Albus, M0Sey, LawyeR.. ve Cihan. ile Röportaj... [İran meselesi üzerine]

Day 3,028, 06:58 Published in Turkey Turkey by aLmiLamm


Merhaba dostlar.

Bu makalemde İran meselesi üzerinde duracağız. Konuyu objektif bir şekilde ve birinci kişilerin ağzından irdelemek üzere Albus, M0Sey, LawyeR.. ve Cihan. ile röportajlarım oldu. Konu ile alakalı bilgi sahibi olmayan ya da yüzeysel bilgiye sahip arkadaşlarımız için, bu makale bir kaynak niteliği taşıyacaktır.
Öncelikle bilmeyenler için kişileri tanıtalım.

Albus; eİran devleti MoFa'sı.

M0Sey; Ekim dönemi eTürkiye CP si. Akabinde diğer kabinelerde de bugüne kadar aktif görev üstlendi.

Cihan.; Son iki dönemdir eTürkiye MoFa'sı.

LawyeR..; Aralık döneminde eTürkiye CP si idi.



Röportaj yapılacak kişileri seçerken özellikle dönüm noktalarında aktif rol oynayan kişileri seçmeye çalıştım. Albus İran MoFa'sı olarak en başından beri görüşmelerde aktif olarak yer alıyor. M0Sey İran ile anlaşılıp bölgelerin kiralandığı dönemde başkandı. LawyeR.. anlaşmanın bozulup savaşa başlandığı dönemde başkandı. Cihan. ise uzun savaşların ardından kısa da olsa yeniden masaya oturulup görüşme yapılan dönemde MoFa idi.

Ve şimdi gelelim röportajlara...



ALBUS (Röportaj tarihi: 04.03.2016)

1- M0Sey'in eTR'nin başında olduğu Ekim döneminde Türkiye-İran yakınlaşması nasıl gerçekleşti? Kiralık bölgelere karşılık İran'ın talepleri neler oldu?

Oncelikle makaleyi okuyan tum Turk kardeslerimden turkce klavyemin olmamasindan oturu ozur dilerim

Sordugun sorunun cevabi biraz uzun olacak

Yakinlasma yada uzaklasma soz konusu degil , eIran ve eTurkiye bu seneler icerisinde defalarca masaya oturup bazi seyler hakkinda muzakere yaptilar , bazen bu muzakereler basari ile sonuclandi ve bazen husrana ugradi

M0sey doneminde yasanan seyde bundan ibaretti ve yakinlasma yada uzaklasma sozkonusu degildi

Iran talepden daha fazla karsi taraftan gelen taleplerin cevabini verdi , eTurkiye el degistiren ermenistan bolgelerini kendi ve gurcistan icin istiyordu , karsiliginda birlesik emirlikler bolgelerini bazi sartlar altinda verebileceklerini soylediler

benim muzakerelere katilmamdan once eIranin MoDu eturkiye tarafi ile bu konu hakkinda ve gelisebilecek senaryolar hakkinda 2 gunluk konusmalari oldu , daha sonra MoD ve MoFAmiz benden dahil olmami istediler ve devlette herhanki bir yetkim olmamasina ragmen muzakerelere dahil oldum

Artik bazi guvenlik konularini astigimiza gore bazi seyleri daha acik bir sekilde soyleyebilirim

o Muzakerelerde ben acikca soyledim ki Ermenistan bolgelerinden cekilemeyiz cunku Ukrayna ve bazi diger ulkelerin kuzeyden yada AS yaparak bize saldirmak istediklerini biliyorduk , ilaveten Ermenistanda olan Iranlilar hukumete bagli olmadan ve gayri resmi olarak bazi basarilar elde etmisken ben resmi olarak onlarin basarilarini masada pazarlik konusu yapamazdim

bunlara ilaveten zaten BAE bolgelerinin sozu daha onceden bizim kibrisa verdigimiz arabistan bolgelerine karsilik verilmisti ve bu bolgelerin uzerinde ikili oynamak bizim icin kabul edilebilir degildi


Ama tabi muzakereler husrana ugramasin diye BAE talebimizden vazgectik , bide her ay 30k CC den 45K cc ye kadar degisen vergileri sabit bir miktar ve sabit bir gunde odenmesini kararlastirdik , yanlis hatirlamiyorsam 40k sabit ve her ayin 10u

Sonuca ve imzalamaya cok yakinlasmisken birden eTurkiye heyeti anlasmayi imzalamayacaklarini soylediler , neden olarakta donemin bitmesine 7-8 gun kaldigini ve anlasmayi yeni hukumetlerinin imzalamasi gerektigini soylediler

