FENERBAHÇE’NİN KURUCULARINI DOĞRU TANIYALIM.

Day 3,294, 08:37 Published in Turkey Turkey by BOSNAK16

Kulüp Kurucuları:
Nurizade Ziya Songülen Bey, Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey, Bahriye Mektebi talebesi Necip Okaner Bey, Basra Valisi Hasan Bey`in oğlu Hasan Sami Kocameme Bey, Hindli namıyla anılan Asaf Başpınar Bey…
Kurulduğu Yer: Moda’da Beşbıyık Sokağı 3 numaralı evin alt katı

1894 yılından itibaren, İzmir’den İstanbul’un Kadıköy yakasına yerleşen Lafontaine, Whittall gibi İngiliz ailelerinin fertleri arasında oynanmaya başlanan futbol, çevrenin Türk gençlerince büyük bir merak, heyecan ve gıpta ile seyrediliyordu. Ne var ki, onların böyle bir sporu yapmak şöyle dursun, adını dahi anmalarına olanak yoktu.

Çünkü Padişah II. Abdülhamid’in amansız baskı rejimine göre değil onbir gencin, ikisinin bile bir araya gelmesi saltanat için son derece sakıncalıydı.

Ancak 1907 yılına gelindiğinde Türk gençlerinden Ziya (Songülen), Ayetullah ve Necip (Okaner) gizli de olsa bir futbol kulübü kurmaya karar verdiler. Semtlerinin adı olan Fenerbahçe’yi isim, Fenerbahçe Burnu’ndaki feneri de amblem olarak seçtiler. Kıskançlık ve asaletin timsali Sarı-Lacivert ise takımın renkleri olarak belirlendi.

1908 Meşrutiyeti’nin ilanına kadar çalışmalarını gizlice yürütmek zorunda kalan Fenerbahçe, bu tarihten sonra yürürlüğe giren Cemiyetler Kanunu’yla tescil edildi ve başarıdan başarıya koşacak olan bir büyük camia, Türk sporundaki seçkin yerini almış oldu.

Ziya Songülen

Nurizade Ziya Songülen (1886–1936) Fenerbahçe Spor Kulübü‘nü kuran üç kişiden (Ziya Bey, Ayetullah Bey ve Enver Necip Bey) biridir ve ilk başkanıdır.

Ziya Bey 1886 yılında İstanbul’da dünyaya gelir. Köklü bir Osmanlı ailesinin üyesidir. Ailesi ileri görüşlü, modern ve eğitimli olan Ziya Bey, Halil Rıfat Paşa’dan başlayarak, Server Paşa, Asım Paşa ve babası Suad Bey; sadrazamlık, Kaptan-ı Deryalık, Valilik, Şura-yı Devlet Başkanlığı, Şehreminilik, Adliye Nazırlığı, Hariciye Nazırlığı, Büyükelçilik gibi devlet vazifelerinde bulunan bir ailenin üyesidir. Ağırlıklı olarak Hariciye Nazırlığı ve devleti yurt dışında temsil etme görevlerinde bulunuyorlardı. Suad Bey ve Azize Hanım kendi aile büyüklerinden gördükleri gelenekle, oğulları Ziya’nın çok iyi eğitim almasını sağlıyordu. Okul çağına kadar hem Osmanlı terbiyesi alan, hem de İngiliz mürebbiyelerle yetişip Avrupa usulü terbiye alan Ziya Bey, St.Joseph Fransız Lisesinde eğitimine devam eder.

Burayı bitirdikten sonra yüksek tahsil için İngiltere’ye gider. İstanbul’a dönüşünde; İngilizce ve Fransızcaya hâkim olması, saraya yakın köklü bir Osmanlı Ailesinden olması, ailenin yurt içi ve dışında geniş diplomatik ve dost çevresine sahip olması ve iyi eğitimi nedeni ile Düyun-u Umumiye de vazife alır.

Ziya Bey açık renk saçlı, mavi gözlü, oldukça uzun boyu (1.95-2.00) ve iri yapısı dolayısıyla, arkadaşları arasında “Fil Ziya” diye anılmıştır. Nurizade lakabı, babası Suat Bey’in dedesi Nuri Bey’den kaynaklanır.

