Olmayani Ispat ve Kabullendirme Teknigi
Day 2,347, 08:19
•
Published in Turkey 
•
by
•
by Arslan Tegin
Olmayan bir şeyi varmış gibi nasıl kabul ettirebileceğinizi görmek istiyorsanız, Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın aşağıdaki, ermeni sorunu ile ilgili bir konferansta yaptığı tarihi konuşmasını dikkatle okuyun.
Ayda petrol bulunduğuna dair bir haber okursanız, bunun derhal yalan olduğunu düşünebilirsiniz ki doğru düşünüyorsunuz demektir. Çünkü petrolün oluşması için bitki vb. canlıların fosilleşmesi gerekir. Ayda ise bitki vb. canlı yoktur ve olmamıştır. Öyle ise ayda petrol olmaz. Bu çok açık bir gerçekten siz eğer insanların ayda petrol olduğuna inanmalarını sağlamak isterseniz, yine de bunu yapabilirsiniz. Bunun için gereken doğru teklifleri kullanmanız yeterli.
1. Önce bazı uzmanlar ay hakkında bildiklerimizin yeterli olmadığını, aydaki doğal kaynakların dünyadaki doğal kaynakları sıkıntı için bir çare olabileceği konusunda makaleler yazarlar. Bu makaleler gazetelerde haber yapılır. Sonra aydaki doğal kaynaklarla ilgili sempozyumlar düzenlenir ve böylece kamuoyunun kafasında ay - doğal kaynaklar ikilisi konusunda bir zihinsel hazırlık aşaması oluşturulur. Bu döneme ön propaganda dönemi diyebiliriz. Bu dönem gerçekleştirdikten sonra ikinci aşamaya geçilir.
2. İkinci aşamada sanayideki gelişmenin dünyanın her yerine yayılması sonucunda petrol kaynaklarının küresel talebi karşılamadığı doğrultusunda yayınlar ve televizyon konuşmaları düzenlenirken, makaleler yazılır, röportajlar yapılır, ayda petrol bulunması ihtimali olduğu tartışmaları kamuoyuna yoğun bir şekilde taşınmaya başlanır. Bu süreçte özellikle ayda petrol olamaz diyen bilim adamları ve politikacıların görüşlerinin yetersiz, bilim dışı ve ilerlemenin karşısında olduğu şeklinde kamuoyuna bir intiba verilmesi gerekir.
3. Aynı süreçte değişik basın, yayın organlarında ay yüzeyinde petrol benzeri bir maddenin bulunduğuna dair düzenli olarak haberler yayınlanmasında da fayda vardır. Kamuoyu bu süre içerisinde ayda petrol görüşüne daha fazla alışacaktır. Bu süreçte yine bazı bilim adamlarına aydaki petrolü araştırmaları için geniş mali kaynaklar oluşturulur. Bu bilim adamlarının yaptıkları ayda petrol olduğuna dair ihtiyatlı ve ihtiyatsız açıklamalar basında abartılı şekilde yer almalıdır. Hatta "Ayda Petrolü Sevenler Derneği" diye bir dernek kurulabilir, T-shirt'ler yapılabilir, sevilen bazı markalar ile "ayda petrol var" görüşü bir araya getirilebilir. Ayda petrol olduğu görüşünün ders kitaplarına konulması içinde artık baskıların yapılmasına başlanılabilir.
4. Bu arada ayda petrol olduğu görüşünü savunanlar basında birbirlerine atıfta bulunarak tezlerinin doğruluğunu kanıtlamaya başlarlar. Yani ayda petrol var görüşünü savunan Mehmet, aynı görüşü savunan Ahmet'i tezinin doğruluk kaynağı olarak gösterebilir. Ayda bulunan petrolün dünya ekonomisinin yapacağı katkıların hayatı nasıl ucuzlatacağı, üretimin ucuzlamasıyla gelirlerin nasıl artacağı, küresel bir refah döneminin nasıl başlayacağına dair ekonomik araştırmalar artık yayınlanır ve televizyon programlarında tartışmaya açılır.
5. Kuracağımız psikolojik baskı ile ayda petrol olduğuna inanmayanları dahi bu görüşleri açıklamaktan korkar hale getirmeliyiz. Hatta bir kısmı "Tamam ayda petrol var, ancak arayacaksak da bunu onurumuzla arayalım." demeli, bu noktaya gelmelidirler. Artık zafer bizimdir, çünkü doğru dürüst karşımızda kimse kalmamıştır.