Bunun siyasi urfunun boyle olmadigini acikladigimda ise M0seyin gercek hayatta bazi sorunlari oldugunu ve bu yuzden oyuna girip imazalayamacagini soylediler ve o donem anlasma imzalama sansini kaybettik

hakikaten ayni insanlarin nasil oluyorda "2 ay irani bekledik bizi oyaladilar" lafini soylediklerine sasiyorum

bazi zamanlar adeta yalvariyordum mesajlara artik cevap versinler diye

tabi onlarida anliyorum , gurcistan ve hirvatistanin savaslari bitmek uzereydi ve benim aldigim duyuma gore irani bolusme sozu verildi eTurkiyeye ve buna karsilik artik muzakere anlamini yitirdi


2- M0sey döneminden sonra F.S.M.1453 döneminde iki devlet arasında uzun süren pazarlıklar oldu. Pazarlıkların pozitif bir neticeye ulaşamamasının nedeni nedir?

bunun uc buyuk nedeni vardi

birincisi ve en onemlisi eTurkiye anlasmanin alternativi olarak arkasinda gordugu muttefik sozu ve savasti , muzakereler hatta eTurkiye irana NE verdikten sonra bile bazi diplomatik kanalarda devam etti , savasin muzakerelerden bu kadar az zaman sonra baslamasi ve turkiye ile es zamanli kibrisin ve gurcistanin irana savas ilan etmesi imkansiz birsey

Ben 7 senemi verdim eRepublik siyaset dunyasina , en iyi muttefikin bile olsa ve sende en buyuk ve en basarili MoFA bile olsan , 1 gun kadar az surede 2-3 baska ulkeyi bir buyuk savasa ikna etmek ve ustune ustun kordine olup saldirmak imkansizdir

eTurkiyenin delikanlilik jesti olarak once cekiliyoruz sonra saldiriyoruz hareketininde aslinda Hormozgandan kibrisa sinir acmak oldugu goruldu

eTurkiyeye hakim olan siyasi goruste , savas ile alina bilinen ganimet icin muzakere edilmez , bunu hepimiz biliyoruz , hatta bazi laflariniz var ben pek iyi bilmiyorum kilicimizdan akan kan falan diye

Ikinci olarak eTurkiye heyetinin ingilizce ve daha ayrintili olarak soylemem gerekirse siyasi ingilizceye hakim olmamasi

Tum eDunyada mersum olan bir basit anlasma maddesini MPP istemeye yorumlamak bu ingilizce yetersizliginden ortaya cikti


Ucuncu olarak ise eTurkiye heyetinin eIran ile yaptigi ilk muzakeresi olmasi , daha once benimle yada baska eIran heyeti ile muzakere yapan eTurk arkadaslar iyi bilir ki bizim en hassas oldugumuz konu tehdit edilmek

Malesef bu olayin birkez daha yasanmasi bizim eIran heyeti olarak daha soguk ve olumsuz yakinlasmamiza yol acti


3- eTR başkanları ve ahalisi savaşın başlamasına gerekçe olarak, İran'ın anlaşmayı bozması ve ikili oynamasını gösterdi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Hickimse bu oyunda benim eIran ile eTurkiyeyi muttefik yapmak icin verdigim ugraslarin onda birini bu iki ulke ve ya herhanki baska ulke icin verdigini iddia bile edemez

Tarihimizde imzalanmis turlu turlu anlasmalar var , dogal olarak hickimse kendi aybini gormek istemez , ama bu soruya bir soru ile cevap vericem belki kilise olacak ama gozunu kapatmayanlar icin aydinlatici olacaktir

Bu imzalanan anlasmalarin bu gune kadar hankisini Iran bozdu? her zaman ilk saldiran ve anlasmayi bozan kim oldu?


4- Uzun soluklu süren savaşlarda İran'ın feyk hesap, reel para ile CC alımı gibi haksız rekabet oluşturacak yollara başvurduğu söylendi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu iddialar doğru mu?

eIranin gecmiste bir donem feyk parasi kullandigi bir sir degil , Turkiye sadece "fun" icin anlasmayi bozup irana saldirdiginda ve Hirvatistanin anlasmada bu anlasmanin koruyucusu ve tarafsiz jurisi olmak icin verdigi sozu ve yemini hice saymasi ile beraber eIranda buyuk bir ofke olustu bu haksizliga karsi ve bu savasta herturlu yol mubahdir zihniyeti olustu

Tabi o donem bile bazi Iranlilar ben ve amir gibi bu konuya itiraz icin ulkeyi terk ettigimizde bir sir degildir

Ama o donem disinda hicbirzaman ve hicbir sekilde resmi ve hukumet himayesinde organize bir feyk farming olmadi eTurkiye savaslarinda

buna inanip inanmamak herkesin kendi gozlemlerine ve zihniyetine bagli , ben sadece bana sorulan sorunun acik ve net cevabini veriyorum

