Taso ve hayatın anlamı üzerine

Day 2,794, 16:56 Published in Turkey Cyprus by cekmeokariyin








Haftalığım 20000 liraydı. 50000 lira verebilecekken o kadar verirdi babam. İlk gün hepsiyle cips alır, taso çıksın diye değişik dualar ederdim.

Panço vardı o zamanlar, mısırlı, çok kokan bir cipsti. Yine bir pazartesi, sağ cebimdeki 20000 i çıkarıp bakkalcı kazım abiye verdim, 2 tane panço aldım. para üstü 9000 verdi. Eve gidene kadar yemem lazımdı, annem cips yediğimi duyunca döverdi hep.

O gün hayatımın değişeceğini bilmeden, hızlıca bitirdim. Çıkan tasoları çantamın en altına sakladım. Eve girdiğimde annemle e kardeşimle televizyonun karşısına oturup kahvaltılık yiyorduk. Şirinler vardı, hala izlediğimiz şu bildiğiniz şirinler. Kuşumuz vardı maviş, omzuma konup çayımdan yudumlardı. Sonra annem sen cips yemişsin dedi.

Bu defa dövmedi, beni doğruca bodruma götürdü. Kaldığımız siteler 80 öncesi almanlar tarafından yapılmış, bütün blokların altında kocaman 8 er tane bodrum; ve ufak bir yol ile bütün evleri birbirine bağlayan sığınaklar vardı.

Karanlık o odaya kilitledi annem beni. Hiç ağlamadım. İlk defa o an sessizliği bulup kendimle başbaşa kalmıştım. Burcu yu düşündüm, ilk aşkım. Onu düşününce neden bilmiyorum gözüm dolmuş göğsüm sıkışmıştı bak. Ve onun düşüncesi kafamdaki diğer düşüncelere kıvılcım olmuştu.

neden yaşıyoruz?

Bunu sormuştum kendime. Öğretmenimin verdiği ödevleri yapınca iyi bir gelecek garanti mi oluyordu? Devlet ne demekti? Saddam bizi vurursa ölür müyüz ki?

Geçen o 3 saat içinde bu sorularla boğuştum, hayatı sorgulamaya o yaşta başladım işte. Hayatın anlamını aramaya...

Giriş-Gelişme ve sonuç bölümü olmayan s.kim sonik bir yazı için sizlerden özür diler, okumamış olmanızı dileyerek öpüyorum hepinizi.


Engin.