- 10 Mayıs Vergi Değişiklikleri Açıklaması -

Day 903, 02:21 Published in Turkey USA by Kemal Ergenekon
- 10 Mayıs Vergi Değişiklikleri Açıklaması -

Saygıdeğer vatandaşlar,

Hükümetimizin genel ekonomi politikası çerçevesinde, ekonominin olabildiğince süratle büyümesi ve vergi yükünün hakkaniyetli olarak bölüşümü esas alınarak, bir takım değişikliklere gidilmiştir. Yeni vergi oranları fark edeceğiniz üzere çok düşük oranlardır. Bu yazımda vergi yükünün nasıl bölüşüldüğü hakkında uzun teorik açıklamalara girmek istiyordum; ancak şimdilik sadece sonuçları açıklamak durumundayım.

Serbest bir piyasada maaşın vergisini nominal olarak işçinin ya da işverenin ödemesi, ya da alınan malın vergisini nominal olarak alıcının ya da satıcının ödemesi arasında bir fark yoktur. Vergi yükü iki tarafın "elastisitesi" kıyaslanarak paylaşılır. Daha az elastik pozisyonda olan verginin daha büyük bir kısmını omuzlarına yüklenir. Peki daha az elastik olmak ne demek? Bu ticaretin gerçekleşmesine daha çok ihtiyacı olan taraf daha az elastiktir. Mesela piyasada az sayıda iş varsa, işçinin maaşından kesilen gelir vergisinin yükünün büyük bir bölümü işçiye yüklenir. Piyasada işçiye çok ihtiyaç varsa, yük işverenin üstüne kalır. Piyasada bir maldan çok fazla varsa, KDV'yi satıcı yüklenir. O maldan çok az varsa KDV'yi alıcı yüklenir. Şimdilik bu sonuçlara nasıl ulaşıldığının detaylarına girmeyeceğim; bir sonraki makalemde değinmeyi umuyorum.

Şimdi gelelim Türkiye'nin durumuna. Bildiğiniz gibi yüksek gelir vergisi oranları olan ülkelerde çoğu firma sahibi, para piyasalarını kullanma yoluyla vergi kaçırmayı tercih ediyor. Bu durumda vergi geliri sadece işçi maaşlarından kesiliyor. KDV ise tüketici ve üreticilerin ödediği bir vergi olduğu için, zengini fakirden daha fazla etkileyen bir vergi. Ancak ihracat açısından dolaylı sonuçları da bulunmakta.

Bu dönem KDV ve gelir vergilerini %1'e düşürmeyi seçtik. Evet, bunun cesur bir hamle olduğunun farkındayız. Evet, bunun sonsuza kadar sürdürülemeyeceğinin de farkındayız. Bir süreliğine bu olumlu vergi oranları ile ekonomik büyümeyi ve yatırımları arttırmak amacındayız.

Öncelikle vergi gelirlerinin düşmesiyle devletin nasıl masraflarını karşılayacağı hakkında sorular yöneltilmiş. Bu sorular gayet haklı sorular. Böyle bir sıkıntı yaşamayacağımızı düşünüyoruz, çünkü:

1) Bu ay boyunca ülkemizde savaş beklemediğimiz için, devletin karşılanması gereken zorunlu giderleri sadece MPP yenileme anlaşmaları ve yeni vatandaş hibeleri olacaktır.

2) Gelir vergilerini düşürmemizle birlikte şirket sahiplerinin de artık kârlarını legal yollardan çekeceklerini düşünüyoruz. O kârın %10'u ya da %20'si için illegal yolları seçen birçok kişinin, oran %1'e düşünce ülkeyi dolandırmaya ellerinin varmayacağını umuyoruz.

3) Farkettiğiniz üzere Türkiye son savaş öncesinde düşük ücret-düşük fiyat bir ülkeydi. Böyle olması da gerekirdi. Fakat savaş bittiği gibi ülkeye geri dönmenin heyecanını yaşayan firmalar, özellikle imalat(manu) sektöründe iş piyasalarına yüklenerek maaşlara tavan yaptırdılar. Buna mukabil olarak eşya fiyatları da yükseldi, ve aniden yüksek ücret-yüksek fiyat bir ülke haline geldik. Yüksek fiyatlar ihracat olasılığını neredeyse sıfıra indirme tehlikesini barındırıyor. Bizim bu dönem gerçekleştirmeye çalıştığımız program ise ülkenin cari açığını küçültmek (Artık demirin yanı sıra titanyumu da büyük miktarlarda ithal etme gereksinimimizin oluştuğu hakkında daha önce de açıklamalar yapmıştım). Yüksek fiyatlar ise buna büyük bir engel teşkil ediyor.

