[Deneme] İlkokul 2'den Beri Fil Çizmedim
BraweHeart
Aşık Mahzuni'den Han Sarhoş, Hancı Sarhoş türküsünü dinlerken çocukluğumda buldum kendimi :3
(Sorry, i can't tranlate this. It's too long. I wrote my memory.)
Sabahın temiz havasında 20 dakikalık yolu yürüyerek caminin yanındaki okula varıyordum. Boyum yaşıtlarıma göre uzun olduğu için en arka sıralarda oturmak zorunda kalırdım hep.
Sevdiğim derslerden biri resimdi, belki de en çok sevdiğim oydu. Resim defterim her zaman siyah çantamdaydı. 25*35 ölçüleri ile tam da bir çocuğun ellerine göreydi.
Sanırım öğretmen sınıfa girdiğinde bize sürpriz yapıp, resim yapacağımızı söylemişti. Resim yaptığımız zamanlar ferahtı, özgürdük, rahattık. Pastel boyalarımı kutusuyla beraber sıramın kalemlik bölümüne, resim defterimi de onun altına, kendime yakın boş alana koyardım. Bazen de boyalarımı defterin sol tarafındaki boşluğa dik olarak koyardım.
Boş ve pürüzsüz bir sayfa, arka sırada.
İlk önce sayfanın sol tarafına bir ağaç, her zamanki gibi; yuvarlak, yeşil yapraklar arasında dalları görünmeyen, gövdesi yukarıdan aşağıya genişleyen ve köklerinin toprağa saplanışı pek belirgin olmayan. Sonra... Sonra ne yapsam ki ? Ne yapmalıydım bu sefer ? O zamanlar belgesel izlemeyi severdim. Vahşi yaşama merakım vardı. Neden olmasındı; o zamanlar bilgisayarım yoktu. Vahşi yaşamdan, Afrika düzlüklerinden bir hayvan olacaktı: Fil. İlgimi çekerdi küçükken filler, büyüklerdi, güçlülerdi, uzunlardı, ağırlardı. Ama benim gri boyam yoktu. Uzun bir süre pastel boyalarıma baktım. Acaba fil rengine en yakın hangisi olabilirdi ki ? En sonunda pek kullanılmamış olan şampanya rengini seçtim. Tıpatıp aynı renkti linktekiyle
🙂Hemen boyamaya başladım ağacın yanına.
Hortumu ağaca doğru dönüktü. Boyu ağaçtan biraz küçüktü haliyle. Ağaçtan dalları koparıp beslenecekti güçlü hortumuyla. O kadar konsantre olmuştum ki çevremdeki sesleri duymuyordum. Sadece fili boyuyordum. Gözüm hep ondaydı. Taşırmayacaktım ve diğer resimlerim gibi bundan da övgü alacaktım.
Gürültü, yüksek bir ses ve toparlanma tıkırtıları...
Neden olduğunu hiç bilmiyorum ama herkes toparlanmaya başlamıştı bir anda, öğretmen bağırmıştı her ne sebeptense. Belki gürültüdendi, belki başka bir şeyden. Eve de gitmeyecektik ayrıca.
Orta sıranın en arkasında, ikili sıranın sağ tarafındaydım. Kapı tarafındaki arkadaşlarımın resim defterlerini kaldırıp normal defterlerini çıkardıklarını gördüm. Öğretmen tahtaya bastıra bastıra bir şeyler yazmaya başlamıştı toparlanma tıkırtıları arasında. Ben hala devam ediyordum filimi boyamaya...
Bir dakika ya geçti ya geçmedi, kapı tarafından bir arkadaşım "Öğretmenim Ali hala resim yapıyo" dedi. (Ali diyorum, gerçek ismimi oyunda hala kimseye söylemedim.) Bayan öğretmenimiz de "Sınavda da resim yapar o zaman!" gibisinden bir dönüş gerçekleştirmişti. Ben hala devam ediyordum filimi boyamaya...
Ağaç güzel görünüyordu, fil de tamamdı. Belki daha fazlasını yapardım ama galiba herkesin bir acelesi vardı. Ayağa kalktım ve cenazelerde ölen kişilerin fotoğrafları nasıl öne dönük tutuluyorsa ben de öyle tutarak öğretmenin yanına geldim. Bastıra bastıra tahtanın üst kısımlarına yazmaya devam ediyordu.
- Öğretmenim... Öğretmenim bitirdim ?..
Ne bağırmıştı ama! Bir anda, aniden bana dönüp bağırdı ve yazmaya devam etti. İrkildim, ellerim titredi, sarsıldım... Elimden resim defteri tahta ile arama düştü. Hem de resim yaptığım sayfanın üstüne. Hafiften tozlanmıştı resim kaldırdığımda. Ben kaldırırken söylenmeye başlamıştı öğretmen sanırım, kısa kesmişti. Resim defterimi koltuğumun altına alıp sırama döndüm, en arka sıraya kadar bana bakan gözlere aldırış etmeyerek ve sadece önüme bakarak yürüdüm. Defterimi çıkardım ve tahtadakileri yazmaya başladım, sessizlikte...
★ ★ ★
Görsel-uzamsal bir zekaya sahibim, o zamanlar sadece resim dersim iyi değildi, onun gibi diğer hepsi 5'ti. Ama onu ayrı severdim. Çok güzel resim yapardım ve dikkat çekerdi; arkadaşlarımın benden "Şunu çizer misin ?" sorularına ya da "Ali çok güzel X yapmış koşun" diye bir çığlığın ardından, sıramın etrafında oluşan kalabalığı seyrederdim. Herkes toplanınca öğretmen sınıfı yerine oturtmakla uğraşırdı.