6. Enerji sektöründen emekli olan ve ayda petrol olduğunu savunanların desteğinin alınması önemlidir. Ancak inanmayanların görüşlerinin kamuoyu ile paylaşmaları rahatsızlık vericidir. Onların mümkün olduğu kadar bu görüşlerini az dile getirmeleri sağlanmalı. "Yazık işte böyleleri de var. Ne yapalım? Onlar da sonunda gerçeği görecekler." şeklinde onlara acıyarak bakılmalı ve bunların ayda petrol bulunmamasından çıkarı olan çevrelere mensup olduğu sürekli tekrarlanmalıdır.
7. Halkın ayda petrol olup olmadığı konusunda ne düşündüğünü de ilgili olarak kamuoyu araştırmaları yapılmalı, bu araştırmalarda ve derneklerde "Ayda petrol bulunursa iyi olur mu?" sorusu sorulmalı, "Evet, olurdu." diyenlerin ayda petrol bulunduğuna inandıkları tekrar ve tekrar basında açıklanmalıdır.
8. Üniversitelere verilecek fonlarla üniversite öğrencilerinin bu konuda yazacakları makalelerle ilgili yarışmaları düzenlenmelidir. Ayda petrol olduğunu ileri sürenler mali olarak ödüllendirilmelidir. Onlar, bu görüşlerinde samimi olmasalar dahi, bir süre sonra bu görüşe inanmak ve hatta ayda petrol olduğunun kesin savunucuları olmak zorunda kalacaklardır. Aksi halde vicdanları kendilerini rahatsız eder. Böylece tezimizin en güçlü savunucularının da zaman içerisinde ortaya çıktığını göreceğiz.
Aslında halkın çoğunluğu bütün çabamıza rağmen bize inanmayacaktır. Ama kimse bize karşı örgütlü bir direnci temsil edemeyecektir. Aydınların büyük bir kısmı ayda petrol olduğuna inanmayacaktır ama toplum içinde yaptıkları açıklamalarda "Ayda petrol bulunursa çok iyi olur." diyeceklerdir. Artık sonuca vardığımızı söyleyebiliriz. "Ayda petrol var." oyunu gerçekçi olmaktan uzak mı?
Şimdi ermeni meselesinde, AB meselesinde olduğu gibi, "ayda petrol var" oyunu oynanıyor. "Ayda petrol var" oyununu ben yazmadım. CIA nin bir ders kitabından aldım...
Prof. Dr. Ümit Özdağ
SHOUT İÇİN;
Olmayanı ispat ve kabullendirme tekniği
www.erepublik.com/tr/article/2394343/1/20
Ayda petrol bulunduğuna dair bir haber okursanız, bunun derhal yalan olduğunu düşünebilirsiniz ki doğru düşünüyorsunuz demektir. Çünkü petrolün oluşması için bitki vb. canlıların fosilleşmesi gerekir. Ayda ise bitki vb. canlı yoktur ve olmamıştır. Öyle ise ayda petrol olmaz. Bu çok açık bir gerçekten siz eğer insanların ayda petrol olduğuna inanmalarını sağlamak isterseniz, yine de bunu yapabilirsiniz. Bunun için gereken doğru teklifleri kullanmanız yeterli.
1. Önce bazı uzmanlar ay hakkında bildiklerimizin yeterli olmadığını, aydaki doğal kaynakların dünyadaki doğal kaynakları sıkıntı için bir çare olabileceği konusunda makaleler yazarlar. Bu makaleler gazetelerde haber yapılır. Sonra aydaki doğal kaynaklarla ilgili sempozyumlar düzenlenir ve böylece kamuoyunun kafasında ay - doğal kaynaklar ikilisi konusunda bir zihinsel hazırlık aşaması oluşturulur. Bu döneme ön propaganda dönemi diyebiliriz. Bu dönem gerçekleştirdikten sonra ikinci aşamaya geçilir.
2. İkinci aşamada sanayideki gelişmenin dünyanın her yerine yayılması sonucunda petrol kaynaklarının küresel talebi karşılamadığı doğrultusunda yayınlar ve televizyon konuşmaları düzenlenirken, makaleler yazılır, röportajlar yapılır, ayda petrol bulunması ihtimali olduğu tartışmaları kamuoyuna yoğun bir şekilde taşınmaya başlanır. Bu süreçte özellikle ayda petrol olamaz diyen bilim adamları ve politikacıların görüşlerinin yetersiz, bilim dışı ve ilerlemenin karşısında olduğu şeklinde kamuoyuna bir intiba verilmesi gerekir.