Başkanlığı döneminde (1907–190😎 Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nu, o zamanki adıyla “Papazın Çayırı”nı, 17 altın karşılığında satın almıştır. 1936 yılında beyin kanaması sonucunda vefat etmiştir. Başkan Ziya Songülen ilk kurucu ve ilk başkan olduğu için bugün dahi unutulmamaktadır.

Ayetullah Bey

Ayetullah Bey Fenerbahçe Spor Kulübü‘nün kurucularındandır. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kurulduğu sırada Osmanlı Bankası‘nda memur olan Ayetullah Bey, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün ilk Genel Sekreteri olmuş, 1908-1909 yıllarında ise bu kulübün başkanlığını yapmış spor adamıdır. Ayrıca ilk Fenerbahçe takımında kaleci ve savunma oyuncusu olarak görev almıştır. Galatasaray Lisesi mezunudur.

Ayetullah Bey, Nurizade Ziya Songülen’in 1908 yılındaki istifasından sonra devralmıştır. Kulübün sıkıntıya düştüğü ve diğer kulüplerle birleşerek güçlenmeyi hedeflediği 1909 yılında Üsküdar ve Pazaryolu Kulüpleriyle yapılan görüşmelerde anılan kuluplerin yöneticilerinin Fenerbahçe’nin adı üzerinde de pazarlığa başlamaları üzerine Ayetullah Bey “Fransa Kralı XIV. Louis ‘L’état, c’est moi-Devlet ben’im” demişti. Ben de Fenerbahçe ben’im diyor ve bu pazarlığı kabul etmiyorum” diyerek kulübün adının ve kimliğinin kuruluşundan henüz iki yıl sonra tarihe karışmasını engellemiştir.

Türkiye’deki 1912-13 yıllarında ortaya çıkan ilk izcilik hareketinde ilk oymak beylerinden olan Ayetullah bey, I. Dünya Savaşı sonlarında iki yıl ülkeyi kasıp kavuran “İspanyol Nezlesi” felaketinin kurbanlarından biri olarak, 1919’da henüz 31 yaşında vefat etmiştir.

Necip Okaner

Necip Okaner, 1892 yılında İstanbul’da doğdu. Fenerbahçe’nin 3 numaralı kurucularındandır. İki yıl defansda oynadı. 1907’de Deniz Harp Okulu‘nu bitirdip deniz teğmeni oldu. 1909’da üsteğmenliğe yükseltilerek Bahriye Nezareti Yaveriliğine getirildi. 1912 – 1913 yılları arasında Kraliyet Donanmasında torpido eğtimini aldı ve yüzbaşı oldu. 1914 – 1916 yılları arasında mayın öğretmenliğini yaptı ve 1916’da Alman Deniz Kuvvetleri (Kaiserliche Marine)’de altı haftalık eğitimini aldı.

Kurtuluş Savaşı sırasında Anadoluya geçti. Karadeniz’de mayın arama hizmetinde bulundu. 1921’de Milli Savunma Bakanlığı Bahriye Dairesi’nde görev yaptı. 1921 – 1922 yılları arasında Fethiye Bahriye Grup Komutanlığına getirildi ve binbaşılığa yükseltildi. 1924 – 1925 yılları arasında İzmir Merkez Liman Reisliğini ve 1925 – 1926 yılları arasında Akdeniz Bahriye Komutanlığını yaptı. Ekim 1926’te istifa ederek askeriyeden ayrıldı.1959 da vefat etti

İstiklal madalyası aldı. Akdeniz deniz kuvvetleri kumandanlığı, sonradan balıkçılık enstitüsü müdürlüğü, Ege dil fakültesi İngilizce profesörlüğü yaptı.

Ayrıca, Asaf Beşpınar Bey,Enver Yetkiner,Fatih Rapid ve Ahmet Egitek Fenerbahçenin kurucuları arasındadır..Yine kurucular arasında görülen Galip Kulaksızoğlu ile alakalı bilgi aşağıda detaylı verilecektir.