CC almak konusu ise ittiham degilde bir tur siyasi aglamaktir
eDunyada kendi CO parasini cikartan sadece iki ulke vardir herhalde oda Sirbistan ve Sili

Bu savaslarda bizden ogrenip Pack satan eTurkiye hukumetide gorduk , Pack parasi ile Turkiye icin CO acan Colin de gorduk

Bizim leyhimizyken hail karsimizdayken fail cekmek sadece bizi baskalarinin gozunde daha kucuk dusurur

Bu oyunda tum ulkeler AS doldarmak icin bile artik CC almaya yoneldi
hergunde eTurkiye shoutboxinda goruyoruz bu kadar cc bu kadar liraya satanlari


5- Son dönemlerde Brezilya'nın bölgeye inişinin nedeni Türkiye'ye gözdağı vermek miydi?

Son donemlerde bolgede olan herseyin sebebi eIran ve eTurkiye savasi

Brezilya benim MoFA olarak direk ve resmi istegim uzerine bolgeye indi , ayni sekilde Sirbistan ve Peru da bize yardim icin geldiler , yada Polonya ve Bulgaristanin Ukraynaya saldirmalari ve ya Makedon Yunan savaslari

Tabi Sirbistan ve Peru gelmeden once barisa bir sans verildi ama bu sans red edilince bende bazi kartlari oynamaya mecbur kaldim


6- Kürşad TÜRK döneminin başlarında (bu dönem) İran ile Türkiye arasında çok kısa süreli de olsa karşılıklı görüşmeler oldu. Ve bu Türkiye'de büyük yankı uyandırdı. Bu görüşmelerde NAP kararı çıkmış mıydı? Türkiye hükümetinden yapılan açıklamalara göre, görüşmeler yalnızca bir ön görüşme, nabız yoklama şeklinde idi. Siz bu konudan ne düşünüyorsunuz?

NAP karari ciksaydi su an NAP halinde olurduk

Yapilmaya karar verilen sey bir on gorusme ve gorsulerin birbirinden farkliliginin olcusunu tartmakti

Ama muzakerede aslinda goruslerin birbirine cok yakin oldugunu ve o zamana kadar sadece bazi gurur meselerinin bunu ortbas ettigini gorunce hayli bir ilerleme sagladik

Ama malesef ""biz Yapamadik basarisiz olduk o zaman sizde basarisiz olmalisiniz"" zihniyeti eTurkiye devletinin dusmesine sebep oldu ve hersey hebaya gitti


7- Son olarak, sizce bu sürecin devamı ne olacaktır? İran ile Türkiye'nin ilerleyen zamanlarda NAP imzalaması durumu var mı? Eğer bu olursa bonus bölgelerinin yeniden kiralanması konusunda İran'ın tavrı ne olur? İran barış mı istiyor, savaş mı?


Bu oyun 10 bin sene surse , 10 binin senenin sonunda yinede eIran ve eTurkiye komsu ulkeler olacaklardir

ne Iranin nede Turkiyenin sonsuza kadar birbirlerini silik tutmalari soz konusu olamaz , Tabi bazi arkadaslar eTurkiyede onlari silecegiz bayraklarini unutacaklar isimlerini kulturlerini unutacaklar falan filan diye konusuyorlar ama bunlar daha cok ic siyasette halki kendilerine cekmek icin soylenen laflar , dis siyasette kuru gurultuden baska birsey degil

O yuzden evet mutlaka birgun NAP olacaktir , ister 4 donem sonra ister 100 donem sonra

Bonus bolgelerine gelince , 2 husus ortada var

birincisi istek "Saygi ve karsi tarafin bolgelerine hakimiyetini kabul etme" cercevesinde olmalidir

ikincisi bonus bolgelerinden kaybettiklerimizi baska bir sekilde yada baska bir yerde bize geri kazandirabilirse yada karsilayabilirse eTurkiye neden olmasin? Platonun kurdugu zalim ekonomik sistemede baska oyuncularinda Bonus sayesinde yuzlerinin gulmesi kotu birsey degil bizim icin

Siyaset dunyasi alim verim dunyasi , artik eTurkiyede yeni politikaya atilan insanlar bunu ogrenmeli ve askeri oynayan kisilirde her konuda siyasete karismayi birakmali , bu module onlarin zihniyeti icin uygun bir module degil

Ama eIranin menfaatleri saglanmadi surece herhanki bir bolge anlasmasi olmayacaktir , yillarca silik kalsak bile olmayacaktir




M0SEY (Röportaj tarihi: 04.03.2016)

1- Sizin ülke başkanı olduğunuz Ekim döneminde İran ile Türkiye arasında bir yakınlaşma oldu ve Türkiye İran'dan bonus bölgelerini kiraladı. Bu süreç nasıl gelişti? Kiralık bölgelere karşılık İran'ın talepleri neler oldu?