3. Aynı süreçte değişik basın, yayın organlarında ay yüzeyinde petrol benzeri bir maddenin bulunduğuna dair düzenli olarak haberler yayınlanmasında da fayda vardır. Kamuoyu bu süre içerisinde ayda petrol görüşüne daha fazla alışacaktır. Bu süreçte yine bazı bilim adamlarına aydaki petrolü araştırmaları için geniş mali kaynaklar oluşturulur. Bu bilim adamlarının yaptıkları ayda petrol olduğuna dair ihtiyatlı ve ihtiyatsız açıklamalar basında abartılı şekilde yer almalıdır. Hatta "Ayda Petrolü Sevenler Derneği" diye bir dernek kurulabilir, T-shirt'ler yapılabilir, sevilen bazı markalar ile "ayda petrol var" görüşü bir araya getirilebilir. Ayda petrol olduğu görüşünün ders kitaplarına konulması içinde artık baskıların yapılmasına başlanılabilir.
4. Bu arada ayda petrol olduğu görüşünü savunanlar basında birbirlerine atıfta bulunarak tezlerinin doğruluğunu kanıtlamaya başlarlar. Yani ayda petrol var görüşünü savunan Mehmet, aynı görüşü savunan Ahmet'i tezinin doğruluk kaynağı olarak gösterebilir. Ayda bulunan petrolün dünya ekonomisinin yapacağı katkıların hayatı nasıl ucuzlatacağı, üretimin ucuzlamasıyla gelirlerin nasıl artacağı, küresel bir refah döneminin nasıl başlayacağına dair ekonomik araştırmalar artık yayınlanır ve televizyon programlarında tartışmaya açılır.
5. Kuracağımız psikolojik baskı ile ayda petrol olduğuna inanmayanları dahi bu görüşleri açıklamaktan korkar hale getirmeliyiz. Hatta bir kısmı "Tamam ayda petrol var, ancak arayacaksak da bunu onurumuzla arayalım." demeli, bu noktaya gelmelidirler. Artık zafer bizimdir, çünkü doğru dürüst karşımızda kimse kalmamıştır.
6. Enerji sektöründen emekli olan ve ayda petrol olduğunu savunanların desteğinin alınması önemlidir. Ancak inanmayanların görüşlerinin kamuoyu ile paylaşmaları rahatsızlık vericidir. Onların mümkün olduğu kadar bu görüşlerini az dile getirmeleri sağlanmalı. "Yazık işte böyleleri de var. Ne yapalım? Onlar da sonunda gerçeği görecekler." şeklinde onlara acıyarak bakılmalı ve bunların ayda petrol bulunmamasından çıkarı olan çevrelere mensup olduğu sürekli tekrarlanmalıdır.
7. Halkın ayda petrol olup olmadığı konusunda ne düşündüğünü de ilgili olarak kamuoyu araştırmaları yapılmalı, bu araştırmalarda ve derneklerde "Ayda petrol bulunursa iyi olur mu?" sorusu sorulmalı, "Evet, olurdu." diyenlerin ayda petrol bulunduğuna inandıkları tekrar ve tekrar basında açıklanmalıdır.
8. Üniversitelere verilecek fonlarla üniversite öğrencilerinin bu konuda yazacakları makalelerle ilgili yarışmaları düzenlenmelidir. Ayda petrol olduğunu ileri sürenler mali olarak ödüllendirilmelidir. Onlar, bu görüşlerinde samimi olmasalar dahi, bir süre sonra bu görüşe inanmak ve hatta ayda petrol olduğunun kesin savunucuları olmak zorunda kalacaklardır. Aksi halde vicdanları kendilerini rahatsız eder. Böylece tezimizin en güçlü savunucularının da zaman içerisinde ortaya çıktığını göreceğiz.
Aslında halkın çoğunluğu bütün çabamıza rağmen bize inanmayacaktır. Ama kimse bize karşı örgütlü bir direnci temsil edemeyecektir. Aydınların büyük bir kısmı ayda petrol olduğuna inanmayacaktır ama toplum içinde yaptıkları açıklamalarda "Ayda petrol bulunursa çok iyi olur." diyeceklerdir. Artık sonuca vardığımızı söyleyebiliriz. "Ayda petrol var." oyunu gerçekçi olmaktan uzak mı?
