EskiTarihtenMucadeleSayfasi

Day 2,439, 23:38 Published in Turkey Turkey by Avarel Dalton is back

Karmatiler ( İslam Komüncüleri )
HALLAC- I MANSUR ÖGRETISI VE KARMATİLER

Mansur oğlu Hüseyin el Hallac ( 244 / 858 - 309 / 921 ) Fransiz bilgin "Louis Massignon" tarafindan kaleme alinmis ve incenlemistir.

Hallacın yasadığı Abbasi döneminde Bağdat yönetimini elinde bulunduran bağnaz İslam halifesi Muktedir ortalığı kasıp kavururken sarayında akıl almaz derecede lüks yaşam sürmekteydi ; binlerce kadin cariye , taze oğlanlar hizmetindeydi,
üstelik, Bizans kökenli sevgilisi icin üçyüz bin Dinarlik takı hediye ederek takıyor ve görenlerin gözlerini kamaştırıyordu bu saray ihtişami diğer yandan halk sefalet icinde kıvranırken rüşvet ayyuka çıkıyor insanlar saraya karşı içerleniyordu. Karaborsa , tefecilik, soygunlar sıradan hale gelen normal yasam biçimini almıştı. Daha dogrusu sistem ömrünü doldurmuş yıkılacağı günlerini bekliyor, halk ise adaletli bir düzenin gelmesini özlüyordu . Tam bu arada sufi önderi devrimci bir Sufi olan Hallac düzene kafa tutuyordu.

Sahibuzzenc , köleleri çalıştıkları tarlaları işgale sevk ederek mülk sahiplenme büyüsüyle ezilmişliklerin kurtararak köle ruhundan özgür insan ruhuna geçmesini sağlıyordu. O zaman da bu duygu ulvi nimetinden daha çok cazibeli bir maddi kazanımdı, insanlara hayranlık kazandırıyordu. Basra havalisinde muhtare adını verdiği bu yerler artık günümüz dilinde kurtarılmış bölgelerdi.

Abbasi Sultanının yaptığı ve onlarin hukukunun ruhani dünyayla hiç bir iliskisinin olmadigini gören Hallac'ı bir bilgi derinliği sarmış olmalı ve de mayalanma dönemidir . Onun düsüncelerinin Siilikle hiç bir baglantisi olmamasina ragmen Şiiler ona büyük bir destek vermistir. Buradaki destek Şiilerin gördükleri zulmün kahredici acılarından dolayıdır. Şii emekçi kesiminin bir kısmı destek vermiş ve Hallac' da bu desteği arkasına almıştır, ama , Karmati ve Fatimi desteği yüzde yüzdür.

KARMATI - HALLAC SENTEZI

Karmati öğretisinin idolojik şekillenmesi tamamiyle kabuk icinde gizli bir özdür, bu gize Alevilikte SIR denmektedir. SIR, korunma amaciyla bilimsel felsefi çekirdekleri dini termonlojik kelimeler kavramiyla kabuk şeklinde örtmekten baska bir sey değildir. Tarihsel tecrübeler bu taktiksel prensibi doğrulamiş ve günümüze kadar getirmislerdir.

Karmatiler adını karmati kurucu olan Hamdan b. Es'as el Karmat isimli önderden almıştır. Öğretilerini İhvanussafa Risalaleri ( Resailu Ihvani-s Safa ) adli eserde bütünleştirmişlerdir. Karmati muhalefet hareketinin Zenci isyaniyla doğrudan bir bağlantısının kanıtı olarak Küfe'deki Sahibuzzenc ile Karmat görüşmesi tarihe Taberi tarafindan not düşülmüştür.

Karmati ögretisinin derinligi ve örgütlenme ilkelerinin gizliliği öylesine katı ve disiplinliydiki onun tarihini yazanlarin ve okuyucuların akıllarina durgunluk vermekteydi. .

Karmatilerde ki ögreti insani olan militanlara veril isim ise Dai' liktir . Yaşadiğımız tarihleri inceledegimizde Filo- sofi, sofi ( sufi ) ve Teo-sofi kavramlarını ve içeriklerini anlamakta güçlük çekmeyiz. Bugünkü çağda teorisyen anlamına gelir ayni zamanda Pir olarak kendi misyonunu izhar eder .

Karmatiligin idologu olarak ibrelerin bir kisiyi göstermedigini dogruluyan tarihciler bu iddia'nin kanıtı olarakda Hamdan el-Karmat, Hüseyin el- Ahvazi, Meymun el- Kaddah isimlerinin bile şaibeli olduklarına vurgu yaparlar. Bu isimlerin gercek olup olmadığı tartışmalıdır, diye eklerler.

Peki neden böylesi bir belirsizlik mevcuttur ? Karmati örgütlenmesi o kadar gizli esaslari vardiki çoğu zaman bile içine girenler Dai' nin kim oldugunu bilmek ve anlamakta güçlük çekiyordu. Bu sadece ilagelitenin deşifre olmamasının önüne geçilmesini önlemek amaciyla disiplin kuralıydı. Bu önlem İhvan Risalaler adlı ana ögreti içinde gecerli olup, tarihin bilinmezleri diye gizliliğe erişilmesin diye mistik bir havaya soktuklari olgusu bilincimize çapmaktadir.

Gizlilik esalari; bilgideki derinlik , sözdeki doğruluk, şahisyetteki ağirlik , insanda ki aselet vasıflari , halk kitlelelerini etkileyerek hayranlık verirken ; askeri disiplin, gözü peklik gözünü kırpmadan ateş icerisine atan ve onun üzerinde yürüyen Hasan Sabahı'n fedailerini hatırlatan cüretlli çıkışlar bir diyardan bir diyara yayılmakta olup düşmanı dehşete düşürüyordu. Abbasi halifesi Me'mun bu esen kasırganin gücünü fark ettikçe saklanacak delik arıyor ve saray istihbarat şeflerini toparlayıp bu belanin estiği noktayı keşvetmek istiyordu. Artik kaleler bir biri ardına düştükçe halife deliye dönüyordu

Karmatilerin, ilk merkezi 278/890 daki Vasit'tir. Burada Darül-Hicre adıyla Karmatilerin ilk karargahı oluşturulur. Bu merkezden sağa sola propaganda militanlari olan Dai'ler gönderilirdi, ayni zamanda yönetilen isyanlarin anaakarargahı durumundaydı.

Karmatilikte görüldügü gibi aksi bir bakış açısı ve pratik gözleniyor. Demek ki, kadının toplumdaki yeri hiç de birilerinin iddia ettigi gibi yeryüzündeki cehennem değildir. Kaldi ki bu bölgelerde diğer dinlerin mensupları olarak halk grupları da vardir ama bunlardan söz edilmemekte.

Selemiyye kentini Kahire izledi. Kahire'nin kurucusu Ubeydullah b. el-Mehdi'nin torunu olan el-Muizz li Dinillah ( ölm.365/975 ) dir. Ayni zamanda Ezher üniversitesinin kurucusudur. Dedesi Ubeydullah ise Fatimi devletinin kurucusudur.

Karmati kadrosu bir yandan vurucu timler örgütlerken ayni zamada dahiler olan birinci derecede bilgi adamlariydi bu örgüt kadrosu . Çöl'ün kavurucu sıcağında sosyal adalet icin verilen kavgada, hayli büyük bir kitle desteğine sahip olan bu insanlar örgütlerini artık devletleştirerek herkesin çalışıp üretime katılmasıyla tipik bir klasik Sosyalist sistemin yaratıcısı ve uygulayıcısıydılar .