Bölüm 3: Askerlik Bitiyor

Day 2,001, 04:38 Published in Turkey Spain by onurd34

Askerliği kısa geçmek istiyorum, o yüzden bu askerlikle ilgili son bölüm olacak.

Askerliği 18 gün yapacağımızı düşünürken, 19 oldu. Cuma günü olurmuş yemin töreni, 31 Ağustos oldu çıkışımız. Arada bir de Ramazan Bayramı vardı. 19 Ağustos bayramın ilk günü aynı zamanda doğum günümdü. 8000 küsür günlük yaşamımda 19 gün askerlik yaptım; bayrama rastlayan doğum günüm de o dilime denk geldi. Kışlada bayram ve doğum günü kutlamış olduk.

Mangam sağ olsun, çavuşlara iyice bir para kaptırmışlar, ama kilolarca tatlı ve kuruyemiş, bolca da kola getirtmişler… Tatlıları koğuşta yedik, akşam hava karardıktan sonra yatakhanenin arka tarafında kalan çimenlikler üzerinde de kuruyemişleri…

Badim merkez kantine küçük pastalardan gelmiş dedi. Dört kişi gittik, pastaları aldık, kendi bölgemize dönerken bir yere oturup yemeye başladık. Bir doğum günü kutlaması daha yapacaktık. Rahat olduğumuzu söylemiştim ya, fazla rahattık. Herkes karanlığa oturur, biz sokak lambasının altına oturmuştuk, kamuflaj var nasılsa diyerek. Tekmil vermeyi, selamlamayı öğretmişlerdi; ama alay komutanının arabasını görmediğin zaman bunların bir önemi olmuyor. Biz bir yandan pasta yiyor, bir yanda kola içiyorken araba bir anda yanımıza kadar gelmiş. Donmuş bir şekilde arabaya bakarken biz; “Afiyet olsun Hocalar” dedi camdan sadece komutan ve geçip gitti…

Bayramda her gün bir film seyretmiştik, eğitim de yoktu. Bol bol yattık, oturduk; dört günü de öyle geçirmiş olduk. Bayram sonrası; atış eğitimleri başladı. Son perşembeydi sanıyorum, atış yaptık. Silahı ilk kez askerde elime almıştım. Miyop olmama rağmen, gözlüğü çıkarıp öyle attım. Dokuz atışta üç isabet… Sonra bir baktık benim attığım silahla en yüksek isabet benimkiymiş, ayarı bozukmuş silahın… Ben gözlüksüz attığım için, yanlış yere nişan alıp hedefi vurmuşum…

Son hafta zaten sürekli tören provalarıyla geçti. Bol bol yürüdük, bol bol marş söyledik, her solda bir kelimeli cümleler söyledik. Yürüyüş kararı, komando hepsini yaptık…

30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kışlada geçirdik. O ara saldırı olmuştu bir yerlerde, duymuştuk bunu. Törende alay komutanı; “Şu anda bizim gibi güvenli bir şekilde bu töreni icra edemeyen arkadaşlarımız var. Onların bir gözü mevzide, bir gözü bizde. Onları da saygıyla selamlıyorum.” Dediğinde gözlerim dolmuştu… Cidden biz Burdur’da iyiydik.

31 Ağustos günü sabahtan hazırlıklara başladıki son kez provalar yapıldı. Bir gün önceden depodaki valizlerimizi almıştık. Kamuflajları yıkayıp kurutmuştuk. Diplomamızı almıştık, 85 ile pekiyi idi diploma notum. Saatleri sayıyorduk, sabah 06.00’da Ankara dedik. Komutanlar 12’de çıkarsınız demişti çünkü…

Tören alanına girdik, bağıra bağıra. Yeminimizi ettik, sırayla çıktık tören alanından. Sonra kamuflajları çıkardık, sivilleri giydik. 24 TL maaşımı verdiler. Hep beraber bağıra bağıra çıktık kışladan. 19 günlük askerliğim bitmişti, şimdi 10 aylık maceraya hazırdım Sarıkamış’ın mezrasında…

Yazılarımı okur; V-S hatta shout yaparsanız memnun olurum...