Bilinmeyenler: Dilucu Sınır Kapısı
Rukneddin
İleri görüşlülüğü ile her zaman dikkat çeken Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün pek bilinmeyen bir özelliği bulunuyor. O da zekâsı sayesinde Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin bağlantısının olabilmesini sağlamasıydı.
Nahçıvan, Azerbaycan'a bağlı özerk bir bölge, fakat ülkeyle fiziki bağlantısı olmayıp Türk devletleri arasında Türkiye ile kara sınırı bulunan tek toprak parçasıdır. Peki neden hala Azerbaycan'a bağlı özerk bir bölgedir biliyor musunuz?
Türkiye'nin en kısa kara sınırı olan komşusu, Nahçıvan Özerk Bölgesi.
Ermenistan ile İran arasında sıkışmış bu bölge, Iğdır ile komşu. Toplam “kara sınırı uzunluğu 12-13 km” civarında.Çok kişinin bilmediği bir husus var. O da Türk dünyasına açılan tek kapı olan Nahçıvan sınırının,Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından “bizzat kendi parasıyla” İran'dan satın aldığı topraklardan oluştuğu.
Bu topraklar şu an bize ait ve Nahçıvan sınırımızı oluşturuyor.
Ulu Önder Atatürk, bir kez daha dehâsını ve ileri görüşlülüğünü ortaya koymuş ve bu bölgeden toprak satın alarak hali hazırda Türk dünyası ile doğrudan sınırımızın olmasını sağlamıştı.
Dönemi, şartlarına göre ve ileri görüşlülüğü ile değerlendiren Atatürk, bölgenin yukarısında Sovyet Rusya ve Ermeniler, aşağısında ise İran ile olası bir durumda ilişkiler bozulursa Türk devletleri ve Orta Asya ile bağlantımızın olabilmesi için, devlet hazinesini kullanmadan, kendi cebinden o toprak parçasını alıp Türkiye Cumhuriyeti'ne katmıştır.
90'ların başında Sovyet Rusya'nın dağılma sürecine girmesiyle birlikte Ermeni birlikleri, Ruslardan temin ettikleri silahlarla Nahçıvan'a saldırarak bölgeyi ele geçirip, insanları esir etmeye çalışmıştı. Nahçıvan'ın düşme ihtimali üzerine, Türkiye şte bu sınırdan Nahçıvan’a silah ile ilaç yardımı yaparak bölgeyi korumuş ve Sovyet Rusya'nın dağılması sonrasında özerk bir bölge olarak bağımsızlığını ilan etmesinde büyük katkı sağlamıştır.
KAYNAK:
Ayrıca oyuna yeni başlayan arkadaşlarıda yardıma ihtiyaç duymaları halinde partime davet ediyorum. Saygılar!
Comments
https://www.erepublik.com/tr/article/2638712/1/20
Bilinmeyenler: Dilucu Sınır Kapısı
Thereborin kardeşim, Atatürk'ü ben de severim, ama onun devrimlerinin devamı gelmeyişinin acılarını yıllar yılı yaşıyoruz. Ben diyorum ki Atatürk'ün ölümünden sonra keşke Kazım Karabekir veya Fevzi Çakmak gibi Atamızın silah arkadaşları bertaraf edilmeseydiler de onların o devrimi milli bir uyanışla gerçekleştirebilirlerdi. Gene benim görüşüme göre onların bertaraf edilmesiyle sahnenin bir tek inönüye kalmasında onun daha munis ve dış ülkelere daha uyumlu ve hatta bazen teslimiyetçi olmasının etkisinin büyük olduğuna inanıyorum. Ben bu ülkede Atatürke yapılmaya çalışılan başarısız suikastın dış istihbarat organizasyonu olduğuna inanıyorum. Ne dersin?
Bende kendi cebimden toprak almak istiyorum oraları hemen. Nasıl bir cep lazımsa artık ....
O anlamsız kendi cebinden kısmı dışında diğer bilgiler güzel.
Devlet hazinesiyle de yapabilirdi onu belirtmiş orada.
Anlamadın bence 🙂 O parayı kazanmamış ki. Nereden geldi öyle bir para ? 1-2-5-10-100 dönümden bahsetmiyoruz. Onbinlerce dönüm araziden bahsediyoruz. Böyle bir parayı maaş olarak almamıştır devletten. Alamazda. O yüzden bu bilgi hikayedir. Gerçeklikten uzaktır.
1937 yılı mayıs ayında M.Kemal genel sekreteri Hasan Rıza Soyak’ı yanına çağırır ve yapacağı gezi sonrası çiftliklerin ve müesseselerin hazineye devredilmesi konusunun bir an önce halledilmesini ister.
M. Kemal’in devletten aldığı maaş ve tahsisattan başka geliri yoktur. Emekli maaşı ile birlikte üzerine olan maaşları İş Bankası’nda ayrı bir hesapta toplanıyordu. (Gazilik ve mareşallikle birlikte vekillik emekli aylıkları toplamı aylık 150 lira civarındadır. Bu paraya hiç dokunmamış ve vefat ettiğinde hesabında 19.566 lira biriktiği görülmüştür.)