İran ile yakınlaşma benim dönemimden daha önceye dayanmaktadır. Bilindiği üzere geçen yaz yine sırp işgali altındaydık. Sırp işgali sürecinde, İran bizimde korunmasını üstlendiğimiz Gürcistan anlaşmasını bozarak Gürcistan'a saldırdı. Saldırı amaçlarından bir tanesi de Ermenistan meselesiydi. O günlerin sonrasında saldırıyı yatıştırmak için girişimler oldu ve sonucunda İran ile Resolute döneminde ılımlı bir politika izlendi. Akabinde benim dönemimde o günlerde atılan tohumların toplanması mümkün kılındı ve bonuslar alınmaya başlandı. bölgelere kira olarak, o bölgelerden elde edilen vergi gelirlerini ödemiştik. İran politikamız değişen hükümetlerden çok devletin politikası olarak devam etmiştir ve devam etmektedir. Umarım devam da eder.

2- Sizin döneminizden sonra F.S.M.1453 döneminde iki devlet arasında uzun süren pazarlıklar oldu. Pazarlıkların pozitif bir neticeye ulaşamamasının nedeni nedir?

Sonraki dönem için görüşmelere, benim dönemimin sonunda başladık. Sonrasında gelen FSM kabinesinde vCP olarak görev almam nedeniyle görüşmelerde bende bulundum. Anlaşmanın "Ermenistan" maddesinden rahatsızlık duyuyorduk. Sonuçta Ermenistan konusu yaz aylarında İran'ın bizimde garantör olduğumuz anlaşmayı bozmasının nedeniydi. Ancak o dönemde UAE'de sırpların olması iran için bir koz niteliğindeydi. Öncelikli amacımız sırpları bölgeden çıkartıp, sonra iki ülke içinde tarafsız bir anlaşmayı görüşmekti. Nitekim Ekim döneminin sonunda UAE'den sırpları temizledik ve bunuda cebimiz koyarak yeni görüşmelere başladık. Ekim sonunda başlayıp, Aralık ortasına kadar devam etti görüşmeler. öyle ki, yeri geldi mırc'da toplanılsın dendi. Arkadaşlar görüşmelere 1 saat geç geldi. mesaj gruplarından öneriler yazdık uzun süre bekletildik. En sonunda, UAE den bölge karşılığında Ermeni bölgelerinin takasını sunduk iran'lılara. Ancak, "Gürcistan ile savaşmayı isteyen ve bu bölgeler ile sınır elde eden" bir ülkeye bu isteğimizi kabul ettiremedik.

Bunun yanında bizden anlaşma maddelerine, eğer iran'a saldırı olursa eTR irana destek verecek ibarelerinin dahi olmasını istediklerini hatırlıyorum. Düşünün ki iran Gürcistan'a saldıracak biz müttefiğimiz yerine iran tarafında savaşa katılacağız. Resmen saçmalıktı. Zamanla bu isteklerinden vazgeçtiler ancak olası bir savaşta bizden tarafsız olmamızı istediklerinde direttiler. Bunun mümkün olmayacağını ve İran'ın müttefiklerimize karşı agrasif tutumlarına eTürkiye'nin tarafsız kalamayacağını da defalarca belirttik.
Sonunda da, karşılıklı anlaşmanın mümkün olmadığını düşündük. Bizim için bölgelere ödediğimiz kiralar veya bonuslar önemli değildi. Karşımızda Gürcistan'a tekrar bir saldırı planlayan İran vardı. Bu Gürcistan ya da Yunanistan fark etmez. Bizim müttefiğimiz olan bir ülkenin çıkarlarınıda düşünmek eTR açısından önemlidir. eTürkiye çıkarlarının savaşsız ve bonuslu ancak müttefiğini kendi çıkarı için peşkeşleyen bir tutumla örtüşmediğine kanaat getirdik. Son olarak UAE bölge takasını teklif ettik aradaki sınırı kapatmak amacıyla ancak yine kabul etmediler ve neredeyse 50 günlük görüşmelerde 1 santim yol alamadan masadan kalktık. Sonuçta anlaşma, anlaşmak isteyenle olabilirdi. Albus'un kahraman olamadığı bir anlaşma ise karşı taraftan pek mümkün olmuyor.


3- Kendi döneminizden sonra da kabinelerde aktif olarak görev aldığınız biliniyor. Bu bağlamda, uzun soluklu süren Türkiye-İran savaşlarında İran'ın ılımlı politikasına rağmen Türkiye'nin ısrarla savaş politikası gütmesinin nedeni nedir?