Dünyada hangi ülkenin üstünden geçerseniz geçin, nereye giderseniz gidin; resim dersi önem sırasına göre alt sıralarda yer alıyor. Para kazandırdığı falan da yok, evet, ancak çok güzel bir şey yapsan bile büyüyünce sana anı olarak kalıyor. Çocukken sadece bir kaç övgü ve güzel söz ile geçiştiriliyor. Ne zamanlar köreldi ki resim yapma isteğim ? Emin değilim. Sürekli matematik, varsa yoksa o. Aileler de ilk olarak buna bakıyorlar karnede. Matematik kötü ise sorun vardır düşüncesi ne kadar da yanlış. Görsel-uzamsal bir zekaya sahibim demiştim, her insanın zeka türü farklıdır, her insanın bir şeye yeteneği vardır, ancak dayatmalarla ve ya geliştirilmeyerek yok olmaya yüz tutmuşlardır (belki de hala keşfedilmemişlerdir). Çocukluk tutkularınıza ve şimdi mesai saatlerinize bir bakın.
Hala arada sırada kitabımın kenarlarına hayal ürünü bir şeyler karalıyorum
🙂
Shout
😎
[Deneme] İlkokul 2'den Beri Fil Çizmedim
erepublik.com/en/article/2492427
Subscribe / Abonelik
With subscribe, you will take my new articles with Fitne.tv message
😘
Abonelik ile, yeni makaleler size Fitne.tv mesajı olarak iletilecek
😘
http://goo.gl/5NnNJp
Comments
okumadım
[removed]
http://prntscr.com/5yq385
Ulan benim de terbiyemi bozuyosun, her yerde karşıma çıkıyosun, bik bik bik.
Neyse hayatta başarılar.
okunmuş pirinç
Successfully transferred 25 item(s) to wade.46.
😘
öğretmenine 1 eğitim sistemine 2.....adres ver sana resim seti göndereceğim. 🙂 kaldığın yerden devam et.
Avatar seçimlerinde bu kötü anının etkisi var galiba. Vasatı rahatsız etmek istiyorsun sanki avatarlarınla. Görsel bir işe girmeyi deneyebilir misin; böyle en alttan, hatta geleneksel bir meslek. 🙂
Yok gerçekten absürd şeyler hoşuma gidiyor 😃 Şu an avatarım düzgün ayrıca xdxd Ordu avatarı yaptık o kadar, sonra ateşli yazı yazcas xd Görsel iş para etmiyir maafeles, e bütün hayatım boyunca karın tokluğuna çalışmakta bana göre değil xd
Bir Mad avatarı değil şimdiki de. Tabi bu bir sanatsal bakımdan bir odunun, yani benim görüşüm. xd Allah paranın gözünü kör etsin, ne diyim. 🙂
Bir tane bir fazla olmuş.
S.A
BENİ ÖNLERE CEK PIEM DE
güzelmiş kanky ağladın mı peki hoca öyle atar yapınca xd
Yok la hiç ağlamamıştım, sadece fena titredim o bağırma anında 😃
Böyle yazılar okumak hoşuma gidiyor. Sınıfa girdiğimde daha da fazla anlamaya uğraşıyorum öğrencilerimi...
Ve evet, resim dersini geçiştiriyorum. Sevmediğimden değil, veliler yüzünden. Bir gün önceden malzemeleri yazdırıyorum, derse başlarken bakıyorum yarısında malzeme yok... Sürekli kuru boya da olmuyor. Farklı şeyler denettiğimde ise hep aynı şikâyeti duyuyorum: "Hocam yine batırmışlar üstlerini, bir daha böyle şeyler yaptırmayın!"
v++++++
insanlar boş kaldıkları zamanların %99'unda kendilerini düşünürler %1'inde başkalarını düşünürler, ama ne hikmetse aynı insanlar hep başkalarının kendilerini düşündüklerini zannederler.
iğneleyici bi not bi ara bunun üzerine makale yazacağım 😃
Oran inandırıcı değil 😃
Ben yalnızken de hatta dün gece yatmadan önce aç insanları düşündüm 🙁
sonra yine kendini düşündün asdasfasdasd xd
Hayır sadece belirtme yaptım 😃
melabaaaaaaa
agladım kanki :'(
Madem ki öyle sen de bundan sonra belki mutluluğun resmini yaparsın ......... ? Dali olma çiz bişiicikler 🙂
eline sağlık 😉
Çocukluk tutkularınıza ve şimdi mesai saatlerinize bir bakın.
Bu çocuktan adam olur 🙂
şuraya iki dağ arasında şırıl şırıl akan bir fitne ırmağı.
şuraya fil ama afrikadan sırf puştluk yapmaya gelmiş.
o7
güzel la bende eğitim sistemi gurbanıyım onu hatırladım.
aha
ben lise 1 de yapmıştım bi cami yanına da pempe bi fil ( bi tek kurşum kalemimle kırmızı kalemim vardı mecburen pembe oldu ) öyle öğle tenefüsünde cansıkıntısından çizmiştim defterin arkasına sonra arkadaşların sınıfıa gelip yine ne çiziyon boş boş demesi üzerine toparlanıp kapatmıştım defteri :/ bi ara bakıyım o defteri bulursam tamamlıycam o resmi
okuyanı siksinler
voted + q7