Mutluluk 5

Day 1,244, 05:51 Published in Turkey Turkey by tiryakihasanpasha

"Ya ben görmeyeli kantır ne kadar değişmiş çocuklar?"
"Ohooo, Şinasi abi dünya değişiyio. Zaten kantırda da eski tad yok. Bebeler oynuyo artık".
"Puldey mi burası?"
"Evet abi puldey. Evet hemmmen... aynen sudan çıktığı-mız gibi eveeeet pompalıyı kapıyoruz ve Erdal'ııııın kafasına kafasına böyle böyle çakıyoruz. Ooooooh"

Erdalın itiraz dolu bağırışı anında duyuldu.

"Hile yapmıyorsan neyim anasını satayım. Şerefsizsin olum sen".
"Ağlama bebeğim ağlama... Ne hilesi lan? Şinasi abi yanımda ona sor oğlum. Abi sen söyle baksana bi şuna nası bebe gibi ağlıyo?"
"Beni karıştırmayın, hile nasıl olur bilmem. Önceden yoktu kantırda hile mile."
"Abi puldeyde pompalıdan şaşmıyacaksın. Bam bam bam bu iş bu kadar." dedi Okan en son.

"E ferdi sen anlat bakalım?"
"Ne nalatayım abi? 1 gold olmuş 200 try. Nesini anlatayım?"
"Durumlar kötü yani?"
"Bütün dünyada durum böyle aslına bakarsan. Gerçi iyi mi kötü mü tartışılır. "Büyük Patron" böyle istedikten sonra biz oyuncuların bu konuda yapabileceği bir şey yok zaten. Gold, fakelerin azalması, yeni görevlerin gold talepleri, sternghtin göreceli olarak çok talep edilmesi ve en önemlisi de kendisinin "kalp" müdahalesiyle bu kadar değerlendi. Aslında try değersizleşmedi. Gold çok değerlendi. Anlaşılması gereken aslında bu..."
"Ama bu durum sana pek koymamıştır. Yani kar elde edecek bir yol bulmuşsundur kendine yine?"
"Yok abi ya nerdeeee? Müneccim değilim ki anasını satayım. Noldu biliyomusun? trynin değeri son işgale uğradıktan sonra 1e 125 olunca. Ben de tuttum piyasadan try topladım, hani sonra değerlenir diye. Ama nerdeee? İyice değerlendi gitti gold. Köpek gibi pişman oldum. Kötüsü, arkadaşa da tavsiye etmiştim o zamanlar try al diye. Şimdi aramız açıldı!"
"Hadi yaa"
"Valla"

Okan keyifli bir şekilde pompalıyla yüzme havuzunda rakiplerinin kafalarını uçuruyor, bazen de kendisi vuruluyor ama böyle oynmaktan büyük zevk alıyordu. Ancak onun gibi oyundaki tüm oyuncular, oyunla oynadıklarını zannederlerken, oyunun kendileriyle oynuyor olabilmesine hiç ihtimal vermiyorlardı. Çünkü oynamanın verdiği mutluluk, mutsuzluk verici büyük resmi asla onlara göstermiyordu. En azından büyük bir çoğunluğa...