İran'ın ılımlı bir politika yürüttüğünü düşünmüyorum. Nader'in defalarca, "bende para bitmez, bizde para kağıttan değersiz, eTR yi silip imparatorluk olacağız" tarzı shoutlarına şahit olduk. Bunu Albus'da yapıyordu. İçlerinde İmparatorluk olalım sevdasıda oluşmuştu. eTR'lilerin shout altlarına şirin çocuk olup, özelden "Nader'in kartı limitsiz. vs vs" yazdıkları adamlar oldu. Ancak bizim ülkede; her hıyarım var diyene tuzla koşan pankular hükümeti eleştireyim derken bu adamların algı yaratmalarına ortam hazırladılar. olayın iç yüzünü sorma gereksinimi dahi duymadan etr yi o dönemde yönetenler ile müttefiklerin gözünde alay ettiler . Ancak etr bir kişiyle yönetilmiyor. Bir sürü kişi ile yönetiliyor. Bunu göz ardı etmemek lazımdı.
Düşünün ki, eTR ılımlı olmak yerine nefret besleyerek bir savaşa girseydi önce iran'ın topraklarından neden çıkardı ki? NE yasasını aktif ettiğimizde son bölgelerinden çıkıyorduk. Ilımlı olmak, türkçe bilerek dost kazandığı arkadaşları vesilesi ile milleti yanlış yönlendirmek değildir. Ilımlı olmak demek, 50 günde anlaşma masasında UAE bölge takasını kabul etmeyip. Savaşın ilk gününde COlin ile haber yollayıp bölgeleri takas edelim demek değildir. Bu adamların yıllardır yaptıkları ortadadır. Defalarca kez anlaşma bozduklarına şahit olmuşuzdur. Bu arkadaşların amacı 50 gün bizim sabrımızı deneyip sonradan savaş gününde müttefiklerden tutun, eTR'li arkadaşlara bile cephede vurdurmamak ve destek kesmek için oynadıkları şark oyunlarıdır. Kısmende başarılı olmuştur. Ancak anlaşmada ılımlı bir madde yoktur. bir madde ya vardır, ya da yoktur.

Bu tutumlardan haberdar olan ve ilk günden bu yana işin içinde olan MGK dediğimiz; ülkede aktif oyuncuların yaklaşık %91ine tekabül eden grupların başkanlarının olduğu mesaj grubunda: arkadaşların şaşkınlığına ve akabinde iran'lıların savaşlarda yaptıkları şark oyunlarına olan yazılarını gördüm. Hepimiz oyun oynuyoruz ancak karşıda "oyun oynadıklarını" söyleyip "kin besleyen ve afrikayı bile doyuracak kadar cc satın alan" adamların olduğunu, bunların müttefiklerimize bile şark oyunlarına giriştiklerini haber alan herkes savaşa devam etmek ister. Bende savaşın devam etmesi taraftarıyım açıkcası...


4- İran'ın damage oranlarının Türkiye'nin damage oranlarından kat be kat düşük olmasına rağmen, savaşlarda üstünlük sağlamasının temel nedeni nedir? Size göre bu durumun hasıl olmasında İran'a atfedilen kara para ve feyk suçlamaları mı etkili olmuştur, yoksa müttefik dengeleri mi?


Oyunda bir dengesizlik ne yazık ki var. Bunun sebebi adminlerin saçma sapan oyun geliştirmeleri. Örneğin eTR'nin 1 aylık vergi geliri, 1 tane epik raund kazandırmıyor. Oyuncular ve vurdukları hasarlar gelişmesine rağmen devletlerin gelirleri hala 5 yıl öncesinde. Bu durumda ortaya CC alarak veya Pack satarak elde edilen gelir ile savaşlara doğrudan etki etmek ortaya çıkıyor. Bunun üzerine sırp bir arkadaşın yazdığı saçma bir script dengeyi iyice uçuruma çeviriyor. Daha da vahimi ise, müttefik dengesizliği. Maalesef dünya tek kutup haline geldi ve biz bu kutuba dahil değiliz. Bu da savaşlarda başarımızın azalmasına neden oluyor. Bütün bunları değiştirmek için aylardır mofa takımlarımızın ve başkanların çaba harcadığını biliyorum. Ancak kolay değil.
Bütün bunlara rağmen, iran ile olan savaşımızda üstünlüğü elde etmeye başladığımız anda Brezilya'dan bir AS yedik. Ardından Peru ve Sırplar takip etti. Tamam biz hepsine meydan okuyalım ancak bu kısa vadede olabilir. Bu kadar büyük dengesizliğin olduğu bir müttefik anlayışında bugün silinik olmamızın sebebi iran değildir. Dengesizliktir.


5- Sizce bu sürecin devamında ne olacaktır? Türkiye orjinal topraklarını Sırp işgalinden kurtardıktan sonra pazarlık masasına mı oturulacak, yoksa mücadele devam mı edecek? Türk hükümetinin bu konudaki tavrı ne olacaktır?

