Abi yardım et

Day 2,523, 05:56 Published in Turkey South Africa by Kursad TURK
ALINTIDIR



Arap Baharı ile birlikte özgürlük ve demokrasi hevesi kabaran Esad, NATO'nun Libya'yı işgal etmesi ile daha da heyecanlanır. Dünyanın en güvenli ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alan Suriye'de daha fazla özgürlük olsun isteyen Esad çaktırmadan çare aramaya
Düşünür taşınır ve sonunda en güvendiği dostu Başbakan Erdoğan'ı aramaya karar verir.
>>>> Esa😛 Alo abi benim Beşşar
>>>> Erdoğan: Buyur Beşşar kardeşim. Hayırdır bu saatte niçin aradın?
>>>> Beşşar : Düşündüm taşındım ve şu Arap Baharı'ndan Suriyeliler de yararlansın istedim.
>>>> Erdoğan: İyi akıl etmişsin. Ben de uzun zamandır senden bu yönde adım atmanı istiyordum.
>>>> Beşşar: İyi ama ortada bir sorun var. Sen de biliyorsun halkın ezici çoğunluğu keyfi yerinde, işi gücü var ve Türkiye gibi olmazsa da mutlu. Yine sen biliyorsun Suriyeliler başka hiç bir Arap ülkesinde olmayan serbestliğe sahipler çünkü istedikleri anda istedikleri yere gidip gelebilirler. Biliyorsun daha rahat olsunlar diye Türkiye ile olan sınırı da kaldırdık.
>>>> Ama sosyolojik olarak Türklere çok benzeyen ve Batı'nın yaşam alışkanlıklarına sahip Suriyeliler komşu Irak'ın işgalini ve NATO'nun Libya yıkımını görünce bahar konusunda biraz tedirginler. Anlayacağın ben şimdi onlara özgürlük, demokrasi ve benzeri laflar edersem beni maceraperest biri olarak görecek ve bana çok kızacaklar.
>>>> Erdoğan : İyi de ben ne yapabilirim.
>>>> Beşşar: Abi bak sana planımı anlatayım.
>>>> 'Bana bahane yaratman için muhalif adı altında bazı kişileri önce Antalya'da sonra İstanbul'da toplayıp numaradan bana karşı örgütle. Örgütün adını havalı olsun diye Suriye Ulusal Konseyi koy. Hemen peşinden sınıra yakın olsun diye bana karşı ayaklanacak bir ordu kur ve eleman bulmazsan Libya, Tunus ve Mısır gibi ülkelerden Müslüman kardeşlerimizden yardım iste.
>>>> Gücün buna yetmezse Suudi ve Katarlı dostlardan para al çünkü onlar da beni çok sever.
>>>> Ha bu arada son dönemlerde kapımı aşındıran Amerikalı, Fransız, Alman ve İngiliz dostlardan da yardım isteyebilirsin. Hepsi de beni çok sever ve benim için 'Ortadoğu'nun çağdaş yüzü' diyerek övgüler yağdırıyorlar. Hepsinin sana vereceği desteği belli bir programa bağlamak için İstanbul'da bir grup kur ve inandırıcı olsun diye adını Suriye Dostları Grubu koy. Topladığın bu insanlardan taahhütname almayı unutma. Yoksa söz verir seni yarı yolda bırakırlar. Sonra da Antakya'da kurduracağın orduya ve onlarca silahlı gruba her türlü desteği vermeyi unutma. Bunların Allahu Ekber ile başlaması gereken saldırılarının sonucu insanlarımız kaçınca ülkende misafir edersen sevinirim.