Büyük Taarruz devam ederken Hindistan’dan şahsına gönderilen yaklaşık 600 bin liralık yardımın 500 bin lirasını ordunun ihtiyaçları ve yıkılan şehirlerin yeniden inşasını tamamlamak için ayırmıştır. Zaferin kazanılmasının ardından geri verilen bu paranın 250 bin liralık kısmıyla İş Bankası’nın temellerini atmıştır. Geri kalan kısmı ile çiftlikler, zirai çalışmalar, bahçeler alınarak bu işlemlerle bizzat kendisi uğraşmıştır.
Özellikle Ankara’da kurulan çiftlikte zamanın modern usulleriyle birçok ürün yetiştiriliyor ve halka oldukça ucuz fiyata satılıyordu. Neler yoktu ki; pastörize süt, tereyağı, peynir, yoğurt, meyve fideleri vs. Çorak Ankara toprakları büyük bir hızla yeşillendirilmeye başlanmıştı.
Eski Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa’nın Türkiye vatandaşlığına girmesiyle CHP’ye bağışladığı 900 bin lira civarındaki para ve iş Bankası’nda ki hisse senetleri de iş Bankası’nda 2 numaralı hesapta muhafaza edilmekteydi.( Atatürk bu hesaptan şahsı için tek kuruşluk harcama yapmamıştır)
10 Kasım 1938’de vefat ettiğinde mal varlığının değeri tahmini olarak aşağıdaki kadardır:
-Emekli Hesabı; 19.566 Lira, -4 numaralı hesap: 73.019 lira, – 2 numaralı hesap: 1.519.892 Lira, -İş Bankası hisse senedi: 119.694 Lira, – çeşitli diğer hisseler: 25.125 lira.
Gelelim tekrar 1937 Mayısına. Genel sekreter Soyak’ı çağırır ve tüm bu yukarıda bahsedilen değerde olan her türlü taşınır ve taşınmaz demirbaş, tesisat, hayvanatın devlet hazinesine teslimi için gereken işlemlerin başlamasını emreder.
Teslim edilen taşınmazları sayarsak üç-beş sayfa ayırmamız gerekir. Sözgelimi; 700 dönüm ağaç fidanlığı, 220 dönüm zeytinlik, 155 bin dönümlük arazi, 45 daire, 6 mandıra, 4 lokanta, gazoz ve soda fabrikası vb. gibi.
Arkadaş konu ancak bu kadar sapabilirdi orada ki asıl olay Nahçıvanla Türkiyenin karasal bi bağlantı kurması 😃
Konudaki hatalı bilgileri düzeltirsen konu sapmazdı. Bahsettiğin bu konu ile ilgili 1 evrak koyarsan ortaya anırırım burda 🙂 1. Hangi tarihte alınmıştır? 2. Ne kadar para ile alınmıştır ? Ver bu 2 sorunun ceva bını konu normaline dönsün 🙂
Hiç bir resmi veya gayrı resmi kayıtta böyle bir alışveriş belirlenmemiştir ayrıca. Asparagas olan yerlerde 10 kg altın veya 120bin altın şeklinde ifadeler vardır ki onların rakamsal karşılığını Atatürk kazanmamıştır gelirine göre.
Janis i bu YALANI söndürdüğü için tebrik ederim
şu da şurda dursun http://naxcivan.cg.mfa.gov.tr/ShowSpeech.aspx?ID=709
v
v
-v-
ATA 'ya düşman ermeni köpekleri hiç eksilmiyor aramızdan...
bu tür paylaşımları destekliyorum.
Atatürk'ü saygı ve sevgiyle anıyorum.
Ruhu Şad olsun.
mekanı cennet olsun.
ermenilerden kaçan azerbeycanlı bilim adamlarnı ülkeye almayıp ölüme terk ettiğimiz olay ı da yazsana kanka.
Götekileşmek falan gelememiş buraya.
Gelmez mi o gelmişte fake hesapları daha gelmemiş birazdan abdülhamitli fake hesabı gelir.
Vs
Ne alakası kardeşim ? Git tarih oku belgelere bak. Tamam Atatürkü seviyorsunuz biz de seviyoruz ama abartma lütfen
Abartma yok kardeşim kaynağa bakabilirsin sakin.
[removed]
Thereborin kardeşim, Atatürk'ü ben de severim, ama onun devrimlerinin devamı gelmeyişinin acılarını yıllar yılı yaşıyoruz. Ben diyorum ki Atatürk'ün ölümünden sonra keşke Kazım Karabekir veya Fevzi Çakmak gibi Atamızın silah arkadaşları bertaraf edilmeseydiler de onların o devrimi milli bir uyanışla gerçekleştirebilirlerdi. Gene benim görüşüme göre onların bertaraf edilmesiyle sahnenin bir tek inönüye kalmasında onun daha munis ve dış ülkelere daha uyumlu ve hatta bazen teslimiyetçi olmasının etkisinin büyük olduğuna inanıyorum. Ben bu ülkede Atatürke yapılmaya çalışılan başarısız suikastın dış istihbarat organizasyonu olduğuna inanıyorum. Ne dersin?