Gelecek yönetimin karar vereceği bir şey bu. Biz öncelikle sırp işgalinden kurtulmaya ve bölgeden Peru ve Sırbı atmaya odaklanmalıyız.

6- Son olarak, içerisinde bulunduğumuz dönemin başarında kabine logları sızdırılmış ve mevcut ülke başkanı tarafından konunun müsebbibi olarak siz suçlanmışsınız. Daha sonra ise konu kapanmış. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Logları kimin sızdırdığı kanıtlandı mı yoksa hala meçhul mü?


Aylardır MGK içerisindeyim. ilk defa bu ay böyle bir şeye şahit oluyorum. Albus'un log açtığı zamanlar bile log açmadığım oyunda, saçma sapan şekilde egosunu ortaya seren bir kişinin yazdıklarını millete açacak değilim. İnsanlar istedikleri olmadığı zaman sinirlenmek yerine, karşı tezde olanların sebeplerini dinlerler ise bence bu tutum herkesi daha başarılı kılar. Hele bu kişiler ülke yönetmeye talip olmuşlar ise. Sonuç olarak bana bu yakıştırmayı yapan kişi özrünü diledi konu ve benim için kapandı. Sonuçta zor bir dönemdi herkes açısından. Böyle şeylere fazla takılmıyorum artık. Olumlu yanından bakıyorum. insan tanıyoruz.



LawyeR.. (Röportaj tarihi: 05.03.2016)

1- M0Sey döneminde İran ile kiralık bölge anlaşması yapıldı, F.S.M.1453 dönemi anlaşma yenileme görüşmeleriyle geçti ve senin döneminde de masadan kalkılıp İran'a savaş ilan edildi, akabinde Türkiye silindi. Sorum şu, Türkiye masadan neden kalktı ve bunun gerekçesi neydi?


Başkanklığı devraldığımda İran ile Nap görüşmelerine kaldığı yerden devam etmeye başladık. Kaldığı yerden diyorum Çünkü Fsm döneminde 1 ay süren ve sonuçlandırılamayan bir Nap'tan bahsediyoruz. Bu oyun dinamiklerine göre oldukça uzun bir süre.
Gelelim Masadan neden kalktık kısmına. NAP(Non-aggression pact) adı üstünde Saldırmazlık Andtlaşması. Fakan İranın bize yönelttiği şartlar 3. bir devletin İrana saldırması karşısında İran tarafında olmamız ya da tam tersi şeklindeydi. Biz bunu kısmen kabul ettik ve sadece orijinal bölgeleriniz için bu şart geçerli olsun dedik fakat bir sonuç alamadık. Biz %100 silah-ekmek-ev bonusunu da dikkate alarak İranın Ermenistandaki Topraklarına karşılık Uae den toprak dahi teklif ettik bir anlaşmaya varamadık.

Biz oyalandığımızı İranın Antlaşmaya yanaşmadığını böyle bir niyetinin olmadığını da düşünerek O dönem Mgk ya (Ülkenin Aktif Silah Gücü) da danışarak savaşmaya karar verdik.


2- İran'a NE verilmeden önce daha önceden kiralanan bölgelerden çıkıldı ve son bölgeden de çıkarken NE verildi. Bunun sebebi etik hareket etmek miydi yoksa Hormozgan'ın Kıbrıs'a sınır olmasını sağlamak mı? (Türkiye'den sonra Kıbrıs ve Gürcistan'da İran'a NE verdi)

Biz o bölgelerde NAP kereği kira karşılığı bulunuyorduk. Ortada bir antlaşma olmadığına göre o bölgelerde bulunmamız ve savaşa bu şekilde devam etmemiz etik bir davranış olmayacaktı. o yüzden çekilme kararı aldık. Çekildikten sonra Kıbrısın Hormozgandan saldırması da planlar dahilindeydi amaçekilmem sebebimz tamamen Etik bir davranış olmadığını düşünmemiizden dolayıydı. Ayrıca Oyun Dinamiği hakkındaki tecrübe yetersizliğim yüzünden Hormozgandan çekilmeden İrana Erken NE vermiş bulundum. Bu durumdan kaynaklı olarak Kıbrıs NE ile değil AS ile İran girmek zorunda kaldı.

3- Türkiye'nin uzun soluklu süren İran savaşlarında başarı elde edememesini neye bağlıyorsunuz?

Co çıktı mertlik bozuldu diye başlayayım. Önemli bir savaşı kazanmak istiyorsanız yüksek bir bütceye sahip olmalısınız. İranın bizden fazla bütçeye sahip olması yüksek co koyması sayesinde üstünlük kurmasını engelleyemedik.
Artık oyuncular pc başında oyunu oynamamakta onların yerine Scriptler oynamakta. İran-Türkiye müttefikleri karşılaştırıldığında aradaki farkı görmekte mümkün.