Yüksek fiyat ve yüksek ücret açmazından nasıl çıkabiliriz? Bunun bir yolu şirketlerin bunu kendiliklerinden yapmasıdır, ancak bu konuda koordinasyonu sağlamak dünyanın en zor işi. Bir başka yol ise TRY'nin değerini düşürmek. Enflasyon yüksek ücret ve yüksek fiyatlı bir ekonomide bir problemden çok bir ihtiyaçtır. Enflasyon yaratma amacını taşımıyoruz, ancak öngöremediğimiz bir bir harcama gereksinimi olduğunda piyasaya TRY sürmekten de çekinmeyeceğiz. (Lütfen gerçek yaşamdaki enflasyonla ilgili kötü deneyimlerinizin burada da geçerli olduğu yanılgısına kapılmayın. Gerçek yaşamdaki Türkiye hiçbir zaman yüksek ücret ve yüksek fiyatlı bir ülke olmadı. Aynı durum değil)

4) Uygulamaya koyduğumuz ekonomi paketleri devletin kasasına altın girerken TRY çıkmasını sağlayacak. Ekonomi paketi 1'i incelerseniz devletin teşviği gerçekleştirirken para da kazanacağını fark edebilirsiniz.

Bütçeyi nasıl denkleştireceğimiz konusuna bir açıklık getirdiğimize göre, gelelim vergilerin neden bu şekilde seçildiğine.

Silah vergileri:

Uzun vadede güçlü bir orduya sahip olmak için halkın silah tüketimi mümkün olduğunca artırılmalıdır. Bu yolda en verimli olan ürün Q1 silahtır. Eğer vergiler kaliteye göre ayarlanabilir olsaydı, sadece Q1 silahın KDV'si %1 olarak tutulurdu. Ancak böyle bir imkanımız yok. V2'ye geçilmeden önce bu barış döneminde, vatandaşlarımızın mümkün olduğunca çok silah kullanarak savaş tecrübelerini bir an önce arttırmalarını amaçlıyoruz. Bildiğiniz gibi savaş tecrübesi gelişimi eksponensiyal bir fonksyona sahip. Yani ne kadar evvel silah kullanmaya başlarsanız, gelecekteki tecrübe kullanma hızınız da o kadar iyi etkilenecektir.

Silahların ithalat vergisinin düşük olmasının sebebi ise, silah üreticilerinin kartelleşerek bu fiyatları çok yukarıya çekmemelerini sağlamaktır. Ucuz silah ülkenin ordusunun gelişimi için yapılabilecek en iyi yatırımdır. Ayrıca tank beslemenin aksine, tüm halka eşit olarak yayılır ve adaletsizlik yaratmaz. Yine de, silah üreticilerine %10 gibi bir korunma imkanı sunduk. Bunun sebebi demir üreticisi bir ülke olmamamız. Aradaki hammadde bulma güçlüğünün yaratacağı ek yük %10'u geçmez diye tahmin ediyoruz.

Ekmek vergileri:

Düşük kalite ekmek yeni oyuncular tarafından tüketildiğinden vergisinin düşük tutulması mantıklı olarak karşılanırdı. Artık hastane dönüşümüyle beraber yüksek kaliteli ekmek bile bir lüks tüketim malı olmaktan çıkarak, düşük seviyeli oyuncular için bile bir zorunlu tüketim maddesi halini aldı. Zengin oyuncular ise en fazla bir ekmek tüketebildiğinden, artık ekmeğin esas alıcısı düşük ve orta seviyeli oyuncular. KDV'yi düşürmek bu oyuncuların ekmek tüketimine daha az para harcaması anlamına geliyor. Böylece ev, hediye, ve silaha ayıracak daha fazla paraları olacaktır, ve gelişimleri sürat kazanacaktır.

Ekmek sektöründeki ithalat vergisi ilk tasarıda %25 olarak öngörülmüştü. Ancak meclis üyeleri hükümetin bu oranları yükseltmesi yönünde görüş belirtti. Bunun sonucunda %50 rakamı üzerinde bir mutabakata varıldı. (Herhalde bu da demokrasi tartışmalarına bir cevap niteliğindedir) Bu vergi oranı, eğer ekmek üreticilerimiz durumu istismar etmeye kalkarsa değiştirilebilir.

Hediye vergileri:

Burada uzun uzadıya bir açıklama yapmaya gerek yok. Hastane değişikliği ile beraber hediyeler de bir lüks tüketim malı olmaktan çıkıp, bir gereksinime dönüşmüştür. Yüksek seviyeli oyuncuların organizasyon hesapları yurt dışında gezerek zaten en ucuz yerden hediye almaktadır. Türkiye'den hediye alan oyuncuların büyük oranda düşük ve orta seviyeli oyuncular olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple ekmek için uyguladığımız oranlar aynen geçerlidir.

