Yaşlı amca, hocam sana kaşık da getirelim dedi. Tekrar gidip, bir çay kaşığı getirdi. Oturdu, başladık muhabbete. Dört-beş bardak çay içmiştim, ama sadece birinin parasını aldı. Diğerleri sohbette olduğundan bendendi, dedi…

Ertesi gün alışveriş yaptım, lojmanda eksik olan şeyleri tamamlamaya çalıştım. Eczaneden iki paket fare zehri, bir tüp de fare yapıştırıcısı aldım; öbür poşetlerle birlikte hepsini minibüse koydum. Diğer köye gelen yeni öğretmenlerle tanıştık. Sadece öğretmenlerden oluşan yolcularıyla, minibüsümüz yine yola koyuldu köye doğru…

Destek Verenler
Baree'den 2.00 Gold kabul ettiniz.
okaldey'den 1.00 Gold kabul ettiniz.
GOGURYEO size 295 Q5 Food gönderdi.
Barry The Baptist size 20 Q7 Weapons gönderdi.
Eldarion Sionnodel size 20 Q7 Weapons gönderdi.

Shout Metni:
10. Bölüm Yayında!
V-S hatta shout'larınızı esirgemeyiniz... 🙂
http://www.erepublik.com/tr/article/2268641/1/20