Şimdi ermeni meselesinde, AB meselesinde olduğu gibi, "ayda petrol var" oyunu oynanıyor. "Ayda petrol var" oyununu ben yazmadım. CIA nin bir ders kitabından aldım...
Prof. Dr. Ümit Özdağ
SHOUT İÇİN;
Olmayanı ispat ve kabullendirme tekniği
www.erepublik.com/tr/article/2394343/1/20
Facebook
Twitter
Discord
Comments
pirinç
10 nesne ElizzaRivenq adına başarıyla transfer edildi.
2
5 nesne lDarkGhostl adına başarıyla transfer edildi.
3
5 nesne kt13 adına başarıyla transfer edildi.
vote
Medya güçtür
Bugün ermeni kelimesi ile devlet arşivlerinde tarama yapıldığı zaman 250.000 kaynağın içinde geçtiği söyleniyordu bir haberde.
Değişik aramalarla sayı 400.000 e kadar çıkabiliyormuş.
Osmanlı raporlarını araştırmak isteyenler için güzel ve büyük bir devlet arşivi var.
Ayda petrol mü var mıdır yok mudur öğrenmenin bir yolu da budur bence o/
Tütkiyede demokrasi var diye 10 yılı aşkın zamandır tepemizdeki bu taktiği uyguluyor.
Aslında demokrasi yada kanun falan yok 10 senedir.
çoh ayip
[removed]
Tepemizdeki kendi tarafında ilmayanlara tam da dediğinizi yapıyor.
Madem gücü elinde tutan başkalarını ezmemeli tepemizdeki neden eziyor.
Tamamen kendinizle ve savunduklarınızla tezat içindesiniz.
Biz madurilduk edebiyatı yaptığınız özgürlükleri neden başkalarından çalarken size normal geliyor?
Bir de avatar olarak kullandığınız sembol dört parmaklı el hep bana bir başka dinin sembolünü hatırlatıyor. Üçgen ve göze dikkatimiz çekilmişken neden bu yahudi sembü hayatımıza sokuluyor.
Biaz at gözlüğünü çıkarın.
Başkalarının kasetleri cıkarken göbeğini kaşıyanlar kendi kasetlerine bu kadar tepki gösteriyorsa adilmidirler.
Yada bir ülkedeki ayrılıkçı güçlere silah vermek ne kadar doğru.
Bence saçmalamayı kesin ülkenin sonunu getiriyorlar.
adliyelerde biraz zaman geçirmeni tavsiye ederim. Mevcut adalet düzeni hakkında en ufak bir fikrin yok dostum. HSYK yı Adalet Bakanlığı'na bağlayan bir zihniyeti savunduğunun farkında mısın ?
V
Bu makaleyi okuyup hala anlamamayacak ulkenın bir yarısı var. Dolayısıyla sorunun köşküne inmek lazım. Eğer küçük yaslarda dini sebepler adı altında tek yone bakmayı, ufkunu daralmayı sorgulamadan bri çok şeyle itaat etmeyı kısacası bur taraftar gibi körü körüne bazı seyleri inanan insanları yetişkin olduktan sonra artık kurtarılamayack ve kolay yonetılebılen ınsan kategorısıne gırmıstır bile. Cia gibi kuruluşların aslında çok basit stratejilerinin genelde basarıya ulaşmasının altında muhteşem Zekice kurgulanmıs stratejinin degıil de basitce düşünmeye mantıklı sorgulamaya kapalı insanların yetiştirilmelidir. Cia ve stratejik araştırmalar kurumlarının esas fonksiyonu ve başarısı toplumların zaaflarını kullanarak tek tip insan modeli yetistirmesidir
iPad den yazdım otomatik kelimeleri dönüştürmüş kusura bakmayın 🙁
çok fazla amerikan filmi seyrediyorsun bence... o kadar da küçümseme inanç sahibi insanları. suskunlukları çoğu kez edeplerindendir, verecek cevapları olmadığından değil!
Yav he he.
Benim inanç sahibi insanları kücümsediğimi hangi cümlemden cıkardın ?
inanç sahibi olup ta, mantıklı sorgulayabilen özgür düşünen insanlar da var. Benim bahsettiğim, tarikatların,şeyhlerin yani Allah ile kul arasında bu 3.parti kişi yada oluışumları sokup kendine göre dini yorumlayan insanlarla birlikte inancını yasayanlara ve dini bu sekilde öğrenenlere diyorum. maalesef amerikan filminden yola cıkarak, emperalist güçlerin bu topraklardaki en etkili silahlarından birisi de, dini yozlaştırarak insanları zayıf noktasından vurmasıdır.
