Garajdaki Bilinemeyen Ejderha
Neil deGrasse Tyson
Varsayın çok ciddi bir iddiada bulunuyorum. Hayatınızın fırsatlarından birini sunuyorum. Size hakkında binlerce hikaye yazılmış ama asla kimsenin göremediği ejderhalardan bir tanesini gösterebileceğimi söylüyorum. “Haydi Göster!” diyorsunuz, ben de sizi garajıma kadar götürüyorum. İçeride bir merdiven, boş boya tenekeleri ve eski bir üç tekerli bisiklet var ama ejder yok. “Hani bu ejder nerede?” diye soruyorsunuz.
“İşte tam orada” diyerek , ileride bir yeri işaret ediyorum. “Söylemeyi unutmuş olmalıyım, o görünmez bir ejder“
Ejderin ayak izlerini görebilmek için yere un serpmeyi öneriyorsunuz.
“İyi fikir” diyorum , “ama bu ejder havada uçuyor“
O halde görünmez alevini saptamak için kızılötesi alıcı kullanmaya kalkıyorsunuz.
“İyi fikir ama bu görünmez alevin ısısı da yok.“
Peki öyleyse, siz de sprey boya sıkarak ejderi görünür yaparsınız.
“İyi olurdu ama bu ejderin cismi de yok ki! Boya tutmaz.“
Bana önerebileceğiniz daha çok yöntem var. Ancak önerdiğiniz her türlü fiziksel testi, neden işe yaramayacağını açıklayan bir bahane ile savuşturabilirim.
Peki, ısısız alev püstürten , görünmez , cisimsiz , havada uçan bir ejder ile aslında hiç var olmayan bir ejder arasında ne fark var? Savımı çürütmenin , aksini göstermenin bir yolu yoksa, ejderimin var olduğunu söylemenin ne anlamı var? Hipotezimi geçersiz kılma yeterliliğinden yoksun olmanız ile doğru olduğunun kanıtlanması arasında çok fark var. Denenemeyen iddialar, çürütülmeye karşı bağışıklığı olan önermeler bize esin vermek ya da merakımızı uyandırmak bakımından ne türlü bir değere sahip olurlarsa olsunlar, gerçekliğe uygunluk terazisinde ağırlıkları sıfırdır. Bu durumda, ejder konusunda sizden isteyebileceğim tek şey kanıt olmadığına göre, benim dememe bakarak bana inanmanız.
Garajımda bir ejder olduğu yolundaki ısrarımdan yola çıkarak varabileceğiniz tek sonuç, kafamın içinde komik bazı fikirlerin barınmakta olduğudur. Hiç bir fiziksel testin uygulanamadığı bu sava beni inandıranın ne olduğunu merak edersiniz. Gördüğümün bir düş ya da sanrı olması olasılığı geçer aklınızdan. Peki ama neden bunu ciddiye alıyorum? Belki de yardıma gereksinmem vardır. En azından, insanın yanılabilme payını hafife almış olabilirim.
Varsayalım ki yaptığınız testlerin tümü başarısız olmasına karşın, iyi niyetinizi yitirmeyecek denli duyarlı davranıyorsunuz. Yani, garajımda alev soluyan bir ejder olması fikrini hemen reddetmiyorsunuz. Yalnızca, aklınızın bir köşesine kaldırıyorsunuz. Mevcut kanıt aksini gösterse de, yeni bir veri elde edecek olmanız durumunda inceleyip ikna edici olup olmadığına bakmaya hazırsınız. Kuşkusuz, bana inanmadığınız için kendimi hakarete uğramış saymam size haksızlık olur; sırf İskoç mahkemelerinin söyleminde yer alan “kanıtlanamamıştır” hükmüne vardığınız için sizi can sıkıcı ya da düş gücünden yoksun olmakla suçlamak da öyle.
Diyelim ki işler tersi yönde gelişti. Tamam, ejder görünmez; ama yere döktüğünüz unun üzerinde ayak izleri bıraktığını görebiliyorsunuz. Kızıl ötesi alıcı, normalin üzerinde sinyal alıyor. Sıktığınız sprey boya, havada ileri geri sallanan ejder başını gözler önüne seriyor. Ejderlerin -bırakınız görünmez olanlarını- varlığı konusunda ne denli kuşkucu olursanız olun, şimdi kabul etmelisiniz ki garajda bir şeyin varlığı söz konusu ve ilk bakışta görünmez, alev soluyan bir ejder olduğunu düşündürüyor.
Şimdi bir başka senaryo yazalım: Diyelim ki ejderin varlığında söz eden yalnızca ben değilim. Diyelim ki aramızda birbirlerini tanımadıklarından emin olduğunuz kişiler de olmak üzere,tanıdığınız bir grup insan olarak size garajlarımızda birer ejder olduğunu söyleyip duruyoruz. Ne var ki hiç birimiz geçerli bir kanıt gösteremiyoruz. Hepimiz de size, fiziksel kanıtın desteğinden yoksun böylesine garip bir durumun varlığına ikna olmuş olmaktan son derece rahatsız olduğumuzu söylüyoruz. Hiç birimiz deli değiliz. Dünyanın heryerinde insanların garajlarında görünmez ejderler saklı olabileceği, bizimse daha yeni yeni fark ettiğimiz konusunda spekülasyonlar yapıyoruz. Doğru olmamasını yeğleyeceğimi söylüyorum size. Ama ejderler ilişkin tüm o eski Avrupa ve Çin öyküleri söylence değildi belki de...