Bilet vergileri:

Hediyelerle aynı faktörlerin burada da geçerli olduğu inancındayız. Yüksek seviyeli oyuncular bilet gibi pahalı bir malı olabilecek en ucuz ülkeden alıyorlar. Türkiye'den bilet almak zorunda olan insanlar yine orta ve düşük seviyeli oyuncular. Bu kişilerin gelirlerini yüksek tutmak istediğimizi daha önce de belirtmiştik.

Ev vergileri:

Ev piyasasında KDV'yi 1%'den yüksek tutmak ticareti karaborsaya yönlendirecektir. Bu sebeple farklı bir KDV oranı uygulamamız vergi gelirlerini arttırmaz. İthalat vergisi de pek bir mana taşımamaktadır, çünkü 1% olmadığı sürece uluslararası ev ticareti kara borsa üzerinden yapılmaktadır.

Tahıl vergileri:

Tahılı ülkemizin lokomotif sektörü yapmak arzumuzdan daha önce de bahsetmiştik. Yine de %99 olan ithalat vergisi oranı gereksiz gibi gözükmekte. Sonuçta ihracat yapmayı planlıyoruz ve fiyatlarımızın mümkün olduğunca düşük olması gerek. Bu durumda da sektör yüksek düzeyde bir korumaya ihtiyaç duymayacaktır. Bu yasa yeni paketin içeriği dahilinde değildir. Yakın bir zamanda değişmesi olasıdır.

Diğer vergiler

Diğer vergilerde değişiklik yapılmasına gerek görülmemiştir. Değişmesi gerektiğini düşünüyorsanız lütfen gerekçesini belirtiniz.

Gelir vergileri ve KDV'nin inmesinin diğer sebepleri

Gelir vergilerini indirerek işçilerimizin gelirini arttırmayı amaçladığımızı söylemiştik. Geçmiş dönemlerde paraya her ihtiyaç olduğunda ülkenin yükü işçilerimizin sırtına bindirilmişti. Sonuç olarak bir sürü Türk oyuncu Rusya ve benzeri ülkelere göç etti. Gelirinin büyük bir kısmını maaştan temin eden oyuncular düşük ve orta seviyeli oyunculardır. Bu oyuncularımızın gelişimini mümkün olduğunca desteklemek istiyoruz.

Aynı zamanda bu düşük gelir vergisinin işverenlerimizi de vergi ödeme konusunda daha az hile yapmaya sevk edeceğini umuyoruz. Geçmişte firmaların vergi kaçırmasının savunması hep bunun rekabet güçlerini azaltmasıydı. 1% rekabet gücünüzü azaltmaz. Artık vergi vermemenin bir bahanesi kalmadı. Yine de kaçıran kaçıracaktır, bunun farkındayız.

Bunların ötesindeki amacımız ise Türkiye'nin ihracat potansiyelini arttırmak. KDV'leri düşük seviyede tutarak ürünlerimizin rekabet gücünü arttırıyoruz. İhracatçının önünde engel kalmadı. Gelir vergilerini düşürerek Türkiye'yi yeni yatırımcılar ve dışarıdan gelecek işçiler için bir vergi cenneti haline getiriyoruz. Bu vergi oranlarını yeterli ölçüde dünyaya duyurmayı başarabilirsek, hem yabancı yatırımcıyı ülkeye çekeriz, hem yerli yatırımcının parasını ülkede tutarız, hem de ülkeye göç sağlayarak ekonomimizi ve toplam talebimizi büyütürüz, ve güçlü oyuncuları ülkemize çekmiş oluruz.

Daha da uzun bir açıklama yapmak isterdim, ama artık ara vermek zorundayım. Umarım açıklayıcı bir yazı olmuştur. Yapıcı eleştirilerinizi bekliyoruz.

Unutmadan, bu vergi oranları sonsuza kadar sürmeyecek. Hazır barıştayken ekonominin büyümesinin önündeki devletin yaratabileceği tüm engelleri bu vergi düzenlemeleri ile kaldırdık. Lütfen dertlenmek yerine tadını çıkarın. Hazır ülkemizin hazinesi rahatken bireysel gelişiminize hız kazandırın, ve paranızı verimli olarak harcayın ya da biriktirin. V2 geldiğinde şartlar çok çetinleşecek.

Sadece iki konuda üzüntülerimi ve özürlerimi dile getirmek durumundayım:

Vatandaşlarımızdan ceplerine giren parayı arttırdığımız için, yüksek vergiler toplayıp gelirleri yanlış yerlerde harcamadığımız ve yolsuzluk yapmadığımız için özür dileriz!

Muhalefetten de sizin yapamayacağınız şeyi yapıp, işçilere ve düşük ve orta seviyeli halka en çok değer veren, ve gelirlerine en az göz diken hükümet olduğumuz için özür dileriz!

Vergileri düşürdüğü için eleştirilen ilk hükümetiz herhalde 🙂

Saygılarımla,
K. Ergenekon
Ekonomi Bakanı