Savaşın epic olması ve co miktarı sayesinde Script kullanan oyuncular otomatik olarak İran tarafından savaşarak kaybetmemize sebep olmuştur.


4- Son olarak sizce bu sürecin devamında ne olacaktır? Türkiye orjinal topraklarını Sırp işgalinden kurtardıktan sonra pazarlık masasına mı oturulacak, yoksa mücadele devam mı edecek? Türk hükümetinin bu konudaki tavrı sizce ne olur?

bu Tr nin ilk silinişi değil ve sonda olmayacak. belirli bir süre sonunda sırp işgalinden kurtulması muhtemel.

Kurtulduktan sonra anlaşmada yapabilir savaşmaya devemda edebilir. bu konuda o dönemin yönetici kadrosunun vereceği karar önem taşımakta. Savaşa devem edilecekse bu sadece Türkiye üzerinden yapılmamalı diye düşünüyorum. Müttefiklerin de aktif olarak savaşa katılmasını sağlanmalı. Hırvat-Yunan As si ile bu iş bitirilebilir.

Röportajın için çok teşekkür ederim. bu aralar çok fazla vakit bulamıyorum. gecikme için özür dilerim




Cihan. (Röportaj tarihi: 04.03.2016)

1- Bilindiği üzre LawyeR..'in başkanlığındaki Aralık döneminden itibaren İran'la savaş halindeyiz. Bir MoFa gözüyle, İran-Türkiye savaşlarını nasıl yorumluyorsunuz? Sizce bu savaş artık bitmeli mi, devam mı etmeli? Devam etmeliyse nereye kadar?

Öncelikle merhaba, ilk soruyu cevaplamadan evvel nezdinde herkese selam olsun.

Savaşın çıkışıyla ilgili hem bizim taraftan hem de iran cephesinden farklı şeyler duyduk. Tr tarafı iranın anlaşmaya yanaşmadığını, iran tarafı ise tr tarafının anlaşmayı zorladığını belirtip durdu. Ve arkasından kılıçlar çekildi.

Sızdırılan loglarda tr tarafının masadan kalkış anı ve tehditkar sözleri dikkat çekiyor, burada kullanılan üslupun yanlış olduğunu düşünüyorum. Ama iran tarafının savaşa bu kadar hazır olduğunu görünce de aklıma 2 ihtimal geliyor.

A ) iranın başka bir planı vardı ve tam x bir ülkeyle savaşa tutuşacakken tr olayı patlak verdi ve bu hazırlıkları bize patladı (polyannacılık)

B ) iran uzun süredir tr'ye saldırmak için hazırlık içerisindeydi ve şartlar olgunlaştıktan sonra direkt savaş ilan etmeyip, tr'yi savaşın sorumlusu göstermek istediler ve haklı bire savaşa giriyoruz izlenimi vermek istediler. en haklı savaş da savunma savaşıdır bildiğiniz gibi.

Bence savaşın çıkışı bize değil iran'ın ne zaman hazır olacağıyla alakalı birşeydi ve bu yüzden savaşın çıkışı gerekliydi evet. iranın elinde bizi 1 ay silik tutacak kadar para olduğunu o zamanki hükümet bilseydi belki daha farklı hareket ederlerdi ama o anki şartlarda bu gerekliydi.


2- Sizin MoFa olduğunuz bu dönem içerisinde İran ile kısa süreli bir görüşme gerçekleşti. Görüşmelerin Türkiye kamuoyuna yansımasıyla ciddi tartışmalar oldu. Bu görüşmelerin niteliği nedir ve neden bir sonuca ulaşmadı? İran'ın bu görüşmelerde tavrı ne yöndeydi?


Aslında o sırada Purebending o görüşmeleri yapıyordu, ben olaya pek dahil değildim. Ben FSM döneminde albus ile görüşmüştüm gayrı resmi şekilde. İki görüşme de benzer amaçlara hizmet ediyordu aslında. Bir MoFA her zaman diplomasiyi işletmelidir. savaş ayrı - diplomasi ayrıdır. görüşmeler iki kez de sonuca ulaşamadı çünkü mgk'dan onay gelmedi, ancak 2. görüşmede gayrıresmiyetin biraz daha ötesinde birşeyler olmuş olacakki iran tarafı türkiye döneklik ediyor manasına gelebilecek bir makale açtı.

3- Başkanlığınız döneminde geçmiş hükümetlerden farklı bir İran politikası gütmeyi mi düşünüyorsunuz, yoksa aynı doğrultuda mı devam edeceksiniz?

