Bölüm 4: Sarıkamış'a Hareket

Day 2,003, 03:45 Published in Turkey Spain by onurd34

Askerde, “İsteyen on gün izin alabilir, size böyle bir imkan sunuyoruz” demişlerdi. Hemen aldım 10 günlük izin kağıdımı. Ailem gelmişti, Burdur’dan Alanya’ya geçtik birkaç gün tatil yaptım, kendime geldim. İstanbul’a dönünce; alışveriş yapmaya gittik doğruca. Malum, Sarıkamış’a gideceğiz. Kalın, yünlü, sıcak tutacak şeyler aldık bol bol… Bir yandan da askerde tanıştığım diğer mangadan arkadaşı arıyorum. Nasıl durumlar oralarda diye…

Okulla ilgili internetten araştırma yapıyorum, tek satır bilgi yok. Yakın bir okulda bir müdüre ulaştım. “Hocam tek öğretmensin, küçük bir yer. Bildiğim kadarıyla da sadece tek bir operatör çekiyor” dedi. Sağ olsun, tüm moralimi bozdu.

Uçak biletimizi aldık, Kars Öğretmenevi’nden yerimizi ayırttık ve çıktık bilinmeyene doğru yola. Kars’a indim ve doğruca öğretmenevine gittim. Valizleri bırakıp, biraz dolaşayım dedim. Bir sokak geçmemiştim ki, müthiş bir dolu yağmaya başladı… Ardından da sağanak yağmur... Hemen geri döndüm. Yaklaşık iki saat sürdü yağmur aralıklarla... Akşam arkadaşı çağırdım, kısa bir süre gezdik göl olmuş sokaklarda…

Ertesi gün İl Millî Eğitim Müdürlüğü’ne gittim. Bizle işin yok, Sarıkamış MEM’e git dediler. Valizleri alıp, Sarıkamış minibüslerinin nereden kalktığını bulmaya çalıştım bir süre. Attık nihayetinde kendimizi bir minibüse, önce Selim ilçesine uğradık. Küçücük bir yerdi. Sarıkamış’a devam ettik sonra. Nüfus:18000 tabelasını görünce, haydi hayırlısı bakalım dedim kendi kendime…

İlçe meydanında, şimdi çok iyi bildiğim ama o zaman bana oldukça yabancı olan yerde indirdiler. MEM’e kadar bırakmadıkları için hâlâ kızgınım o adamlara… “Şu yokuşa çık, orada hocam” dediler. Bilenler de tasdik eder beni, arkadaş müthiş bir yokuş var karşımda… Elimde kocaman tekerlekli bir valiz, sırtımda sırt çantası, diğer elimde bilgisayar çantası… Çıkana kadar bittim o yokuşu o kadar diyeyim, ha yağmur devam ediyor bu arada…

Güvenliğe emanet edip valizleri, MEM’in olduğu kata çıktım. Hemen hesap açmam için bankaya gönderdiler. Koştura koştura indim tekrar aşağı, ama yağmur nereyi etkilemişse, sistemler yok… Sistem olmadığı için hesap açtırıp geldiğimi belirtemiyorum. Aksi gibi o gün göreve başlamazsam da TSK’dan ceza alacağım, iznin son günü çünkü… Epey bir bekleyişten sonra sistem açıldı öğleden sonra, rahat bir nefes aldım.

Daha sonra başlama yazısı yazdım, okulun evraklarını teslim aldım. Kısa bir süre muhabbet ettik oradakilerle. Ve yeni unvanımı da öğrendim bu arada; en uzun hâliyle şu: Yedek Subay Müdür Yetkili Asker Öğretmen… Basit ve kısa öğretmen unvanından nerelere…

Tekrar çarşıya indim, köye gideceğim minibüsü buldum. Koştura koştura alışveriş yaptım, minibüse yetiştim. Allah’tan ilçe küçücük bir yer de; bütün bunları aksilikler çıksa da yetiştirebiliyorsunuz… Kahvehaneyi durak olarak kullanıyormuşuz, orada köylülerle tanıştık. Kısa kısa sohbet muhabbet… Daha sonra bindik minibüse, valizleri aldık MEM’den, çıktık köye doğru yola.

Yazılarımı okur; V-S hatta shout yaparsanız memnun olurum...