eTürkiye Mevcut Siyasi Durum Üzerine Değerlendirme

Day 3,022, 12:35 Published in Turkey Turkey by aLmiLamm
Merhaba dostlar.

Yaklaşık 4 yıllık bir aradan sonra yeniden oyuna başladım ve gün boyu gerek bazı arkadaşlardan, gerekse son günlerde yazılmış olan makalelerden ve yorumlardan yola çıkarak, e-Dünya'daki mevcut durum hakkında az çok bilgi sahibi oldum. Yapmış olduğum gözlemlere dayanarak da bir durum değerlendirmesi yapma gereği duydum. Bu makalede yer alan mesajlar tamamen iyi niyetle yazılmış olup, hiçbir art niyet taşımamaktadır. Yazı biraz uzun ama sabırla okumanızı istirham ediyorum 🙂

Öncelikle İran konusundan başlamak istiyorum. Son 2-3 dönemdir İran ile süregelen ve kısır döngü haline dönüşen bir savaş var. Bu süreçte eTürkiye bir kez silinmiş. Bir kez de işgal girişiminde bulunmuş lakin başarılı olamamış. Sonrasında da al ver şeklinde savaşlar devam etmiş. Nitekim her iki taraf da savaşlarda birbirine üstünlük elde edememiş. Kaynaklar tamamen tükenmiş olmasına rağmen ve eİran hükümetinin de barış yanlısı olmasına rağmen eTürkiye hükümeti savaşı ısrarla devam ettirmeyi tercih etmiş. Hatta bu süreçte ülkenin en yetkili yönetim mekanizması olan MGK isimli yapıda da ciddi tartışmalar yaşanmış, dışarıya sızan log lar olmuş ve ülke iç savaşa sürüklenmiş. İçerde ve dışarda büyük prestij kaybı yaşanmış. Bunlar almış olduğum duyumlar...

Şimdi kendi değerlendirmeme gelecek olursak; evet eRepublik bir savaş oyunudur. Savaş modülü üzerine kurulmuştur. Lakin ekonomik ve siyasi olmak üzere iki adet de yan modül bulunmaktadır. Dikta rejiminden dolayı siyasi modül çökmüş olsa da, ekonomik modül işlevsel vaziyettedir. Yani savaşlara yön veren ağır tankların yanı sıra, ekonomi imparatorları da vardır ve bu ekonomi imparatorları maksimum üretimi gerçekleştirerek bireysel zenginleşmeyi hedeflemekte, bireysel zenginleşme de aynı zamanda devletin zenginleşmesi demektir. Tabi bu durumda ekonomi imparatorları için en önemli husus ''bonuslar'' meselesi. Bir ülkenin bonusları ne kadar çok olursa, ekonomi imparatorlarının iştahı o kadar kabarır. Ekonomi imparatorları ne kadar üretim yaparsa, devlet o kadar kazanır. Ve devlet ne kadar kazanırsa, e-dünyada o kadar söz sahibi olur.



Tıpkı reel hayatta olduğu gibi oyunda da parası olan sözü geçmektedir. Combat Orders'in yaygınlaşması ile, müttefik dengeleri de anlamını belli bir ölçüde yitirmiş ve parası olan savaşı götürür hale gelmiştir. Dolayısıyla böyle bir ortamda, duygusal hareket edilerek kısır döngü içerisindeki bir savaşı sürdürmek ve ülkenin zaten kısıtlı olan kaynaklarını da bu yolda heba etmek, ileriye dönük büyük bir kayıptır. Görüldüğü üzere eTürkiye yeniden bir silinme tehlikesi ile karşı karşıya. Şu an itibariyle Sırpların ilerleyişini durdurmak imkansız gibi. Son 1-2 ay içinde İran tarafından da silindiğimiz duyumunu aldım. Bu istikrarsız yapı ve sürekli silinme durumu, ekonomi imparatorlarının ülkeye olan güvenini sarsacak ve bu kişiler üçer beşer ülkeyi terketmeye başlayacaklardır. Ekonomi imparatorlarını yitiren ülkeler, aynı zamanda ağır tanklarını da yitireceklerdir (Şirket sahipleri aynı zamanda ağır tank). Gideni geri döndürmek ne yazık ki çok zor. Dolayısıyla bu ülkeler geri dönüşü çok meşakkatli olan bir uçuruma doğru sürüklenme durumunda kalacaklardır.

Peki Çözüm Ne ?