Maaselef üzülerek son cümlene katılmak zorundayım. İnsanlar gerçek dinlerini gerçek kaynaklardan öğrenemedikleri için, belli bir amaca hizmet etmek üzere içimze sokulmuş lider pozisyonundaki hainlere inanıyorlar ve peşlerinden gidiyorlar. çok acı bir gerçek. Allah bu tür kişiler bildiği igibi ıslah etsin. Bunla birlikte besbelli olan bir gerçek de samimi inanç sahibi olan müslümanların inançlarından, inançlarının gereklerini yerine getirmek çabalarından ötürü belli başlı düşünce sahipleri tarafından kasten yıpratılmaya çalışılmaları gerçeğidir. insanlar inançlarını konuşmaktan, inançlarını yaşamaktan sakınır hale gelmişler... neyse konumuz bu değil. Psikolojik harp unsurları yıllarca bu ülke üzerinde başarı ile tatbik edildi. senin şuan siya için kullandığın ifadeler de bu psikolojik harbin bir parçası. Halt etmişler! Anadolu insanını tanımadan, hissettiğini hissetmeden, düşündüğünü anlamadan çakma psikolojik taktikler ile bir bok elde edemezsin! VE o anadolu insanı üniveriste okumamış olabilir ama yapılacak en ufak bir anormalliği öyle bir hisseder ve öyle güzel tepki verir ki şaşırır kalırsın! Sen sanıyor musun ki avrupada amerikada koyun sürüsü mahiyetinde insanlar yok?! bizim İQ seviyemi emin ol hem avrupanın hem de amerikanınkinden üstündür. Onların farkı oturtmuş oldukları sistemleri. bizim farkımız bize oturtulan sistemler, bize uymuyorlar çünkü, bizim değiller, biz o kalıplara sığmıyoruz çünkü.... ama düşünmek lazım değil mi bunları anlayabilmek için! ağzına konulanı huopp diye yutarsan düşünemezsin! ki şu anda tam olarak yapılmak istenen de bu! şimdi vaktim dar, konuyla ilgili çok da konuşamayacağım. Ancak unutulmamalı ki ne varsa yine bu milletin özünde cevherinde var, dünyayı yaşadığı tüm pisliklerden temizlemek için belki de son ümit... senin beğenmediğin o anadolu insanının tertemiz kalbinde var!
Yabancilarin bizi tanimadigi noktasina katilmiyorum, bence bizi bizden iyi taniyorlar, zaaflarimizi da cok iyi kullaniyorlar
@Tsira 08,
kısmen katılıyorum dediklerine.şu koyun sürüsü mahiyetinde onlarda insan yok mu demişsin. kesinlikle doğru. ABD de zaten bunun kralı var. Şöyleki, onların sistemi zaten bi iktidara, bir güce baş kaldırıya engelleyecek sekilde yetistiriliyorlar. Ama bunu yaparken, ABD liye istikbali için her seyi veriyorlar dolayısıyla herhangi bi baskaldırı olmuyor. ABD de toplu protestolar,yürüyüsler eylemler neredeyse yok denecek kadar azdır. Hatta bi örnek daha; abd de diziler 45 dakika ile sınırlıdır. Ve dizilerin coguna bakarsanıza, duygu yogunlugu konular asla işlenmez. Bizdeki diziler uzun ve duygu yogunlugu yuksek, insanlara gecmisi hatırlatabilecek, tepki verebilecek bir sürü konuyla doludur. ABD de dizi sektöründe bile sistem buna müsade etmiyor.
Avrupalı insan konusuna gelince, onların içinde elbet var ama kesinlikle ben bazi avrupa ülke insanının daha kaliteli bulurum abd liye göre. Universite harcları arttı diye, ing. parlementosunu kusattı gencler. ama zarar vermediler ve istediklerini aldılar. fransada sarkozy kodomanlara bir sürü rant saglaması nedeniyle tekrar seçmediler adamı. Gelismis avrupa ülkesinin insanı su an gördüğüm en hassas toplum. merkel, yunanistana destek saglıyor diye, almanlar ayaga kalktı kısıntıya gittiler vs .