Açıkçası iran meselesine neden bu kadar takıldın anlamış değilim, uzun süredir iran meselemiz yok : ), inşallah iran meselesine odaklanacağımız günler de gelecektir : ) tabi önce iran ile komşu olabilmemiz gerekiyor : )

Aslına bakılırsa peru ve sırbistan gelmese yaptığımız plan iran nesini düşürmek ve arkasından brezilyayı atmak amaçlıydı. İran savaşı gelecek planlarımızda yoktu. Ben halen benzer bir düşüncedeyim. Tabi bir başkan olarak görevim iyi bir plan yapmak ve bunu uygun bir üslupla mgk'ya izah etmek. brezilyayı atma planı da bu şekilde hayata geçirildi ve peru ve sırbistan gelmese plan 10 numara işlemişti de.

4- Sırp işgalinden kurtulmak için Türkiye'nin planı nedir? Ayrıca bir Peru tehdidi de mevcut. İran da cabası. Kendi döneminizde bu konuda ne tür çalışmalarda bulunacaksınız ve umutlu musunuz?

Anlatayım da düşman tedbir alsın değil mi : ), bu konuda başarılı olabilmemiz hepimizin tek yumruk olup tüm gücümüzle savaşmamızı gerektiriyor, aynı zamanda en az bu kadar önemli başka bir konu daha var, sırbistanın da önemli savaşları olması gerekiyor ki tek hedefleri biz kalmayalım. bu konuda çok çalışmamız gerektiğini biliyorum sadece. Peruyu atması nispeten daha kolay gibi düşünüyoruz ama peru'da sağlam co'lar açıyor son savaşlarda. onlar da boş değil gibi. bakacağız.

5- Son olarak, Türkiye'nin diploması çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye^nin tüm diplomasi çalışmalarını yazmaya kalksam buralara sığmaz 😛son dönemde yardımcılarım olan Aer0knight ve Savaş Aşık kardeşlerimin de katkılarıyla dost ülkelere birden çok kez yazarak mevcut savaşlarının ne durumda oldularını ve yardıma ihtiyaçları olup olmadıklarını soruyoruz, ayrıca gürcistan, ukrayna, kıbrıs ve yuanistan ile FSM dönemindeki kurtuluş savaşı planını beraber yapmıştık, daha sonrasında bu dönem ukrayna irana as yapmaya ikna edilmişti, ancak buna kontra olarak ukraynaya as veren düşman ülkelr yüzünden o plan işletilemedi ve orada bir diplomasi trafiği döndü. sonrasında bu dönemin sonlarına doğru bir anti asteria projesi vardı, bunun detaylarının paylaşılması bu plana evet diyen ülkelere ihanet olacağından ve belki de açık sırbistan hedefi olmalarına sebep olacağından paylaşmam doğru olmaz. gürcistan ile çok yakın ilişkilerimiz var, kabine mesaj grubu gürcistan başkanı mofası ve mod'uyla mesajlaşıyoruz. çoğu planımızı birlikte yapıyoruz ya da birbirimizi haberdar ediyoruz. isyan açarken yardım lazım olduğunda vs her an birlikteyiz. bizim bir parçamız gibiler.

venezuela ile ilişkilerimiz çok iyi maşallah, yardıma ihtyiacımız olduğunda ve saat de uygunsa hep ellerinden geldiğince yardım ediyorlar, hatta geçen gün guri1000 mesaj atıp savaşacak yer yok mu, canımız sıkılıyor sizin savaşlarınız yokken dedi : D

şili mofası yosemite de sık sık mesajlaştığımız biridir, ayrıca şahsi olarak Trico ile de aram iyidir. kendisi sık sık aslantepeye girip çıkar : )

bu dönem ise dış işleri J211'in yönetiminde olacak, kendisinin ilk ve en önemli görevlerinden biri benim tam eğilemediğim mpp sayımızı artırmaya yönelik olacak. ayrıca şu anda bizim dışımızdaki ülkelerin birbirleriyle olan çapraz ilişkilerinden nasıl faydalanabiliriz onu araştırıyor. Umarım dönemim sonunda meyvelerini toplayacağımız kadar verimli bir dönem geçirmiş oluruz.





Röportajlar bu şekilde. Verilen cevaplar üzerinde imla da dahil olmak üzere hiçbir oynama yapılmamıştır.

Bu çalışmanın amacı taraflar arasında bir sürtüşmeye mahal vermek değil; konuyu derinlemesine irdeleyerek doğruları veya yanlışları ortaya çıkarmak, beyin fırtınası yapmak ve bundan sonrası için doğru stratejiler üretmede ilgililere yardımcı olmaktır.

Sizlerden istirhamım, yorumlarda lütfen aşağılayıcı, karşı tarafı küçük düşürücü, küfürlü sözlerden kaçınalım. Lütfen bunun bir oyun olduğunu unutmayın.

Konu ile alakalı kendi yorumlarımı ve tespitlerimi bir sonraki makalemde ele alacağım.

Sağlıcakla kalın...