Lütfen Ayağa Kalkar mısınız?

Day 1,916, 15:03 Published in Turkey USA by Lord Beerus

Makale okunurken dinlenecek şarkı: Ais Ezhel Kırmızı Kara

Çok uzatmadan bu oyunu neden oynuyorum onu açıklayacağım...

17 Şubat Gençlerbirliği - Mersin İdman Yurdu maçına Mamado Reisle birlikte gitme kararı almıştık. Mamado Reis saat gibi tam vaktinde gelip aldı ve her zamanki Kapalı-Numaralıdaki yerlerimizi, "tebdil-i mekanda ferahlık vardır" deyu bir başkasına verip, halkın arasına karışmak gayesi ile Maratondan aldığımız biletlerle yerlerimize çıktık.



Gençler maçındaki ihtiyarlar adeti olduğu üzere, "Maraton'da olsa vazgeçmeyiz Allah vazgeçmeyiz" deyip, çekirdek almaya durduk. Burda bir nefes alıp şunu da söylemek lazım: Biz Ankara'da simite simit, çekirdeğe çekirdek deriz. Tam çekirdek alırken birisi yanımıza yanaştı ve "Sabahattin Reyiz değil mi?" diye sordu. Ben şaşkın bakışlarla, "Kim ki bu?" diye düşünürken bu dostumuz kendisini de takdim etti: Lt. AUS Agathon. Yaklaşık üç ay önce oyunu bırakan Lt. AUS Agathon... Mamado, ben ve o bir süre sohbet edip böylece tanıştık.

"Seni aşağıdan gördüm, bir selam verip, tanışayım istedim" dedi. Maraton'da eski Maraton değildi hani. Deli Cavit'in tek kişilik Maraton'u şimdi hatırı sayılı biçimde kalabalıklaşmıştı. O kadar kişinin içerisinde bizi farketmiş, farketmekle kalmayıp tanışmaya gelmişti.


Maraton Tribünü

Bilen bilir... Nezaket ehlidir Gençler ve İhtiyarlar... Amigo taraftarı ayağa kaldırmak için tezahürata başlattı: "Lütfen ayağa kalkar mısınız?" ve tüm tribünlerde bu davete icabet etti.

Fanatik Fenerli Mamado Reyizin şaşkınlığını bir görmeliydiniz...



Maçtan çok bahsetmek istemiyorum işin doğrusu. Sarıların Fileminksin perdeyi açmasıyla, 3-1 galip tamamladık. İlk maça 44 sene önce çıktığımız Mersin'i, tarihimizde ilk kez yenebilmiştik. 3 maçta 5 gol atan Vleminckx, 33 yaşındaki bir oyuncuya 10 milyon verenlere inat, futbolun paradan ibaret olmadığını bize hatırlattı.


Björn Vleminckx

Maç bittiğinde Mersin'li misafirlerimiz kendi topçularını yuhalarken bizim amigomuz tekrar sahne aldı: "Arkadaşlar küme düşen bir takımın peşinde, taaa Ankara'ya kadar gelen Mersin taraftarına bir takdir, bir alkış yok mu?" Öyle ya birbirimizin halinden biz anlardık. Maç sanki yeniden başlar gibi, Gençler yeniden başladı tezahürata: "Mersin, Mersin, Mersin..." Mersin'li misafirlerde icabet ettiler: "Gençler, Gençler, Gençler..."

"Böyle olmalı" dedi Mamado, "Maç bitti ve sizin seyirci de bunun farkında. Her maç böyle olmalı... Demek ki küfür etmeden de tezahürat edilebiliyormuş, demek ki hakem 'acemi' diyerek de baskı altına alınabiliyormuş. İnşallah bir gün tüm tribünler böyle olur..."

Bense, üç senedir kendime sorduğum, "Sahi bu oyunu niye oynuyorum?" sorusunun cevabını almıştım. Bir çok yerde misafiri olabileceğim, misafir edeceğim, kardeşlerim, dostlarım ve abilerim vardı. Hatırım için, rakip gördüğü takımın tribünlerine gelecek dostlarım vardı. Tribünde gördüğünde tanışmak isteyecek dostlarım vardı. Tanıştığıma memnun olduğum, şeref duyduğum, dostlarım vardı...

Tüm bu dostluklar aşkına: Lütfen ayağa kalkar mısınız?

SHOUT:

Lütfen Ayağa Kalkar mısınız? http://www.erepublik.com/tr/article/l-tfen-aya-a-kalkar-m-s-n-z--2214339/1/20
--CHAIN PLS--