Aşağıda eTürkiye devleti ve eİran devletinin MPP lerini görmektesiniz.

eTürkiye



eİran



Bu iki resme bakınca benim gördüklerim şunlar;

eDünya'ya yön veren ve dengeleri istediği zaman değiştirebilen Asteria ittifakı herkesin malumu. Ve karşımızda her ne kadar Asteria'da yer almasa da, bu ittifaka dost bir ülke var. Aşağıda eİran ve eTürkiye'nin bu hafta bıraktıkları damage'leri görüyorsunuz:





eİran'dan haftalık olarak 3 kattan daha fazla damage bırakan bir ülkeyiz. Bu sadece bu haftaya has bir durum değil. Lakin buna rağmen uzun süredir devam eden savaşlarda eİran'a karşı ciddi bir üstünlük sağlayamadık. Bunda eİran'da yer alan bazı godomanların (reel para harcayan) ve feyk hesaplardan elde edilen gelirlerin elbette rolü var. Lakin bir diğer önem rol oynayan unsur ise, ''müttefikler''

Yukarıda müttefik dağılımını paylaşmıştım. Haftalık en fazla damage bırakan ülkekeler sıralamasında ilk 10'a baktığımızda Türkiye'nin 2 müttefiki yer alırken, İran'ın 6 müttefiki yer almakta. İRAN-TÜRKİYE savaşlarındaki vuruşlara bakıldığında ise karşıdan vuranların büyük kısmı Asteria ülkeleri. Türkiye tarafından vuran TR müttefikleri ise Yunan, Hırvat, Venezuela gibi ülkeler. Her iki grubun damage oranlarını kıyasladığımızda karşı tarafın bize karşı ezici bir üstünlüğü bulunuyor. Sanırım en güçlü müttefikimiz olan Yunanları da kaybetmişiz son günlerde.

Velhasıl kelam, doğru diplomatik adımlar atılmadan ve müttefik dengeleri arasında bu kadar uçurum varken, birtakım kişilerin duygularının esiri olarak ısrarla savaşı sürdürmek istemelerinin eVatanımıza nasıl bir katkı sağladığını bana açıklayabilecek olan var mı?

Karşımızda barış yapmaya istekli bir İran varken, Gürcü ile birlikte plan yapıp Brezilya'yı atarak akabinde İran'a girme planı yapan; buna karşı hamle olarak da Sırp ve Peru'nun bölgeye AS ile inerek bütün dengeleri alt üst etmesi ve Gürcü ile Türkiye'nin işgale mahkum olması basiretsiz politikaların bir sonucudur bana göre. Lakin yanlış anlaşılmasın, hükümetimizde yer alan değerli arkadaşları yermek amacıyla söylemiyorum bunları. Eminim ki bu göreve talip olduklarına göre, eVatanımız için en iyisini yapmak için çabalıyorlardır. Fakat durum ortada. Israrla uygulanan ve ısrarla ters tepen politikaların peşi bırakılıp, diplomatik ilişkilere yoğunlaşılmalıdır.

Naçizane fikrim, İran ile barış yapma fırsatı var iken barış yapılmalıydı ve barış sürecinde ülkemiz kendini hem ekonomik yönden düzene sokmalı, hem de diplomatik ilişkilere yoğunlaşmalıydı. Müttefik dengeleri bu durumdayken karşımızda müttefikleriyle bize başkaldıran bir ülkeye karşı her seferinde başarısız olmamıza rağmen ısrarla savaşı devam ettirmek, akla ve mantığa aykırıdır.



An itibariyle yeni bir silinme süreciyle karşı karşıyayız. Bölgede tek düşmanımız İran iken, şu anda İran, Peru, Sırbistan ve Brezilya olmak üzere dört düşmanımız var. Bu dört düşmana nasıl karşı koyacağımız ve yeniden nasıl ayağa kalkacağımız ise meçhul. Önümüzdeki dönem görev alacak hükümeti ciddi sorumluluklar bekliyor. Belki de eTürkiye tarihinin en zor günlerini yaşıyor.
Tüm bunlara rağmen, yeni gelecek hükümet önceki hükümetlerin kalıplaşmış ve sonucu hüsran olan politikalarını yürütmeye devam ederse, eTürkiye'nin üstündeki kara bulutlar dağılmayacak, aksine dört bir yanımızı sarmaya devam edecektir.

Eğer devlet yönetimine talip olmuş kimseler iseniz, duygularınızdan sıyrılıp mantığınız ile hareket etmek durumundasınız!


Her şeye rağmen elini taşın altına koyan ve bir şeyler yapmak için özveriyle çalışan arkadaşlarımıza şahsım adına müteşekkir olduğumu belirtmek isterim.

Uzun bir süreçten sonra oyuna döndüğümden dolayı, yer yer yanlış değerlendirmeler yapıp eksik yorumlarda bulunmuş isem mazur görünüz ve yorumda lütfen belirtiniz.

Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum o/