Küçük bir bilgi; 1907’de Fenerbahçe doğarken, kurucu başkan Ziya (Songülen) Bey 21, ikinci başkan Ayetullah Bey 19, Necip (Okaner) Bey 15, yaşında idiler.

ŞİMDİ GELELİM İDDİALARA:

İDDİA: Galip Kulaksızoğlu Fenerbahçenin galatasaray liseli kurucusu ve başkanıdır.

GERÇEK: Galip Kulaksızoğlu galatasaray lisesinde bir müddet okumuştur ancak,Saint Joseph Lisesi mezunudur.Fenerbahçe de 17 yıl futbol oynamıştır.

Öncelikle şu belirtilmelidir ki Galip Kulaksızoğlu Fenerbahçe Spor Kulübünün kurucusu değildir. Nasıl mı efendim? Çünkü Galip Kulaksızoğlu 1909 yılında Fenerbahçe ye sadece bir futbolcu olarak transfer edilmiş bir zattır.. Asıl önemli olan nokta ise 1907 yılında kurulmuş olan bir kulubün, 1909 yılında bir futbolcu olarak transfer edilmiş biri tarafından sözde kurulmuş olma gerçekliliğin savunulmasıdır (detaylı araştırmayan ve okumayan bünyelerin sıklıkla yapabileceği bir eylemdir). 1909 yılında kuruluşunun üzerinden iki yıl geçmiş bir kulubün transfer zamanındaki kurucu iki başkanı ayetullah bey ve ziya songülendir. Bu gerçeklik gün gibi ortadadır. Bununla birlikte Fenerbahçe spor kulübü bilindiği üzre kadıköy futbol kulübü ve 1899 yılında kurulan Black Stocking FC’ nin devamı olan bir kuluptür.
Herkesin bildiği ve bazı galatasaraylı arkadaşların da üzerine basa basa ima ettikleri bir olay vardır ki o da Galip Kulaksızoglu nun kurucu üyeler listesinde olması durumudur. Evet galip kulaksızoğlu kurucular listesinde olan bir isimdir. Amma velakin, galip kulaksızoğlu nun kurucular listesinde olmasının asıl nedeni meşrutiyetin ilanından kaynaklanan bir durumdur. Nasıl mi efendim? Aynan şu şekilde. Meşrutiyetin ilanından sonra, ülke bünyesinde ki kulupler tescil edilme imkanı bularak, gerekli mercilere tescil basvurularını yapmışlardır. Fenerbahçe de bu kuluplerden sadece biridir. tescil hakkını kazanmış ve bu bağlamda resmi olarak kurulduğu 1907 yılından (ziya bey tarafından) iki yıl sonra tescil edilebilmiştir.

Diğer bir başka olay da galip beyin 1910 yılında kulube başkanlık yaptığı rivayetidir. Ortaya çıkan arşivler neticesinde resmi olarak başkanlık yapmadığını ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan gerçeklik şudur ki, 1910 yılında fenerbahce ekonomik sıkıntılar içindedir ve faaliyetlerini durdurma noktasına gelmiştir. Bu bağlam da çözüm yollarından biride başka bir takım ile birleşmektir. Birleşilecek takımda hazırdır. Üsküdar kulübü. 1910 yılındaki ekonomik sıkıntılardan mütevellit başkan dahi bulamayan Fenerbahçe o zamanın takım kaptanını yani Galip Kulaksızoğlu’nu kulübü bu görüşmelerde temsil etmesi için vekaleten başkan seçmesidir. Yani resmi olarak hiç bir zaman başkanlık yapmamıştır…

Birde tarihinden utanma gibisinden geyik yapıp ortalığı bulandırmaya çalışanlar var, onlara da şu soruyu soruyorum.
Bulgar ve Karadağlı oldukları için galatasaray kurucu listesinden atılan ve tarihinden silinmis olan

milo bakic
paul bakic
boris nikolov
hamit hüsnü kayacan

gibi isimleri siz nasıl açıklayacaksınız.?