Ama Türkiyeye bakacak olursak, özetle " çalıyo, ama çalışıyor"
Hakikaten inanılır gibi değilsiniz. Dinini öğrenen ve yaşayan insanları sürekli hor görüyorsunuz. İnanmayanları da zeki ve akıllı. Neyse elbet bugün biter yarın da hesap günü gelir. Ayrıca siz zekisiniz Allahla kul arasına kimse girmemeli dersiniz ama dini Kurandan değil de peygamberden öğrenmeniz gerektiğini idrak edemezsiniz. Çünkü islam Kuran ve sünnet üzere yaşanır. Kuran okumayı bilmeyen bir fatiha ile bir ihlası zar zor okuyan insanların cemaatlere cemiyetlere laf etmesi de hakikaten çok ilginç.. Senin baban deden sayesinde Kuran bu ülkede unutulmadı dimi. Herşey Türkçeleşirken evlerde Kuran bulundurmak yasakken okumak okutmak en hafif şekliyle zindana atılmakken bi çok hoca alim bu nedenle idam edilmişken hep senin baban deden taze tuttu Kuranı dimi.. Şimdi ermeni soykırımı var mıdır yok mudur diye tartışın hiç bir bilgiye belgeye ihtiyaç duymadan.. ama İslamı Müslümanlığı karıştırmayın haddiniz değil.
sen ne diyosun değişik ? ben realistim, belli ki ön yargi olusmus kafanda. beni inancsızlıkla itham ediyosun da, o senin haddine değil. Biz inancımızı yaşayıp, sagda solda reklam propoganda yapmayız. taraf oldugumuz şey ne olursa olsun, onun aksayan yönlerini söylerizi. sizler ile bizim farkımız tam olarak bu zaten.
Yıllarca "Soykırım yapıldı." diyenlere karşı, sadece kendi kendimize "Yapmadık" dedik durduk. Ama onlar; her yerde yapıldı diye lanse edip tarihsel gerçeklere aykırı kanunlar kabul ettirdiler dünyanın dört bir yanında. Şimdi; olmadığını kanıtlasak bile, olmadı dediğimiz için bazı ülke kanunlarına göre suçlu duruma düşüyoruz. Hatta kendi ülkemizde bile neredeyse cezalandırılıyoruz. Eski TTK Başkanı Halaçoğlu'nun durumunu hatırlayın...
voted. ermeni çeteleri=asala = pkk . soykırım hala devam ediyor
[removed]
Senin beynin bulanmis. Ula ermeni çeteleri anadoluda rahat durmadığı için tehcir edildi. Öldürdüklerine karşılık öldüler. Azerilerle ikisini bir kefeye koyman bile garip.
[removed]
[removed]
ULAN (ikidir bu kelimeyi kullandigin için kullanıyorum) bende azeri göçmeniyim. Ve türkiyede yaşıyorum. Ben demedim öldürülmedi öldürüldu. Bende dedelerinden duyduklarima mi inanacagim sana mi. Bizzat ilk ağızdan dinledim. Milletin gelip koyunu yagmalarken, karısına kızına tecavüz ederken, kundaktaki çocuğunu öldürürken alkış mi. Tutsaydi. Istersen arab göçmeni zaza olma türk ol hatta ermeni ol yinede söyleyeceklerim bu. Bu ülkedeki Ermeni şaksakcilari sayesinde bişey yapılamadi bunun için.
[removed]
Tamam ULAN ben kendimi kandırmaya devam edeceğim. Mutlaka bir yerde bir sikintin var ve artik söz söylemeyeceğim.
[removed]
Şansını zorluyorsun ama sana küfür yada hakaret etmeyecem. Susayim erdemdir dedim ama bakim insanda anlamıyorsunuz. Bende sana YUH ULAN diyorum.
[removed]
ULAN sen nasıl bir adamsın. Ben yazdıklarına demiyorum sustum diyorum. Aferin diyorsun. Senin seviyene inmeyecem. Yürü anca gidersin
[removed]
[removed]
Yaw he he.
Ayrıca ULAN BKZ ULAN GERÇEK .....
[removed]
Gökhan pislige taş atma. Üzerine sıçrar.
Report
bana bak ferfecir denen ermeni yalaması köpek. adam gibi konuşuyorsan konuş. konuşmuyorsan uzatma bas git.
[removed]
[removed]
report
[removed]
[removed]
Bir ülkücüye göre çok iyi bir makale xD şaka bir yana cidden beğendim.