Töre mi? Moda mı? Şerefli mi, Şerefsiz mi?

Day 3,034, 05:33 Published in Turkey Pakistan by Ataman Yabgu

Dün Türk gençleri töreye uyardı. Töreye uyduğunda ise dünyaya hükmeder, yalnızca askeri değil, bilimsel tüm alanlarda da ilerlerdi. Sanat alanında da üstüne yoktu. Töreye uyduğunda, töre onu “Kaşgarlı Mahmut” yapardı. Kaşgarlı Türk de, dünyaya Türkçe öğretmek ister, dil bilimciliği alanında da ilkleri başarırdı. Bugün ise aynı Türk gençleri, töreye değil modaya uyuyor. Modaya uyan Türk gençleri, dünyaya değil kendine bile hükmedemiyor olsa gerektir, tuvalet köşesinde köpüklü ağzı ile can veren soytarılara özeniyor.



Dünya değişmez. Kuralları aynıdır. Her millete sorar, “Kendi tören mi? Yoksa moda mı?” İşte bizi, Türk milletini, yükseltecek ya da hataya sürükleyecek seçimin yapılabildiği önemli soru budur. Eğer töreye uyarsan, değişmez dünyaya hükmedebilirsin. Ama eğer modaya uyarsan, dünya değişiyor sanırsın ama aslında moda ile birlikte değişirsin. Sonunda da, moda “geçer”, sen yok olursun.

Bugün gençler arasında töre unutulmuş, saçma sapan kişiler “kahraman” ilân edilerek benimsenmiştir. Ne yazık ki, gelip geçici olan bütün bu sanal kahramanlar, gerçek kahramanları unutturmuş, gençliği aşağılık kompleksine sürüklemiş ve yanlış yolda ilerlemesine neden olmuştur. İşte o yanlış kahramanlar, yüksek dozda uyuşturucu alıp otel köşesinde can veren soytarılardır…

Türk erkeği kadın-kız peşinde koşmamalı, Türk kızı da yabancı milletlerin ünlülerini benimsememelidir. Ne bugün o çok meşhur olan fakat özel hayatında türlü rezilliklere imza atan maskaralar ne de eline silah alıp askere-polise kurşun sıkanlar kahraman değillerdir.

Bizim sayılamayacak kadar çok gerçek kahramanımız var. Bütün bunlardan bahsetmek gençliğin zihninde nutuk atmak olmasa yani boşa gitmeyecek olsa, üşenmez, hepsini sayardım. Ama biliyorum ki kahramanların kendisini tanıtmadan önce, kahramanın ne olduğunu bilen bir gençlik yaratmak gerekir.

Konuyu çok fazla uzatmaya da gerek yok aslında. Bugün içinde bulunduğumuz hali şikâyet ederek “emo” tarzına girmeyi ve maskaraları kahraman benimsemeyi seçerlerse, hiçbir zaman şikâyet edilmekten uzak bir hayat yaşamazlar. Bırakın toplumun hatırında olmayı, çocukları tarafından bile olumlu hatırlanmazlar. Bazen çocuğun babasını sevmesi bir şey ifade etmez; çünkü çocuk ne kadar severse sevsin, toplum babasını sevmiyorsa, o çocuk için baba, bir kahraman olamaz. Toplumun takdir ettiği insanlar unutulmayacak adamlardır.

Eğer bütün değerlerden yoksun, tıpkı bir hayvan gibi yaşamak daha çekici geliyorsa, içimizdeki hayvanlar bir an önce aramızdan çıkarılsın. Çünkü her hayvan evde beslenmez! Namusu, şerefi, utanmayı, gerçek kahramanları “moda” tavırlara girerek eleştirmeyi ve yermeyi adet edinenler, sakın ola ki büyük adam olduklarını sanmasınlar. Bu değerlerden yoksun olup da toplum tarafından dışlanan adamlara soytarı denir. Soytarıya özenen çok olur, önemli olan kahramanları seçmektir.

Son olarak…

Şerefsizce yaşamayan insanlar, ancak şerefsiz toplumlar tarafından dışlanırlar. Kürşad gibi yiğit olmaktan utanmayın, göğsünüzü gererek dolaşın. Doğruyu, haklıyı, milletinizi savunun. Doğru olduğunuz için dışlanmaktan şeref duyun.

Çünkü toplumda şerefsizce öne çıkanlar, hiçbir zaman doğru iz bırakmaz. Şereflinin adı kalır.

Her tarafı deşik kulağınıza küpe olmasın, doğru işlemesi gereken aklınıza öğüt olsun.


Yusufhan Güzelsoy