>>>> Baktın bu gruplar işe yaramıyor o zaman benim Aleviliğimi ön plana çıkar ve ezici çoğunluğu Sünni olan halkı ve orduyu bana karşı kışkırt. Kışkırt ki polisimi, askerimi ve halkımı öldürsünler ve ben rol icabı karşı koyunca sen bana zalim ve katil de. Bu da işe yaramazsa o zaman dünyanın dört bir yanından mücahitler ithal et ve dost ülkelerin yardımı ile Suriye'ye sok. Ama sakın onların üzerindeki kontrolü kaybetme. Çünkü ruh hastası olan bu tiplerin nerede ne yapacağını kestirmek pek kolay değil. Ha bu arada gerekirse ordunu Suriye topraklarına göndermek için hazırlıklı ol ve sık sık tampon bölge ve uçuşa yasak bölge girişimlerinde bulun. Bana destek verebilecek Şii İran ve eski KGB Şefi Putin'in tepkilerini de ciddiye alma. Onlar konuşur ama iş yapmaz. Hızlı davran ve Suriye'ye demokrasi ve özgürlüğü getirmek için ne gerekiyorsa yap. Gerekirse ülkenin tümünü yaktırabilirsin. Yaktır ki ben de halkıma acele reform yapalım deme cesaretini bulayım. Ama her şeye rağmen benim bu dediklerimi yapmana rağmen ordum ve halkım direnirse ve başarılı olamayacağını düşünüyorsan şimdiden söyle çaresine bakayım. Örneğin Türkiye'den Suriye'ye giren mücahitlerden MİŞİD diye bir örgüt kurdur ve ülkemin yüzde 20'sini onlara işgal ettir. Bu da yetmezse sendeki PKK'lıların adımlarına ' Suriye'nin doğusunu gidin alın ve özerk bölge ilan edin' diye teşvik et. Ama sakın ' MiŞİD ve Kürtler Esad'ın adamıdır' propagandasını ihmal etme. Nasıl olsa işler karışınca senin ve benim dostum NATO ülkeleri ve benim Arap kardeşlerim gelir her ikisinin icabına bakar ya da birbirine kırdır. Ha bu arada tansiyonu yükseltmek için birbirimizin uçağını düşürelim.
>>>> Yok bütün bu planlardan sonuç alamayız dersen bak o zaman bu işte bir iş var derim.
>>>> Ya benim bu tavsiyelerim yetersiz ya da senin ekibin beceriksiz. Çünkü benim planım işlerse ülkenin yüzde altmışı benim kontrolümden çıkacak ve 4 milyon insan yurtdışına kaçmış olacak. Plana göre ülke darmadağın edilecek ama ben yine de iktidarda kalırsam yine bu işte bir gariplik var. Demek Suriye Ordusu ve halkı çok inatçı. İşte o zaman bütün bu yaptıkların işe yaramayınca sen başa dönüp ılımlı muhalifleri topla İncirlik'te eğit ve Halep'i işgal etmek için Suriye'ye gönder. Sakın bu kartı Suudilere kaptırma. Bilirsin onlar ve Körfezin kral, emir ve şeyhleri Türkleri hiç sevmezler. Ha bu arada Mısır'da iktidara gelmesi beklenen Müslüman Kardeşler üzerinden bölgesel hesap yapma çünkü onlar beceriksiz ve işe yaramaz.
>>>> Eğer bütün bu olası önerilerim işe yaramayacak ise ne ben ne de sen Arap Baharının peşine düşmeyelim ve tehlikeli işlere kalkışmayalım. Bırakalım insanlarımızı bildikleri gibi yaşasınlar. Biliyorsun Ortadoğu denilen coğrafyamız bir bataklığa benzer. Yanlış bir adım attın mı çıkışı yok.
>>>> Düşünüp hemen bana dönersen çok sevinirim. Olmazsa haftaya bayram ya sen gel Emevi Camisi'nde birlikte namaz kılalım ya da ben Esma ve çocukları alarak Bodrum'a geleyim.
>>>> Esma , Emine hanım ile sahilde dolaşıp sohbet ederken biz ikimiz uzun uzun konuşuruz.
>>>> Erdoğan : ( kısa bir sessizlikten sonra ) Bir düşüneyim sana haber veririm..
>>>> Beşşar : Abi senden haber bekliyorum. Ha bu arada Abdullah Abi'ye de selam söyle. Ama sakın Davutoğlu bu konuşmamızdan haberi olmasın yoksa her şeyi bozar. .
>>>> Beşşar telefonu kapayınca Erdoğan, Beşşar'ı hiç aramaz ama o günden sonra Esad'a
>>>> Esed demeye başlar.
>>>> ...........
>>>> Not : Arapça'da Esad ya da Esaad mutlu, Esed ise Aslan demektir.


Hüsnü Mahalli