Bölüm 11: İşler Yoluna Giriyor

Day 2,021, 02:23 Published in Turkey Spain by onurd34

Köye gelirken, ilçede halletmem gereken bazı işler olduğunu öğrendim. Bunun da en kolay yolu, banka işlerini de halledebilmem için, hafta içi gelmekti. Sağ olsun öğretmenler; hiç dönme senin köye, zaten fare de varmış. Bizde kal bu gece, yarın gidersin ilçeye; dediler. Makul bir teklif olduğu için kabul ettim, minibüs şoförü ise dünden razıydı buna. Senin oraya gitmekten beni de kurtardın hocam, dedi.

Öğretmenlerle sohbet muhabbet, geçirdik o geceyi. Bir haftadır yalnız kaldığım için terapi gibi oldu bana… Onlar yeni atandıkları için uzan yıllar burada kalacaklardı. Bana şanslısın diyorlardı, sadece bir sene…

Ertesi gün sabah minibüse bindik öğretmenlerden biriyle, MEM’deki ve bankalardaki işlerimi hallettim. Okulların açıldığı gün ilçede gezmeye utanıyordum aslında, ama MEM’deki memur geçen hafta gelmeliydin deyince rahatladım.

Akşam köye dönünce, lojmanda bıraktığım eşyaları aldım minibüse tekrar. Sonra da bizim oraya doğru yola çıktık. Ben köye gelince, köylüler şaşırdılar. Bırakıp kaçtım zannetmişler… Yeni aldığım tüm eşyaları mutfağa koydum, önce detaylıca bir arama yaptım tabii ki orada da. Ama mutfağın zemini betondu, delik de görünmüyordu. O gece yine sinir bozucu tıkırtılarla geçti…

Ertesi gün okuldan sonra M isimli veli geldi. Önce çekyatı çekip ne kadar boşluk var diye baktık. Aldığım çimentoyu açıp harcı kardıktan sonra da hepsini bir bir kapattık. Tabii ki kapatmadan önce bolca zehir döktük döşemenin altına, girdiklerinde onları yerler artık… Depo olarak kullanılan odayı ise onların kullanımına bıraktık. Çünkü döşemeler çok açıktı ve kapatılması çok zordu. Oraya da bolca zehir döküp, kapısını sıkıca kapattık.



Ben o arada yeni aldığım çaydanlıklarımla çay demlemiştim, iş bittikten sonra merdivenlerde onu içtik. Muhabbet ettik bol bol. “Hocam çimentonun birazını kullansam ben de, biraz işim var da” dedi. İyi dedim, tamamını götürdü çimentonun. Sesimi çıkarmadım; ama bir kilosunu ancak kullandığım torbayı bir daha görememem, bana bu veli hakkında biraz fikir verdi.

Diğer gün, daha önce köye getirilen ve evrak karşılığı velilerden birine teslim edilen okul kitaplarını taşıdım lojmana. Bazı sınıfların kitapları eksikti; ne zaman görülmüş tam bir iş yapabildiğimiz… Ama en büyük şansım; çalışan bir yazıcımın olmasıydı. İlçedeki bir kafeden; e-okul olaylarını hallederken; birinci sınıflar için de çizgi çalışmaları indirmiştim. Onları yazıcıdan çıkartıp çıkartıp, yaptırdım çocuklara. Kalemi tutamadılar, sürekli uçlarını kırdılar, parmakları ağrıdı… 60 aylık, küçük kasları gelişmemiş çocukları okula getirdiğinizde bunlar normaldi tabi.

Öğretmenlikte üçüncü senemdi, ama birleştirilmiş sınıfı ilk defa okutacaktım. Çok garip geliyordu; her dersi farklı bir sınıfla yapmak. Şöyle düşünün; bir ders kalem tutmayı öğretiyor, diğer ders İngilizce öğretiıyordum. Beş tane bir, bir tane iki, bir tane üç, üç tane de dördüncü sınıf öğrencim vardı. Elimde uygulayabileceğim adam gibi bir ders programı da yoktu. Üniversitede aldığım birleştirilmiş sınıf eğitimi kitabını getirmiştim. Onu okuyup işin nasıl yapıldığını, inceliklerini öğrenmeye çalışıyordum. Birleştirilmiş sınıfın iyi yanları da vardır, kötü yanları da vardır derler; inanmayın sakın onlara. Çünkü en önemli faydası olarak, öğrencinin sonraki senenin konusunu da öğrenmesini sayarlar. Ama önceki gün öğrendiğini unutan bir nesil için, o kural pek geçerli değil… Bu uğraşlarla bir haftayı daha bitirdik. Tekrar Sarıkamış’a gitme vaktiydi şimdi…



Destek Verenler
K.Cagatay Arslan size 15 Q7 Weapons gönderdi.
okaldey'den 1.00 Gold kabul ettiniz.
DOMDOM71'den 1.00 Gold kabul ettiniz.
alexds20 size 500 Q1 Food gönderdi.

Shout Metni:
11. Bölüm Yayında!
V-S hatta shout'larınızı esirgemeyiniz... 🙂
http://www.erepublik.com/tr/article/2270570/1/20