Una ejder ayağı büyüklüğünde ayak izleri alındığı yolunda raporlar gelmeye başlaması memnun edici değil mi? Demek ki aynı şey başkalarının da başına gelmiş. Ne var ki ortamda kuşkucu bir bilim adamı varken yere serpilen unlarda bir değişiklik gözlenemiyor.Alternatif bir açıklama çıkıyor: Yakından incelendiğinde , ayak izlerinin sahte olabileceği anlaşılıyor. Ancak, bir başkası çıkıp, yanık parmağını göstererek ejderin üzerine doğru alev püskürttüğünden yakınıyor. Ama başka olasılıklar da var. İnsanın parmağını, görünmez ejderlerin soluğundan başka alev kaynaklarıyla yakabileceğini biliyoruz sanırım. Bu tür bir “Kanıt” -ejderin varlığına inanlar ne denli güçlü bulurlarsa bulsunlar- ikna edici olmaktan çok uzak. Bir kez daha , duyarlı tek yaklaşım, ejder hipotezini reddetmek; gelecekte sunulması olası fiziksel veriye açık kapı bırakmak ve aklı başında olduğu ortada bunca insanın aynı garip yanılgıya kapılmasının nedenini araştırmak olacak.
-Carl Sagan
Comments
pirinç mi
Successfully transferred 15 item(s) to Hilmi Abi.
Garajına gelip heryeri ararız ve bulursak inanırız ama bir şartım var bana yok saydığın Allah cc yü koskoca evrende heryere bakıp olmadığını ispatlarsan. Allah heryerde belkide denizin dibindeki en küçük kum tanesinin atomlarında ki proton da kolay gelsin devamı akşam pm de
İyi hoş dedin de adam garajda birşey yok demiyor birşey var diyor, doğal olarak var diyen kanıtlasın bir zahmet.
Şartı yerine getirsin gerisi bizde sıkıntı yok.
Bir gemi var. Geminin yükü elektronik eşya. Çinden hareket ediyor. Rotası İstanbula kadar uzanıyor.
Sorun şu. Bilim adamları bu geminin kimse tarafından yönetilmediğini , hiçbir insanın bu gemiyi yapmadığını ve elektronik eşyanın kimse tarafından bu gemiye konmadığını söylüyor. Ayrıca GPRS sistemide yok yani rotasını tamamiyle kendi bulup Çinden İstanbula gidiyor. Yani bilim adamları herşeyin kendi başına olduğunu söylüyor.
Bu mümkün mü ? Tabiki değil. Adama gülerler. Çünkü saçmalıktır. Bir gemi kendi başına tüm bunları yapamaz. Peki basit bir gemi bile kendiliğinden hareket edemezken sadece 1 insanın sadece beyninde 100 milyar nöron olup bunlar organize hareket ederken sen çıkıp insanı kimsenin yaratmadığını mı söylüyorsun ? Sanada gülerler...
Bana da yorum atın hacılar...
http://www.erepublik.com/tr/article/g-rev-3-31-2476653/1/20
http://www.erepublik.com/tr/article/kom-nc-ler-viran-ehir-e--2476587/1/20
ccc sagan reyiz ccc
bir bilgisayar oyunundaki karekter. sergileyeceği davranışlar kısıtlı. Örneğin age of empiresdaki işci ne yapıyor. oduncu, çifci vb vb görevleri sergiliyor. haritada istenilen yere gönderiliyor. neyse programcı bu karektere bir davranış daha yüklesin. Karekter düşünsün beni kim yaptı. oyunun içinde her tarafa baksın ve programcıyı arasın en sonunda karekter programcının olmadığına ben kendi kendime oldum kanısına varsın.
İşin en tartışmalık yeri bence, yazıda da belirtildiği gibi "kanıtlanabilirliliği".
Eğer kanıtlanamazsa; sadece inanırsın! Ya ejderhanın olduğuna İNANIRSIN,ya da olmadığına İNANIRSIN.
Ama şu da var. İnananlar arasında garajdaki ejdarhaların hepsi aynı değil, çoğrafi olarak kümelenmiş olmakla beraber herkesin garajında farklı bir ejderha var.
O kadar ucu açık bir konu ki, söz konusu şey "inanmak" olduğu için biri sana Uçan Spagetti Canavarı Kilisesi'ne mensubum ve garajımda Uçan Spagetti Canavarı'nın arlığına inanıyorum dediğinde saygı duymak zorundasın.
Çünkü gülersen, kendine gülmüş sayılırsın.
http://www.turkishny.com/other-news/4-other-news/60471-ehliyet-fotorafnda-makarna-suzgeci-giymek-serbest
https://eksisozluk.com/ucan-spagetti-canavari--1452795
v
http://www.erepublik.com/tr/newspaper/fuat-avni-311493/1