[Dropopo] Öğrenci Evi Terliği - 2

Day 2,660, 20:30 Published in Turkey Republic of China (Taiwan) by Viola Catchu
Sahibin kısa notu: Yazdıklarımı okurken lütfen ön yargı montlarınızı çıkarıp okumayı deneyin. Tavsiyem yazdıklarımda mantık aramamanız çünkü bu gazetede mantık aramak dünyada mantık aramaya benzer. İsterseniz arayabilirsiniz tabi ama sonuç, yine verdiğim benzetmeden yola çıkarsak aynı olacaktır. Hiç.

-2

Yolculuk fena sayılmazdı, temiz hava sorunu olmasa bavulun içi gayet rahattı diyebilirim. Bu 4 saatlik karanlıkta, üstüme basılmadığı zamanlarda yaptığım şeyi yaptım, Düşündüm.

Siz hiç terliklerin ne isteyebileceğini düşündünüz mü? Oysa biz terlikler çok duygusalızdır aslında. Ne kadar üstümüze basılsa, fırlatılsak, eskiyince atılsak da hiç bir zaman sesimizi çıkaramayız. Korktuğumuzdan mı ? Yok Yok, bunun anlamsız bir çaba olacağını bildiğimizden.

Mesela ben dışarıdan bakıldığında gayet şirin,eğlenceli bir o kadar umarsız ve piç görünebilirim. Ama içim öyle mi ? Evet öyle. Tüm bu saydıklarım içimde de var ama içimde olan ve saymadıklarımı buraya yazmıyorum okudukça belki siz çıkarımlar yapabilirsiniz.

Ayakkabı olmayı isterdim ben mesela. Aynı kaderi paylaşıyor gibi görünsekte çok farklıyız aslında. Küçük bir kafeste ömrünü geçiren bir muhabbet kuşuyla, yağmur ormanlarında maceradan maceraya koşan çeşit çeşit kuşlar çok farklıdır birbirlerinden. Tabi bu maceralar kısa sürebilir kuşlar ölebilir ama bunun konumuzla alakası yok gibi.


Dışarıda özgürce dolaşmayı isterdim, sınırlarımın olmamasını. Doğam gereği üstümde biri varken tabi.

Bu yolculuk belki daha güzel olabilirdi aslında ama olmadı bavulun içindeydim ve lanet olası dünyayı görmeye bu kadar yaklaşmışken göremedim. Ve sanırım bu ilk ve tek şansımdı. Ve tekrar ve ( ve-ler iyidir) ben bunu ömrüm boyunca unutamayacağım, neden mi ? Terlikler yapısı gereği her şeyi her ağırlığı, her aşağılanmayı unutabilir fakat "fırsatlar" ah o fırsatlar onları asla unutamayız.

Yolculuk bitti. Esas oğlanın yeni hayatına,evine geldik. Beni pek iplemeden bavuldan çıkarıp bir köşeye attılar. Yerler gayet temiz. Havalarda sıcak. Şimdilik rahatım gibi. Tek sorun kafesimin küçülmesi. Ev gerçekten öncekine göre çok küçük. Daha o yakaladığım fırsatın acısı tabanımda sızlarken reva mıdır bu yaptığın hayat ? Senin hiç acıman yok mudur ?

Bir kaç saat sonra duygusal sahnelere tanık oluyorum. Esas oğlan ailesini uğurlamaya aşağıya iniyor, ne olup bittiğini göremiyorum maalesef. Ama geldiğinde soluk soluğa kaldığını ve gözlerindeki yaşları gördüğüme yemin edebilirim.

Bu genci teselli etmek isterdim doğrusu ama doğamda yoktur benim insanlarla konuşmak. İstisnai olarak bunu yazıyorum o kadar. Fazlasını beklemeyin.

Ben kaçırdığım fırsata yanarken çocuk koltukta oturmuş sanki benim için üzülüyordu. Ne yani insanlar terliklerin kaçırdıkları fırsatlar için üzülemez mi?

Biraz sonra tanımadığım birileri geliyor kapıdan giriyorlar. Duruma bakılırsa ev arkadaşı gelmiş. Ve ister inanın ister inanmayın nasıl beni bavuldan çıkarıp attılarsa bu çocuğun bavulundan da bana benzeyen ( tabi ki benden daha çirkin ) bir terliği fırlatıyorlar yere. Tam yanıma diyemesem de yakınız.

Bu basit,küçük olay benim içimde çok büyük bir yankı uyandırıyor. Hep öyle değil midir zaten? Başkalarının önemsemeden yaptıkları önemsiz şeyler, bazılarının hayatları değil midir ?