19 Mayıs 1919

Day 4,563, 14:07 Published in Turkey Turkey by ShaDoW PsiKo

Hayatının en olgun ve verimli yıllarını Osmanlı İmparatorluğu için asırlar boyunca cephelerde geçirmiş Anadolu halkı, Birinci Dünya Savaşı sonrasında, bizzat saltanat sahipleri tarafından emperyalistlerin insafına terk edilmişti. Bir tarafta Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden üç milyon insan ve diğer tarafta ise; mısırdan ve süpürge tohumundan ekmeği ancak bulabilen, eğitimsiz ama cefakâr, yoksul ama onurlu, yüzyıllar boyu tebaası oldukları saltanatın cesaret edemediği pek çok şeyi yapabilme potansiyeli olan, ama bir başına bırakılmış, kaderine terk edilmiş on bir milyonluk bir nüfus. Çanakkale’de, sırf düşmesin diye; gözünü bile kırpmadan ölüme yürüyen, okul arkadaşlarından boşalan mevzileri ölmek üzere dolduran Anadolu halkının gözlerinin önünde anahtarı emperyalistlere verilen bir başkent; İstanbul.

Milli mücadele öncesindeki durum işte böyleydi; “işgal” ve “ihanet” kol kola girmiş, zaten asırlardır ihmal edilmiş Anadolu halkına son darbeyi vurmaya hazırlanıyordu. Ancak, İstanbul Boğazı’nda Yıldız Sarayı’na namluları çevrilmiş şekilde bütün heybetiyle duran İngiliz zırhlılarının hesap edemediği tek şey, Çanakkale’de yaptığı gibi tarihin akışını değiştirebilecek bir Sarı Paşa’nın varlığıydı; Mustafa Kemal.

Kimilerinin Amerikan, kimilerinin İngiliz mandasını önerdiği, kimilerininse tek bir işgalci devletin dahi hoşuna gitmeyecek herhangi bir adım atmaktan imtina ettiği bir dönemde, kurtuluşun tek anahtarının ulusal bir mücadele örgütlemekte olduğunu bilen Mustafa Kemal; İstanbul’un işgal edildiği günden itibaren her adımını bu gerçeğe göre attı.

16 Mayıs 1919... Ordumuz dağıtıldı. Ülkemiz emperyalist güçlerin işgali altında. İngiliz, Fransız, Amerikan, İtalyan ve Yunan zırhlıları körfeze demirlemişlerdi. Samsun da rum çeteleri ve halk arasında çatışmalar başlamış.Mustafa Kemal, Samsun ve çevresinde baş kaldıran bu çeteleri yola getirmek ile görevlendirildi. Anadolu' ya geçmenin yollarını arayan Mustafa Kemal için meşru bir umut doğmuştu.Galata rıhtımından motora bindi. Kız kulesi açıklarında demirlenmiş olan Bandırma Vapuru'na geldi. Boğaz'dan henüz çıkmadan Kavaklar mevkiinde bir İngiliz devriye motoru tarafından durduruldular. Arama yapıldı. Mustafa Kemal gülümsedi. "Silah götürdüğümüzü sanıyorlar... Kafa götürüyoruz" dedi! Bir vapur kalktı İstanbul'dan. Bandırma Vapuru... Yaşlıydı biraz. Karadenize hiç çıkmamıştı. Karadenizin hırçın dalgalarına dayanabilecek gücü de yoktu aslında. Yükü de çok ağırdı Bandırma Vapurunun. Özgürlüğümüzü, Vatanımızı, Bayrağımızı taşıyordu. Yüreği bir denizin dalgaları biri çarpıyordu Mustafa Kemalin. 3 gün 3 gece tarih yazdı yaşlı Bandırma Vapuru.

19 Mayıs 1919 günü bir ses duyuldu Samsun Limanından. Evet o ses bir vapurun sesi değildi sadece. Yaşlı bir vapurun ağır olan yükünün sesiydi o yankılanan ses. Umudun sesiydi o ses, Demokrasi ve Özgürlük savaşı Mücadelesinin başladığını bildiren sesti o ses. Bu gelen Çanakkale Kahramanı Mustafa Kemal Paşaydı. Bir güneş doğdu Samsuna. Bir ışık yükseldi o kapkara sulardan. O ışık öyle bir ışıktı ki tekrar umut verdi Anadoluya. Ve o sesler yükseldi Mustafa Kemal Paşa' dan "Ya İstiklal Ya Ölüm"...

Tatil değildir 19 Mayıs. Bir devrimin ayak sesleridir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temellerinin atıldığı, tek bir kişinin iradesinin halkın iradesi yanında hiç bir anlamının olmadığının ispatlandığı günün başlangıç günüdür 19 Mayıs.

Kendisinden beklenenin aksine, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a varır varmaz, o günlerde İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalinin protesto edilmesi için telgraflarla emirler yağdırmış; hiç vakit kaybetmeden ulusal kurtuluş mücadelesini örgütlemeye koyulmuştur. Mustafa Kemal, emperyalistlerin talimatıyla saltanat sahipleri tarafından hakkında verilen idam kararına ve peşine takılan suikastçılara aldırmadan, sadece ve sadece senelerce cephelerde omuz omuza savaşmış Anadolu halkının ferasetine güvenerek; bağımsızlığın ve özgürlüğün ne demek olduğunu dünyanın bütün mazlum uluslarına öğretecek destansı ama gerçek bir öykü bıraktı tarihe. İşte 19 Mayıs 1919, bağımsızlık için atılan o büyük adımın ve böylelikle yazılan o büyük destanın adıdır. Ve asırlarca bir tebaa şeklinde yaşayan Anadolu halkının, Mustafa Kemal’in önderliğinde, onurlu ve özgür bir ulus olarak tarih sahnesinde yerini almasını sağlayan Türk Devriminin de ilk adımıdır. Bu yüzdendir ki Mustafa Kemal’in ve onunla beraber bağımsızlık mücadelesine omuz verenlerin, her şeye ve herkese rağmen her daim adları temiz, hatıraları aziz kalacak!

NOT: Dağıtım makale 69 oya ulaştığında başlayacak ve bu makale altına YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ LAİK TÜRKİYE yazan arkadaşların levelına , bulunduğu mu ya, dini bakış açısına, cinsel tercihlerine bakılmaksızın eşit dağıtım yapılacaktır.Dağıtımın içeriği 1919 ar adet q1, q2, q3, q4, ve q5 ekmek olacaktır.)





CcC VANDALS CcC